Mustafa Namık ile Ahmet Hamdi Akseki örneğinde vicdan ve vazife kavramı
The concept of conscience and duty in the case of Mustafa Namık and Ahmet Hamdi Akseki
- Tez No: 511366
- Danışmanlar: PROF. DR. AHMET KAMİL CİHAN
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Din, Felsefe, Religion, Philosophy
- Anahtar Kelimeler: Ahmet Hamdi Akseki, Mustafa Namık Çankı, Vicdan, Vazife, Ahlak, İslam felsefesi, Ahmet Hamdi Akseki, Mustafa Namık Çankı, Conscience, Duty, Morality, Islamic philosophy
- Yıl: 2018
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Erciyes Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: İslam Felsefesi Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 76
Özet
Cumhuriyet dönemi, Türk düşünce tarihi açısından yeni gelişmelerin olduğu dönemdir. Geçmişte olduğu gibi bu dönemde de toplumu yakından ilgilendiren konulardan biri de vicdan ve vazife kavramlarıdır. Bu kavramlar üzerine önemli çalışmalar yapmış ve yaşadıkları dönemin ahlaki sorunlarına eğilmiş olan Mustafa Namık Çankı ve Ahmet Hamdi Akseki'nin vicdan hakkındaki görüşleri ortaya koyarken farklı yollar izlediklerini görmekteyiz. Çankı“Ahlak”adlı eserinden yola çıkarak vicdana etki eden iç ve dış sebeplerin olduğunu belirtmiştir. Çankı, insan ve toplum arasında kopmaz bir ilişki olduğunu ve kişiyi ahlaki yönden iyi davranışlara yönlendiren asıl etkenin toplum olduğunu ve ahlaki yargılardan büyük çoğunluğunun toplamsal yaşamdan ve toplumsal ilişkilerden beslendiğini söyler. Akseki'nin vicdan hakkındaki düşüncesini“İslam Tabii ve Umumi bir Dindir”adlı eserinden yola çıkarak vicdan'a etki eden bazı unsurların olduğunu kabul eder, vicdanı hem yasa koyucu hem hâkim olarak görmekle birlikte onun duygusal boyutu üzerinde de durur. Ayrıca Akseki, Çankı gibi vicdana etki eden birçok sebep olduğunu kabul etmekle birlikte asıl etkenin din olduğunu belirtir. Çankı, vazifeyi iradeyi bir işi yapmaya zorlayan ahlaki kanunun akılda hazırlanması ve vazife kavramının akıl sahibi olan insan tarafından bizim sebep ve isteklerimiz sonucunda ortaya çıktığını söyler. Akseki, vazifeyi dinin ve insan yaşamlarının bir sonucu olan örfün buyrukları olarak açıklar. Ayrıca Akseki vazifeyi dine dayandırmakla, akli mahiyetini kaybetmeyeceğini bilakis dinin esasen akla dayandığından, emir ve yasakların da tamamen makul olduğunu söyler. Çankı, döneminin bilimsel ve felsefi düşüncelerinin etkisi altında sonuçlara ulaşırken Akseki'nin mevcut bilimsel ve felsefi verileri dini bilgilerle uzlaştırma yoluna gittiği söylenebilir.
Özet (Çeviri)
The republican era is the period of new developments in terms of the history of Turkish thought. Just as in the past, in this period, the concepts of conscience and duty are some of the issues that are close related to society. Mustafa Namik Çankı and Ahmet Hamdi Akseki, who have made important studies on these concept and have tended to the moral problems of the time they have lived, have seen different ways in revea ling their opinions about conscience. Çankı stated that it is the internaland external causes that affect the conscience by going out from his work called“Ahlak”. It is said that Çankı is a dead-end relationship between man and society, and that the main reason leading the person to good behavior in the moral direction is the society, and that the vast majority of moral judgments are fed from the collective life and from Social relations. Akseki considers the conscience to be some elements affecting the conscience by starting from his work entitled“ İslam Tabii ve Umumi bir Dindir ”. He also considers his conscience both as a lawmaker and a judge, but also on his emotional dimension. Moreover, Akseki, like Çankı, accepts that there are many reasons which have a conscience effect, but it also States that the main factor is religion. Çankı tells us that the moral law, which compels the duty to do a willing task, is prepared in the mind and that the duty concept emerges as the result of our reasons and desires by the mind bearer. Akseki devoted to the religion and human life as a result of the commandment is open. Moreover, it is said that orders and prohibitions are entirely reasonable, since religion is basically based on reason, rather than on the basis of religion. While Çankı reached the conclusions under the in fluence of his Scientific and philosophical considerations, it can be said that Akseki went to reconcile existing Scientific and philosophical data with religious information.
Benzer Tezler
- Namık Kemal ve Stefan Zweig bağlamında sürgün mektupları
Exile letters in the context of Namık Kemal and Stefan Zweig
ZEYNEP HIÇKIRAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
Karşılaştırmalı EdebiyatAydın Adnan Menderes ÜniversitesiKarşılaştırmalı Edebiyat Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MERYEM NAKİBOĞLU
- Hanende Mecmuası'nın ilk yedi makamının eserlerinin güfteleri'nin Osmanlıcadan çevirisi ve incelenmesi
Başlık çevirisi yok
MUSTAFA DOĞAN DİKMEN
- 18ß-glycyrrhetinik asid'in deneysel subaraknoid kanama modelinde vazospazm üzerine etkisinin araştırılması
The effect of 18ß-glycyrrhetinic acid on cerebral vasospazm in experimental subarachnoid hemorrhage
AHMET YARDIM
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2015
Nöroşirürjiİnönü ÜniversitesiNöroşirürji Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. MUSTAFA NAMIK ÖZTANIR