Alfa lipoik asit ve l-karnitinin sinerjistik etkisinin flep yaşayabilirliğini arttıran klasik yöntemlerle karşılaştırılması
Comparison of synergistic effects of alpha lipoic acid and l-carnitine over classic methods on flap viability increasement.
- Tez No: 602648
- Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ ALİ GÖKKAYA
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi, Plastic and Reconstructive Surgery
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2019
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 86
Özet
Plastik cerrahinin temel unsurlarından biri rekonstrüktif cerrahidir. Rekonstrüktif cerrahi kaybedilmiş bir dokunun bir benzeri ile tekrar yapılandırılma işlemini tanımlar. Bu noktada tüm plastik cerrahların ortak fikri kaybedilmiş dokunun fonksiyon ve doku özellikleri bakımından en yakın dokular kullanarak onarılmasıdır. Flep ile doku defektlerinin onarımında en büyük problemlerden biri, defekt olan bölgeyi kapatmak amacıyla hazırlanan fleplerin ön görülemeyen kayıplarıdır. Bu kayıpları engellemek ya da minimize etmek için çok çeşitli yöntemler öne sürülmüş ancak altın standart sayılabilecek ortak bir fikre ulaşılamamıştır. Oksijen radikallerinin yarattığı hasarın engellenmesi adına antioksidan ajanların kullanımı özellikle nörolojide iskemi temelli hastalıkların yarattığı dejenerasyonun engellenmesi, genel cerrahide barsak damar tıkanıklıkları sonrası oluşan hasarın geri döndürülmesi, ürolojide ise infertile tedavisi için üstüne düşülmüş bir konudur. Ancak cilt fleplerinin kan akışında azalma sonrası ortaya çıkan kayıpların engellenmesi için antioksidanların kullanımı sıklıkla araştırılmış bir konu değildir. Araştırmamızdaki amaç sıçan sırtlarında hazırlanacak Mcfarlane fleplerine oksijen radikal hasarını engellemek amacıyla güçlü antioksidan maddeler olan l- carnitin ve alfa lipoik asidin (ALA) lokal enjeksiyonu sonrası uygulamanın flep yaşayabilirliğine olası olumlu etkilerini araştırmaktır. Çalışmamızda 49 adet dişi, erişkin, 250 – 350 gr ağırlığında Wistar Albino sıçan kullanıldı. Denekler kontrol, flep delay-1, delay-2, antioksidan -1, antioksidan – s, prp – 1 ve prp – s olmak üzere 7 gruba bölündü, her grupta 7 denek olacak şekilde eşit bölüştürme yapıldı. Delay – 1 ve Delay – 2 gruplarının sırtında tasarlanan Mcfarlane flebinin her iki longitudinal kenarı boyunca panniculus karnosusu da içerecek şekilde tam kat kesiler yapıldı, flepler tabanlarından ayrılmadı. 1 hafta beklendikten sonra diğer gruplarla beraber tüm grupların sırtlarında planlanmış Mcfarlane flepleri panniculus carnosusu da içerecek şekilde tam kat kaldırılıp yerlerine iade edildi. Ardından PRP – 1 ve PRP-S grupları fleplerine PRP enjeksiyonu, antioksidan – 1 ve antioksidan – s grubuna 200mg/kg l-karnitin ve 100mg/kg alfalipoik asit enjekte edildi. Delay – 1 ve delay – 2 gruplarına enjeksiyon yapılmadı. Ayrıca PRP – s, antioksidan – s ve delay – 2 grupları flep tabanlarına silikon tabaka yerleştirilerek tabandan kanlanma, vaskülarizasyon engellendi. Ratlar 1, 3 ve 7. günlerde takip edildi, 7. günün sonunda sakrifiye edilerek makroskopik değerlendirme için fotoğraflama yapıldı, histopatolojik değerlendirme için fleplerin sağlıklı doku – nekroz geçiş alanlarından 1,5 cm çaplı tam kat cilt biopsileri alındı. Biopsilerde hematoksilen eosin ve masson 3'lü boyama ile inflamatuar hücre, fibroblast ve kollajen yoğunlukları ölçüldü. Ayrıca yeni damar oluşumunu tespit etmek üzere vasküler endoteliyal büyüme faktörü (VEGF) immün boyaması yapıldı. Çalışma sırasında prp – 1 ve prp – s gruplarından birer denek kaybedildi. Diğer denekler çalışmayı iyi tolere etti. Çekilen fotoğraflarda AutoCad ve Photoshop programları ile yaşayan flep alanının toplam flep alanına oranı yapıldı. Tüm elde edilen veriler istatistiksel olarak değerlendirildi. Delay uygulanan ve antioksidan enjeksiyonu yapılan gruplarda kontrol grubuna oranla yaşayan flep alanında istatistiksel olarak anlamlı artış tespit edildi. PRP uygulanan gruplarda ise istatistiksel fark bulunmadı. Cerrahi delay fenomeni halen en sık kullanılan ve en başarılı sonuç veren, flep yaşayabilirliğini arttırmakta kullanılan bir yöntemdir. Ancak iki aşamalı operasyon ihtiyacı, ilk operasyon sonrası takiplerde enfeksiyon, ağrı, rutin pansuman ihtiyacı, uzun takip süresi, akut durumlarda kullanılamaması dezavantajlarıdır. ALA ve L-karnitinin uygulama kolaylığı, kolay temin edilebilir olması, ek cerrahi gereksinimi olmaması ve güvenilirliği nedeniyle geniş kullanım alanına sahip olabilir. Bu çalışmada ALA ve L-karnitinin random kan akımına sahip flep modellerinde flep yaşayabilirliğinde artış yarattığı gösterilmiştir.
