Sera atıklarından biyogaz üretim potansiyeline hidrodinamik kavitasyon destekli naoh ön arıtma ve enzimatik hidroliz proseslerinin etkilerinin belirlenmesi
Determination of hydrodynamic cavitation assisted naoh pretreatment and enzymatic hydrolysis process's impacts on biogas production potential of greenhouse residues
- Tez No: 453568
- Danışmanlar: DOÇ. DR. NURİYE ALTINAY PERENDECİ
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Çevre Mühendisliği, Environmental Engineering
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2017
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Akdeniz Üniversitesi
- Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Çevre Mühendisliği Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 195
Özet
Bu tez kapsamında, ülkemizde tarımsal faaliyetler sonucu büyük miktarda açığa çıkan ve enerji üretim potansiyeline sahip lignoselülozik kökenli sera atıklarına hidrodinamik kavitasyon destekli NaOH ön arıtma ve enzimatik hidroliz uygulanılarak biyogaz üretimine olan etkileri incelenmiş ve proses optimizasyonları yapılmıştır. Bu kapsamda öncelikle lignoselülozik kökenli sera atıkları karışım numunesinin karakterizasyonu toplam katı madde, uçucu katı madde, toplam kjeldahl azotu, protein, çözünmüş kimyasal oksijen ihtiyacı, çözünmüş şeker, ekstrakte olabilen madde ve yağ (lipid), Van Soest Fraksiyonu (selüloz, hemiselüloz, lignin, çözünmüş madde) ve elementel analiz yoluyla belirlenmiştir. Sera atıkları karışım numunesinin C, H, N ve S'den oluşan elementel analiz sonuçları sırasıyla %35,20, %5,73, %2,25 ve %0 olarak bulunmuştur. Sera atıkları karışım numunesinin Van Soest bileşenleri çözünür madde fraksiyonu, selüloz, hemiselüloz ve lignin miktarları ise sırasıyla %37,83, %30,51, %10,54 ve %21,12 olarak tespit edilmiştir. Elementel analiz ve Van Soest analiz sonuçları sera atıklarının biyogaz üretimi açısından uygun atık organik materyal olduğunu göstermektedir. Hidrodinamik kavitasyon destekli NaOH ön arıtma prosesi, seçilen bağımsız değişkenlerin, bağımlı değişkenler üzerindeki etkileri yoluyla incelenmiştir. Hidrodinamik kavitasyon destekli NaOH ön arıtma prosesi üzerinde etkisi olabilecek bağımsız değişkenler, NaOH konsantrasyonu (%0-1), kavitasyon sayısı (0,6-0,7) ve reaksiyon süresi (60-300 dk.) olarak belirlenmiştir. İncelenen bağımlı değişkenler ise çKOİ konsantrasyonu, çŞeker konsantrasyonu ve biyokimyasal metan potansiyeli (BMP) olarak tespit edilmiştir. Bağımsız değişkenlerin bağımlı değişkenler üzerindeki etkisinin incelenmesinde istatistiksel cevap yüzey yöntemi (CYY) içerisinde yer alan merkezi kompozit tasarım (MKT) metodu kullanılmış ve MKT ön arıtma denemeleri yapılmış, çKOİ, çŞeker değişimi ve BMP değişimi için modeller kurulmuş ve modellerin geçerlilikleri ANOVA testi ile incelenmiştir. çKOİ, çŞeker değişimi ve BMP değişimi modellerine ait regresyon katsayıları sırasıyla 0,7302, 0,8750 ve 0,2636 olarak hesaplanmıştır. ANOVA testi sonunda