Geri Dön

Çocukluk çağı otoinflamatuar hastalıklarda genotip-fenotip ilişkisi

Genotype-phenotype relationship in childhood autoinflammatory diseases

  1. Tez No: 478005
  2. Yazar: GAMZE VURAN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. AFİG BERDELİ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2017
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ege Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 115

Özet

ÇOCUKLUK ÇAĞI OTOİNFLAMATUAR HASTALIKLARDA GENOTİP-FENOTİP İLİŞKİSİ Amaç: Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ç. Romatoloji ve Genel Pediatri polikliniklerine Ailesel Akdeniz Ateşi (FMF) ve otoinflamatuar hastalık ön tanısıyla yönlendirilen, MEFV geninde mutasyon saptanmayan 40 olgunun diğer otoinflamatuar hastalıklar (Tümör Nekroz Faktör Reseptör 1 İlişkili Periyodik Sendrom (TRAPS), Hiperimmunglobulin D Sendromu (HIDS), Kriyopirin İlişkili Periyodik Sendrom (CAPS), Pyojenik artrit, Pyoderma Gangrenosum ve Akne Sendromu (PAPA) ) açısından yeni nesil dizileme (NGS) yöntemi ile değerlendirilmesi amaçlandı. Bu çalışma kesitsel ve kontrollü bir çalışmadır. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya dahil edilen 40 olgu ve ebeveynleri ile görüşülerek anket formu (hastalığın başlangıç yaşı, ataklara eşlik eden semptomlar, aile öyküsü, aldıkları tedavi, atak döneminde yapılan tetkik bilgilerini içeren) dolduruldu. Her olgudan 2 cc kan EDTA'lı tüpe alındı. Genetik analiz için Yeni Nesil Dizileme yöntemi ile kullanıldı. Çıkan sonuçlar veritabanlarına göre değerlendirildi. Araştırma verileri SSPS istatistik programında analiz edildi. P < 0.05 olduğu durumlar istatistik olarak anlamlı kabul edildi. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 40 olgudan 16'sında mutasyon saptandı. Mutasyon pozitif olgularda hastalığın ortalama başlangıç yaşı 7.1 ± 4.6, ortalama tanıda gecikme yılı 4.1 ± 3.9, mutasyon negatif olgularda ise hastalığın ortalama başlangıç yaşı 5.2 ± 4.6 olarak saptandı. Mutasyon pozitif olgularda aile öyküsünün %37.5, mutasyon negatif olgularda %16.6 oranında olduğu görüldü. Her iki grupta da ataklara en sık eşlik eden semptomlar ateş, eklem ağrısı ve karın ağrısıydı. Mutasyon negatif olgularda aft ve makulopapüler döküntü mutasyon pozitif olgulara kıyasla anlamlı olarak daha yüksek saptandı (sırasıyla %41 - %0 p=0.003, %37 - %6 p=0.03) Mutasyon pozitif olgularda atak döneminde alınan akut faz reaktan değerlerinin mutasyon negatif olgulara göre istatiksel anlamlı olmasa da daha yüksek olduğu görüldü. NLRP3 gen mutasyonu saptanan 7 olgu CAPS olgu grubuna dahil edildi. 7 hastadan 5'inde Q703K, 1'inde V198M ve 1'inde I313V mutasyonu saptandı. Bu olgularda ortalama hastalık başlangıç yaşı 6.5 ± 3.8 idi. Ataklara en sık eşlik eden semptomlar ateş, artralji, karın ağrısı ve döküntüydü (sırasıyla %86, %71, %43 ve %43). MVK geninde mutasyonu saptanan 6 olgu HIDS olgu grubuna dahil edildi. 6 hastadan 5'inde S52N, 1'inde V377I mutasyonu saptandı. Bu olgularda ortalama hastalık başlangıç yaşı 8.4 ± 5.1 idi. Ataklara en sık eşlik eden semptomlar artralji, karın ağrısı ve döküntüydü (sırasıyla %100, %50 ve %50). TNFRSF1A geninde mutasyonu saptanan 2 olgu TRAPS olgu grubuna dahil edildi. 2 hastadan 1'inde C52Y mutasyonu, 1'inde R92Q mutasyonu saptandı. Bu olgularda ortalama hastalık başlangıç yaşı 7.7 ± 8.8 idi. Ataklara en sık eşlik eden semptomlar ateş, karın ağrısı, artraljiydi (sırasıyla %100, %50, %50). PSTPIP1 geninde A372V mutasyonu saptanan 1 olgu PAPA olgu grubuna dahil edildi. Hastalık başlangıç yaşı 2 yaş olan bu olgumuzun ateş, karın ağrısı ve artraljinin eşlik ettiği 1 gün süren atakları mevcuttu. Tartışma ve Yorum: Bu çalışma Türkiye'de otoinflamatuar hastalıklarla ilgili yapılan kesitsel ve kontrollü ilk çalışmadır. Çalışmamızda saptanan mutasyondan 4'ü kesin patojenik (V377I, C52Y, I313V, A372V), 3'ü düşük penetranslı mutasyon (Q703K, V198M, R92Q), 1'i de patojenik önemi bilinmeyen (S52N) mutasyondur. Mutasyon pozitif hasta grubumuzda hastalık başlangıç yaşının literatürdeki olgulara göre daha geç olmasının, klinik bulgularının daha hafif olmasının, ciddi nörolojik tutulum ve kas iskelet sistemi tutulumu olmamasının, hastalarımızın büyük çoğunluğunda (12 hastada) düşük penetranslı mutasyonların saptanması ile ilişkili olduğu düşünülmüştür. Q703K mutasyonu saptanan 5 olgu ve S52N mutasyonu saptanan 5 olgu incelendiğinde, aynı mutasyona sahip olgularda hastalık başlangıç yaşlarının ve klinik semptomların birbirinden farklı olduğu izlenmiş, mutasyonların değişken penetransı ve oluşturdukları heterojen fenotip nedeniyle aynı mutasyonun farklı olgularda farklı klinik tablo (asemptomatik - ağır atak) yapabileceği görülmüştür. Tekrarlayan ateş, artralji, karın ağrısı yakınmaları ile başvuran FMF öntanısıyla refere edilen ancak MEFV geninde mutasyon saptanmayan olgularda düşük insidans oranına rağmen diğer otoinflamatuar hastalıklar göz önünde bulundurulmalı ve klinik şüphe halinde buna yönelik ileri genetik inceleme yapılmalıdır.

