Geri Dön

İnanç ve kişilik

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 54462
  2. Yazar: M. ASKERİ KÜÇÜKKAYA
  3. Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. ABDULKADİR ETÖZ
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Din, Psikoloji, Religion, Psychology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 1995
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Harran Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 88

Özet

İnanç, insanın başta gelen bir ihtiyacıdır. Düzenli bir hayat kurmak için samimi bir inanç gereklidir. Kişilik ve İnanç ilişkisi bağlantısında insanı ele aldığımızda, önümüze insan şahsiyetinin her konuda yüksek ve değişmez kural ve kaidelerle ahlaki yönden süslenmesi gerektiğini anlayabiliriz. İnsanın her türlü huzursuzluklardan ve endişelerden kurtulabilmesi için kuvvetli bir inanca sahip olması gerektiği gerçeği vardır. İnanç, insan için huzur ve güvenin kaynağıdır. Şahsiyetini perdeleyen bazı olumsuz yönleri bertaraf etmeye yönelik aktif bir gücü vardır. Düzenli bir hayat, sağlıklı bir kişilikle mümkündür. Kişilik mana itibariyle, ferdin kendine özgü ve ayırıcı davranışların bütünüdür. Ayrıca kişilik, bir insanı başkalarından ayıran, bedeni, zihni ve ruhi özelliklerin bütünü olarak da değerlendirilmiştir. İnanç ve Kişilik ilişkisinde temel ve birbirlerini ihata eden özellikler vardır. Tam ve mükemmel bir inanç, kişiliği kuşatan kuvvetli bir ruhi faktördür. İnanç, insanı ilgilendiren her türlü yaşayışla ilgili davranışlardan dolayı kişiliğe nüfuz eder. İnanç ile kişilik arasında genel olarak karşılıklı bir ilişkinin varlığı müşahede edilmektedir. Dini inancın kişi tarafından benimsenmesindeki kuvvet derecesi ile o ferdin kişiliğinin genel yapısı üzerindeki etkisi dikkate değer bir olgudur. Aynı şekilde, kuvvetli ve sağlam kişilik yapısına sahip kimselerin de güçlü inançları olduğu görülmektedir. Bu konuda yapılan araştırmalarda, yüksek derecede organize olmuş, farklılaşmış dini inanç ve tutumlara sahip kişilerin, kişilik yapılarının, daha alt seviyede organize olmuş inançlara sahip kimselerin kişilik yapılarından belirli bir şekilde ayrılmakta oldukları tespit edilmiştir. Çalışmanın birinci bölümünde; inanç ve inanma olgusu, kişilik, inancın şahsiyet ve karakter ile ilişkisi, insan ve inanma ilişkisi, inancın pratik yaşayışa katkısı hakkındaki bilgiler ele alınmıştır. İkinci bölümde; dini inanç konusu ele alınmıştır. Dini inancın kişiliğe etkisi, semâvi dinlerdeki müşterek inanç ve Kur'an öğretisinde saf inanç konuları hakkında bilgi verilmiştir. Üçüncü bölümde inancın hayat boyu pratik faydaları ele alınmıştır. İnancın kalbe ve ruha 2 verdiği kuvvet, kalb sağlığı, inanç ve ahlak ilişkisi, inanç ve sevgi, inanç-ümit ilişkisi, inanç ve istikbale güven duygusu gibi konular işlenmiştir. İnsanda inanma duygusu yaratılıştan mevcuttur. Hayat böyle bir inanç ile istikamet bulur. Dinimizde insan mükerrem bir varlık olduğu için, daima hakkı ve hakikatı aramaya meyyal bir surette yaratılmıştır. İnsandaki bütün duygular hayat boyunca böyle bir arayış içindedirler. Bu duygunun özünde inanç ve inanma cevheri vardır. Dini inanç, psikolojik bir ihtiyaçtır. Din, hayatın anlamını izah ve ispat eden, düzenleyen bir sistemdir. Başka bir deyişle din, insanın niçin yaşadığını, nasıl yaşaması gerektiğini anlatan bir müessesedir. İnsanla ilgili her şey ve bütün davranışları dinin konusuna girmektedir. İnanç, insan kişiliğini ve karakterini boşluktan ve emniyetsizlik duygularından, güven ve kalp huzuruna kavuşturur. İnanç doğru ve güzel amellerin merkezidir. İnanç, insanı çocukluk döneminden hayatının son dönemine, yani ölümüne kadar kuşatır. Bu kuşatma ona her türlü ahlaki olgunluk ve kişiliğini süsleyecek güzellikleri kazandırır. Kişilik ve şahsiyetin temellendirilmesinin birçok motifleri olacağı muhakkaktır. Ama çocukluk dönemi bunların en önemli kısmıdır. Çocukluk devresi ve çevre, bir çocuğun hayatı boyunca yaşayabileceği kişilik gelişiminin kalıntılarını kolay kolay unutabileceği veya vazgeçebileceği şeylerden değildir. Bunun için dinimiz, ta çocukluk döneminden başlayarak bir insanı ele almamızı ona güzel şeyler öğretmemizi emretmiştir. İnanç sayesinde kişilik ve şahsiyet gelişiminde pek çok merhalelerin kazanılması mümkündür. Zira, inanç sayesinde insan kendini ve Yüce Yaratıcıyı bulma, tanıma imkanını kazanacaktır. Kendini bilen ve tanıyan Allah'ı da bilecek ve tanıyacaktır. Bu tanıma beşeri görüş çerçevesinin algıladığı bir biçimde değil, ruh ve kalp bağlamında tanımaktır. Kişilik ve karakter gelişiminde inanç doktrini en başta gelen mihenktir. İnanç ile insan kendini tanıma ve bilme ihtiyacının hissetme gereğiyle Allah'ı bulma ve araştırma yoluna gireceğinden, sonuçta insana yakışır bir tarzda hayat sürmeye dikkat edeceği muhakkaktır.