BMP değişimi modeli önemli bulunmasına rağmen düşük regresyon katsayısı ile sonuçlanmıştır. Hidrodinamik kavitasyon destekli NaOH ön arıtma MKT denemeleri sonucunda, reaksiyon süresi ve kavitasyon sayısındaki artışın çKOİ ve çŞeker konsantrasyonunu olumsuz etkilediği tespit edilmiştir. NaOH konsantrasyonundaki artış çŞeker değişimini olumsuz etkilerken, düşük kavitasyon sayısı ve düşük reaksiyon süresinde NaOH konsantrasyonundaki artış çKOİ değişimine olumlu yönde etki etmiştir. Hidrodinamik kavitasyon destekli NaOH ön arıtmanın BMP üzerinde genel olarak olumsuz etkisi olduğu sonucuna varılmıştır. BMP değerlerinde en fazla artış ii NaOH konsantrasyonunun ve kavitasyon sayısının arttırılması ile elde edilirken, BMP değerlerinde en fazla azalma ise 180 dk. reaksiyon süresi ve 0,65 kavitasyon sayısının uygulandığı numunede gerçekleşmiştir. BMP üretiminin arttırılmasının amaçlandığı tez kapsamında çKOİ, çŞeker ve BMP'nin farklı davranışları nedeniyle hidrodinamik kavitasyon destekli NaOH ön arıtma proses optimizasyonunda farklı çözüm önerileri değerlendirilmiştir. çKOİ, çŞeker değişimi ve BMP değişimi için oluşturulan modeller kullanılarak hidrodinamik kavitasyon destekli NaOH ön arıtma proses optimizasyonu proses maliyeti ve maksimum metan üretimi kriterlerine göre yapılmıştır. Proses maliyeti dikkate alınarak yapılan optimizasyonunda optimum ön arıtmanın %0 NaOH konsantrasyonu, 0,7 kavitasyon sayısı ve 90 dk. reaksiyon süresi koşullarında, maksimum BMP üretimi için yapılan optimizasyonda ise optimum ön arıtmanın %0,44 NaOH konsantrasyonu, 0,7 kavitasyon sayısı ve 180 dk. reaksiyon süresi koşullarında sağlandığı tespit edilmiştir. Maliyet açısından ekonomik hidrodinamik kavitasyon ön arıtma prosesinin optimizasyon çözümü için model tarafından çKOİ, çŞeker değişimi, ve BMP değişimi değerleri sırasıyla 149,919 mgKOİ/gUKM, -%0,11 ve %8,43 olarak tahmin edilmiştir. Validasyon deneyi sonucunda çKOİ, çŞeker değişimi ve BMP değişimi değerleri sırasıyla 155,52 mgKOİ/gUKM, -%2,84 ve -%6,90 olarak bulunmuştur. Maksimum BMP üretimi amacıyla yapılan hidrodinamik kavitasyon destekli NaOH ön arıtma prosesinin optimizasyon çözümü için model tarafından çKOİ, çŞeker değişimi, BMP değişimi değerleri ise sırasıyla 145,09 mgKOİ/gUKM -%15,13 ve %25,94 olarak tahmin edilmiştir. Validasyon deneyi sonucunda çKOİ, çŞeker değişimi ve BMP değişimi değerleri sırasıyla 148,20 mgKOİ/gUKM, -%8,58 ve %0,97 olarak tespit edilmiştir. Her iki optimizasyon için bağımlı değişkenlerden çKOİ'nin tahmin edilen ve validasyon deneyi sonrasında tespit edilen değerleri birbirine yakın bulunmuştur. Bununla birlikte, bağımlı değişkenlerden çŞeker değişimi ve BMP değişiminin validasyon deneyi sonrasında tespit edilen değerleri, tahmin edilen değerlerine yakın değildir. BMP değişimi için düşük tahmin sonucunun modelin düşük regresyon katsayısı ile tanımlanmasından kaynaklandığı düşünülmektedir. Hidrodinamik kavitasyon ön arıtma sonrası elde