Batılılaşma üzerine bir model: 'Düzenin yabancılaşması'
A Model on the westernization: 'Alienation of the system'
- Tez No: 51729
- Danışmanlar: PROF.DR. SİNA AKŞİN
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Kamu Yönetimi, Siyasal Bilimler, Public Administration, Political Science
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1996
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 166
Özet
ÖZET Batılılaşma kavramı, Osmanlı İmparatorluğu'ndan günümüze kadar süregelen, birbirinden çok farklı değerlendirmelere konu olan ve Türk siyasal, ekonomik ve sosyal yaşantısına yön veren bir kavram. Prof. idris Küçükömer'in çeşitli dergi, gazete makalelerinde ve özellikle Düzenin Yabancılaşması adlı kitabında aktardığı düşünceleri, batılılaşmaya getirilen eleştirel bakış açısının önemli bir örneğini oluşturuyor. Küçükömer'e göre batılılaşma siyaseti köksüzdür. Çünkü kaynağı Batı'dadır; Osmanlı ve Türk toplumsal yaşamına uymamaktadır; kapitalist Batı'nın ve emperyalizmin sömürü aracıdır. Osmanlı ve Cumhuriyet bürokratları, halktan kopuk yapılarıyla, öze uygun çözümler üretememişlerdir. Sonuçta, batıcı-laik bürokratik geleneği temsil eden grup, yeniçeri-esnaf-ulema birliğinden gelen doğucu-islamcı halk cephesine dayanan grubun karşısına düşmüştür. Batıcı-laik grup sağ yanı, doğucu-islamcı halk cephesi de sol yanı oluşturmaktadır. idris Küçükömer'in Türk siyasal yapısını tamamen tersine çeviren bu modelinin geçerliliğini kabul etmek olanaklı gözükmemektedir. Aslında Küçükömer'in bu ikili toplumsal sınıf ayrımı, temelde ekonomik yapıya bakış açısından kaynaklanıyor. Prof. Küçükömer, Osmanlı sisteminin Asya Tipi Üretim Tarzı (ATÜT) olduğu inancındadır. Ona göre, Osmanlılarda feodal sistem hiç1 53 kurulmamıştır ve artık Türkiye kapitalistleşemez. Çünkü bunun olanakları tarihsel olarak yoktur. Kapitalistleşemeyen Türkiye, Batılı da olamayacak ve sivil toplum kurulamayacaktır. Osmanlılardan bu yana izlenen batılılaşma siyaseti, temelde üretim düzeninden kaynaklanan sorunları çözememiş; üretim sisteminde değişiklik yapamamış ve toplumsal yapımıza uygun olmayan bazı üst yapısal taklitlerle Batılı bir toplum yaratılabileceği sanılmıştır. Küçükömer'e göre tarihsel yanılgı buradadır. Ana hatları ile İdris Küçükömer'in düşünce sistemini belirleyen bu görüşler, içinde bulunduğumuz dönemde de kendisine yandaş bulmaktadır. Örneğin,“İkinci Cumhuriyetçiler”olarak adlandırılan grup, düşünsel temelini bu görüşlerden alır. Siyasal düşünce yelpazemizde“Sol Osmanlıcılık”olarak tanımlanan ve Kemal Tahir'in öncülük ettiği bu akımın ana belirleyecilerinden birisi, batılılaşmaya karşı oluşları. Batılılaşma konusundaki kavram kargaşası, tartışmanın ana nedeni. Batılılaşmaktan anlaşılması gereken, elbette Batı uyduculuğu değildir. Atatürk'ün batılılaşma siyaseti, çağdaş bir ülke olma idealini yansıtır. Çağdaş bir ülke olmanın tanımı ise, laikliği yani inanç özgürlüğünü ve kişi hak ve hürriyetlerine dayalı demokratik yönetimleri içerir. Bu iki çok önemli ilke, aksamadan ve birarada yaşatılabildiği sürece, Türkiye, çağdaş bir ülke olarak dünyadaki yerini alacaktır.
