Sagittal split ramus osteotomisinde rezorbe olabilen vidaların ters-l ve üst sınıra sıralı fiksasyonlarının stabilitelerinin biyomekanik olarak karşılaştırılması
Comparison of the stabilities of reverse-l level and upper row fixation of resorbable screws in the sagittal split ramus osteotomy
- Tez No: 457620
- Danışmanlar: DOÇ. DR. AHMET HAMDİ ARSLAN
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Diş Hekimliği, Dentistry
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2016
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Yeditepe Üniversitesi
- Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Ağız, Diş, Çene Hastalıkları ve Cerrahisi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 90
Özet
Bu çalışmanın amacı hazırlanan sagital split ramus osteotomi modellerinde, ters-L düzeni ve üst sınıra 3 vida yerleştirilen rezorbe olabilen vidaların sağladığı biyomekanik dayanımı değerlendirmektir. Sagittal split ramus osteotomisinde rijit fiksasyon için üç vida uygulamalarının iki vida uygulananlara göre biyomekanik olarak daha dayanıklı oldukları literatürlerde bildirilmiştir. Bu amaçla çalışmamızda vidaların sayısı kadar yerleştirildikleri pozisyonlarında biyomekanik dayanıma etkisi olup olmadığının değerlendirilmesi hedeflendi. Çalısmamızda dıs yuzeyi kortikal iç yuzeyi spongioz kemigi taklit edecek sekilde uretilmis, bilateral sagittal split osteotomisi hazır olarak uretilen 20 adet poliuretan modeller kullanıldı (Synbone®, Malans, İsviçre). Osteotomi yapılmış olan modellerde vida yerlerinin standardizasyonu için, kret tepesi, osteotomi hatları ve birbirleri arasındaki mesafeler kumpas ile ölçülerek işaretlendi. Modellere deneysel olarak uygulanacak kuvvetler için kullanılacak çelik aparatın standardizasyonu için angulus mandibulanın en uç noktası işaretlendi. Çalışma, 20 adet poliüretan çene ile yapılmıştır. Çalışma 2 grup altında incelenmiş olup üst sınıra 3 adet bikortikal vida yerleştirilen“Grup 1”, ters-L düzeninde vida yerleştirilen ise“Grup 2”olarak adlandırılmıştır. On hemi-mandibulaya, 2.0 mm çaplı, 15 mm uzunlukta üçer rezorbe vida (LactoSorb®,Walter Lorenz Surgical,Jacksonville,FL,USA) ters-L şeklinde, diğer 10 modele ise 2.0 mm çaplı 15 mm uzunlukta üçer rezorbe olabilen vida (LactoSorb®,Walter Lorenz Surgical,Jacksonville,FL,USA) üst sınıra yerleştirerek fiksasyon saglandı. Yapılacak biyomekanik test için kurulan deney duzenegi, modelin fikse edilerek test cihazına baglanmasını saglayacak bir fiksasyon aygıtı, basma testi uygulayabilen bir servohidrolik test cihazı ve bu cihazın baglı oldugu bir bilgisayardan olusmaktaydı. Örnek çenelerle kavranmıs ve ön yuklemeye tabi tutulmustur. Sıkıstırma testi, 2 mm / dak, 5 mm / dak ve 10 mm / dak'lık test hızı ile gerçekleştirildi.Tüm hemimandibulalar önceden hazırlamış olan fiksasyon aygıtına test edilmek üzere sırayla yerleştirildi. Hazırlanan deney düzeneği, servohidrolik test cihazına rijit olarak bağlanan bir kaide ve bunun üzerinde boyutsal olarak standart yerleştirmeye imkan sağlayan iki vertikal parçadan oluşmaktaydı. Distal vertikal parça proksimal fragmanının, anteriorvertikal parça ise, hemi-mandibulaların distal fragmanının fiksasyonunda kullanıldı. Distal vertikal parça üzerindeki vida sayesinde proksimal fragmanların stabilizasyonu sağlandı. Anterior vertikal parça üzerindeki çelik parçaya hemi-mandibulanın anterior keser dişleri oturtulararak stabilizasyonu sağlandı. Tüm hemi-mandibulalar deney düzeneğine proksimal segmentteki rotasyon merkezinden geçen dikey doğru ile osteotomi hattının vertikal bileşeni arasındaki mesafe eşit olacak şekilde yerleştirildi. İtme kuvveti uygulamak üzere çelik itici parça angulus mandibulanın en uç köşesine uyumlandırılarak servohidrolik test cihazının hareketli parçasına bağlandı. Deney işlemi sırasında her hemi-mandibulaya sistemdeki boşluğun alınması ve mümkün olduğu kadar standart ölçüm başlangıcı yapılabilmesi için 10 Nt'luk ön yükleme yapıldı. Daha sonra yük 10 Nt'da tutulup, yerdeğiştirme miktarı sıfırlanarak