Geri Dön

Psychological dimension of Urban design in residential areas

Kentsel mekanın psikolojik boyutu

  1. Tez No: 50158
  2. Yazar: NUR AYYILDIZ
  3. Danışmanlar: PROF.DR. ÇINAR ATAY
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Şehircilik ve Bölge Planlama, Urban and Regional Planning
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 1996
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
  10. Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 133

Özet

ÖZET Kent planlama, kentsel tasarım alanları, uzun bir geçmişten beri süregelen etkinlikleri sürecinde, insanın sosyal ve ekonomik gereksinmelerini ve politik girişimlerini dikkate alarak teknik ve estetiğin gereklerine göre kent çevrelerini düzenlemeye çalışmışlardır. Bu süreçde bir çok yeni felsefi arayışlar ve yeni yaklaşımlar sınanmıştır. Kültürel kimlik, kentsel kalite, yeni yaşam stilleri ve diğer ilintili kavramların irdelenmesi, gerçekleştirilen kentsel araştırmaların inceleme aracı olmuştur. Modernizm, yapısalcılık, işlevcilik, akılcılık, insanlığın Aydınlanma Çağının bir sonucu olarak maddesel ve temel gereksinimlerine yanıt veren bir kentsel yaşamın yapılanmasında gerekli kavranılan ve felsefeleri oluşturmuşlar ve gerekli zemini sağlamışlardır. Buna karşın kentlerde görülen kalabalığın, gürültü ve çevre kirliliğinin yanısıra önlenemeyen bir göç hareketi de süregelmektedir. Bu tablo, ekonomik, sosyal ve politik nedenlere bağlanmaktaysa da esas nedenler insanın açıklanamayan kimliğinde odaklanmaktadır (Işıkpınar, 1990). İnsan özgür bir bireydir ve kendine özgü davranış kalıplarına sahiptir. İleriye dönük sürekli planlayan ve etkin şekilde çevresini düzenleyen bir kişilik ve kimlik yapısındadır. İşte insanın çevresi ile etkileşiminde ki“saldı boyutlar”burada ortaya çıkar. Çevre, felsefi yaklaşımla bir obje olarak belirlenir ve her obje gibi, yalnızca suje olan insanın, zihninde oluştuğu zaman var olacaktır. Suje ile obje arasında ki bağ demek olan bilginin (Mengüşoğlu, 1983), konumuzda obje olan kent çevresinden suje olan kent insanına ulaşmasını en duyarlı şekliyle izleyebilmek için insan zihnini inceleyen psikolojik yaklaşımlara başvurmak gerekmektedir. Kent planlama ve kentsel tasarım uğraşlarına yeni felsefi yaklaşımlar arayışı kentsel çevrede insan faktörünün önemini ortaya çıkarmıştır. Klasik kent planlama ve kentsel tasarım yaklaşımları gerek temel felsefeleri ve gerekse yararlandıkları geleneksel yaklaşımların davranışçılık ağırlıklı yaklaşımlar olmaları açılarından deterministtirler. Kent çevresini, zihnin içsel süreçlerini gerektiği biçimde dikkate almaksızın, büyük ölçüde gözlemlere dayalı yaklaşımlarla düzenlemektedirler. Nüfus yoğunluklarının, konut ve işyeri mekanlarının, kamu yapılarının ve kamusal alanların ve benzeri kentsel olguların insan ile etkileşimini ortaya koymak sübjektivite ağırlıklı değerlendirmeler gerektirmektedir. Bilişselyaklaşım bu anlamda en etkili olanlardan biridir. Bu yaklaşıma göre insan, girdilerin yalnızca pasif bir alıcısı değil, çevreden algıladıklarını zihninde değerlendirdikten sonra tepkide bulunan bir varlıktır. Özellikle yaşam çevrelerinde değişkenlik olgusunun hızlı bir biçimde beklendiği bugünün kentlerinde sosyal hetorejenlik ve bu olgunun getireceği sorunların sayısız ve karmaşık olması sorunu daha da karmaşık bir hale getirmektedir. Bu çalışmada söz konusu heterojenlik de dikkate alınarak, bireylerin yaşadıkları mekanla ilişkilerini ortaya koyacak bir yaklaşım yöntem belirlemek ve bu konudaki gelecek çalışmalara veri tabanı oluşturmak üzere farklı sosyal, ekomik, kültürel yapılan yansıtan üç konut alanında çalışılmıştır. Çalışma kapsamında benimsenen psikolojik yaklaşım, gerek davranışçı gerekse bilişsel yaklaşımları birbirinin tamamlayıcısı olarak ele alan niteliktedir. Demografik kapsamda sosyal ve ekonomik potansiyelin saptanmasında gözlemlere dayanan davranışçılık esas alınmış, hailem katılımının sağlanmasında ise bilişsel yaklaşımdan yararlanılmıştır. Çalışmanın kuramı ampirik bir yaklaşımdan ziyade yorumlayarak -temas ederek-anlama temeline dayandırılmıştır. Bu şekilde bu alanlarda yaşayan bireylerin, belirlenen kriterler çerçevesinde, kendi alanlarına ilişkin sübjektif görüşleri değerlendirilerek kente psiko-sosyal bir perspektiften bakma olanağı yaratılmak istenmiştir.

