Lipit bazlı organik nanoyapıların hidrojellerin adezyonunda kullanılma potansiyelinin incelenmesi
Investigation of the potential use of lipid-based organic nanostructures in hydrogel adhesion
- Tez No: 519757
- Danışmanlar: PROF. DR. NİHAL AYDOĞAN
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Kimya Mühendisliği, Chemical Engineering
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2018
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
- Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Kimya Mühendisliği Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 225
Özet
Son yıllarda nanomalzemeler, hem endüstriyel hem de medikal uygulama alanlarında adhezifler olarak kullanılabilirliği nedeniyle oldukça ilgi çekmektedirler. Nanomalzemeler, metalik, lipit veya polimerik olmak üzere çeşitli yapıtaşları kullanılarak inorganik ya da organik yapıda sentezlenebilmektedirler. Adhezyon mekanizmasında kullanılacak nanomalzemelerin uygun yüzey özelliklerine, boyut dağılımlarına ve etkileşime geçeceği yüzeylere güçlü adsorpsiyon özelliklerine ihtiyaç duyulmaktadır. Literatürde hidrojel ve doku yüzeyleri arasında adhezif olarak rol alan nanomalzemeler, hidrojel matrisindeki ağ zincirlerine veya doku yüzeyindeki protein zincirlerine adsorpsiyon eğilimi göstermektedirler. Ağ veya protein zincirlerinin yüzeyler arasında köprü görevi görmesini sağlayan nanomalzemeler zincirler arasında bağlayıcılar olarak görev almaktadır. Son yıllarda, metal oksit, silika, çinko oksit, titanyum oksit nanopartiküller ve ya karbon nanotüpler gibi çeşitli inorganik nanomalzemeler, hidrojel ve doku yüzeyleri üzerinde adhezifler olarak kullanılmaya başlanmıştır. Tez çalışması kapsamında, literatürde ilk kez lipit organik nanomalzemelerin adhezif olarak kullanımı hedeflenmiştir. Lipit nanomalzemeler biyouyumluluk ve çeşitli malzemelerin enkapsülasyonuna olanak sağlaması gibi avantajları ile özellikle medikal alanlarda diğer nanomalzemelerden oldukça ön plana çıkmaktadırlar. Yapılan çalışmanın ilk kısmında, birçok polimerik malzemeyi ve dokuyu fiziksel özellikleri bakımından taklit etmesinden ötürü kullanımı yaygın model malzeme olarak poli(N,N-dimetilakrilamid) (PDMA) hidrojeli serbest radikal polimerizasyon yöntemi ile sentezlenmiştir. Hazırlanan PDMA hidrojelinin şişme davranışı, difüzyon mekanizmasının türü ve kinetiği fizyolojik koşullar altında incelenmiştir. Aynı zamanda, PDMA hidrojelinin yapısal karakterizasyonları Fourier Transform Infrared Spektroskopisi (FTIR) ve ağ yapı özelliklerinin analizini içeren yöntemler kullanılarak yapılmıştır. Çalışmamızın ikinci kısmında, adhezif mukavemetlerinin incelenebilmesi için çeşitli organik ve inorganik nanomalzemelerin sentezleri farklı yöntemler kullanılarak gerçekleştirilmiştir. SiO2, katı lipit nanopartikül ve Aqua nanotüplerinin Atomik Kuvvet Mikroskobu (AFM) ile manyetik nanopartiküllerin Geçirimli Elektron Mikroskobu (TEM) ile ve Dinamik Işık Saçınımı (DLS) ile boyutları ve geometrileri hakkında bilgi edinilirken zeta potansiyel ölçümleri ile yüzey yükleri hakkında bilgi sağlanmıştır. Çalışmamızın son kısmında ise nanomalzeme dispersiyonlarının PDMA hidrojel yüzeyleri arasındaki adhezif etkinlikleri mekanik çekme testleri kullanılarak incelenmiştir. Öncelikle adhezyon çalışmalarının belirli koşullar altında gerçekleştirilebilmesi için örtüşme yüzey alanı, optimizasyon çalışmalarının ardından belirlenmiştir. Aynı zamanda Aqua nanotüp dispersiyonlarının artan derişim değerlerinin adhezyon mekanizması üzerindeki etkisi incelenmiştir. Farklı nanomalzemeler ile gerçekleştirilen karşılaştırmalarda 150±56 nm çap, 4-9 μm aralığındaki uzunluk değerine ve -23,7±0,2 mV zeta potansiyeline sahip Aqua nanotüpleri başarılı bir adhezif özellik