deneye başlandı. Bu işlemin ardından distal ve proksimal fragmanlar birbirinden ayrılana kadar sürekli doğrusal kuvvet uygulandı. Olusan deplasman verileri servohidrolik test cihazı için özel olarak hazırlanmıs bir yazılımla (testXpert II, Zwick Roell, Almanya) belirlenen kuvvet aralıklarında olusan yerdegistirme degerlerini de ölçmeye imkan verecek sekilde dijital olarak kaydedildi. Grup 2'ye uygulanan maksimum kuvvet ortalamaları, Grup 1'den istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksektir (p0.05). Grup 2'ye 2 mm ilerleme için uygulanan kuvvet ortalaması, Grup 1'den daha yüksek olmakla birlikte, bu farklılık anlamlılığa yakın ancak istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır (p>0.05). Grup 2'ye 4mm ilerleme, 6 mm ilerleme, 8 mm ilerleme ve 10 mm ilerleme için uygulanan maksimum kuvvet ortalamaları, Grup 1'den istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksektir (p0.05). Grup 2'de maksimum uygulanan itme kuvveti ve maksimum itme kuvveti sonucu ulaşılan mesafe arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmamaktadır (p>0.05). Bilateral sagittal split osteotomisi uygulandıktan sonra rezorbe olabilen vidalarla yapılan rijit fiksasyonda yerleştirilme pozisyonlarının önemli olduğu ve üst sınıra sıralı olarak 3 bikortikal rezorbe olabilen vida yerleştirilmesine göre ters-L düzeneğinde vidaların yerleştirilmesinin gelen çiğneme kuvvetlerinde daha fazla mekanik stabilite sağlayacağını düşünmekteyiz.
Özet (Çeviri)
The purpose of this study is to evaluate the biomechanical strength of the sagittal split ramus osteotomy models, which are provided with screws with reversed L-shape and with 3 screws on the upper border. For this purpose, it was aimed to evaluate the biomechanical restraint effect which was applied to the different positions of the screws. In our study, we used 20 polyurethane models (Synbone®, Malans, Switzerland), which were manufactured to mimic the spongiosal bone on the cortical surface of the external surface and were prepared with bilateral sagittal split osteotomy. For the standardization of the screw locations in the models with osteotomies, the crest top, osteotomy lines and distances between each other were measured and marked with calipers. For the standardization of the steel apparatus to be used for the forces to be experimentally applied to the models, the extreme end of the angulus mandibular was marked. The study was carried out with 20 polyurethane jaws. The study was divided into two groups:“Group 1”, in which three bicortical screws were placed in the upper level, and“Group 2”, in which screws were placed in the inverted L configuration. On the hemi-mandibular side, a 2.0 mm diameter, 15 mm long triple resorce screw (LactoSorb®, Walter Lorenz Surgical, Jacksonville, FL, USA) was inserted in the inverted L shape. Other ten models were fixed with 2.0 mm diameter and 15 mm length three resorbable screws (LactoSorb, Walter Lorenz Surgical, Jacksonville, FL, USA) in the upper row. The test setup for the biomechanical test consisted of a fixation device to fix the model to the test device, a servohydraulic tester to perform the flush test, and a computer to which this device was connected. The sample is gripped by jaws and subjected to preloading. The compression test was carried out with a test speed of 2 mm / min, 5 mm / min and 10 mm / min. The pneumatic mandibles were placed in order to be tested on the fixation device previously prepared. The prepared test setup consisted of a base rigidly connected to the servohydraulic tester and two vertical pieces enabling it to be dimensionally placed on top of it. The distal vertical part was used for the proximal fragment and the anterior vertical part was used for the fixation of the distal fragment of the hemi-bodies. Stabilization of proximal fragments was achieved by the screw on the distal vertical part. The anterior cut teeth of the hemi-mandibular were fitted to the steel piece on the vertical part to