Geri Dön

Toplumsal cinsiyet rollerine bağlı olarak aile içi şiddetin anlamlandırılması

Understanding the domestic violence based on gender roles

  1. Tez No: 524734
  2. Yazar: BAHAR IŞIK
  3. Danışmanlar: PROF. DR. SEVİM CESUR
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Psikoloji, Psychology
  6. Anahtar Kelimeler: Toplumsal cinsiyet rolleri, çelişik duygulu cinsiyetçilik, düşmanca cinsiyetçilik, korumacı cinsiyetçilik, aile içi şiddet, kadına yönelik şiddet, namus, Gender roles, ambivalent sexism, hostile sexism, benevolent sexism, domestic violence, violence against women, sexual honour
  7. Yıl: 2018
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Psikoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 103

Özet

Toplumsal cinsiyete bağlı olarak toplumun kadın ve erkekten beklediği tutum, duygu, davranış ve kalıplaşmış sosyal roller toplumsal cinsiyet rolleri olarak adlandırılır (Dökmen, 2009). Cinsiyetçilik ise; ataerkillik, heteroseksüellik, cinsiyetler arası farklılaşma olmak üzere üç kaynaktan beslenmektedir. Cinsiyetçilik, bu üç kaynağın düşmanca ve korumacı yanlarını bünyesinde topladığından ve düşmanca ve korumacı ögeleri aynı anda barındırdığından dolayı, kadınlar hakkında tek boyutlu olumsuz bir ayrımcılık olarak değil“çelişik duygulu”bir şekilde kendini göstermektedir (Glick, Diebold, Bailey-Werner ve Zhu, 1997; Glick ve Fiske, 1996,1997). Aile içi şiddet, aile içindeki şiddet uygulayan kişinin diğerine karşı yönelttiği cezalandırma, güç gösterme, zorlama, aşağılama gibi şekillerde olmak üzere öfke ve gerginlik duygularını boşaltmak amacıyla yöneltmiş olduğu şiddet olarak tanımlanmıştır (WHO Raporu, 1998). Bu araştırmanın amacı, toplumsal cinsiyet rolleri bağlamında, düşmanca ve korumacı cinsiyetçiliğin kadına yönelik şiddet ile ilişkisini incelemektir. Veri toplama sürecinde Gönüllü Katılım Formu ve Demografik Bilgi Formu, İlişki Değerlendirme Anketi (İLDA), Namus Adına Kadına Uygulanan Şiddete Yönelik Tutumlar Ölçeği (NKUŞTÖ), Çelişik Duygulu Cinsiyetçilik Ölçeği ve Evlilikte Kadına Yönelik Şiddete İlişkin Tutumlar Ölçeği olmak üzere bir anket bataryası ve çocuklar için geliştirilen altı resim kartından şiddetle ilgili olan üçü seçilerek kullanılmıştır. Ancak bu çalışma için bu kartlar üç erkek üç kadın olmak üzere altı yetişkine aile içi şiddete yönelik tutumları değerlendirmek amacıyla yarı yapılandırılmış (semi-structured) mülakata destek amaçlı“Burada ne görüyorsunuz?”şeklinde açık uçlu sorular sorulmuştur. Bu araştırmanın örneklemini anket uygulamaları için 203 kadın ve 40 erkek olmak üzere 243 kişi, resim kartları için ise 3 kadın 3 erkek olmak üzere 6 kişi oluşturmaktadır. Katılımcıların yaş aralığı 18 ile 65 arasında değişmektedir. Yapılan analizler sonucunda iletişim düzeyi yüksek olan kişilerin iletişim düzeyi düşük olan kişilere göre şiddete toleransı daha az bulunmuştur. Bu bulguyla paralel şekilde yapılan görüşmeler de iletişim düzeyi yüksek olan kişilerin iletişim düzeyi düşük olan kişilere göre şiddete toleransının daha az olduğunu göstermektedir. Düşmanca cinsiyetçilik ile şiddet uygulanmasına yönelik tutum arasında pozitif ilişki bulunmuştur. Görüşmeler de yine analiz sonuçlarıyla tutarlıdır. Korumacı cinsiyetçilik ile şiddet uygulanmasına yönelik tutum arasında beklenenin aksine negatif ilişki bulunamamıştır. Ancak daha çok korumacı cinsiyet rollerine sahip olan birinci erkek katılımcı kadına şiddet uygulanmaması gerektiğini ve gerekli durumlarda korunması gerektiğini düşündüğünü belirtmiştir. Düşmanca ve korumacı cinsiyetçilik ile namusa bağlı aile içi şiddete tolerans arasında pozitif ilişki bulunmuştur. Bunların yanı sıra, beklenenin aksine düşmanca cinsiyetçilik tutumları yüksek olan kadınların korumacı cinsiyetçilik tutumları yüksek olan kadınlara göre ayrılmaya toleransı daha az bulunmuştur. Kadınların erkeklere oranla daha az düşmanca cinsiyetçi tutumlara sahip olduğu bulunmuştur. Ancak beklenenin aksine kadınların erkeklere oranla daha fazla korumacı cinsiyetçi tutumlara sahip olduğu bulunamamıştır.

