Nöroendokrin özellikler gösteren primer invaziv meme karsinomlarında, nöroendokrin diferansiasyon yaygınlığının mikroRNA 21 ve mikroRNA let7f ekspresyonu yanı sıra klinikopatolojik parametreler ile ilişkisi
The association of extent of neuroendocrine differentiation with microRNA 21 and microRNA let7f expression and the clinicopathological parameters in primary invasive breast carcinomas with neuroendocrine features
- Tez No: 615937
- Danışmanlar: DOÇ. DR. ESRA CANAN KELTEN TALU
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Patoloji, Pathology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2020
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Patoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 85
Özet
Giriş: Memenin primer nöroendokrin özellikler gösteren karsinomu (NÖMK) az sıklıkta görülen, hemen tamamı luminal moleküler fenotip sergileyen, meme karsinomunun özel bir histolojik alt tipidir. Bu grup tümörler, rutin incelemede kolaylıkla gözden kaçabildiği için gerçek insidansı bilinmemektedir ve klinik davranışlarıyla ilgili olarak çelişkili veriler mevcuttur. Bu çalışmada, NÖMK'larını, moleküler alt tip ve evre bakımından eşleştirilmiş nöroendokrin diferansiasyon göstermeyen sıradan invaziv duktal karsinom (İDK-NOS) olguları ile onkojenik (miR-21) ve tümör supresör etki (miR-let7f) gösterdiği bilinen miRNA ekspresyon düzeyleri ve klinikopatolojik özellikler bakımından karşılaştırmayı amaçladık. NÖMK'larını kendi içinde ayrıca, doku düzeyinde immunhistokimyasal boyamalar ile saptanan nöroendokrin diferansiasyonun yaygınlığına göre (tümörün ≥ %50 veya %10 ila 50 arasında nöroendokrin diferansiasyon varlığı) iki gruba ayırdık. Böylece nöroendokrin diferansiasyonu hiç göstermeyen (İDK-NOS) ve giderek daha fazla eksprese eden toplam üç ayrı meme tümörü grubunda, seçtiğimiz miRNA'lar ve klinikopatolojik parametreler bakımından farkları ortaya koymayı amaçladık. Materyal ve Metod: Kliniğimizde, 2012-2017 tarihleri arasında raporlanmış NÖMK tanısı almış 29 olgu ile İDK-NOS tanısı almış 30 olguya ait lam ve parafin bloklar arşivden çıkarılarak retrospektif olarak yeniden değerlendirildi. Memeye metastaz yapan meme dışı nörendokrin karsinomlar, sadece in situ meme karsinomu içeren olgular ve neoadjuvan ve/ya palyatif kemoterapi/radyoterapi tedavi öyküsü olan olgular çalışma dışı bırakıldı. Tüm olgularda, invaziv tümör ve normal dokuyu içeren parafin bloklardan, qRT-PCR yöntemi ile miR-21 ve miR-let7f'nin ekspresyon seviyeleri belirlendi. Bulgular: Gruplar kendi aralarında miR-21 ekspresyonu bakımından karşılaştırıldığında, İDK-NOS grubundaki ekspresyon düzeyindeki artış, nöroendokrin diferansiasyon gösteren diğer iki gruptan yüksek bulunmuştur. miR-let7f ekspresyon düzeyi ise %10-50 arasında nöroendokrin diferansiasyon gösteren grupta, İDK-NOS grubuna kıyasla daha fazla azalma göstermiştir. NÖMK'larını, nöroendokrin diferansiasyonun yaygınlığı gözetilmeksizin tek bir grup halinde topladığımızda, miR-21 ekspresyon düzeyi İDK-NOS grubunda NÖMK grubundan daha yüksek, miR-let7f ekspresyon düzeyindeki azalma ise NÖMK grubunda, İDK-NOS grubuna göre daha fazla saptandı. Klinikopatolojik parametreler bakımından üç ayrı grup karşılaştırıldığında yaş, Ki-67 proliferasyon indeksi düzeyi, nükleer derece ve histolojik derece arasında anlamlı fark saptanmıştır. Buna göre, nöroendokrin diferansiasyon gösteren gruplarda ortalama yaş, İDK-NOS grubuna göre bir dekat kadar daha ileridir. Ki-67 proliferasyon indeksi düzeyi, nükleer derece ve histolojik derece ise %10-50 oranında nöroendokrin diferansiasyon gösteren grupta, ≥ %50 oranda nöroendokrin diferansiasyon gösteren gruba kıyasla daha yüksek bulunmuştur. Sonuç: NÖMK, benzer evre ve moleküler alt tipteki İDK-NOS olgularına kıyasla daha ileri yaşta görülür (bir dekat kadar). Nöroendokrin diferansiasyonun tümör dokusu içinde yaygın görüldüğü olgular (≥ %50), daha düşük nükleer derece, histolojik derece ve Ki-67 proliferasyon indeksi ile ilişki gösterir. NÖMK'larında miR-let7f ekspresyonundaki azalma daha ön planda iken, nöroendokrin diferansiasyon göstermeyen sıradan İDK-NOS grubunda onkojenik etkili miR-21 ekspresyon düzeyindeki artış daha ön plandadır. Bulgularımız, NÖMK tedavisinde hormonoterapiye ek olarak yakın gelecekte farklı tedavi seçeneklerinin ortaya çıkmasına katkı sağlayabilir.