Özet (Çeviri)

Faith is a primary human need. A sincere belief is required to establish an orderly life. When we consider the human being in the relation of Personality and Faith, we can understand that the human personality should be adorned with high and unchangeable rules and rules in every subject. There is a fact that one must have a strong belief in order to get rid of all kinds of uneasiness and worries. Faith is the source of peace and trust for human beings. He has an active power to eliminate some negative aspects that obscure his personality. An orderly life is possible with a healthy personality. Personality, in terms of meaning, is the whole of the individual's unique and distinctive behaviors. In addition, personality has been considered as the body, mind and spiritual characteristics that distinguish a person from others. There are basic and mutually exclusive features in the relationship of Faith and Personality. A complete and perfect belief is a powerful spiritual factor that encompasses personality. Faith permeates the personality due to all kinds of life-related behaviors that concern people. In general, the existence of a mutual relationship between belief and personality is observed. The degree of strength in the adoption of religious belief by a person and its effect on the general structure of that individual's personality is a remarkable phenomenon. Likewise, it is seen that people with strong and solid personality structure also have strong beliefs. In the researches conducted on this subject, it has been determined that the personality structures of people with highly organized and differentiated religious beliefs and attitudes differ from the personality structures of people with lower organized beliefs. In the first part of the study; Knowledge about the phenomenon of belief and belief, personality, the relationship of belief with personality and character, the relationship between people and belief, and the contribution of belief to practical life are discussed. In the second part; The issue of religious belief has been discussed. Information has been given about the effects of religious belief on personality, common belief in heavenly religions, and pure belief in the teachings of the Quran. In the third chapter, lifelong practical benefits of belief are discussed. Topics such as the strength that belief gives to the heart and soul, the health of the heart, the relationship of faith and morality, the relationship of faith and love, the relationship between faith and hope, belief and the sense of trust in the future are covered. The feeling of believing in man is present from creation. Life finds direction with such a belief. Since man is a perfect being in our religion, he has always been created with a tendency to seek the right and truth. All the emotions in human beings are in such a search throughout life. At the core of this feeling is the essence of belief and belief. Religious belief is a psychological need. Religion is a system that explains, proves and organizes the meaning of life. In other words, religion is an institution that explains why people live and how they should live. Everything about man and all his behaviors fall under the subject of religion. Faith restores human personality and character from emptiness and feelings of insecurity, confidence and peace of mind. Faith is the center of righteous and good deeds. Faith encompasses man from childhood to the last period of his life, that is, until his death. This siege gives him all kinds of moral maturity and beauty that will adorn his personality. It is certain that the foundation of personality and personality will have many motives. But childhood is the most important part of them. Childhood and the environment are not things that a child can easily forget or give up on the remnants of personality development that they can experience throughout their life. For this reason, our religion has ordered us to deal with a person starting from childhood and to teach him good things. Thanks to faith, it is possible to acquire many stages in personality and personality development. Because, thanks to faith, man will gain the opportunity to find himself and the Supreme Creator. He will also know and recognize God who knows and knows himself. This recognition is recognized in the context of the soul and heart, not as perceived by the human frame of view. The doctrine of belief is the foremost touchstone in personality and character development. It is certain that people will take care to lead a life in a decent way as a result of belief, people will find and search for God with the need to know and know oneself.

Benzer Tezler

  1. Üniversite öğrencilerinde batıl ve paranormal inanç algısı üzerine bir çalışma: Çanakkale örneği

    A study on the perception of superstitious and paranormal beliefs of university students:Chanakkale example

    GAUKHAR KENDEBAİ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    DinÇanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi

    Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HASAN KAPLAN

  2. Mutluluğa ulaşmada olumlu bir kişilik özelliği olarak sekine kavramı

    The concept of size as a positive feature in access to happiness

    EMRULLAH AKÇA

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    DinDicle Üniversitesi

    Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ABDULVAHİD SEZEN

  3. Psikolojik hastalıkların yanlış yorumlanması ve inanç eksikliği olarak damgalanması sürecinde manevi destek ihtiyacı

    The need for spiritual support in misinterpretation of psychological ilnesses and stigmatization as a lack of belief

    KEVSER ÇAĞLAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Dinİstanbul Üniversitesi

    Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. GÜLÜŞAN GÖCEN

  4. The relationship between snapchat users' motivation, attitude and personality and the application's content and features

    Snapchat kullanıcılarının motivasyonu, tutumu ve kişilik özelikleri ve uygulamanın içerik ve özellikleri arasındaki ilişki

    MUSTAFA CAN AKBAŞ

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2019

    Bilim ve TeknolojiBoğaziçi Üniversitesi

    Yönetim Bilişim Sistemleri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. VESİLE ASLIHAN NASIR

  5. Medya, çocuk ve din eğitimi

    Media, child and religions education

    AYŞE BETÜL AKSU

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2004

    DinUludağ Üniversitesi

    Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. MUSTAFA ÖCAL