Geri Dön

Zengilerin Halep hakimiyeti

Aleppo dominance of zangids

  1. Tez No: 512559
  2. Yazar: ÇAĞATAY GENÇTÜRK
  3. Danışmanlar: PROF. DR. AYDIN USTA
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Tarih, History
  6. Anahtar Kelimeler: İmâdeddin Zengî, Nureddin Mahmud b. Zengî, Zengîler, Haçlılar, Selahaddin Eyyubi, Imad al-Din Zangi, Nur al-Din Mahmud b. Zangi, Zangids, Crusaders, Saladin ibn Ayyub
  7. Yıl: 2018
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Tarih Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Ortaçağ Tarihi Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 259

Özet

Büyük hazırlıklar neticesinde Anadolu, Suriye ve Filistin topraklarına yerleşen Haçlılar, sırasıyla Urfa Kontluğu, Antakya Prinkepsliği, Kudüs Krallığı ve Trablus Kontluğu'nu kurarak bölgeyi işgal etmişlerdir. Haçlıların bu işgalleri zaman içerisinde artarak devam etmiştir. Söz konusu ilerleyiş Musul valisi olan İmâdeddin Zengî'nin Halep'i almasıyla son bulmuştur. Bahsi geçen tarihten sonra Zengî önderliğinde Müslümanların yükselişi başlamıştır. Bu yükseliş Kuzey Irak, el-Cezire ve Kuzey Suriye'yi tek bayrak altında birleştiren Zengî'nin 1144'de Urfa'yı almasıyla zirveye çıkmıştır. Bu beklenmedik kayıp üzerine kıta Avrupa'sının en kudretli iki kralı VII. Louis ve III. Konrad komutasında II. Haçlı seferi başlamışsa da başarılı olamamıştır. Zengî'nin Câber kuşatması sırasında şehit düşmesi üzerine Atabeyliğin Halep kolunu kuran Nureddin Mahmud, babasının siyasetini takip ederek Urfa Haçlı Kontluğu'nu tamamen ortadan kaldırmıştır. Sonrasında 1154 yılında Dımaşk'ı almış, 1164 yılında Harim'de tüm Bizans-Haçlı-Ermeni ordusunu bozguna uğratmış ve 1169 yılında tüm Mısır'a hâkim olmuştur. Bu başarılarla da yetinmeyen Nureddin, 1174 yılına gelindiğinde Kuzey Irak, el-Cezire, Suriye, Mısır, Hicaz, Yemen, Sudan ve Trablusgarp'a hükmeder duruma gelmiştir. Bununla birlikte Danişmendliler ile Kilikya Ermenilerini de kendine bağlamıştır. Siyasî anlamda kazandığı başarılarla Haçlıları dar bir sahile hapseden Nureddin, Mısır'daki Şii Hilafetine son vererek Müslümanlar arasındaki ikiliği ortadan kaldırmıştır. Ayrıca Haşişîlere karşı amansız bir mücadele vererek Suriye'de faaliyet göstermelerine olanak tanımamıştır. Neticede 1174 yılında vefat eden Nureddin, arkasında sosyal, kültürel, adli ve mimari alanlarda çok gelişmiş bir Atabeylik bırakmıştır. Bu mirasa hâkim olan Selahaddin Eyyubi, İmâdeddin Zengî ve Nureddin Mahmud zamanında takip edilen siyaseti sürdürerek 1187 yılında Kudüs'ü fethetmiştir.

Özet (Çeviri)

With a great preparation, the Crusaders who settled in Anatolia, Syria and Palestine has occupied the land by establishing County of Edessa, Principality of Antioch, Kingdom of Jerusalem and County of Tripoli respectively. These occupations of the Crusaders continued to increase in number as time goes by. This increase came to an end after Imad al-Din Zangi who was the governor of Mosul took the control of Aleppo in 1128. After that time, the Muslims started to grow in the leadership of Zangi. This growth reached to the peak point after Zangi, who united the northern Iraq and the northern Syria under a single flag, captured Urfa in 1144. Because of this unexpected loss, the two most powerful kings in Europe, VII. Louis and III. Konrad, initiated the second Crusade, yet it was an unsuccessful attempt. After Zangi fell a martyr in the siege of Câber, Nur al-Din Mahmud, who established the Zangid dynasty in Aleppo completely abolished the County of Edessa by following the political perspective of his father. Afterwards, he took the control of Damascus in 1154, defeated all the armies of Byzantine, Crusader and Armenian in 1164 and controlled Egypt as a whole in 1169. Nur al-Din for whom these accomplishments were not enough came to a point where he ruled Northern Iraq, Syria, Egypt, Hejaz, Yemen, Sudan and Tripolitania in 1174. Besides, he made Danishmends and Armenians of Cilicia comply with himself. Nur al-Din, who made the Crusaders pass through very tough times with his accomplishments in politics, got rid of the disagreement between Muslims by eliminating Fatimid Caliphate in Egypt. Additionally, he put a great afford against Assassins and made them unable to facilitate. Consequently, Nur al-Din, who passed away in 1174, left an Atabeg which was highly developed in terms of social, cultural, judicial and architectural areas. In 1187, Saladin ibn Ayyub who had this heritage, conquered Jerusalem by following the political perspective followed at the time of Imad al-Din Zangi and Nur al-Din Mahmud.

Benzer Tezler

  1. Esedüddin Şîrkûh'un hayatı ve siyasi faaliyetleri

    Life and political activities of Asad al-Din Shīrkūh

    YUSUF NURULLAH YEMEZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    BiyografiBolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi

    İslam Tarihi ve Sanatları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. CAHİD KARA

  2. Nureddin Mahmud b. Zengi'nin Haçlılar ile mücadelesi

    Nureddin Mahmud b. struggle with the Crusaders, Zangi

    MEHMET EMİN YAĞMUR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    DinFırat Üniversitesi

    İslam Tarihi ve Sanatları Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. HAKAN ÖZTÜRK

  3. Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesindeki Zengî Atabeyliği sikkeleri

    Zengi Atabey coins of the Museum of Anatolian Civilizations in Ankara

    DOĞUKAN YAYCİ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Sanat TarihiSüleyman Demirel Üniversitesi

    Sanat Tarihi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ABDULLAH ŞEVKİ DUYMAZ

  4. Kit Abu İkazi'l Bi Sireti'l-Meliki'l-Adil Nureddin Eş-Şehid

    Başlık çevirisi yok

    MUSTAFA EĞİLMEZ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    1998

    TarihNiğde Üniversitesi

    Ortaçağ Tarihi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ADİL ALPMAN

  5. Memlûkler Döneminde Halep'te eğitim-öğretim müesseseleri ve ulemâ

    Education-training institutions and scholars in Aleppo in the Mamluks Period

    ESRA ATMACA

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    TarihMarmara Üniversitesi

    İslam Tarihi ve Sanatları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. GÜLGÜN UYAR