Geri Dön

İntrauterin fetal transfüzyon yapılan hidropik ve nonhidropik Rh izoimmunizasyonu olgularında perinatal sağkalım

Perinatal survival in hydropic and nonhydropic Rh immunisation subjected to intrauterin fetal transfusion

  1. Tez No: 59873
  2. Yazar: TÜRKAN MUTAFOĞLU
  3. Danışmanlar: PROF. DR. YÜKSEL ATIL
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 1997
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 84

Özet

73 ÖZET Çalışmamızda, Şubat 1991 ile Şubat 1996 tarihleri arasında İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum anabilim Dalı Perinatolojik Bilim Dalına başvuran ve indirek Coombs testleri 1/16 ve üzerinde olan 120 fetusa yapılan 371 transfüzyon girişimi, başvuru ve ilk transfüzyon sırasındaki ultrason bulguları ve perinatal sonuçlan retrospektif olarak incelenmiştir. Çalışmada yer alan 120 fetus üç gruba ayrılmıştır. Grup l'i başvuru tarihinde hidrops bulgusu olan ve transfüzyon yapılan fetuslar oluşturdu. Grup 2A'yı ise seri ultrasonlarla takibe alman ve obstetrik öykü, indirekt Coombs testi sonuçlarına göre ultrason bulguları normal olmasına rağmen transfüzyona başlanan fetuslardan oluştu. Grup 2B'yi ise takipte hidrops bulgularının gelişmesi üzerine transfuzyona başlanan fetuslar oluşturdu. Vakaların %22.5'i Grup l'de, %58.3'ü Grup 2A'da ve %19.2'si ise Grup 2B'de idi. ilk transfüzyon tarihinde vakaların %41.7'sinde hidrops bulgusu vardı. Fetusların %35'inde transfüzyona 24. hafta ve altında başlandı. 120 fetusta ortalama transfüzyon sayısı 3.1 (1-8) olarak bulundu. Birden fazla transfüzyon yapılan fetuslarda, transfüzyonlar arasındaki ortalama süre 15.9 gün (3-42) idi. Grup 2 A ve Grup 2B arasında transfüzyon sayısı ve transfüzyon intervalleri açısından anlamlı fark saptanmadı. Grup l'de transfüzyon sayısı, Grup 2 A ve Grup 2B'den anlamlı olarak daha düşük bulundu. Bütün transfüzyonlar direkt transfüzyon şeklinde yapıldı. 371 transfüzyon girişiminin 364'ü (%98.2'si başardı oldu. Transfüzyonların %98.9'u kordosentez ile yapıldı. Sadece bir vakada kardiosentez uygulandı. En sık girilen damar ise umbilikal ven oldu (%89.8). Kordon tamponaü sıklığı %1.1 olarak bulundu. Yapılan başardı transfüzyonların %2.5'inde, transfüzyon sonrası kanama saptandı. Transfüzyon74 sırasında ve sonrasında bradikardi görülme sıklığı yeterli veri olmadığından saptanamadı. Girişime bağlı fetal kayıp oranı ise %5.4 olarak bulundu. 120 fetusun 111 'inin perinatal sonuçları elde edilebildi. Bir fetusta anomali saptanması nedeni ile gebelik sonlandırıldı. Dokuz fetusun perinatal sonuçlarına ulaşılamadığından takipsiz kabul edildi. Perinatal sonuçları bulunan fetuslarda sağkalım oram %60 olarak bulundu. İlk transfüzyon sırasında hidrops bulgusu olan fetuslarda sağkalım oranı %41.3, hidropsu olmayan fetuslarda ise %73.5 idi. Aradaki fark anlamlı olarak saptandı. Ultrasonda erken asit bulgusu olan fetuslarda sağkalım oranı, belirgin asit, belirgin asit+ödem saptanan fetuslara göre daha yüksek bulundu. Ancak aradaki fark anlamlı değildi. Grup l'de sağkalım oranı %36, Grup 2A'da %73.5 ve Grup 2B'de ise %47.6 olarak bulundu. Grup 1 ile Grup 2 A ve Grup 2 A ile Grup 2B arasında, sağkalım oranları açısından bulunan fark anlamlı idi. Grupl ile Grup 2B arasındaki fark ise anlamlı değildi. Bu sonuçlar bize takipteki immunize Rh vakalarında, hidrops bulgusu gelişmesi beklenmeden transfüzyonlara başlanmasının tedavinin etkinliğini arttırdığını göstermektedir. İlk transfüzyon sırasında hidrops bulgusu olan ve transfözyonlarla hidrops bulgusu kaybolan fetuslarda sağkalım oranı %78.9 idi. Hidropsun kaybolması için geçen ortalama süre ise 34.5 gün (12-84) olarak bulundu. Transfüzyonlara rağmen hidrops bulgusu gerilemeyen fetuslarda ise sağkalım oranı %8.3'e düşmektedir. Bu bulgu, transfuzyonlara cevap vermeyen vakalarda daha etkin tedavi şekillerinin bulunması gerektiğini göstermektedir. Son transfüzyonda hidrops bulgusu olan fetuslarda sağkalım oranı %21.6 idi. Bu fetusların %24.3'ü yenidoğan döneminde kaybedilmiştir. Bunun başlıca nedeni prematürite, hidropsa bağlı olarak gelişen solunum problemleri ve yenidoğan bakımın hidrops nedeni ile zorlaşmasıdır. Bu fetusların preterm doğumunun önlenip, transfüzyonlarla hidropsun gerilemesi için zaman kazanmak önemli olmaktadır. Transfüzyona 24 ve 24. haftadan önce başlanan fetuslarda sağkalım oranı %63.2 iken, transfuzyona 24. haftadan sonra başlanan fetuslarda bu oran %58.3'e75 düşmektedir. Ancak aradaki fark anlamlı değildir. Sadece Grup 1 fetuslarda, transftizyona 24. haftadan sonra başlandığında sağkalım oranı belirgin olarak düşmektedir. Grup 2A ve Grup 2B'de ise transfüzyona başlama gebelik haftası sağkalım oranını anlamlı olarak etkilememektedir. tik transfîizyon sırasında hidrops bulgularının bulunup bulunmaması, sağkalım oranı üzerinde etkili olan en önemli faktör olarak saptanmıştır. Hidropsla başvuran veya takip sırasında hidrops gelişen vakalarda bu bulgu değişmemektedir. Bu nedenle immunize Rh olgularında 18. gebelik haftasından sonra ultrason bulgusu normal olsa bile kordosentez yapılarak fetal aneminin varlığının araştırılması ve anemi saptandığında intrauterin transfüzyona başlanması en uygun yaklaşım olmaktadır.

