Geri Dön

Duodenum ülserinin ve nükslerinin, bulbustaki gastrik metaplazi ve helicobacter pylori ile ilişkisi

The assocation of duodenal ulcer and its relapses with duodenal bulb gastric metaplasia and helicobacter pylori

  1. Tez No: 60065
  2. Yazar: ÜMİT BİLGE DOĞAN
  3. Danışmanlar: PROF.DR. CANDAN TUNÇER
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Gastroenteroloji, Gastroenterology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 1997
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Gazi Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Gastroenteroloji Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 71

Özet

52 ÖZET Gastroenteroloji polikliniklerine yapılan başvuruların çoğunu duodenal ülser hastalığı oluşturmaktadır. Dünya üzerinde yaygın görülmekle birlikte, duodenal ülser etyopatogenezinde hala bilinmeyen noktalar bulunmaktadır. Bugünkü görüşe göre duodenal ülser, bulber gastrik metaplazi üzerine yerleşen Hp' nin neden olduğu yoğun inflamasyonun bir sonucudur. Ancak tesbit edilen GM ve bulber Hp oranlarının büyük bölgesel farklılıklar göstermesi ve ülser kenarında Hp' nin düşük oranlarda bulunması bu hipoteze karşıdır. Ülkemizde GM ve Hp prevalansını tesbit etmek, duodenal ülser ve nüksleri ile GM ve Hp arasındaki ilişkiyi incelemek ve değişik tedavi rejimlerinin gastrik metaplazi ve Hp üzerine etkisini araştırmak için bu çalışmayı planladık. Bulgularımıza göre Türkiye' de, duodenal ülserli hastalarda gastrik Hp prevalansı %98.40, GM prevalansı %85.60, bulber Hp prevalansı ise %41.60 dır. Bu bulgular Türkiye'de Hp' nin, muhtemelen gastrik metaplazi yoluyla duodenuma yerleşerek ülsere yol açtığını düşündürmektedir. Overall gastrik Hp ile overall GM ve duodenal ülser nüksleri ile bulber Hp arasında bulduğumuz ilişkiler de bu görüşümüzü desteklemektedir. Ayrıca GM' nin ve bulber Hp' nin ülser olmayan tarafta da yüksek oranlarda (%36.80 ve %16.80) bulunması, Türkiye' de ülserlerin neden birden fazla sayıda görüldüğüne açıklık getirebilir. Çalışmamıza göre NSAID kullanımı Hp' yi suprese etmekte ve muhtemelen de bu yolla duodenal ülser hastalığında koruyucu bir rol oynayabilmektedir. Duodenal ülserli hastalara verilen farklı tedavilerde, en yüksek iyileşme oranlan DMA ve OAC gruplarında görülmüş, ancak 6 aylık takipte GM prevalansında gerileme görülmemiştir. Bunun için daha uzun süreli takipler gerekmektedir. Bu bulgular, ülkemizde de duodenal ülser ve nükslerinde GM ve Hp' nin önemini göstermektedir. Ancak nisbeten düşük bulunan bulber Hp oranlan, duodenal ülser etyolojisinde farklı bir mekanizmanın olup olmadığı sorusunu da akla getirmektedir.

Özet (Çeviri)

Özet çevirisi mevcut değil.

Benzer Tezler

  1. Campylobactere benzer organizmaların gastrit ve peptik ülser etyolojisindeki rolü

    Başlık çevirisi yok

    HALİL RAKICI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1989

    Gastroenterolojiİstanbul Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İSMAİL DİNÇ

  2. Mide kanseri ile ABO kan grupları arasındaki ilişkilerin incelenmesi

    Başlık çevirisi yok

    SAİT DEĞER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1974

    HematolojiGATA

    PROF.DR. NECATİ KÖLAN

  3. Duodenum ülserinin cerrahi tedavisinde selesktif proksimal vagotominin etkileri

    Başlık çevirisi yok

    A. ERHAN ÖZEV

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1987

    Genel Cerrahiİstanbul Üniversitesi

    Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı