Geri Dön

Proksimal femur çivisi uygulanan hastalarda spinal anestezi sonrasında, intravenöz hasta kontrollü analjezi, epidural hasta kontrollü analjezi ve UGS eşliğinde uygulanan femoralsiyatik sinir blok ile sağlanan postoperatif analjezide ağrı düzeyi ve tiyol disülfid dengesi arasındaki korelasyonunun değerlendirilmesi

Proximal femur nails in patientsintravenous patients after spinal anesthesiacontrolled analgesia, epidural patient controlledpostoperative provided by femoralsycy nervous block applied for analgesia and usgpain level and tiol diagnosis balance in analgesiaevaluation of the correlation between

  1. Tez No: 524681
  2. Yazar: CANSU AKIN
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. DİLEK ERDOĞAN ARI
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Anestezi ve Reanimasyon, Anesthesiology and Reanimation
  6. Anahtar Kelimeler: Tiyol/disülfit, femoral blok, siyatik blok, epidural HKA, iv HKA, alt ekstremite cerrahisi, Thiol / disulfide, femoral block, siatic block, epidural PCA, iv PCA, lower extremity surgery
  7. Yıl: 2018
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: İstanbul Fatih Sultan Mehmet Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 72

Özet

Amaç: Femur kırığı ile gelen hasta profilinin genellikle yaşlı olması ve ek hastalıklarının olması genel anesteziden çok rejyonel anestezi seçimine ve postoperatif analjezide narkotik ajan kullanımından çekinilmesine, dolayısıyla periferik sinir bloklarının tercih edilmesine neden olur. Cerrahi travma, vücutta stres yanıt olarak bilinen şiddetli nöroendokrin ve sitokin aktivitesine yol açtığı gibi, fizyolojik koşullardakinden daha fazla serbest oksijen radikalinin açığa çıkmasına sebep olmaktadır. Hücre içindeki tiyol/disülfid dengesinin durumu, o hücredeki oksidatif durumun ve dolayısıyla maruz kaldığı oksidatif hasarın doğrudan göstergesidir. Periferik kandan oksidatif dengenin her iki tarafı da ölçülebilmektedir. Bizim çalışmamızda, kullanılan üç ayrı analjezi yöntemi ile hücresel düzeyde oksidatif stresi ölçen total tiyol, native tiyol ve disülfid değerlerini incelemeyi planlanladık. Gereç ve Yöntemler: Fatih Sultan Mehmet EAH'de proksimal femoral çivi uygulanacak ASA I-III erişkin 60 hasta kapalı zarf yöntemi ile üç gruba ayrıldı. Her üç gruba da perioperatif analjezi hipobarik spinal anestezi ile sağlandı. Postoperatif analjezi; Grup I'de intravenöz hasta kontrollü analjezi (HKA), Grup II'de epidural HKA, Grup III ise USG eşliğinde yapılan femoral ve siyatik sinir blok ile sağlandı. Ağrı, postoperatif 3. saatte (T2), 6. saate (T3) ve 24. saatte (T4) görsel analog skala (VAS) ile değerlendirildi. VAS > 3 olduğunda parasetamol 1gr iv infüzyon uygulandı. Hastalardan preoperatif (T0), perioperatif 30. dakikada (T1) ve postoperatif 3. saat (T2), 6. saat (T3) ve 24.saatlerde (T4) kan örnekleri düz jelli tüpe alındı. Tiyol disülfid denge değerleri kan örneklerinden tespit edildi. Postoperatif dönemde kan alınan saatlerle eş zamanlı bakılan VAS değerleri ile total tiyol, disülfid ve nativ tiyol arasındaki değişimin korelasyonu incelendi. Kan örnekleri alınırken eş zamanlı kalp tepe atımı, tansiyon arteriyel, oksijen saturasyonu kaydedildi. Bulgular: Her üç grup içinde total tiyol, native tiyol ve disülfit değerlerindeki değişiklikler grup içinde anlamlı düşüşler olarak değerlendirilmiştir. Ancak gruplar arasında preoperatif bazal disülfit değeri ve perioperatif 30. dakikadaki disülfit değeri arasında görülen düşüş miktarları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmamaktadır. Gruplar arasında da disülfit ve nativ ve total tiyol düzeyleri arasında anlamlı fark bulunmamıştır. Grup II'de düsülfit ve native tiyol değerleri diğer gruplardan istatistiksel olarak yüksek tespit edildi. Grup III'ün yaş ortalamaları, Grup I ve Grup II'den istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksek bulunmuştur. Grup II'nin postoperatif 6. ve 24. saat kalp tepe atımı ve ortalama arter basıncı değerleri, Grup I'den istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksek bulunmuştur. Sonuç: Tiyol/disülfit denge düzeyi, oksidatif stresi ölçmekte kullanılan bir marker olarak literatürde yer almaktadır. Çalışmamızda hipobarik spinal anestezi sonrası total tiyol, native tiyol ve disülfit değerlerinde her üç grup içinde anlamlı değişiklik saptanmıştır. Epidural analjezi uygulanan grupta, ortalama arter basıncı ve kalp tepe atım yüksekliği ile birlikte native tiyol ve disülfit değerlerinde de yükseklik tespit edilmiştir. Postoperatif analjezi için seçilen üç farklı yöntem arasında bazal tiyol ve disülfit değerleri ışığında yapılan değerlendirmede anlamlı fark bulunmamıştır. Grup içinde yapılan incelemelerde postoperatif analjezinin etkinliğinin değerlendirilmesinde tespit edilen VAS değerleri tiyol ve disülfit değerleri ile korele edildiğinde görülen azalmanın anlamlı olduğu sonucuna varılmıştır.