Özet (Çeviri)

GENOTYPE-PHENOTYPE RELATIONSHIP IN CHILDHOOD AUTOINFLAMMATORY DISEASES Objective: 40 cases with no mutation in MEFV gene, directed with FMF and autoinflammatory disease pre-diagnosis to Pediatric Rheumotology and General Pediatrics polyclinics of Pediatrics in Medical School of Aegean University have been aimed to be assessed with New Generation Sequencing (NGS) in terms of other auto-inflammatory diseases (Tumor Necrosis Factor 1 Associated Periodic System (TRAPS), Hyperimmunoglobulobin D Syndrome (HIDS), Cryopyrine Associated Periodic Syndrome (CAPS), Pyogenic Arthritis, Pyoderma Gangrenosum and Acne Syndrome (PAPA) ). This study is a cross-sectional and controlled study. Material and Method: 40 cases and their parents involved in the study were interviewed and survey form was filled in (including onset age of disease, symptoms accompanying the attacks, family history, received treatment, information of examinations performed in attack period). 2 cc blood was taken from each case into EDTA tube. New Generation Sequencing method was used for genetic analysis. The obtained results were assessed according to databases. The research data were analyzed in SSPS statistical program. The conditions of P < 0.05 were accepted as statistically significant. Findings: Mutation was detected in 16 of the 40 cases involved in the study. In cases with mutation positive, the average age of the disease onset was detected to be 7.1 ± 4.6, average year of delayed diagnosis to be 4.1 ± 3.9, in cases with mutation negative, the average age of disease onset was detected to be 5.2 ± 4.6. Family history was observed to be 37.5% in mutation positive cases and to be 16.6% in mutation negative cases. The most common symptoms accompanying the attacks in each group were fever, arthralgia and abdominal pain. Aphtha and maculopapular rash were determined to be significantly higher in mutation negative cases than mutation positive cases (p = 0.003, p = 0.03). Acute phase reactant levels taken in the attack period in mutation positive cases were seen to be higher than mutation negative cases even though not statistically significant. 7 cases detected with NLRP3 gene mutation were included in CAPS case group. In 5 of 7 patients Q703K mutation, in 1 of them V198M and in 1 of them I313V mutation were detected. The average age of disease onset was 6.5 ± 3.8 in these cases. The most common symptoms accompanying the attacks were fever, arthralgia, abdominal pain, and rash (86%, 71%, 43%, and 43%, respectively). 6 cases detected with MVK gene mutation were included in HIDS case group. S52N mutation was found in 5 and V377I mutation was found in 1 of 6 patients. The average age of disease onset in these cases was 8.4 ± 5.1. The most common symptoms accompanying the attacks were arthralgia, gastralgia and rash (100%, 50% and 50%, respectively). 2 cases detected with TNFRSF1A gene mutation were included in TRAPS case group. In one of the two patients C52Y mutation and in the other one R92Q mutation were found out. The average age of disease onset in these cases were 7.7 ± 8.8. The most common symptoms accompanying the attacks were fever, abdominal pain and arthralgia (100%, 50%, 50% respectively). 1 cases detected with A372V mutation in PSTPIP1 gene was included in PAPA case group. This case of ours the disease onset of whom was 2 years had one day lasting attacks accompanied by fever, abdominal pain, arthralgia. Discussion and conclusion: This study is the first cross sectional and controlled study made on auto-inflammatory diseases in Turkey. 4 of the mutations found in our study were definite pathogenic (V377I, C52Y, I313V, A372V), 3 of them were low penetrance mutations (Q703K, V198M, R92Q), and 1 of them was the mutation with uncertain significance (S52N). The fact that in our mutation positive patient group, the disease onset age was older than the cases in literature, their clinical findings were lighter, and there were not serious neurological involvement and musculoskeletal involvement was thought to be associated with the fact that low penetrance mutations were found in most of our patients (12 patients). In examining 5 cases detected with Q703K mutation and 5 cases detected with S52N mutation, the disease onset age and clinical symptoms in cases with the same mutation were observed to be different from one another, and mutations were observed to have changeable penetrance, and the same mutation were observed to cause different clinical picture (asymptomatic - severe attack) in different cases because of heterogeneous phenotype they created. In cases having applied with repetitive fever, arthralgia and abdominal pain complaints, referred with FMF pre-diagnosis, but not detected with mutation in MEFV gene, other auto-inflammatory diseases must be considered despite the low incidence rate, and prospective genetic examination must be carried out for it in the event of clinical suspect.

