Geri Dön

Responsiveness in biomimicry: A comparative study on building façades

Biyomimikride duyarlılık: Bina cepheleri üzerine karşılatırmalı bir araştırma

  1. Tez No: 591509
  2. Yazar: GİZEM KANDİŞ
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. MEHMET BENGÜ ULUENGİN
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Mimarlık, Architecture
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2019
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: Bahçeşehir Üniversitesi
  10. Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Mimarlık Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 97

Özet

Küresel ısınmayla ve dünya yüzey sıcaklığının yükselmesi, enerji ve kaynak tasarrufuna olan talebin artması ile birlikte değerlendirilmektedir. Zararlı gaz katmanlarının çoğunlukla yapılı çevreden salınmasının temel nedeni budur. Son birkaç on yıl içerisinde, gereksiz enerji tüketimini önlemenin yollarını aramak, akıllıca olmanın ötesinde teknolojiyi geliştirmek, duyarlı bina cepheleri fikrini oluşturdu. Bu çözümün yanı sıra, teknolojik ve malzemedeki iyileştirmeler mimariyi ve mimari tasarımın gelişmesine yol açtı. Binalar, doğal kaynakları tüketirken doğrudan doğaya zarar verir. Ayrıca karbondioksit ve saldıkları diğer gazlar aracılığıyla dünya sıcaklığını yükseltir. Bugün karşı karşıya olduğumuz iklim değişikliği, dünyadaki doğal dengenin korunmasına acilen ihtiyaç duyulduğunu gösteren en açık gerçektir. Bina cepheleri, doğanın dengesini sürdürmek için doğal çevre ve insan yapımı çevre arasındaki iç ve dış ortamlar arasında iletişim katmanıdır. Bu da yapı cephelerini, aralarındaki ilişkiyi ve dengeyi gözetmek açısından doğa ve yapı arasında geçiş katmanı oluşturmak gibi çok önemli bir rol oynar. Bu nedenle, duyarlı cephe çözümleri giderek ilgi gördü ve tüm dünyada şekillendi. Çok katmanlı yapısal, birden çok işlevli, duyarlı, enerji tasarruflu, sürdürülebilir, geri dönüştürülebilir, malzeme açısından verimli ve malzeme temelli yaklaşımları ile sonuçlandı. Bu noktada, özelleştirilmiş kavramsal çerçeveye değinerek tasarımı enerji performans stratejileriyle birleştirmek gerekiyor. Yenilikçi yaklaşımlar, çeşitli stil ve formların oluşturulmasını ve tasarımın, özellikle doğadan ve sürdürülebilirlikten ilham alan çok çeşitli form ve fonksiyonlarda üretilmesini sağladı. İnsan yerleşimi, doğayla uyum içinde ve akıllı olmanın gerektirdiği üzere; Biyomimikri disiplini, teknoloji bileşenlerini bir araya getirmenin yeni yollarını sunar. Duyarlı cepheler hakkında çok fazla çalışma olmasına rağmen, bugün asıl zorluk yeni sistemler ve yaklaşımlar geliştirmektir. Bu üstünlüğü elde etmenin yolu, biyomimikrinin ötesindeki duyarlı cephe sistemlerini ve var olan örnekler üzerine güncel bir araştırma ve analiz çalışmaları ile açıklayan ve sunan bir araştırmadan geçer. Seçilmiş vaka çalışmalarını, Singapur'da Körfezdeki Esplanade Tiyatroları ve Zimbabwe'deki Eastgate Binası, araştırmacı, inceledikten sonra araştırmacı biyomimetik cephe tasarım yaklaşımı üzerine eleştiride bulunmuş ve araştırma hakkındaki bilgi ve literatür boşluklarını yerine getirmek için sonuç analizleri ile uygulanabilir çözümler belirlenmiştir. Bunların yanı sıra, duyarlı cephe sistemleri için güvenilir ve sistematik performans parametreleri önerilmiştir.

Özet (Çeviri)

The rise of temperature on earth is considered together with global warming, the demand on energy and resource savings highly increased. This is basically the reason of layers of hazardous gases release mostly from built environment. In the last couple of decades, to seek ways to prevent from unnecessary energy consume, developing in technology beyond being smart initiated the idea of responsive building façades. Besides these solutions, technological and material improvements have widened architecture and design. Buildings directly harm nature while consuming natural recourses and raises earth temperature via carbon dioxide and other gases that they release. Climate change that we face today is the most obvious fact that proves the urgent need for preservation of natural balance on earth. Building skins are communication layer in between interior and exterior environments between natural-made and man-made worlds to sustain nature's balance which put building skins very crucial role to create transition layer between nature and structure, with regard to organize relationship and balance in between them. Therefore, responsive façade solutions received increasing attention and has shaped and grown all around the world and ended up with multifold structural, multifunctional, responsive, energy saving, sustainable, recyclable, material efficient and material base approaches. At this point it is needed to combine the design with energy performance strategies by addressing the specialized conceptional framework. The innovative approaches enable several styles and forms to be built and design ideas became generated in wide range of form and function especially by whom inspired by nature and sustainability. Need for human habitation, getting in harmony with nature and being more than smart; discipline of Biomimicry serves new ways of bringing components of technology and materials together. Although there are so many studies about the responsive façades, the real challenge today is developing new systems and approaches. The way to achieve this edge passes through an advanced research that extends and presents the studies on responsive façade systems beyond biomimicry and a current agenda about built examples. After examining selected case studies, the Esplanade Theaters on the Bay in Singapore and Eastgate Building in Zimbabwe, the researcher will propose a critique on biomimetic façade design approach and will set groups of outcomes and feasible solutions to fulfill the information and literature gaps about the research topic as well as sorts reliable and systematic performance parameters for responsive façade systems.

Benzer Tezler

  1. Bir eğitim araştırma hastanesi örneğinde yataklı tedavi kurumu hizmetlerinin cevap verebilirliği

    The responsiveness of inpatient healthcare institutions: The case of A training and research hospital

    BETÜL AKALIN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Sağlık Kurumları Yönetimiİstanbul Medipol Üniversitesi

    Sağlık Yönetimi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. OSMAN EROL HAYRAN

  2. An inquiry into the ontology of responsiveness: Assessing embodiment and human-machine interaction in responsive environments

    Yanıt veren ortamların ontolojisi üzerine bir araştırma: Cisimleşmenin ve insan-makine etkileşiminin değerlendirmesi

    BAŞAK UÇAR KIRMIZIGÜL

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2011

    MimarlıkOrta Doğu Teknik Üniversitesi

    Mimarlık Bölümü

    PROF. DR. ZEYNEP MENNAN

  3. Periferik arter hastalığında asetilsalisilik asit ve klopidogrel cevapsızlığı

    Responsiveness of acetilsalysilic acid and clopidogrel in peripheral arterial disease

    ELİF COŞKUN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiGazi Üniversitesi

    Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. VELİ YILDIRIM İMREN

  4. Hipotiroidizmde solunum merkezinin karbondioksit ile uyarılabilirliğinin ölçülmesi

    Measurement of ventilatory responsiveness in hypothyroidism

    ASIM ÖZER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1999

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıGATA

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HAYATİ TOR

  5. Spina bifidalı çocuklarda yürütücü işlevler ve sosyal karşılıklılığın değerlendirilmesi

    Executive functions and social responsiveness in children with spina bifida

    ALPEREN BIKMAZER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    PsikiyatriMarmara Üniversitesi

    Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AYŞE RODOPMAN ARMAN