edilebilecek biyogaz miktarını artırmak amacıyla numunelere enzimatik hidroliz uygulanmıştır (10-60 FPU/grKM selülaz ve 10-80 IU/grKM β-glukosidaz). Enzimatik hidroliz etkisinin tespit edilebilmesi amacıyla enzimatik hidroliz, ön arıtma prosesine tabi tutulmamış ham numuneye ve maliyet açısından ekonomik hidrodinamik kavitasyon ön arıtma koşullarında (%0 NaOH, 0,7 kavitasyon sayısı ve 90 dk. reaksiyon süresi) muamele edilen numuneye uygulanmıştır. Ham numune substrat kontrol numunesinin çKOİ, çŞeker ve BMP değerleri sırasıyla, 751,91 mgçKOİ/grUKM, 77,76 mgçŞeker/grUKM ve 300,92 mLCH4/gUKM olarak tespit edilmiştir. Ham numune için enzimatik hidroliz sonrası elde edilen en yüksek çKOİ ve çŞeker konsantrasyonu 1363,29 mgçKOİ/grUKM ve 361,65 mgçŞeker/grUKM değeri ile 60 FPU/grKM selülaz ve 45 IU/grKM β-glukosidaz enzimlerinin kullanıldığı deneyde tespit edilmiş ve substrat kontrole göre sırasıyla %81,31 ve %365,08 artış gerçekleşmiştir. En yüksek BMP değeri ise 10 FPU/grKM selülaz ve 45 IU/grKM β-glukosidaz enzim miktarlarının kullanıldığı deneyden elde edilmiş ve BMP 273,21 mLCH4/gUKM olarak ölçülmüştür. Ancak, enzimatik hidroliz prosesinde substrat kontrole göre %9,21 azalma tespit edilmiştir. iii Hidrodinamik kavitasyon ön arıtma uygulanan numunenin enzimatik hidrolizi için hazırlanan substrat kontrol numunesinin çKOİ, çŞeker ve BMP değerleri sırasıyla, 839,64 mgçKOİ/grUKM, 40,14 mgçŞeker/grUKM ve 315,37 mLCH4/gUKM olarak tespit edilmiştir. Hidrodinamik kavitasyon ön arıtma uygulanan numunenin enzimatik hidrolizi sonrası en yüksek çKOİ konsantrasyonu ve BMP değeri 1084,41 mgçKOİ/grUKM ve 411,44 mLCH4/grUKM değeri ile 60 FPU/grKM selülaz ve 45 IU/grKM β-glukosidaz enzimlerinin uygulandığı deneyden elde edilmiş olup, substrat kontrole göre sırasıyla %29,15 ve %30,46 artış tespit edilmiştir. En yüksek çŞeker konsantrasyonu ise 327,03 mgçŞeker/grUKM değeri ile 60 FPU/grKM selülaz ve 10 IU/grKM β-glukosidaz enzimlerinin uygulandığı deneyden elde edilmiş olup, substrat kontrole göre %714,72 artış tespit edilmiştir. Enzimatik hidroliz prosesi (10 FPU/grKM selülaz ve 45 IU/grKM β-glukosidaz) BMP miktarını (273,21 mLCH4/gUKM) azaltırken (substrat kontrole göre %9,21), hidrodinamik kavitasyon uygulanmış numunenin enzimatik hidroliz (60 FPU/grKM selülaz ve 45 IU/grKM β-glukosidaz enzim konsantrasyonunda) numunesinin BMP değeri (411,44 mLCH4/grUKM) substrat kontrole göre %30,46 artmıştır. Hidrodinamik kavitasyon ve enzimatik hidroliz kombine ön arıtma prosesinin etkilerinin belirlenebilmesi amacıyla, hidrodinamik kavitasyon ön arıtma uygulanan numunelerin enzimatik hidrolizi sonrası elde edilen çKOİ, çŞeker ve BMP değerleri, ham numunenin enzimatik hidrolizi için hazırlanan substrat kontrol numunesi ile karşılaştırılmıştır. Hidrodinamik kavitasyon ve enzimatik hidroliz kombine ön arıtma prosesinin çKOİ ve BMP üzerindeki toplam etkisi en fazla 60 FPU/grKM selülaz ve 45 IU/grKM β-glukosidaz enzimlerinin