Benzer Tezler

  1. Çocukluk çağı ailevi akdeniz ateşi hastalarında klinik, laboratuvar ve epidemiyolojik özelliklerin belirlenmesi, bu özellikler ve tedaviye yanıtın genetik mutasyonlarla ilişkisinin araştırılması

    Clinical, laboratory and epidemiological characteristics of familial mediterranean fever i̇n childhood and the relationship between these features with genetic mutations

    SOLMAZ ÖZKAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıNecmettin Erbakan Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BÜLENT ATAŞ

  2. Çocukluk çağı ailevi akdeniz ateşi hastalarında klinik ve epidemiyolojik özelliklerin belirlenmesi ve bu özelliklerle sık görülen mutasyonlar arasındaki ilişkilerin araştırılması

    Investigation of the clinical and epidemiological features of children withfamilial mediterranean fever patients, and the relationship with the mutations

    AYKUT ÇAĞLAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bakanlığı

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DR. GÜL ÖZÇELİK

  3. Ailevi Akdeniz Ateşi tanısıyla takip edilen hastaların genel özellikleri

    General characteristics of patients followed by Familial Mediterranean Fever

    EMİN MURAT KARPUZOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıÇukurova Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MUSTAFA YILMAZ

  4. Çocukluk çağı otoinflamatuar hastalıklarında mvk, NLRP3, TNFRFN1A ve mefv gen mutasyon dağılımı: Kuzey Anadolu deneyimleri

    Screening of mutations in the mvk, NLRP3, TNFRSF1A and MEFVgenes in children with autoinflammatory diseases: North Anatolian experience

    ENGİN ALTUNDAĞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    GenetikOndokuz Mayıs Üniversitesi

    Tıbbi Genetik Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. METHİYE GÖNÜL OĞUR

  5. Çocukluk çağı otoimmün santral sinir sistemi hastalıklarında serum ve idrar örneklerinde neopterin ve serum kinürenin-triptofan yolağı ürünleri düzeylerinin karşılaştırılması

    Comparison of the levels of neopterin in serum and urine samples and serum kinürenine-tryptophan pathway products in childhood autoimmune central nervous system diseases

    MELTEM YILDIZ KAYAOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıHacettepe Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FATMA BANU ANLAR