Geri Dön

Malign melanomlarda HMB-45 ve S-100 Proteini'nin immünohistokimyasal yöntemle değerlendirilmesi

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 49920
  2. Yazar: AYŞE POLAT
  3. Danışmanlar: DOÇ.DR. FİGEN DORAN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Patoloji, Pathology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 1996
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Çukurova Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 97

Özet

ÖZET Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalında 1987-1994 yılları arasında tanı almış toplam 46 malign melanoma olgusuna histokimyasal yöntemle Masson's-Fontana yanı sıra Avidin-Biotin kompleks immünohistokimyasal yöntemle Monoclonal Mouse anti-melanoma antikoru, HMB-45 ve Policlonal Rabbit S- 100 proteini uygulandı. Her üç boyama tekniğinin ile boyanma yoğunlukları, yaş dağılımı, cinsiyet, tümörün lokalizasyonu, histolojik tipi, pigment içeriği, hücre tipi, mitoz oranı arasındaki ilişki değerlendirildi. Bu çalışmada 30 primer malign melanoma olgusunun % 70' i (2 1 olgu) ciltte, % 30 'u (9 olgu) ise cilt dışı yerleşim göstermekteydi. Primer cilt yerleşimli 21 melanoma olgusunda tümör, erkeklerde gövde ve ekstremitelerde yerleşme eğilimi gösterirken, kadınlarda baş boyun bölgesinde cilt melanomalarının daha sık olarak görüldüğü dikkati çekti. Literatürden farklılık gösteren bu sonucun, bölgemizde halkın yaşam tarzına bağlı olabileceği sonucuna varıldı. Primer cilt melanomalarının dörtte üçünü oluşturan superfisyel spreading melanomaların bu çalışmada görülme sıklığı açısından, üçüncü sırada yer aldığı ve literatüre göre ancak melanomaların % 10' unu oluşturan nodüler melanomaların ise bu çalışmada birinci sırada yer aldığı izlendi. Ayrıca malign melanoma olgularının hiç birisinin Clark evre- T de olmayıp, olguların % 52.4' ünün Clark evre-5' de bulunduğu saptandı. Literatürden farklılık gösteren bu iki sonuç bölgemizde hastaların, tümörün daha ileri evrelerinde hekime başvurdukları ve tümörün tanısında 82gecikildiğini göstermektedir. Ancak erken olguların daha küçük merkezlerde öpere edildiği fikri de desteklenebilir. Olguların genelde ileri devrelerdeki hastalar olması bu görüşü desteklemektedir. Rektum melanomalan, cilt dışı melanomaların % 1-3' ünü oluştururken, bu çalışma grubundaki pimer cilt dışı yerleşimli dokuz olgunun %33.3' ünün (3 olgu) rektal melanoma olması beklenenden çok yüksek bir oran olarak gözlenmiştir. Bu farklılığın diyet alışkanlıkları, iklimsel veya genetik farklılıklarla ilgili olabileceği yorumu yapılmış, ancak rektum melanomalarının tanısı ve tedavisi güç olduğundan, bu olguların üniversite hastanesine sevk edilen hastaları kapsaması olasılığı akılda tutulmuştur. Cilt dışı yerleşimli diğer altı olgunun dağılımı literatürde yer alan diğer çalışmalardaki sonuçlardan farklılık göstermemiştir. Bu çalışmada olguların % 72' si Masasson's-Fontana ile, %97.8' si HMB-45 ile ve % 91.3' ü S- 100 proteini ile değişen yoğunluklarda pozitif boyanma göstermiştir. Tümörde pigment içeriği ile HMB-45 ve S- 100 proteininin boyanma yoğunlukları arasında bir korelasyon saptanmıştır. Malign melanomalarda HMB-45 immünohistokimyasal boyasının S- 100 proteinine oranla, daha yüksek oranda pozitiflik göstermesinin yanı sıra, pozitif olgularda tümörde daha da güçlü boyanma gösterdiği de saptanmıştır. 83

Özet (Çeviri)

Özet çevirisi mevcut değil.

Benzer Tezler

  1. Melanositik lezyonların ayırıcı tanısında immünhistokimyasal belirteçlerin kullanılması

    Using immunohistochemical markers in the differential diagnosis of melanocytic lesions

    TUĞBA ÖZTÜRK KÖSKENLİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    PatolojiKocaeli Üniversitesi

    Patoloji Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. ÇİĞDEM VURAL

  2. Prame immünohistokimyasal işaretleyicisinin melanositik lezyonlarda ekspresyonu, potansiyel biyobelirteç olarak kullanımı ve malign lezyonların ayırıcı tanısındaki rolü

    Expression of prame immunohistochemical marker in melanocytic lesions, its potential as a biomarker, and its role in the differential diagnosis of malignant lesions

    BESTE NOYAN MOD

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    PatolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Tıbbi Patoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. CEM LEBLEBİCİ

  3. Malign melanomlarda BRAF ve NRAS mutasyonlarının histolojik tip ve diğer prognostik parametreler ile ilişkisi

    Relationship between braf and nras mutations in malign melanomas with histological types and other prognostic parameters

    ÇİĞDEM ŞAHİN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    PatolojiCumhuriyet Üniversitesi

    Tıbbi Patoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÖMER FAHRETTİN GÖZE

  4. Malign melanomlarda CD271 ve braf ekspresyonunun klinikopatolojik parametrelerle ve prognoz ile ilişkisinin immunhistokimyasal yöntemle araştırılması

    Investigation of the relationship between CD271 and braf expression with clinicopathological parameters by immunohistochemical method in malignant melanoma

    AFİFE UĞUZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    PatolojiSüleyman Demirel Üniversitesi

    Tıbbi Patoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NERMİN KARAHAN

  5. Malign melanomlarda matriks metalloproteinazlar ve inhibitörlerinin ekspresyonu

    Expression of matrix metalloproteinases and inhibitors in malignant melanomas

    MUSTAFA GÜRELİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2007

    PatolojiGazi Üniversitesi

    Patoloji Ana Bilim Dalı

    Y.DOÇ.DR. ÖZLEM ERDEM