uygulandığı deneyde, çŞeker üzerindeki toplam etkisi en fazla 60 FPU/grKM selülaz ve 10 IU/grKM β-glukosidaz enzimlerinin uygulandığı deneyde belirlenmiş ve çKOİ, BMP ve çŞeker değerlerinde ham numune substrat kontrole göre sırasıyla %44,22, %36,73 ve %320,56 artış sağlanmıştır. Sonuç olarak, BMP artışında hidrodinamik kavitasyon ve enzimatik hidroliz kombine ön arıtma prosesinin sinerjik etkisi tespit edilmiştir. Ham sera atıkları numunesi, hidrodinamik kavitasyon destekli NaOH ön arıtma ile muamele edilen numuneler, enzimatik hidroliz ile muamele edilen numuneler ve hidrodinamik kavitasyon ön arıtma ve enzimatik hidroliz kombinasyonu ile muamele edilen numunelerin moleküler bağ karakterizasyonu değişimi Fourier transform infrared spektroskopisi (FTIR) yöntemi ve yüzey özelliklerinin değişimi taramalı elektron mikroskop (TEM) kullanılarak incelenmiştir. Ham numune, hidrodinamik kavitasyon destekli NaOH ön arıtma, enzimatik hidroliz ve hidrodinamik kavitasyon ön arıtma ve enzimatik hidroliz kombinasyonu ile muamele edilmiş numunelerin spektral profilleri ve bantların nispi yoğunluklarının genel olarak benzerlik gösterdiği, bununla birlikte belirli yapılarda gözlenen spektral profillere ait yoğunluklarda düşük düzeyde de olsa yoğunluk değişiminin olduğu tespit edilmiştir. TEM görüntülerinden, ham numune yüzeyinin kompakt, düzgün, üniform ve rijit bir yapıya sahip olduğu, hidrodinamik kavitasyon destekli NaOH ön arıtma sonrası numune yüzeyinin daha gevşek, düzensiz, yüzeyden ayrılan kıvırcıklaşmış bir yapıya sahip olduğu ve yapısal bozulmaların oluştuğu gözlenmiştir. Daha küçük parçalarda ise reaksiyon süresi ve NaOH konsantrasyonundaki artışa bağlı olarak daha fazla deformasyon ile lif demetlerinin ayrıldığı ve yüzeyin ciddi erozyona uğradığı tespit edilmiştir. Ham numune ve maliyet açısından ekonomik olan optimizasyon koşullarında hidrodinamik kavitasyon ön arıtma gerçekleştirilen iv numunelere maksimum enzim yüklemesi yapıldığında büyük parçaların sürekli ve düzenli yapısının bozularak fibrillerin açılmaya başladığı ancak minimum enzim yüklemesi yapıldığında ise büyük parçalarda hiçbir değişim olmadığı ve yüzeyin düzgün uniform yapısını korumaya devam ettiği gözlenmiştir. Daha küçük parçalarda ise fibrillerin ayrılmasıyla pul pul oluşumlar ve mikroporlar gözlenmiştir. Literatürde, sera atıklarına hidrodinamik kavitasyon destekli NaOH ön arıtma ve enzimatik hidroliz kombinasyonunun uygulanarak her iki ön arıtma prosesinin optimizasyonunun yapıldığı bir çalışmaya rastlanılmamıştır. Sera atıklarından üretilebilecek biyogaz üretim potansiyelinin artırılması hedefiyle hidrodinamik kavitasyon destekli NaOH ön arıtma ve enzimatik hidroliz proseslerinin optimizasyonunun yapıldığı, BMP potansiyelinin belirlendiği ve ön arıtma proseslerinin yüzey özellikleri ile moleküler bağ karakterizasyonlarına etkilerinin incelendiği bu çalışma literatürde ilk olması nedeniyle referans olma özelliğini taşımaktadır.