provide stabilization. All hemi-mandibles were placed so that the distance between the vertical line passing through the rotation center in the proximal segment and the vertical component of the osteotomy line was equal to the experimental setup. To apply the pushing force, the steel propellant piece was attached to the moving part of the servohydraulic test device, aligned to the extreme end of the angular mandible. During the test procedure, a 10 Nt preload was carried out to allow the blank in each hemi-mandibular system to be retrieved and the standard measurement start as much as possible. The load was then maintained at 10 Nt and the experiment started with zero displacement. Following this procedure, continuous linear force was applied until the distal and proximal fragments were separated from each other. The resulting displacement data was digitally recorded to allow measurement of displacement values at specified force ranges with specially prepared software for the servohydraulic tester (testXpert II, Zwick Roell, Germany). The maximum force averages applied to Group 2 were statistically significantly higher than Group 1 (p 0.05). Although the force averaged for the 2 mm advance to Group 2 was higher than the Group 1, this difference was close to meaningful but not statistically significant (p> 0.05). The maximum force averages applied to Group 2 for 4 mm advance, 6 mm advance, 8 mm advance and 10 mm advance were statistically significantly higher than Group 1 (p 0.05). In group 2, there was no statistically significant relationship between the maximum applied pushing force and the maximum pushing force resultant distance (p> 0.05). We propose that placement of screws in the reverse-L mechanism will provide more stability in the incoming chewing forces compared to the placement of 3 bicortical resorbable screws in the order of top row and sequential placement on resilient fixation screws after bilateral sagittal split ssteotomy.
Benzer Tezler
- Sagital split ramus osteotomisinde rezorbe olabilen ve titanyum bikortikal vida fiksasyonlarının stabilitelerinin karşılaştırılması
Başlık çevirisi yok
ÜLKEM CİLASUN
Doktora
Türkçe
2005
Diş HekimliğiBaşkent ÜniversitesiAğız, Diş, Çene Hastalıkları ve Cerrahisi Ana Bilim Dalı
PROF.DR. SİNA UÇKAN
- Sagittal split osteotomisinde kullanılan fiksasyon türünün ve materyalinin operasyon stabilizasyonuna olan etkisinin sonlu eleman analizi yöntemiyle incelenmesi
Finite element analysis evaluation of stabilisation of sagittal split ramus osteotomy with different fixation TYPE and materials
ERDOĞAN UTKU ÜRETÜRK
Doktora
Türkçe
2015
Diş Hekimliğiİstanbul ÜniversitesiAğız Diş ve Çene Cerrahisi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AYŞEGÜL APAYDIN
- Sagittal split ramus osteotomisinde gömülü üçüncü molar dişin çekim boşluğunun fiksasyon tekniklerine etkisinin in vitro biyomekanik değerlendirilmesi
In vitro evaluation of biomechanical effects of the socket of impacted lower third molar extracted si̇multaneously wi̇th sagittal split ramus osteotomy on fixation methods
AHMED HUSSEIN ALLAWI AL-RIKABI
Doktora
Türkçe
2021
Diş HekimliğiOndokuz Mayıs ÜniversitesiAğız Diş ve Çene Cerrahisi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. BORA ÖZDEN
- Sagittal split ramus osteotomisinde mandibular lingulanın güvenlik marjının belirlenmesi
Determination of safety margin of mandibular lingula in sagittal split ramus osteotomy
GÖRKEM TEKİN
Diş Hekimliği Uzmanlık
Türkçe
2021
Diş HekimliğiEskişehir Osmangazi ÜniversitesiAğız Diş ve Çene Cerrahisi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. NESRİN SARUHAN
DR. ÖĞR. ÜYESİ MEHMET UĞURLU
- Sagittal split ramus osteotomisinde kullanılan fiksasyon yöntemlerinin deneysel olarak karşılaştırılması
Experimental comparison of fixation methods in sagittal split ramus osteotomy
NURDAN KAFALI ÜNSAL
Doktora
Türkçe
2016
Diş HekimliğiSelçuk ÜniversitesiAğız Diş ve Çene Cerrahisi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. DOĞAN DOLANMAZ