Özet (Çeviri)

Introduction and Objective: Femur fracture patient profile is usually elderly and the presence of additional diseases rather than general anesthesia, the choice of regional anesthesia and postoperative analgesia in the use of narcotic agent withdrawal, so the peripheral nerve blocks are preferred. Surgical trauma leads to severe neuroendocrine and cytokine activity known as stress in the body, leading to the release of more free oxygen radicals than in physiological conditions. The state of the thiol / disulfide balance in the cell is a direct indicator of the oxidative state in the cell and therefore the oxidative damage it is subjected to. Both sides of the oxidative balance can be measured from peripheral blood. In our study, we planned to examine the total thiol, native thiol and disulfide values that measured oxidative stress at the cellular level by three different analgesia methods. Materials and Methods: 60 patients with ASA I-III who underwent proximal femoral nails in EAH were divided into three groups with closed envelope method. Perioperative analgesia was provided by hypobaric spinal anesthesia in all three groups. Postoperative analgesia; In Group I, intravenous patient-controlled analgesia (PCA) was provided with epidural PCA in Group II, and group III with USGguided femoral and sciatic nerve blocks. The pain was assessed by visual analog scale (VAS) at the 3rd hour (T2), at 6 hours (T3) and at the 24th hour (T4). Paracetamol 1gr iv infusion was performed when VAS> 3. Blood samples were taken from the patients to preoperative (T0), perioperative 30th minute (T1) and postoperative 3rd hour (T2), 6 hours (T3) and 24th hours (T4). Thiol disulfide balance values were determined from blood samples. In the postoperative period, the correlation between VAS values and the total thiol, disulfide and native thiol levels were investigated. Simultaneous heart rate, blood pressure and oxygen saturation were recorded. xi Results: The changes in total thiol, native thiol and disulfide values in all three groups were evaluated as significant decreases in the group. However, there was no statistically significant difference between the preoperative basal disulfide value and the decrease in disulfide value at perioperative 30th minute between the groups. No significant difference was found between the groups in terms of disulfide and native and total thiol levels. In Group II, dulphite and native thiol values were found to be statistically higher than the other groups. The mean age of Group III was significantly higher than Group I and Group II. In Group II, heart rate and mean arterial pressure values at postoperative 6th and 24th hours were found to be significantly higher than Group I. Conclusion: Thiol / disulfide balance level is included in the literature as a marker for measuring oxidative stress. In our study, total thiol, native thiol and disulfide values were significantly different in all three groups after hypobaric spinal anesthesia. In the group treated with epidural analgesia, mean arterial pressure and heart rate were found to be elevated along with native thiol and disulfide values. There were no significant differences between the three different methods for postoperative analgesia in the light of basal thiol and disulfide values. In the evaluation of the efficacy of postoperative analgesia, VAS values were found to be significant when correlated with thiol and disulfide values.

Benzer Tezler

  1. İntertrokanterik femur kırıklı olgularda proksimal femur çivisi ve dinamik kalça vidasının karşılaştırılması

    Comparison of dynamic hip screw and proximal femoral nails in intertrocanteric femoral fractures

    ENES ÖÇALAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Ortopedi ve TravmatolojiEge Üniversitesi

    Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. NADİR ÖZKAYIN

  2. Çocukluk çağı femur şaft kırıklarında uygulanan tedavi yöntemlerinin sonuçlarının karşılaştırılması

    Comparison of the results of treatment methods applied to childhood femoral shaft fractures

    UMUT CAN YILMAZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Ortopedi ve TravmatolojiOndokuz Mayıs Üniversitesi

    Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. DAVUT KESKİN

  3. Femur intertrokanterik kırıkları için proksimal femur çivisi uygulanan hastalarda supin pozisyonda traksiyon masasında, supin pozisyonda ve lateral dekubit pozisyonda uygulanan osteosentezlerin erken postoperatif dönemde çekilen radyografilerinde kırık redüksiyonunun radyolojik açıdan karşılaştırılması

    Radiological comparison of fracture reduction in radiographs taken in the early postoperative period of osteosyntheses performed on the traction table in the supine position, supine position and lateral decubitus position in patients WHO underwent proximal femoral nail for femoral intertrochanteric fractures

    NEZİR OKUMUŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Ortopedi ve TravmatolojiPamukkale Üniversitesi

    Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. AHMET NADİR AYDEMİR

  4. Proksimal femur çivisi uygulanan trokanterik bölge kırıklarında sistemik ve oral traneksamik asit kullanımının kanama üzerine etkilerinin karşılaştırılması

    Comparison of effects of systemic and oral tranexamic acid use on bleeding in trochanteric region fractures applied to proximal femur nails

    HARUN SAĞLICAK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Ortopedi ve TravmatolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ OP.DR. YAVUZ AKALIN

  5. Femur intertrokanterik kırıklarında kayan kalça vidası ve proksimal femur çivisi-antirotasyon ile tespit sonrası lag vidası yerleşiminin ve hastaların fonksiyonel sonuçlarının karşılaştırılması

    For femoral intertrochanteric fractures dynamic hip screws and with proximal femoral nail anti-rotation after fixation lag screw placement and comparison of functional outcome of patients

    HÜSEYİN FATİH SEVİNÇ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Ortopedi ve TravmatolojiKırıkkale Üniversitesi

    Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MERİÇ ÇIRPAR