Özet (Çeviri)
Lignocellulosic greenhouse residues are vastly produced in Turkey due to agricultural activities and these residues have an important energy potential. In this thesis, impacts of hydrodynamic cavitation assisted NaOH pretreatment and enzymatic hydrolysis processes on biogas production from lignocellulosic greenhouse residues were investigated and process optimization was done. In this context, primarily, characterization of the mixture sample of lignocellulosic greenhouse residues was determined via total solids, volatile solids, total Kjeldahl nitrogen, protein, soluble chemical oxygen demand, soluble sugar, extractive matter including lipids, Van Soest fraction (cellulose, hemicellulose, lignin, soluble fraction) and elemental analyses. Elemental C, H, N and S composition of greenhouse residues mixture sample was determined as 35.20%, 5.73%, 2.25% and 0%, respectively. Van Soest fractions of soluble matter, cellulose, hemicellulose, and lignin of greenhouse residues mixture sample were defined as 37.83%, 30.51%, 10.54% and 21,12%, respectively. The results of elemental analysis and Van Soest analysis show that greenhouse residues are an appropriate organic material source for biogas production. Hydrodynamic cavitation assisted NaOH pretreatment was investigated based on the impacts of selected independent variables on response variables. Independent variables with a potential impact on hydrodynamic cavitation assisted NaOH pretreatment were selected as NaOH concentration (0-1%), cavitation number (0.6-0.7) and reaction time (60-300 min.). Investigated response variables were determined as sCOD concentration, sSugar concentration and biochemical methane potential (BMP). For the investigation of independent variables impacts on response variables, central composite design (CCD) within the statistical response surface methodology (RSM) was used, CCD pretreatment trials were performed, models were developed for the changes of sCOD, sSugar and BMP and model validations were investigated with ANOVA test. Regression coefficients of sCOD, sSugar and BMP models were calculated as 0.7302, 0.8750 and 0.2636, respectively. Eventhough BMP model found significant with ANOVA test, the test resulted with a low regression coefficient for BMP model. As a result of CCD trials of hydrodynamic cavitation assisted NaOH pretreatment, it was determined that the increase of reaction time and cavitation number causes negative impacts on sCOD and sSugar concentrations. While NaOH concentration increase had a negative impact on sSugar change, the increase on NaOH concentration in low cavitation number and shorter reaction time conditions caused positive impacts on sCOD change. It was determined that hydrodynamic cavitation assisted NaOH pretreatment has a negative impact on BMP in general. While maximum increase on BMP values were observed by increasing the NaOH vi concentration and cavitation number, maximum decrease on BMP values were obtained from the sample pretreated at 180 min. reaction time and 0.65 cavitation number conditions. Due to the different behaviors of sCOD, sSugar and BMP within the aim of improving the BMP production, different approaches were evaluated for the optimization of hydrodynamic cavitation assisted NaOH pretreatment. Process optimization of hydrodynamic cavitation assisted NaOH pretreatment was done according to process cost and maximum methane production criteria by using the models developed for sCOD, sSugar and BMP changes. 0% NaOH concentration, 0.7 cavitation number and 90 min. reaction time conditions were determined for the process cost optimization and 0.44% NaOH concentration, 0.7 cavitation number and 180 min. reaction time conditions were found for the maximum BMP production optimization. For the process cost optimization of hydrodynamic cavitation pretreatment, sCOD, sSugar changes and BMP changes were estimated as 149,919 mgCOD/gVS, -0.11% and 8.43% by the model, respectively. At the end of validation experiment, sCOD, sSugar changes and BMP changes were found as 155.52 mgCOD/gVS, -2.84% and -6.90%, respectively. For the maximum methane production optimization of hydrodynamic cavitation assisted NaOH pretreatment, sCOD, sSugar changes and BMP changes were estimated as 145,09 