Özet (Çeviri)
Introduction: Primary breast carcinoma with neuroendocrine features (BCNF) is an infrequent and special histological subtype of breast cancer that almost always has a luminal molecular phenotype. The true incidence is unknown as these tumors might easily be overlooked during routine evaluation and there are conflicting data on the clinical behavior. The aim of this study was to compare BCNF cases with ordinary invasive ductal carcinoma (IDC-NOS) cases without neuroendocrine (NE) differentiation matched for molecular subtype and stage as regards the expression levels of MiRNAs known to show an oncogenic (miR-21) and tumor suppressor effect (miR-let7f) and the clinicopathological features. We separated the BCNF cases into two according to the distribution of the neuroendocrine differentiation (the presence of NE differentiation in ≥ 50% of the tumor and in 10% to 50%) as detected by immunohistochemical staining at the tissue level. We therefore aimed to demonstrate the differences regarding the miRNAs and clinicipathological parameters chosen in the three separate breast tumor groups that either did not show neuroendocrine differentiation (IDC-NOS) or demonstrated various differentiation levels. Material and Method: The slides and paraffin blocks of the 29 cases with BCNF diagnosis and the 29 cases with IDC-NOS diagnosis as reported in our clinic between 2012 and 2017 were obtained from the archives and retrospectively re-evaluated. Those of cases with neuroendocrine carcinomas metastasizing to the breast, cases with in situ breast carcinoma only, and those with a history of treatment with neoadjuvant and/or palliative chemotherapy/radiotherapy were excluded. The miR-21 and miR-let7f expression levels were detected with the qRT-PCR method in paraffin blocks containing invasive tumor and normal tissue in each cases. Results: Comparison of the groups for miR-21 expression revealed that the increased expression in the IDC-NOS group was more prominent than in the other two groups with NE differentiation. The decrease in the MiR-let7f expression level in the group with 10% to 50% neuroendocrine differentiation was less than seen in the IDC-NOS group. Evaluating all BCNF cases together without grouping as regards the distribution of neuroendocrine differentiation showed the miR-21 expression level to be less prominent and the decrease in the miR-let7f expression to be more prominent in the BCNF group than in the IDC-NOS group. Comparison of the three groups for clinicopathological parameters showed a statistically significant difference between the groups for age, Ki-67 proliferation index level, nuclear grade and histological grade. The mean age in the groups with neuroendocrine differentiation was almost 10 years higher than in the IDC-NOS group. The Ki-67 proliferation index level, nuclear grade and histological grade were higher in the group with 10% to 50% NE differentiation than in the group with ≥ 50% NE differentiation. Discussion: BCNF is seen at more advanced ages (a decade later) than IDC-NOC cases that have a similar stage and molecular subtype. Cases with widespread NE differentiation within tumor tissue (≥ 50%) are associated with a lower nuclear grade, histological grade and Ki-67 proliferation index. Decreased miR-let7f expression is more prominent in BCNFs while increased expression of miR-21 with an oncogenic effect is more prominent in IDC-NOS cases with no NE differentiation. Our results could contribute to the development of various treatment options to complement hormone treatment for BCNF in the near future.
Benzer Tezler
- Meme kanserinde nöroendokrin farklılaşma gösteren hastaların luminal A moleküler alt tipteki meme kanserli hastalarla klinik ve histopatolojik olarak karşılaştırılması
Clinical and histopathological comparison of patients showing neuroendocrine differentiation in breast cancer with patients with luminal A molecular subtype breast cancer
MUHAMMED BAHADIR AVCI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Genel CerrahiSağlık Bilimleri ÜniversitesiGenel Cerrahi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SERVET KOCAÖZ
- Mitral kapak prolapsusu olan çocuklarda kardiyak otonomik disfonksiyonun ve aritmi riskinin değerlendirilmesi
Evaluation of cardiac autonomic dysfunction and the risk of arrhythmia in children with mitral valve prolapse
ABDULLAH BİNDAL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıTrakya ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAT DEVECİ
- Küçük hücreli karsinom dışı akciğer karsinomlarında nöroendokrin diferansiyasyon ve prognostic önemi
Neuroendocrine differantiation and prognostic significance in non-small cell lung carcinomas
SİBEL ÖZTÜRK
- Nöroendokrin tümör tanısı almış hastaların klinik, laboratuvar, tanı ve tedavilerinin retrospektif olarak değerlendirilmesi
Retrospective evaluation of clinical, laboratory, diagnosis and treatment of patients with neuroendocrine tumors
AHMAD ZARIF SEDEQI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıOndokuz Mayıs Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ ELİF KILIÇ KAN
- Kolon ve mide karsinomlarında satb2 ekspresyonu ve prognostik parametrelerle ilişkisi
Immunohistochemical ekspression of satb2 and relationship between prognostic parameters in patient with colorectal and gastric carcinoma
VİLDAN ELİBOL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
PatolojiSağlık Bilimleri ÜniversitesiTıbbi Patoloji Ana Bilim Dalı
UZMAN SEVİNÇ HALLAÇ KESER