Geri Dön

LDL kolesterol düzeyi 250 MG/DL ve üzerinde olan olası, muhtemel ve kesin ailevi hiperkolesterolemi hastalarında farkındalık, yeterli tedavi edilme ve tedaviye uyum oranları

Awareness, sufficient treatment and treatment compatibility ratings in possible, probable and definite family hypercolesterolemia patients whose ldl cholesterol level is 250 MG/DL and higher than 250 MDL

  1. Tez No: 531902
  2. Yazar: SAMET YAMAN
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. DİDEM ÖZDEMİR
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları, Endocrinology and Metabolic Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2018
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 73

Özet

Amaç: Ailevi Hiperkolesterolemi (AH), otozomal dominant (OD) kalıtımlı, plazmada düşük yoğunluklu lipoprotein (LDL) kolesterolün yükselmesi ile karakterize genetik bir bozukluktur. Bebeklik veya çocukluk yaşlarından itibaren yüksek olan LDL kolesterol erken yaşta koroner arter hastalığına neden olur. Mortalitede artışa neden olmasına rağmen hem hekimler hem de hastalar tarafından yeterince bilinmemektedir. Bu nedenle tüm dünyada tanı ve tedavi oranları düşüktür. Bu çalışmamızda AH hastalarının tespit edilmesi, tedavi alma durumlarının ve tedaviye uyumlarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Ek olarak, hiperkolesterolemi ilişkili komplikasyon oranlarının belirlenmesi ve hastalığın farkındalığının artırılması diğer amaçlardır. Materyal ve Metod: Bu çalışmada Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesine Ocak 2010 ve Aralık 2016 tarihleri arasında başvuran ve serum LDL kolesterol düzeyi ≥250 mg/dL ve üzerinde olan 18 yaş üstü hastalar hastanenin bilgi işlem biriminden destek alınarak tespit edildi. Hastalara telefon ile ulaşılarak anket yapıldı. Demografik özellikleri, sigara ve alkol kullanımı ve egzersiz durumu, dislipidemiye yönelik tedavi alıp almadıkları belirlendi. Kalp damar hastalığı varlığı, diğer metabolik hastalıklar, ailede kalp damar hastalığı veya kolesterol yüksekliği sorgulandı. Koroner bypass ameliyatı olan, enfarktüs geçiren, koroner stentli ya da koroner anjiografi yapılıp medikal tedavi gerektirecek tıkanıklık saptanan hastalar koroner arter hastalığı (KAH) olarak kabul edildi. İskemik inme geçiren hastalar serebrovasküler olay (SVO) var olarak değerlendirildi, hemorajik inmeler dışlandı. Karotis arterde, femoral arterde ya da başka periferik arterde stenoz saptanması periferik arter hastalığı (PAH) olarak değerlendirildi. Anket uygulanan hastaların LDL kolesterol yüksekliği saptandığı zamanki kan tetkikleri retrospektif olarak incelendi ve total kolesterol, LDL kolesterol, yüksek yoğunluklu lipoprotein (HDL) kolesterol ve trigliserid değerleri yanında kreatinin, alanin aminotransferaz (ALT), aspartat aminotransferaz (AST) ve tirotropin (TSH) değerleri not edildi. LDL kolesterol yüksekliği ile eş zamanlı olarak TSH değeri 10 mIU/mL ve üzerinde olan, glomerülonefrit ve nefrotik sendromu olan, ALT ve AST yüksekliği olup bu değerlerin düzelmesi sonrası LDL kolesterol yüksekliği devam etmeyen hastalar çalışma dışı bırakıldı. Ek olarak LDL kolesterol yüksekliği ile birlikte trigliserid değeri >400 mg/dL olan ve trigliserid değerleri kontrol altına alındıktan sonra LDL kolesterol yüksekliğinin devam etmediği görülen hastalar da çalışmadan çıkarıldı. DUTCH lipid kriterlerine göre sınıflandırma yapıldı. Bulgular: Belirlenen süre içerisinde 1918 ölçümde LDL kolesterol düzeyinin 250 mg/dL veya üzerinde olduğu görüldü. Aynı hastadaki ölçümler çıkarıldığında kalan 1365 hastanın 573'üne (%42.0) telefonla ulaşıldı ve bunların da 442'si (%77.1) görüşmeyi ve bilgi vermeyi kabul etti. Dışlamalar yapıldıktan sonra 367 hastanın verileri analiz edildi. Hastaların 248'i (%67.6) kadın, 119'u (%32.4) erkekti ve ortalama yaş 50.5±11.66 idi. 50 hastada (%13.6) LDL kolesterol≥330 mg/dL iken 317 hastada (%86.4) 250-329 mg/dL idi. Ortalama DUTCH skoru 6.36±1.63 bulundu ve 40 (%10.9) hasta kesin, 181 (%49.3) hasta muhtemel, 146 (%39.8) hasta olası AH olarak değerlendirildi. Kesin veya muhtemel AH'li hastalardan 84'ünde (%38.0) kardiyovasküler hastalık varken 137'sinde (%62.0) yoktu. Kardiyovasküler hastalığı olanlarda yaş ortalaması olmayan hastalardan anlamlı şekilde yüksekti (53.80±9.03 ve 47.28±12.58, p