mgCOD/gVS, -15.13% and 25.94% by the model, respectively. At the end of validation experiment, sCOD, sSugar and BMP changes were found as 148.20 mgCOD/gVS, -8.58% and 0.97%, respectively. Estimated and experimentally determined sCOD values for both optimizations were found to be close. However, estimated values of sSugar and BMP changes were not close to the experimentally obtained values at the end of validation experiments. It is thought that low estimation result for BMP change originated from the low regression coefficient of it's model. Enzymatic hydrolysis (10-60 FPU/gTS cellulase and 10-80 IU/gTS β- glucosidase) was applied to the samples after hydrodynamic cavitation pretreatment in order to enhance the biogas production. To determine the impacts of enzymatic hydrolysis, enzymatic hydrolysis was applied to raw greenhouse residues and pretreated sample at cost optimization conditions (0% NaOH, 0.7 cavitation number and 90 min. reaction time) by hydrodynamic cavitation. sCOD, sSugar and BMP values of raw greenhouse residues as substrate control sample were determined as 751.91 mgsCOD/gVS, 77.76 mgsSugar/gVS and 300.92 mLCH4/gVS, respectively. After the enzymatic hydrolysis of raw greenhouse residues, highest sCOD and sSugar values were obtained as 1363.29 mgsCOD/gVS and 361.65 mgsSugar/gVS under the 60 FPU/gTS cellulase and 45 IU/gTS β-glucosidase enzyme application conditions and compared to substrate control sample, 81.31% and 365.08% increase were obtained, respectively. Highest BMP value was obtained under 10 FPU/gTS cellulase and 45 IU/gTS β- glucosidase enzyme conditions and measured as 273.21 mLCH4/gVS. However, compared to substrate control, 9.21% decrease was determined at enzymatic hydrolysis process. sCOD, sSugar and BMP values of the substrate control sample which was prepared from the hydrodynamic cavitation pretreatment applied sample for enzymatic hydrolysis, were determined as 839.64 mgsCOD/gVS, 40.14 mgsSugar/gVS and 315.37 mLCH4/gVS, respectively. After the enzymatic hydrolysis of hydrodynamic cavitation vii pretreatment applied sample, highest sCOD and BMP values were obtained as 1084.41 mgsCOD/gVS and 411.44 mLCH4/gVS under the 60 FPU/gTS cellulase and 45 IU/gTS β-glucosidase enzyme application conditions and compared to substrate control sample, 29.15% and 30.46% increase were obtained, respectively. Highest sSugar value was obtained as 327.03 mgsSugar/gVS under 60 FPU/gTS cellulase and 10 IU/gTS β- glucosidase enzyme application conditions with an increase of 714.72% compared to substrate control sample. Enzymatic hydrolysis process (10 FPU/gTS cellulase and 45 IU/gTS β-glucosidase) decreased BMP value (273.21 mLCH4/gVS, 9.21% compared to substrate control), however, BMP value of sample (411.44 mLCH4/gVS) pretreated by hydrodynamic cavitation and enzymatic hydrolysis (60 FPU/gTS cellulase and 45 IU/gTS β-glucosidase enzyme concentrations) was increased 30.46% compared to substrate control sample. In order to determine the impacts of combined hydrodynamic cavitation and enzymatic hydrolysis pretreatment, sCOD, sSugar and BMP values of sample pretreated by hydrodynamic cavitation combined with enzymatic hydrolysis were compared to the substrate control sample which was prepared for the enzymatic hydrolysis of raw greenhouse residues. Total highest impact of combined hydrodynamic cavitation and enzymatic hydrolysis pretreatment on sCOD and BMP was observed under 60 FPU/gTS cellulase and 45 IU/gTS β-glucosidase enzyme application conditions and 60 FPU/gTS cellulase and 10 IU/gTS β-glucosidase enzyme application conditions for sSugar and caused 44.22%, 36.73% and 320.56% increase on sCOD, sSugar and BMP values, respectively compared to raw greenhouse residues as substrate control sample. As a result, synergistic impact of combined hydrodynamic cavitation and enzymatic hydrolysis pretreatment on BMP increase was observed. Changes on the molecular bond characterization and surface properties of raw greenhouse residue sample, hydrodynamic cavitation assisted NaOH pretreatment applied samples, enzymatically hydrolised samples and combined hydrodynamic cavitation and enzymatic hydrolysis pretreatment applied samples were investigated via Fourier transform infrared spectroscopy (FTIR) and scanning electron