The design of new buildings in historical urban context: Formal interpretation as a way of transforming architectural elements of the past
Tarihi kentsel bağlamda yeni yapıların tasarlanması: Geçmişin mimari elemanlarının dönüştürülmesinin bir yolu olarak biçimsel yorumlama
- Tez No: 542733
- Danışmanlar: PROF. DR. AYDAN BALAMİR
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Mimarlık, Architecture
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2018
- Dil: İngilizce
- Üniversite: Orta Doğu Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Mimarlık Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Mimari Tasarım Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 109
Özet
Tarihi bağlamda yeni yapı tasarımı fikrinin temelinde tarihte süreklilik kavramı yer almaktadır. Mimari yaklaşımlar, yapı malzemeleri ve yapım tekniklerinde meydana gelen değişimler nedeniyle bu tarihsel sürekliliğin korunması ve yeni ve eski yapıların birlikteliğinin sağlanması zorlu bir görevdir. Bu tez, bu zorlu görevin yerine getirilebilmesi amacıyla geliştirilen farklı yaklaşımlar ve uygulamaların kısa bir incelemesinin ardından, yapı alanına farklı uzaklıklarda bulunan mevcut mimari mirasın yorumlanması yöntemiyle tasarlanmış yapılara odaklanmaktadır. Çalışma, yapılı tarihi çevrenin yorumlanmasının ve bu yorumlamaların yapı elemanı ölçeğinde (örneğin, duvar, pencere ve kule) soyutlanmış ya da dönüştürülmüş formlarda yeni yapının tasarımında kullanılmasının ilgili tarihi bağlamla ilişki kurmanın bir yöntemi olabileceği fikrini savunur. Bu yöntemle, mimarın tarihi yapılara ve bu yapılara ait stil, malzeme ve yapım tekniği gibi mimari özelliklere gönderme yaparak yeni yapıyı tasarlaması beklenir. Bu yöntemi örneklendirmek ve ilkelerini belirlemek amacıyla Zumthor (Kolumba Museum), Böhm (Town Hall), Siza (Blocks of Flats), Moneo (City Hall Extension) ve Piano'nun (Centre Culturel Jean Marie Tjibaou) yapıları örnek olarak seçilmiştir. Bu binaların tarihi kentsel bağlamlarıyla kurdukları biçimsel ilişkiler incelenmektedir. Yeni yapıların ilham kaynakları ve bağlam içerisindeki tarihi yapıların, yeni yapıların mimarları tarafından benimsenen özellikleri tespit edilmektedir. Mimarın bu özellikleri yorumlama derecesi ve bunların volumetrik biçimlenme ve cephe konfigürasyonuna göre tarihi yapılara uygunluğu da değerlendirilmektedir. Çalışmanın sonunda, bu değerlendirmelerin sonuçlarının tezin ana fikri ile örtüştüğü görülmektedir. Bağlam içerisindeki tarihi yapıların sadece taklit edilmesi ya da göz ardı edilmesinin ötesinde, tasarımda bir araç ve başlangıç noktası olarak görülmesi, özgün ve uyumlu çözümler ve yerine özgü tasarımların oluşturulmasına olanak tanımaktadır.
Özet (Çeviri)
The idea of new architecture in old settings is based on the concept of continuity in history. Ensuring this continuity and creating appropriate coexistence of old and new buildings are difficult tasks because of the changes that have taken place in architectural attitudes, building materials, and construction techniques. After briefly exploring different approaches developed to fulfil this challenging task and their applications, this thesis focuses on buildings that are designed by interpreting the existing heritage in different proximities to the building site. The study argues that the interpretation of the historical built environment and the use of these interpretations in the design of the new building in abstracted or transformed forms in the scale of architectural element (like wall, window and tower) can be the method of creating association with the related historical context. In this way, the architect is expected to design the new with reference to the historical buildings and their architectural properties, like style, material and construction technique. To exemplify this method and its principles, buildings of Zumthor (Kolumba Museum), Böhm (Town Hall), Siza (Blocks of Flats), Moneo (City Hall Extension) and Piano (Centre Culturel Jean Marie Tjibaou) are chosen as cases. The formal relationships of the buildings with their historical urban context are examined. The sources of inspiration of new buildings and the features of the historical buildings in the context that are adopted by the architects of the new buildings are detected. Architect's interpretation degree of these features and their conformity with the historical buildings according to volumetric formation and façade configuration are also evaluated. At the end of the study, it is seen that the results of these evaluations overlap with the main idea of the thesis. Beyond mere imitation or ignorance of the historical buildings in the context, seeing them as a tool and starting point in design allows the creation of unique and compatible solutions and site specific designs.
Benzer Tezler
- İstanbul adalet yapılarının mekânsal analizi
Space analysis of the courthouse buildings in Istanbul area
ÖNDER DİNLER
Yüksek Lisans
Türkçe
2015
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. İPEK AKPINAR
- İstanbul Beyoğlu-Hasköy sokaklarında morfolojik ve dizimsel özelliklerin kullanıcı algısına etkisi
Effect of morphologial and sequential features on user perception in Istanbul Beyoglu-Haskoy streets
FATMA YILMAZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
MimarlıkFatih Sultan Mehmet Vakıf ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. EMİNE KÖSEOĞLU ÇAMAŞ
- Kıyı kentlerindeki ikonik kültür-sanat yapılarının tasarım kriterleri üzerine bir değerlendirme
An evaluation on design criteria of iconic cultural buildings in coastal cities
İMRAN GÜMÜŞ
Yüksek Lisans
Türkçe
2018
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. FATMA ERKÖK
- Sanayii yapılarında üretim rolü ve idare bölümü arasındaki biçimleniş özellikleri
Formal properties between the production hall and the adminstration section in the industrial buildings
ÖMER ÇAMOĞLU
Yüksek Lisans
Türkçe
2001
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
PROF. DR. METE S. ÜNÜGÜR
- Beaux Arts kökenli bir mimar olarak Alexandre Vallaury'nin meslek pratiği ve eğitimciliği açısından kariyerinin irdelenmesi
Alexandre Vallaury, an architect with Beaux Arts background : His career as an architect and a professor
SEDA KULA SAY