Özet (Çeviri)
ABSTRAKT The term westernization is a concept that direct the political, economical and social life of Turks, continuing from the Ottoman Empire era to the Turkish Rebuplic, with subject to different evaluations. The ideas, which have been put forward by Prof. İdris Küçükömer in his newspaper and magazine articles and especially in his book named“Alienation of the System”, build an example of critical view towards westernization. According to Küçükömer, the policy of westernization does not have a base as its origin is in West and can not be adapted to Ottoman and Turkish social life. Westernization is also a way used by capitalist West and imperialism for colonization. The Ottoman and Rebuplic bureaucrats could not produce suitable solutions because of their life styles different from the public. As a result, group representing the tradition of laicisim and bureaucracy has been against the group representing oriental Islamic-People front created from association of“Yeniçeri”(soldier in Ottoman Empire),“Tradesman”and“Ulema”(learned people in Ottoman Empire). Western-laic group has represented the“right”and Oriental- Islamic-People group has represented the“left”. It does not seem to be possible to admit the validity of this model, which has completely changed the Turkish political structure. In fact, this dual social class differentiation is165 because of his perspective towards economical structure. Prof. Küçükömer, is of the opinion that the Ottoman system is the Asian Type Production Style. According to him, feudalism system has never been established in Ottoman Empire and Turkey cannot be capitalist anymore as capitalism has to rely on the past and İt has never existed in our history. Therefore, non- capitalist Turkey will not be westernized and civilian society will not be able to be established. Westernization policy, which has been applied since Ottoman Empire could not have found any solution to the problems appeared by the production system, and shown any changes in production style. They supposed that a westernized society could have been created with some structural counterfightings which in fact do not adopt to our life styles. So, it is the historical mistake, according to Prof. Küçükömer. These ideas, which underlines îdris Küçükömer's perspective, are able to find supporters even in this era. For example, the group called“second rebuplicans”adopts its ideal base from this perspective. One of the basic indicators of this trend, which is called as“left supporters of Ottoman Empire”in our political history and in which Kemal Tahir has played a major role, is their behaviors against the westernization. A concept chaos about the term westernization, is the basic reason of the discussion. The meaning of westernization is of course not a West counterfight. Westernization policy of Atatürk, reflects the ideal of being 3 contemporary country. Also being a modem166 country entails laicism, i.e. democratic administration based on personal rights and freedom and freedom of belief. Turkey will establish itself as a leading and modern country in the world, as well as these two most important principles are being able to live together and without any limping.
Benzer Tezler
- Cumhuriyetten günümüze toplumsal değişimin Türk resim sanatında kadın imgesine yansıması
Reflection of the sosial chance on the image of woman in Turkish art of painting since the fondation of republic
MERYEM UZUNOĞLU
Sanatta Yeterlik
Türkçe
2008
Güzel SanatlarMimar Sinan Güzel Sanatlar ÜniversitesiResim Ana Sanat Dalı
PROF. AYDIN AYAN
- İstanbul'da 19. yüzyıl kentsel yaşamında koşut olarak değişen saray ve konut mimarlığı
The Palace and house architecture changing parallel to urban life in nineteenth century Istanbul
NEVİN KURTAY
Doktora
Türkçe
2001
Sanat Tarihiİstanbul Teknik ÜniversitesiSanat Tarihi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. METİN SÖZEN
- Clemens Holzmeister ve Türk mimarlığı'ndaki yeri
Clemens Holzmaister and his role in Turkish architecture
ELVAN ERKMEN
Doktora
Türkçe
1998
MimarlıkMimar Sinan Güzel Sanatlar ÜniversitesiMimarlık Tarihi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. BÜLENT ÖZER
- Klasik türk müziği'nde stratejik pazarlamanın rolü
The role of stratejik marketing planning in classical Turkish music
SEVGİ CANAN AŞİROĞLU
- İstanbul'da 19. yüzyıl Abdülmecid camileri
The 19th century Abdülmecid mosques in İstanbul
GÖZDE ÇELİK
Yüksek Lisans
Türkçe
2000
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
PROF.DR. SEMRA ÖGEL