Geri Dön

Yenidoğan yoğun bakım ünitesinde görülen klebsiella sepsisine ait özellikler ve antibiyotik paterni

Specialities belong to klebsiella sepsis seen at newborn intensive care unit and its antibiotic pattern

  1. Tez No: 581502
  2. Yazar: ESRA GENÇ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. MUSTAFA AYDIN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Yenidoğan, sepsis, klebsiella, antibiyotik tedavisi, mortalite, Newborn, sepsis, Klebsiella, antibiotic treatment, mortality
  7. Yıl: 2019
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Fırat Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 73

Özet

Neonatal sepsis, yenidoğanın önemli mortalite ve morbidite nedenlerinden biridir. Klebsiella suşları hem erken hem de geç başlangıçlı neonatal sepsisin önemli etkenlerindendir. Yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde salgınlara yol açarak ciddi morbidite, mortalite ve yüksek sağlık bakım maliyetlerine neden olurlar. Geniş spektrumlu sefalosporinler ve karbapenem kullanımı enfeksiyon gelişimi için önemli bir risk faktörüdür. Bu çalışma yenidoğan yoğun bakım ünitemizde yatan hastalardaki klebsiella sepsisinin sıklığı, ilişkili risk faktörleri, direnç paternleri, mortalite ve morbiditeye etki eden faktörlerin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Ocak 2013 ile Mart 2019 yılları arasında yenidoğan yoğun bakım ünitemizde kültür ile kanıtlanmış klebsiella sepsisi belirlenen hastalar çalışmaya alındı. Hastaların elektronik dosyaları geriye dönük olarak incelendi. Kültür ile kanıtlanmış klebsiella sepsisi tanısı alan 84 hasta çalışmaya alındı. Altı yıllık çalışma süresince klebsiella sepsisi oranı tüm yatan hastalar içinde %1.5, kültürle kanıtlanmış sepsis vakalarının ise %19.8'i olarak bulundu. Seksen hastada (%95,2) Klebsiella pneumoniae (K. Pneumoniae), dört hastada ise (%4,8) Klebsiella oxytoca (K. oxytoca) üredi. Hastaların %59,5'inde geniş spektrumlu beta laktamaz (ESBL) pozitifliği saptandı. Düşük doğum ağırlığı, prematürite, santral kataterizasyon, total parenteral nütrisyon (TPN) ile beslenme ve uzun hastane yatış süresi klebsiella sepsisi için risk faktörleri olarak bulundu. Antibiyogramlarda en fazla duyarlılık sırasıyla meropeneme ve amikasine karşı idi (sırasıyla %64,5 ile %52,4). En az duyarlılık ise ampisiline (%2,4) ve sefepime (%11,9) aitti. Mortalite oranları gebelik haftası ve doğum tartısı ile negatif korelasyon göstermektedir (sırasıyla r = -0,751 ve -0,663). Mortalite gelişen olgularda da en yüksek duyarlılık meropeneme (%75,9) ve amikasine (%74,1), en yüksek direnç ise ampisiline (%100) ve sefepime (96,4) karşı saptandı. Sonuç olarak çalışmamızda klebsiella enfeksiyonları önemli bir sorun olarak belirlenmiştir. Uzun süre hastanede yatış, düşük doğum ağırlığı, prematürite, enfeksiyon öncesinde antibiyotik kullanımı ve invaziv girişimler önemli risk faktörleri olarak öne çıkmaktadır. Çok küçük prematürelerde, düşük doğum ağırlıklı yenidoğanlarda daha mortal seyretmektedir. Başta sağlık çalışanlarının el hijyeni olmak üzere bariyer önlemlerine uyulması, invaziv girişimlerin kısıtlı tutulması, enfeksiyon kontrol programlarına uygulanması ve antibiyotiklerin akılcı kullanımı enfeksiyonların önlenmesi yönünden önem arz etmektedir.