Özet (Çeviri)

Attitudes, emotions, behaviors and stereotyped social roles that society expects from women and men, depending on gender, are called gender roles (Dökmen, 2009). Sexism is fed from three sources patriarchy, heterosexuality, and sexism. Sexism manifests itself in an“ambivalent”manner, not as a one-dimensional negative discrimination of women, since it harbors the hostile and benevolent aspects of these three sources, and has the same hostile and benevolent nature (Glick, Diebold, Bailey-Werner and Zhu, 1997; Glick and Fiske, 1996,1997). Domestic violence is defined as the violence that a person who has been subjected to domestic violence is directed to discharge feelings of anger and tension, such as punishment, forcefulness, coercion, and humiliation towards another (WHO Raporu, 1998). The purpose of this research is to examine the relationship between hostile and benevolent sexism and violence against women in the context of gender roles. In the data collection process, a questionnaire battery consisting of Voluntary Participation Form and Demographic Information Form, Relationship Assessment Questionnaire (ILDA), Attitudes toward Violence against Women for Protecting Honor Scale (AVWPHS), The Ambivalent Sexism Inventory and Attitudes Towards Violence Against Women in Marriage Inventory and three violence-related pictures were selected from six Picture Cards developed for children. However, for this study, open-ended questions such as“What do you see here?”were asked to three men and three women to support semi-structured interviews in order to evaluate Attitudes towards domestic violence. The sample of this research consists of 243 people, 203 women and 40 men for the questionnaire and 6 people, 3 women and 3 men for the picture cards. The age range of participants varies from 18 to 65 years. As a result of the analyzes made, people with a high level of communication had less tolerance for violence than people with low level of communication. Parallel to this finding, interviews also show that people with a high level of communication had less tolerance for violence than people with low level of communication. Moreover, there is a positive relationship between hostile sexism and attitude toward violence. Interviews are also consistent with the result of analysis. There is no negative relationship between benevolent sexism and attitude toward violence. However, the first male participant, who has more benevolent sexist attitudes, stated that women should not be subjected to violence and should be protected when necessary. There is a positive relationship between hostile and benevolent sexism and tolerance to family violence due to honour. Besides these, women's tolerance to seperation who has high hostile sexism attitudes is not less than women who has high benevolent sexism attitudes. Also, women weree found to have less hostile sexist attitudes than men based on this research. However, contrary to expectation it has not been found that women have more benevolent sexist attitudes than men.

Benzer Tezler

  1. Cumhuriyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi ögrencilerinin toplumsal cinsiyet rollerine göre şiddet eğilimi üzerine olan sosyal algılarının araştırılması

    The investigation of the social perceptions of the Republican University literature faculty students on the violent trends by the social gender roles

    GİZEM ÇINAR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    AntropolojiCumhuriyet Üniversitesi

    Antropoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÇAĞDAŞ DEMREN

  2. Kadına yönelik şiddet konusunun yerel televizyon haberciliğinde sunumu: Giresun ili yerel televizyonlar örneği

    Presentation on local television reporting of violence against women issues examples of local television Gi̇resun

    AYSUN KARAHMET

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Radyo-TelevizyonAtatürk Üniversitesi

    Radyo Televizyon Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. ABDULKADİR ATİK

  3. Kadın bakış açısından deprem sonrası uyum sürecinde aile birliğini etkileyen etmenler: Elbistan örneği

    Factors affecting family unity in the post-earthquake adaptation process from a women's perspective: The case of Elbistan

    TUĞBA DAL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    SosyolojiÇanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi

    Afet Eğitimi ve Yönetimi Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ELMAZİYE TEMİZ

  4. Toplumsal cinsiyet bağlamında huzurevlerinde kalan yaşlı kadınların yaşam deneyimleri

    Neccessity and problems of elderly women in the context of gender inequality: Life experiences of elderly women who live in nursing home

    MERVE ARSLAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Sosyal HizmetlerHacettepe Üniversitesi

    Sosyal Hizmet Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. NİLGÜN KÜÇÜKKARACA

  5. Evli kadın ve erkeklerin toplumsal cinsiyet rolleriyle ilgili algılarının aile işlevlerine yansıması

    Reflection of gender perception of married men and women to family functions

    FULYA AKGÜL GÖK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Sosyal HizmetlerHacettepe Üniversitesi

    Sosyal Hizmet Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SUNAY İL