sergilemiştir. Model PDMA hidrojeli haricinde farklı malzeme türleri olarak, jelatin hidrojel ve biyolojik doku örneği olan dana karaciğer doku yüzeylerinde Aqua nanotüplerinin adhezif etkinliği incelenmiştir. Aynı zamanda çalışmamızda kullanılan nanomalzemelerin karşılaştırılabilir miktardaki toz formlarının karaciğer dokularının adhezyonunda kullanımları değerlendirilmiştir. Yapılan çalışmalar doğrultusunda boyutu, yüzey özellikleri, negatif yüzey yükü ve tübüler yapısından ötürü Aqua nanotüpleri farklı malzeme yüzeylerinde oldukça başarılı adhezif özellik sergilemiştir. Lipit Aqua nanotüplerinin iç boşluklarından yararlanılabilmesi amacıyla etken madde alım ve salım çalışmaları yapılmıştır. Lipit nanotüplerin avantajı iç ve dış yüzeylerinin farklı şekilde fonksiyonelleştirilebilir olmasıdır. Adhezyon mekanizmasında dış yüzey özelliklerinin etkin bir rol almasından ötürü iç yüzeylerinin fonksiyonelleştirilebilir olduğu suda çözünebilecek ve herhangi bir elektrostatik etkileşime yol açmayacak malzeme olan şeker enkapsülasyonu ile basit bir şekilde gösterilmiştir. Elde edilen sistemin avantajları tüm uygulama alanlarında değerlendirilmiş olup model madde taşıyabilen bir sistem olarak gerçekleştirilen çalışmalar sonucunda lipit Aqua nanotüplerinin adhezif özelliğinin ve kullanım alanının üstünlüğü çalışma kapsamında sunulmuştur.
Özet (Çeviri)
Nanomaterials have been drawing much attention in the last years since they can be used as adhesives both in industrial and in medical applications. Nanomaterials that are metallic, lipid or polymeric can be synthesized by utilizing a variety of constituents in inorganic or organic chemistry. The nanomaterials to be used in the adhesion mechanism are required to have favorable surface properties, size distributions and strong adsorption properties on the surfaces. In the literature, nanomaterials that act as adhesives between hydrogels or tissue surfaces tend to adsorb to the network chains on the surface of the hydrogel matrix or to the protein chains on the surface of the tissue. Nanomaterials that make network or protein chains to be bridges between the hydrogel surfaces or tissue surfaces act as connectors between the gel-chains or protein-chains. In recent years, various inorganic nanomaterials such as metal oxide, silica, zinc oxide, titanium oxide nanoparticles or carbon nanotubes have come into use as adhesives on surfaces. In this study, it is aimed to use lipid organic nanomaterials as adhesive materials for first time in the literature. Lipid nanomaterials gains more attention than the other nanomaterials, especially in medical applications due to their advantages such as biocompatibility and encapsulation ability of various materials. In the first part of this study, poly(N, N-dimethylacrylamide) (PDMA) hydrogel is chosen as the commonly used model material since it can mimic physical properties of several polymeric materials and biological tissues. The hydrogel is synthesized by the using free-radical polymerization method. The swelling behavior, diffusion mechanism type and kinetics of the PDMA hydrogels were investigated under physiological conditions. At the same time, structural characterizations of PDMA hydrogels were performed by using Fourier Transform Infrared Spectroscopy (FTIR) and methods that can analyze the network structure properties. In the second part of the study, the synthesis of various organic and inorganic nanomaterials were done by using different methods in order to examine the adhesive strengths of them on different surfaces. Surface charges of nanomaterials were obtained from zeta potential measurements, and the sizes and shapes of SiO2, solid lipid nanoparticles and Aqua nanotubes