Özet (Çeviri)
Reconstructive surgery is one of the basic elements of plastic surgery. Reconstructive surgery describes the process of reconstruction of a lost tissue with a similar tissue. At this point, the common idea of all plastic surgeons is to repair the lost tissue using the closest tissues in terms of function and tissue properties. One of the biggest problems in the repair of tissue defects with flaps is the unpredictable loss of flaps prepared to close the defect area. Various methods have been proposed to prevent or minimize these losses, but a common idea that could be considered as the gold standard has not been reached. The use of antioxidant agents for the prevention of damage caused by oxygen radicals has been investigated for the prevention of degeneration caused by ischemia- based diseases in neurology, the recovery of intestinal vascular occlusions in general surgery, and infertility treatment in urology. However, the use of antioxidants to prevent loss of blood circulation in skin flaps is not a topic often investigated. The aim of our study was to investigate the possible positive effects of flap viability after local injection of strong antioxidant agents l-carnitine and alpha lipoic acid (ALA) to prevent oxygen radical damage to Mcfarlane flaps. In this study, 49 female, adult, 250 - 350 g Wistar Albino rats were used. The subjects were divided into 7 groups as control, delay-1, delay-2, antioxidant -1, antioxidant - s, prp - 1 and prp - s. In delay - 1 and delay - 2 groups flaps that were designed on the back of rats as Mcfarlane flaps but two longitudinal full-thickness incisions including of the panniculus carnosus were made and the flaps were not separated from their base. After waiting for 1 week, the Mcfarlane flaps on the backs of all groups with the other groups were lifted and returned to their places, including panniculus carnosus. Subsequently, PRP - 1 and PRP - S groups' flaps were injected, antioxidant - 1 and antioxidant - s groups' flaps were injected with 200 mg / kg l - carnitine and 100 mg / kg alphalipoic. Delay - 1 and delay - 2 groups were not injected. Additionally, in PRP - s, antioxidant - s and delay - 2 groups silicone sheets were placed on the flap bases and flaps were prevented from vascularization. Rats were followed up on days 1, 3 and 7, and sacrificed at the end of day 7, and photographed for macroscopic evaluation. For the histopathological evaluation, full - thickness skin biopsies with a diameter of 1.5 cm were taken from the healthy tissue - necrosis transition areas of the flaps. In biopsies, inflammatory cell, fibroblast and collagen concentrations were measured by hematoxylin eosin and masson trichrome staining. In addition, vascular endothelial growth factor (VEGF) immunostaining was performed to detect neoangiogenesis. One subject per prp - 1 and prp - s groups was lost during the study. The other subjects tolerated the study well. The ratio of living flap area to total flap area was made with AutoCad and Photoshop programs. All data were evaluated statistically. There was a statistically significant increase in the living flap area in delay treated and antioxidant injected groups compared to the control group. There was no statistical difference in PRP groups. Surgical delay method is still the most frequently used and the most successful method to improve flap viability. However, the need for a two-stage operation, infection, pain, need for routine dressing after the first operation, long follow-up, and inability to use in acute situations are the disadvantages. ALA and L- carnitine may be widely used because of their ease of application, easy availability, no need for additional surgery and reliability. In this study, ALA and L-carnitine have been shown to increase flap viability in flap models with random patterned blood circulation.
Benzer Tezler
- Ratlarda deneysel mezenter iskemi/reperfüzyon hasarında alfa lipoik asit ve l-karnitinin bakteriyel translokasyon, oksidatif stres ve barsak mukozal dejenerasyon üzerine etkileri
The effects of alpha lipoic acid and l-carnitin on bacterial translocation, oxidative stress and mucosal degeneration of experimental mesenter ischemia-reperfusion
SEMİH YAMAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
Genel CerrahiAbant İzzet Baysal ÜniversitesiGenel Cerrahi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET HAYRİ ERKOL
- Deneysel diyabetik nefropatide irbesartan ve antioksidan tedavilerin karşılaştırılması
The comparison of irbesartan and antioxidant therapy for the treatment of experimental diabetic nephropathy
SALİM DÖNMEZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2008
NefrolojiTrakya Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SANİYE ŞEN
- L-karnitin ve alfa lipoik asitin koç sperması dondurulabilirliği üzerine ve çözdürme sonrası yaşam süresi üzerine etkileri
Effects of L-carnitine and alpha lipoic acid on ram semen cryopreservation and post-thaw life span
NAİL TEKİN ÖNDER
Doktora
Türkçe
2019
Veteriner HekimliğiBursa Uludağ ÜniversitesiDölerme ve Suni Tohumlama Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ZEKARİYA NUR
- DL-alfa-lipoik asit, DL-alfa-tokoferol ve L-askorbik asitin bazı maya hücrelerinin lipid bileşenleri üzerindeki etkilerinin incelenmesi
The Effects of DL-alpha-lipoic acid, DL-alpha-tocopherol and L-ascorbic acid examination on the lipid composition of some yeast cell
NAGEHAN SELCEN VANLI
- DL-alfa-lipoik asit, L-askorbik asit-6-palmitat ve balık yağının streptozotocin uygulanan ratların serum ve doku lipidleri üzerindeki etkileri
The Effects DL-alpha-lipoic acid L-ascorbic acid-6-palmitat and fish oil on lipid composition of sera and tissues induced streptozotocin in diabetic rats
MEHMET YILDIRIM