microscope (SEM), respectively. Spectral profiles and relative densities of bands of raw greenhouse residue sample, hydrodynamic cavitation assisted NaOH pretreatment applied samples, enzymatically hydrolised samples and combined hydrodynamic cavitation and enzymatic hydrolysis pretreatment applied samples were determined to be generally similar, however, on observed spectral profiles densities of certain structures, slight density changes were determined. SEM images revealed that the raw greenhouse residues sample has a compact, continuous, uniform and rigid surface. After hydrodynamic cavitation assisted NaOH pretreatment, sample surface observed as more loose, nonuniform, curly and seperated and became structurally disordered. It was determined that, depending on the increase on reaction time and NaOH concentration, smaller pieces became more deformated, fibrils got seperated and surface suffer from serious erosion. When raw greenhouse residues sample and sample pretreated at cost optimization condition by hydrodynamic cavitation were loaded with maximum enzyme concentrations, larger pieces surfaces became disturbed, lost their uniform structures and fibrils got released. On the other hand when the same samples were loaded with minimum enzyme concentrations, larger pieces showed no changes and surface kept it's intact structure. viii However, smaller pieces revealed flakey structures and micropores observed on their surfaces. There was no study found during the literature survey investigating the effects of combined hydrodynamic cavitation assisted NaOH pretreatment and enzymatic hydrolysis on greenhouse residues with optimization of both processes. This study is the first research in literature which investigates the optimization of hydrodynamic cavitation assisted NaOH pretreatment and enzymatic hydrolysis with the aim of biogas production enhancement from greenhouse residues and impacts of pretreatment processes on surface structure and molecular bond characterization and determines the BMP potential. Therefore, obtained results from this study will be a reference for future literature.
Benzer Tezler
- Türkiye'nin hayvansal gübre kaynaklı sera gazı emisyonları durumu ve biyogaz enerjisi potansiyeli
The status of ghgs emissions and the potential of biogas energy from livestock manure in Turkey
ALİ ERDİNÇ ERSOY
Yüksek Lisans
Türkçe
2017
Çevre MühendisliğiHacettepe ÜniversitesiÇevre Mühendisliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AYŞENUR UĞURLU
- Determination of biogas potential of banana harvestingwaste and environmental life cycle assessment of utilizingstem waste for banana production in greenhouses in Türkiye
Muz atıklarının biyogaz potansiyelinin belirlenmesi ve Türkiye'deki muz üretimi için kullanılmasının çevreselyaşam döngüsü değerlendirmesi
KARDELEN AFRODİT ADSAL
Yüksek Lisans
İngilizce
2022
Enerjiİstanbul Teknik ÜniversitesiÇevre Mühendisliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. OSMAN ATİLLA ARIKAN
DOÇ. DR. FEHMİ GÖRKEM ÜÇTUĞ
- Biogas recovery during anaerobic treatment of lignocellulose-rich pollutants with high sulphate content: an investigation via innovative applications
Yüksek sülfat içerikli lignoselüloz bakımından zengin kirleticilerin havasız arıtımı sırasında biyogaz geri kazanımı: yenilikçi uygulamalarla bir araştırma
EDA YARSUR
Yüksek Lisans
İngilizce
2021
Çevre Mühendisliğiİstanbul Teknik ÜniversitesiÇevre Mühendisliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ÇİĞDEM GÖMEÇ
- Investigation of ammonia removal and biogas recovery following anaerobic stabilization of the chicken wastes
Tavuk atıklarının havasız stabilizasyonu sonrasında anaerobik amonyak giderimi ve biyogaz geri kazanımının araştırılması
GÖKŞEN PEKYAVAŞ
Yüksek Lisans
İngilizce
2017
Çevre Mühendisliğiİstanbul Teknik ÜniversitesiÇevre Mühendisliği Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ÇİĞDEM GÖMEÇ
- Türkiye'de süpermarketlerden kaynaklanan gıda atıklarının karbon, su ve enerji ayak izlerinin belirlenmesi
Determination of carbon, water and energy footprints of food waste originating from supermarkets in turkey
BELKIS ÇAKAR
Doktora
Türkçe
2020
Çevre Mühendisliğiİstanbul Üniversitesi-CerrahpaşaÇevre Mühendisliği Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SERDAR AYDIN