Özet (Çeviri)

Aim: Familial hypercholesterolemia (FH) is an autosomal dominant genetic disease characterized by increased levels of low density lipoprotein (LDL) cholesterol. High LDL cholesterol from infancy or childhood causes premature coronary heart disease (CHD). Although it is associated with significantly increased mortality, the awareness among both physicians and patients is low. Thus, diagnosis and treatment rates are low in all over the world. In this study, we aimed to detect patients with FH and determine treatment status and compliance in these patients. Additionally, we aimed to assess hypercholesterolemia associated complications and to increase the awareness of the disease. Materials and Methods: Patients older than 18 years old and have a serum LDL cholesterol level of ≥250 mg/dL between January 2010 and December 2016 were identified from the database of Ankara Ataturk Education and Research Hospital. A survey was performed by reaching patients via phone. Demographic features, smoking status, use of alcohol, exercise and use of medication for dyslipidemia were determined. Presence of cardiovascular disease and other metabolic diseases in the patients, and cardiovascular disease and high cholesterol levels in the family were questioned. Patients with a history of coronary artery bypass grafting or coronary stent or patients who underwent coronary angiography and diagnosed to have stenosis that requires medical treatment were defined to have CHD. Patients with a history of ischemic stroke were determined to have cerebrovascular disease. Presence of stenosis in carotid artery, femoral artery or any other peripheral artery was defined as peripheral artery disease (PAD). Lipid profile, creatinin, alanine aminotransferase (ALT), aspartat aminotransferase (AST) and thyrotrophin (TSH) levels at the time of high LDL cholesterol were retrospectively searched and noted in patients who underwent survey. Patients with a serum TSH higher than 10 mIU/mL, patients with glomerulonephritis and nephrotic syndrome and patients with high ALT and AST levels were excluded from the study. Patients with serum triglyceride >400 mg/d were also excluded if LDL cholesterol had decreased after normalization of triglyceride. DUTCH lipid diagnostic criteria was used to classify patients. Results: LDL cholesterol was higher than 250 mg/dL in 1918 measurements. When repeated measurements in the same patients were excluded, 1365 patients were identified. Phone contact was made in 573 (42.0%) patients and 442 (77.1%) of them accepted to be included in the study. After exclusion, data of 367 patients were analyzed. There were 248 (67.6%) female and 119 (32.4%) male patients and mean age was 50.5±11.66. LDL cholesterol was ≥330 mg/dL in 50 (13.6%) and 250-329 mg/dL in 317 (86.4%) patients. Mean DUTCH score was 6.36±1.63 and 40 (10.9%) patients were classified as definite, 181 (49.3%) as probable and 146 (39.8%) as possible FH. Among patients with definite or probable FH, 84 (38.0%) had cardiovascular disease. Mean age of patients with cardiovascular disease was significantly higher than patients without cardiovascular disease (53.80±9.03 vs 47.28±12.58, p

Benzer Tezler

  1. Çuha çiçeği (Oenothera biennis) yağının diabetik ratlarda bazı hormon ve biyokimyasal parametreler üzerine etkisi

    The effect of evening primrose (Oenothera biennis) oils on the some hormones and biochemical parameters of diabetic rats

    İLYAS KOÇ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    BiyokimyaYüzüncü Yıl Üniversitesi

    Biyokimya (Veterinerlik) Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NİHAT MERT

  2. Hiperlipidemik erkek hastalarda statin tedavisi ile LDL kolesterol seviyesinin düşürülmesinin adrenal ve cinsel fonksiyonlar ile CRP ve no üzerine etkisi

    Effect of lowering LDL cholesterol level by statin therapy on adrenal and sexual function and CRP and no levels in male patients with hyperlipidemia

    OSMAN BAŞPINAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıErciyes Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FAHRİ BAYRAM

  3. Rutin hemodiyalize giren hastalarda arteriyel sertlik ile serum biyokimyasal ve inflamatuvar belirteçlerin karşılaştırılması

    Comparison of arterial stiffness with serum biochemical and inflammatory markers in patients undergoing routine hemodialysis

    MUHAMMED ALİ KAYPAK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    NefrolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HARUN AKAR

    DOÇ. DR. MEHMET TANRISEV

  4. Acil servise göğüs ağrısı ile başvuran hastalarda lipid profili

    Cholesterol screning of the patients with chest pain emergency department

    NURSEL KAYA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2005

    İlk ve Acil YardımFırat Üniversitesi

    Acil Tıp Ana Bilim Dalı

    Y.DOÇ.DR. POLAT DURUKAN

  5. Tip II a ve tip II b hiperlipidemili hastalarda pravastatin, atorvastatin ve fenofibratin plazma fibrinojen düzeyi ile eritrosit deformabilitesi üzerine etkilerinin karşılaştırılması

    The comparation of the effects of pravastatin, atorvastatin and fenofibrate on plasma fibrinogen level and erythrocyte deformability in type II a, II b hyperlipidemia

    ALİ SAKLAMAZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2001

    HematolojiDokuz Eylül Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. ABDURRAHMAN ÇÖMLEKÇİ