Özet (Çeviri)

ABSTRACT Ever since the active period of urban planning and design has started, the urban environments have been arranged according to the technical and aesthetic necessities considering the social and economical demands and political aspects of human beings. Many new philosophical searches and new approaches have been experiment during this period. Examining cultural identity, urban quality new life styles and other related concepts have provided data for the urban researchers. As a result of the enlightenment period of the mankind, modernism, structuralism, runctionalism and rationalism have formed the necessary concepts and philosophies and provided the necessary ground for the formation of urban life which provides the material and basic necessities on the other hand beside the sound and environmental pollution and very crowded cities an intensive emigration is still continuing. Even though this situation is related to the economical, social and political reasons, the unidentified characteristics of the humans should be considered and examined (Işıkpmar, 1990). Human is free individual and has his own pecular way of behaving. He constantly plans for the future and organises his environment in an effective way. The hidden dimensions of interacting with his environment appears at this point. With a psychological approach, the environment is described as objective and like all objectives, if only the human as just a subjective the environment will become meaningful. The new for the new philosophical approaches to the urban planning and design brought out the importance of the human factor in the urban environment classical urban planning and design approaches with their basic philosophies and the behaviourist traditional approaches can be described as determinist. They are mostly based on the observations without considering the urban environment and the perceiving period of the minds. Subjective evaluations are necessary to show the interaction of the humans with the density of the population, housing and business sites, public buildings, public spaces and similar urban amenities. In this sense the mental approach is one of the most efficient ones. According to this approach the human not only just a perceiver of the data but also is a being who reacts after evaluating what he perceives from the environment in his mind.Today the variability is expected in a fast way at the cities and the social heterogeneousness with many and complicated problems are increasing the complicity of the problems. Taking the so called heterogeneousness in this study into consideration, to be able to set a method to describe the interaction of the individuals with the area they live in and to form a data base for the future studies, 3 areas with different social, economic and cultural status were chosen. The psychological approach within this study accepts the mental and behaviourist attitudes together. Behaviourism, based on the observations determining the social and economical potential was taken into hand within the demographic range, but mental attitude was more helpful providing the participation of the people. Rather than an empirical approach, the theory of the study is based on understanding after face to face interaction. In this way, evaluating the subjective opinions of the people about the areas they live in within the pre-set criteria, this study tried to bring out the possibility of looking at the city from a psycho-social perspective.

Benzer Tezler

  1. Kentsel dokuda sokak kavramı ve değişim süreci İstanbul'dan seçilen örnek alanlar üzerinde bir değerlendirme

    Changes in the development of the street concept in urban structure an evaulation of case studies from İstanbul

    GÜVEN BATKIN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1993

    Şehircilik ve Bölge Planlamaİstanbul Teknik Üniversitesi

    PROF.DR. FULİN BÖLEN

  2. Konut tercihlerinin, mekansal dizin ve mekansal davranış parametreleri ile ilişkisi

    Relation of the house preferences with space syntax and spatial behaviour parameters

    ERİNCİK EDGÜ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2003

    Mimarlıkİstanbul Teknik Üniversitesi

    Mimarlık Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALPER ÜNLÜ

  3. Kamusal meydanlarda kullanıcı ihtiyaçları üzerine bir araştırma: Gaziosmanpaşa Meydanı örneği

    A research upon needs in public squares: Gaziosmanpaşa example

    AYŞIN OKULDAŞ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Mimarlıkİstanbul Teknik Üniversitesi

    Şehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı

    ÖĞR. GÖR. CEM BEYGO

  4. Kentsel mekanların kullanımında davranış örüntülerinin etkileri: Trabzon Atatürk Alanı (Belediye Meydanı) örneği

    The effects of behavioral patterns in the usage of urban spaces: Trabzon Atatürk Alanı (Belediye Meydanı)

    ÖZGÜR KAMER AKSOY

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2005

    Şehircilik ve Bölge PlanlamaMimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi

    Şehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı

    DOÇ.DR. GÜLŞEN ÖZAYDIN

  5. Kentsel mekanların tasarımında psikolojik boyut üzerine bir araştırma ve bir yöntem önerisi

    Başlık çevirisi yok

    F. DİLEK AKTÜRK ERBİL

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    1993

    MimarlıkMimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi

    Şehircilik Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. MEHMET ÇUBUK