are determined with Atomic Force Microscopy (AFM), Transmission Electron Microscopy (TEM) (for magnetic nanoparticles) and Dynamic Light Scattering (DLS). In the last part of the study, the effectiveness of the nanomaterial dispersions were investigated using mechanical tensile tests. For this part, the overlap surface area was determined upon the optimization studies. The effect of concentrations of Aqua nanotube dispersions on the adhesion mechanism was also investigated. Aqua nanotubes which have a diameter of 150±56 nm, length range of 4-9 μm and zeta potential of -23,7±0,2 mV exhibited a successful adhesive property in comparison with different nanomaterials. At the same time, apart from the model PDMA hydrogel, the adhesiveness of Aqua nanotubes was investigated on different material surfaces such as gelatin and calf liver tissue which was a biological tissue sample. Additionally, the use of nanomaterials at powder form were evaluated for the adhesion of liver tissue surfaces to each other. As a result, Aqua nanotubes have exhibited very strong adhesion properties on different material surfaces due to its size, favorable surface properties, negative surface charge and tubular structure. Model active ingredient encapsulation/release study of Aqua nanotubes have been evaluated in order to benefit from their internal cavities. One of The advantages of lipid nanotubes is that their inner and outer surfaces can be functionalized differently. Because of the effective role of the external surface properties in the adhesion mechanism, the encapsulation functionality of the internal surfaces has been shown to be simply by using sugar, which is a water soluble model molecule. In this study, the advantages of the system that is obtained by using Aqua nanotubes have been evaluated and adhesive property and encapsulation/release property of Aqua nanotubes were presented.
Benzer Tezler
- Hava-su ara yüzeyinde çeşitli nanoyapıların kendiliğinden kümeleşerek oluşturulması ve elde edilen nanoyapıların karakterizasyonu
Synthesis of the various nanostructures at the air-water interface by the self assembly mechanism and characterization of these nanostructures
DİLARA ŞENYÜREK
Yüksek Lisans
Türkçe
2018
Kimya MühendisliğiHacettepe ÜniversitesiKimya Mühendisliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NİHAL AYDOĞAN
- Uzun zincirli yağ asitlerinin kolesterol esterlerinin sentezi için Ph3P.SO3 katalizörlüğünde daha çevreci ve etkili bir yaklaşımın geliştirilmesi
Development of a more environmental and efficient approach for the synthesis of cholesterol esters of long-chain fatty acids using Ph3P.SO3 catalyst
CANSU OGUR
- Photobromination of (+)-camphene and efficient synthesis of novel camphene based compounds through suitable reactions
(+)-kamfenin fotobrominasyonu ve uygun reaksiyonlar yoluyla yeni kamfen temelli bileşiklerin etkili sentezi
MD ZAHIDUL ISLAM
- Atık kavun kabuğu ekstraktının biyoaktif özelliklerinin ve lipid oksidasyonu üzerine etkisinin araştırılması
Investigation of the bioactive properties of waste melon peel extract and its effect on lipid oxidation
MUAYID ALMUHAMED
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
Gıda Mühendisliğiİnönü ÜniversitesiGıda Mühendisliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. GÖKHAN DURMAZ
- Evaluation of the use of niaouli volatile oil incorporated edible films as active food packaging for kashar cheese
Niaouli uçucu yağı ilaveli yenilebilir filmlerin kaşar peynirinde aktif gıda ambalajı olarak kullanımının değerlendirilmesi
ÖZDEN İLGÜZ
Yüksek Lisans
İngilizce
2019
Gıda Mühendisliğiİstanbul Teknik ÜniversitesiGıda Mühendisliği Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. NEŞE ŞAHİN YEŞİLÇUBUK