Geri Dön

Graham Priest'te dialetik mantık ve zaman metafiziği bakımından sonuçları

Dialetheic logic in Graham Priest and it's consequences on metaphysics of time

  1. Tez No: 495650
  2. Yazar: EBUBEKİR MUHAMMED DENİZ
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. AHMET AYHAN ÇİTİL
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Felsefe, Philosophy
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2017
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Felsefe Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 161

Özet

Felsefe tarihine baktığımızda Aristoteles'in ortaya koyduğu haliyle çelişmezlik ilkesinin, düşüncenin ve hatta varlığın temel ilkesi olarak kabul edilip bu anlamda ortodoksiyi oluşturduğunu görürüz. Aristoteles, varlığın en temel ilkesi olarak gördüğü çelişmezlik ilkesinden hareketle kuvve-fiil, fiil-tamamlanmış fiil gibi ayrımlar yaparak değişim içerisindeki nesnenin varoluşunu incelemiştir. Çelişmezlik ilkesi de nesnenin belirleniminin temel ilkesi olmuştur. Ancak bu ilkeye bağlı olarak zaman, özellikle de zamanın kesiti olarak ân düşünülmeye çalışıldığında çelişkilerle karşılaşıldığı görülür. Çelişmezlik ilkesine bağlı kalınan çerçevede zamanın kavramsal düzeyde açıklanamadığı tespit edilmiştir. 20. yüzyılda ortaya çıkmaya başlayan –klasik olmayan mantıklardan olan–tutarlı-ötesi mantıklar çelişmezlik ilkesinin belirli durumlarda geçerli olmadığını iddia etmektedir. Tutarlı-ötesi mantıklardan en radikal olanı ise düşüncenin sınır durumlarında ortaya çıkan bazı çelişkilerin doğru ve gerçek olduğunu savunan dialetik mantıktır. 1970'lerde Graham Priest ve Richard Routley'in ortaya koyduğu, Priest tarafından geliştirilen dialetik mantık son yıllarda akademide hem mantık düzeyinde hem de metafiziksel imaları itibariyle etkisini göstermektedir. Çelişmezlik ilkesine bağlı kalındığı için klasik mantıkta kavramsallaştırılamayan zamanın dialetik mantık içerisinde kavram düzeyinde açıklanıp açıklanamadığı tezin ana konusunu oluşturmaktadır. Bu konu incelenirken öncelikle Aristoteles düşüncesinden hareketle klasik mantıkta zaman konusunda karşılaşılan güçlükler ortaya konulmuş, ardından dialetik mantığın gerekçelendirilmesine ve temellendirilmesine yer verilmiştir. Nihayetinde ise dialetik mantığın zaman metafiziğini nasıl ele aldığı aktarılmıştır. Yapılan incelemeler sonucunda, dialetik mantığın önemli imkânlar barındırdığı ama zaman metafiziği konusunda henüz bu imkânları kullanmadığı, dialetik mantıktan metafiziğe geçiş sürecinin Priest'te yeterince hazırlanmadığını ve dialetik mantıktan metafiziğe geçişin transandantal bir bakış açısı gerektirdiği tespit edilmiştir.

Özet (Çeviri)

When we look at the history of philosophy, we see that the law of non-contradiction, as Aristotle puts, is recognized as the most basic principle of thought, or even of being and that it establishes the orthodoxy in this matter. Aristotle, considering the law of contradiction as the most basic principle of being, studies the existence of objects that are in a state of flux via making some distinctions like potentiality-activity and activity-actuality. Law of non-contradiction becomes the basic principle for the determination of objects. However, when time –especially the moment as a fraction of time– is considered according to this principle, there arise contradictions. It is confirmed that time cannot be explained conceptually within the scope of the law of contradiction. Paraconsistent logics –which are non-classical– that have arisen during the 20th century claim that the law of contradiction is not applicable to certain circumstances. The most radical paraconsistent logic is the dialetheic logic, which argues that some contradictions arising within the limits of thought are true and even real. Dialetheic logic, being introduced by Graham Priest and Richard Routley in the 1970s, proves to be academically efficient by its metaphysical implications within both at the level of logic and at the level of metaphysics. This thesis aims to understand whether time which cannot be conceptualized by the classical logic as it adheres to the law of contradiction can be explained conceptually within the limits of dialetheic logic or not. Firstly, with reference to the Aristotelian thought, we present the difficulties about time that are encountered in classical logic. Then we consider the question whether the dialethic logic is justified. Finally, we focus on the way the dialethic logic approaches the metaphysics of time. At the result of these analyses, we conclude that the dialethic logic embodies some important potentials, but it does not yet realize these potentials; and that the shift from dialethic logic to metaphysics is not sufficiently prepared by Priest and that this shift from dialethic logic to metaphysics requires a transcendental point of view.

Benzer Tezler

  1. Nagarcuna düşüncesinin mantık ve metafizik eleştirisi

    The logic and metaphysical critique of Nagarjuna's thought

    AYŞE YILMAZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Felsefeİstanbul 29 Mayıs Üniversitesi

    Felsefe Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. AHMET AYHAN ÇİTİL

  2. Journey towards natural self: A Kierkegaardian analysis of Graham Greene's faith fiction

    Doğal benliğin inşası: Graham Greene'in dini romanlarının Kierkegaard felsefesine göre analizi

    EMRAH PEKSOY

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2019

    Batı Dilleri ve Edebiyatıİstanbul Aydın Üniversitesi

    İngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HATİCE GÖNÜL UÇELE

  3. GRAHAM HARMAN'IN NESNE YÖNELİMLİ ONTOLOJİK YAKLAŞIMI İLE SANATÇI TARİFİ

    THE DEFINITION OF AN ARTIST ACCORDING TO GRAHAM HARMAN'S OBJECT-ORIENTED ONTOLOGICAL APPROACH

    CANSU ŞAHİNBAŞ İMAMOĞLU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Güzel SanatlarDokuz Eylül Üniversitesi

    Heykel Ana Sanat Dalı

    PROF. SEVGİ AVCI

  4. Graham Swift'in 'Waterland' ve Julian Barnes'ın 'A History of the World in 10 1/2 Chapters' adlı romanlarının postmodern tarih kuramı çerçevesinde incelenmesi

    An evaluation of Graham Swift's 'Waterland' and Julian Barnes's 'A History of the World in 10 1/2 Chapters' from the perspective of postmodern historiography

    İSMAİL SERDAR ALTAÇ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    İngiliz Dili ve EdebiyatıAnkara Üniversitesi

    Batı Dilleri ve Edebiyatları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BELGİN ELBİR

  5. The idea of orientalism in The Quiet American by Graham Greene

    Graham Greene'in eseri Sessiz Amerikalı'da oryantalizm

    MERYEM KARA

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2009

    İngiliz Dili ve EdebiyatıFatih Üniversitesi

    İngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MOHAMMED BAKARİ