Özet (Çeviri)

Özet çevirisi mevcut değil.

Benzer Tezler

  1. RH immunizasyonuna bağlı gelişen fetal anemi nedeniyle intrauterin transfüzyon yapılan gebeliklerin perinatal ve neonatal sonuçları

    Neonatal and perinatal outcomes after intrauterine intravascular transfusion for fetal anemia DUE to rhesus alloimmunization

    AYŞE ÖZGE ŞAVKLI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MEHMET AYTAÇ YÜKSEL

  2. Alloimmunizasyona bağlı anemi nedeniyle intrauterin transfüzyon yapılan olguların fetal ve neonatal sonuçları

    Fetal and neonatal outcomes of intrauterine transfused patients due to alloimmunization related anemia

    NARMIN MAMMADOVA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Kadın Hastalıkları ve DoğumNecmettin Erbakan Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALİ ACAR

  3. Rh immünizasyonu nedeni ile takipli gebeliklerin perinatal ve postnatal sonuçları

    Perinatal and postnatal results of pregnancies followed by RH immunization

    ÖZNUR YARIŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. OYA DEMİRCİ

  4. Neonatal Trombositopeni'de Transforming Growth Factor-Beta 1'in rolü

    Role of Transforming Growth Factor-Beta 1 in neonatal thrombocytopenia

    MURAT DUMAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2002

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıDokuz Eylül Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. GÜLERSU İRKEN

  5. 2013-2021 yılları arasında kliniğimizde postpartum hemoraji nedeni ile acar usulü sütürüzasyon uygulanan hastaların sonraki gebelik sonuçlarının araştırılması

    Investigation of the subsequent pregnancy results of patients who had acar-style suturi̇ng due to postpartum hemorrhage in our clinic between 2013-2021

    EREN BERKAY ÖZKAYA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Kadın Hastalıkları ve DoğumNecmettin Erbakan Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALİ ACAR