Geri Dön

Preeklampsi takibinde serum biyobelirteçlerinin değerlendirilmesi

The evaluation of serum biomarkers in following up preeclampsia

  1. Tez No: 473998
  2. Yazar: ABDALRHMAN KUBA
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. HÜLYA ÇİÇEK
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Biyokimya, Biochemistry
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2017
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Gaziantep Üniversitesi
  10. Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Tıbbi Biyokimya Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 70

Özet

Preeklampsi 20. gebelik haftasından sonra ortaya çıkan, hipertansiyon, proteinüri ve ödem ile karakterize bir hastalıktır. Maternal/perinatal morbidite ve mortalitenin en önemli nedenleri arasında yer almaktadır. Çok sayıda çalışma gerçekleştirilmiş olmasına karşın hastalığın patofizyolojisi tam olarak bilinmemektedir. Preeklampsiye yol açan risk faktörlerinin değerlendirildiği pek çok yöntem önerilmiştir. Geçmişte preeklampsi öngörüsüne dair kullanılan yöntemler genellikle biyokimyasal olmayan belirteçlere odaklı olarak yapılmakta iken günümüzde ise biyokimyasal belirteçlere doğru bir kayma söz konusudur. Son dönemlerde yapılan çalışmalarda pek çok biyokimyasal ajan preeklampsi tanısında kullanılmaya başlanmıştır. Bu çalışmada preeklampsi takibinde bazı serum biyobelirteçlerinin değerlendirilmesi amaçlamıştır. Bu amaç doğrultusunda serum nesfatin, ezrin, plasental protein 13, hypoxia inducible factor 1- α subunit (HIF1A), nörofilin 1 düzeyleri ELISA yöntemiyle incelenmiştir. Çalışmada tedavi öncesi preeklampsili (n = 35), tedavi sonrası preeklampsili (n = 35) ve sağlıklı kontrol (n = 20) grubu olmak üzere toplam 90 numune değerlendirilmiştir. Çalışmadan elde edilen veriler SPSS 22.0 programı ile analiz edilmiştir. Yapılan istatistiksel analizler neticesinde tedavi öncesi nesfatin-1 ve ezrin düzeyleri tedavi sonrası ve sağlıklı kontrol grubundan anlamlı şekilde daha düşük, HIF-1A düzeyi ise anlamlı şekilde yüksek bulunmuştur. Yine yapılan analizler neticesinde tedavi öncesi ve sonrası preeklampsili hastalarda PP13 düzeyinin sağlıklı kontrol grubuna göre anlamlı şekilde daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Yapmış olduğumuz çalışmadan elde edilen sonuçlar dikkate alındığında nesfatin, ezrin, HIF1A, PP13 ve NRP1'in preeklampsi öngörüsünde önemli biyobelirteçler olduğu söylenebilir.

Özet (Çeviri)

Preeclampsia is a disease characterized by hypertension, proteinuria and edema that occurs after the 20th gestational week. It is among the most important reasons of maternal/perinatal morbidity and mortality. Although a large number of studies have been carried out, the pathophysiology of the disease is not fully known. Many methods have been proposed for evaluating risk factors leading to preeclampsia. In the past, the methods used to predict preeclampsia have usually been focused on non-biochemical markers, but nowadays there is a shift towards biochemical markers. Recently, many biochemical agents have been started to be used in the prediction of preeclampsia. In this study the evaluation of some serum biomarkers in the following up preeclampsia was aimed. Serum nesfatin, ezrin, placental protein 13, hypoxia inducible factor 1-α subunit (HIF1A), and neurofilin 1 levels were examined with ELISA method. In the study, 90 samples taken from subjects, including pre-treatment preeclampsia (n =35), post-treatment preeclampsia (n = 35) and healthy control (n = 20) groups were evaluated. The data obtained from the study was analyzed with SPSS 22.0. As a result of the statistical analysis, pre-treatment nesfatin-1 and ezrin levels were found significantly lower than post-treatment and the healthy control group and HIF-1A level was found significantly higher. As a result of these analyzes, pre-treatment and post-treatment PP13 levels were found to be significantly higher than the healthy control group. Considering the results obtained from the study, we can say that nesfatin, ezrin, HIF1A, PP13 and NRP1 are important biomarkers for predicting preeclampsia.

Benzer Tezler

  1. Tokseminin tanı ve takibinde serum alfa-fetoprotein, immunglobulin-G, -A, -M ve kompleman-3 ölçümlerinin klinik önemi

    The Clinical value of serum alpha-fetoprotein, immunglobuline -G, -A, -M, and compleman-3 measurement in the diagnosis and follow- up of toxemia of pregnancy

    BAHATTİN ADAM

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1991

    BiyokimyaAtatürk Üniversitesi
  2. Prematüre bebeklerde kord kanı vitamin D düzeyinin neonatal morbiditeler ile ilişkisinin araştırılması

    Investigation of the relationship between the cord blood vitamin D levels in premature babies and neonatal morbidities

    NURTEN ÖZKAN ZARİF

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSüleyman Demirel Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. GONCA SANDAL

  3. Preeklamptik gebelerde serum adipomyokin düzeylerinin değerlendirilmesi

    Evaluation of serum adipomyokine levels in preeclampsia

    TUĞBA YAY

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ZEHRA MELTEM PİRİMOĞLU

  4. Gebeliğinde preeklampsi öyküsü olan kadınlarda serum tiyol disülfid dengesi ve kardiyovasküler risk değerlendirmesi

    Başlık çevirisi yok

    GİZEM BANU BÜYÜKKÜPCÜ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Kadın Hastalıkları ve DoğumBolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÜLKÜ METE URAL