Özet (Çeviri)

Neonatal sepsis is one of the most important causes of mortality and morbidity. Klebsiella strains are important factors for both early and late start neonatal sepsis. They cause serious morbidity, mortality, and high health care cost by leading epidemic in newborn intensive care unit. Broad spectrum cephalosporin and carbapenem usage is an important risk factor for infection progress. In this study, it was aimed to define the factors which effect morbidity, mortality, resistance patterns, Klebsiella sepsis frequency and related risk factor seen at the patients who stay in our newborn intensive care unit. Patients who were detected Klebsiella sepsis proven with culture in our newborn intensive care between January 2013 and March 2019 were included into our study. Patients' electronic files were examined retrospectively. Eighty four patients who were diagnosed Klebsiella sepsis proven with culture were included into our study. During the six-year study, Klebsiella sepsis rate was found 1,5% at hospital patients, and 19,8% at proven sepsis cases. Klebsiella pneumoniae (K. Pneumoniae) bred in 80 patients (95,2%) and Klebsiella oxytoca (K. oxytoca) bred in four patients (4,8%). Extended spectrum beta lactamase (ESBL) positivity was detected at 59,5% of patients. Low birth weight, prematurity, central catheterization, nourishment with TPN and long hospitalization were found as risk factors for klebsiella sepsis. The highest sensitivity in antibiograms were against retrospectively meropenem and amikacin (64,5% and 52,4%). The lowest sensitivity was belong to ampicillin (2,4%) and cefepime (11,9%). Mortality rates showed negative correlation with gestational week and birth weight (Respectively r=-0,751 and -0,663). In mortality developing cases, the highest sensitivity was detected against meropenem (75,9%) and amikacin (74,1%), and the highest resistance was detected against ampicillin (100%) and cefepime (96,4%). As a conclusion klebsiella infections were determined as an important problem in our study. Long hospitalization, low birth weight, prematurity, antibiotic usage before infection and invasive procedures become prominent as important risk factors. It progresses more mortal in very little premature and low birth weight neonatal. Obeying the barrier precautions especially medical staffs' hand hygiene, limiting invasive procedures, practicing infection control programs and rational usage of antibiotics are important to prevent infections.

Benzer Tezler

  1. Kültürlerinde üremesi olan geç sepsis tanılı hastaların yenidoğan sepsisine etki eden kan parametrelerinin tedavi öncesi ve sonrası retrospektif analizi

    Before and after treatment retrospective analysis of blood parameters affecting newborn sepsis of patients with late diagnosis of sepsis with its culture

    HASAN KİLİNÇ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıHarran Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ NURGÜL ATAŞ

  2. Yenidoğan yoğun bakım ünitesinde görülen kültür pozitif neonatal sepsisin klinik ve laboratuvar özelliklerinin morbidite ve mortalite üzerine olan etkisinin araştırılması

    Investigation of the effect of clinical and laboratory properties of cultural positive neonatal sepsis on morbidity and mortality in a newborn intensive care unit

    IŞILAY ÖZEREN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıFırat Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MUSTAFA AYDIN

  3. Yenidoğan yoğun bakımda görülen enfeksiyonlar, antibiyotik kullanımı ve bu antibiyotiklere karşı gelişen bakteri direnci

    Infections in intensive care of newborn, antibiotic use and bacteric resistance against these antibiotics

    SEDA ÇARTI ÖKTEN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Eczacılık ve FarmakolojiVan Yüzüncü Yıl Üniversitesi

    Farmakoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. GÖKHAN OTO

  4. Yenidoğan sepsisinde pentoksifilin tedavisinin mortalite ve morbiditeye etkisinin değerlendirilmesi

    Evaluation of the effect of pentoxifylin treatment on mortality and morbidity in newborn sepsis

    FATMA ZEYNEP ÜNLÜ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SEVİM ÜNAL

  5. 2012-2014 yılları arasında yenidoğan yoğun bakım ünitemizde kültür ile kanıtlanmış sepsisi hastalarımız

    Patients with culture proven sepsis in our neonatal intensive care unit between the years of 2012-2014

    HÜLYA KARA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıDicle Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. SABAHATTİN ERTUĞRUL