Keynesçi iktisat politikaları ve küresel mali krizler
Keynesian economic policies and global financial crisis
- Tez No: 605918
- Danışmanlar: PROF. DR. İRFAN KALAYCI
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Ekonomi, Economics
- Anahtar Kelimeler: Keynes, Keynesçi İktisat Politikası, Keynes, Keynesian Economic Policy
- Yıl: 2020
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İnönü Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: İktisat Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 85
Özet
Bu çalışma, Keynesçi iktisat politikaları çerçevesinde yirminci yüzyılda yaşanan üç önemli küresel mali krizin incelenmesi amacıyla yapılmıştır. 1929 yılında yaşanan büyük krizden sonra, krizin izlerini ortadan kaldırmak amacıyla ortaya konulan politikalarda Keynesçi yaklaşımlar kullanılmıştır. Keynes bu dönemde krizden kurtulmak için enflasyon ve işsizlik için yaptığı çözümlemeleri ortaya koymuştur. Keynes'e göre ekonomideki dengeyi sağlamak için fiyatlar genel seviyesinde bir değişim olmaksızın istihdam ve milli gelir seviyesinin arttırılması gereklidir. Daha fazla yatırım toplam talebi yükseltecek, bu da emeğe olan talebi arttırarak üretimin artması sonucunu doğuracaktır. Artan taleple birlikte geliri artan işgücü tüketime yönelecek böylece de üretim seviyesi de yükselecektir. Artan üretim ise devlet için yeni vergi geliri demektir. Keynes'in ortaya koyduğu bu süreç“çarpan etkisi”olarak adlandırılmaktadır. Çarpan etkisinin devamlı olmadığını, üretim ve istihdam arasındaki denge konusunda tam istihdam şartının olmadığını belirten Keynes, talebin düşük olması halinde istihdam seviyesinin düşeceğini ve durgunluk yaşanacağını belirtmiştir. Bu durumdan çıkmanın yolunu maliye ve para politikalarında bulan Keynes, Klasik iktisatçılarının aksine devletin ekonomiye müdahalesini bir gereklilik olarak görmüştür. 1929 krizi sonrası yayılan Keynesçi politikalar 1960'larda etkinliğini kaybetmeye başlamıştır. Bu dönemde parasal politikalar yeniden öncelik kazanmış, enflasyonist kaygılar artmış ve kalkınma da ise, sanayileşmeyi destekleyici devletçi politikalar gündemden düşmüştür. 2008 yılına gelindiğinde ise yaşanan ekonomik krizden çıkış yolu olarak maliye politikalarının gerekliliği tekrar gündeme gelmiş, krizin çözümü olarak 1929 yılındakine benzer şekilde devletin ekonomideki ağırlığını arttırıcı düzenleme ve uygulamalarına başvurulmuştur.
Özet (Çeviri)
This study was conducted to examine three important global financial crises in the twentieth century within the framework of Keynesian economic policies. After the Great Depression in 1929, Keynesian policies were used in the policies put forward to eliminate the traces of the depression. In this period, Keynes put forward his analysis for inflation and unemployment to get rid of the crisis. According to Keynes, in order to stabilize the economy, it is necessary to increase the level of employment and national income without any change in the general level of prices. More investment will increase total demand, which will result in increased production by increasing demand for labor. With increasing demand, income will increase and labor will be directed towards consumption, thus increasing the production level. Increased production means new tax revenue for the state. Keynes' process is called the“multiplier effect”Keynes stated that the multiplier effect is not continuous and that there is no full employment requirement regarding the balance between production and employment, and that if the demand is low, the employment level will decrease and stagnation will occur. Keynes, who found the way out of this situation in fiscal and monetary policies, saw the intervention of the state in the economy as a necessity unlike the classical economists. Keynesian policies that spread after the crisis of 1929 began to lose their effectiveness in the 1960s. During this period, monetary policies regained priority, inflationary concerns increased and in development, statist policies supporting industrialization fell off the agenda. In 2008, the necessity of fiscal policies as a way out of the economic crisis was brought to the agenda again, and as a solution to the crisis, similar regulations and practices were applied to increase the weight of the state in the economy.
Benzer Tezler
- Piyasa ekonomisinde devletin değişen rolü: Refah devleti ekseninde bir analiz
Başlık çevirisi yok
MAHMUT BİLEN
- 1980 sonrası Türkiye'de iktisat politikaları
Başlık çevirisi yok
HATİCE ÇAVLAN
Yüksek Lisans
Türkçe
1989
EkonomiMarmara Üniversitesiİktisadi Gelişme ve Uluslararası İktisat Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. MUSTAFA PİRİLİ
- Tasarrufların yatırıma yönlendirilmesinde borsaların önemi ve Avrupa Topluluğu'na geçiş sürecinde İstanbul Menkul Kıymetler Borsası ile Avrupa Topluluğu borsalarının karşılaştırılması
The Importance of stock exchanges in transmission of saving into investment and a comparison between Istanbul Stock Exchange and European Stock Exchanges in the period of economic union integration process of Turkey
İSMAİL GÖKÇEN TEKBAŞ
- İşçi sınıfının örgütlülük düzeyi ile devlet politikaları arasındaki ilişki: Emek piyasasının reformu sürecinde Yunanistan ve Türkiye karşılaştırması
The relationship between the organisational capacity of the working class and the state policies: A comparative analysis of labour market reform processes in Greece and Turkey
ÖZGÜN SARIMEHMET DUMAN
Doktora
Türkçe
2010
Siyasal BilimlerAnkara ÜniversitesiSiyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü
PROF. DR. TÜLİN ÖNGEN