Geri Dön

Fıkh-ı ekber şarihi ve Muhtasaru'l-Hikmeti'n-Nebeviyye müellifi İshak er-Rûmî'nin itikadî görüşleri

The provisions of Fikh-i Ekber, the convention and the conservation of Hikmeti̇-Nebeviye, Ishak er-Rim,

  1. Tez No: 628703
  2. Yazar: OSMAN AKKAYA
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. AHMET ÇELİK
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Din, Religion
  6. Anahtar Kelimeler: Hâkim İshak er-Rûmî, Muhtasar Hikmet-ün Nebeviyye, Fıḳhü'l-ekber Şerhi, Hanefîlik, Mâtürîdilik, Kelâm, Osmanlı Âlimleri, Judge İshak er-Rûmî, Concise Hikmet-ün Nebeviyye, Fıḳhü'l-ekber Commentary, Hanafi, Maturidism, Kalam, Ottoman Scholars
  7. Yıl: 2020
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sivas Cumhuriyet Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 204

Özet

Hakîm İshak er-Rûmî; X. (XVI.) yüzyıl Osmanlı Dönemi âlimlerinden olup, ilmî sahada çok yönlü bir şahsiyettir. Din, tıp, edebiyat ve felsefe alanlarında yetkin biridir. Eserlerinden Hanefî-Mâtürîdî bir çizgide olduğu görülen Rûmî'nin tasavvufî yönü de bulunmaktadır. Bununla beraber Rûmî bize ulaşan eserinde herhangi bir tarikata intisabından bahsetmemektedir. Rûmî'nin kelâm alanında bize ulaşan en önemli ve tek eserleri Fıkh-ı Ekber'e yaptığı şerhin ihtisarı Muhtasar Hikmetü'n Nebeviyye'dir. Maalesef ihtisarı yapılan Hikmetü'n Nebeviyye bize ulaşmamış veya bir yerlerde keşfedilmeyi beklemektedir. Ebû Hanîfe'nin bu eserini şerh ederken meseleleri uzatmadan okuyucuya ehl-i sünnetin temel akidesini sunmaya, aklî ve naklî delillerle temellendirmeye çalışır. Yaptığı şerhinin çok uzun olmaması ve dilinin nispeten kolay olmasından dolayı akâid ilmini öğrenmek isteyen kimseler için bir başucu kitabıdır. Rûmî, Osmanlı Devleti'nin neredeyse her alanda güçlü olduğu“Yükselme Dönemi”nde yaşamıştır. Eserinde yaşadığı dönemin ve içinde bulunduğu toplumun tartışma konularının izlerine rastlanmaktadır. Bundan dolayı kimi zaman iki kelime ile izahı mümkün olan bir meseleyi uzun bir şekilde ele aldığı ve farklı şekillerde temellendirme yoluna gittiği görülür. Muhtemelen İstanbul veya Bursa'da doğup büyüyen ve burada yetişen Rûmî 1543'de vefat etmiştir. Ardında bir çok eser bırakmasına rağmen bu eserleri bize ulaşmamış veya hala kütüphanelerin tozlu raflarından birinde keşfedilmeyi bekliyor. Şuan bize ulaşan tek eseri Hanefî mezhebinin kurucu imamı Ebû Hanîfe'nin el-Fıḳhü'l- ekber'ine yaptığı Muhtasar Hikmet-ün Nebeviyye adlı şerhidir. Rûmî'nin Muhtasar Hikmet-ün Nebeviyye adını verdiği şerhindeki itikadi görüşleri bu çalışmamızın ana konusudur. Çalışmamızda ayrıca Rûmî'nin hayatı, hocaları, talebeleri ve eserleri hakkında da bilgi verilmiştir. Birinci bölümde Rûmî'nin hayatı ve ilmî kişiliği; ikinci bölümde Muhtasar Hikmet-ün Nebeviyye adlı eserine, üçüncü bölümde ise itikadi görüşlerine ve dördüncü bölümde Muhtasar Hikmet-ün Nebeviyye adlı şerhin tercümesine yer verilmiştir. Çalışmada Rûmî'nin yaşadığı dönem olan X. (XVI.) yüzyılın sosyokültürel özelliklerine de yer verilmiştir. Sonuç kısmında ise Rûmî'nin elde ettiğimiz kelâmî görüşlerine dair izahlara yer verilmiştir. Yapılan değerlendirmeyle Rûmî'nin Hanefî- Mâtürîdî bir yaklaşımla tasavvufu, felsefeyi, mantığı ve pozitif ilimlerin harmanlanması neticesinde oluşturduğu zengin mirasın daha iyi kavranması günümüz problemlerine cevap bulmada bizlere ışık tutması amaçlanmıştır.

Özet (Çeviri)

Hakîm İshak er-Rûmî; He is a scholar of the X. (XVI. Century) Ottoman Period and is a versatile personality in the scientific field. He is proficient in religion, medicine, literature and philosophy. Rumi, which is one of his works in a Hanafi-Maturid line, has a mystical aspect. However, Rumi does not mention any denomination in any of his works that he received. The most important and only works of Rumi that reach us in the field of theology is the specialist of the annotation he made to Fıkh-ı Ekber, Mukhtar Hikmet, Nebeviyye. Unfortunately, Wisdom, whose specialization has been made, has not reached us or is waiting to be discovered somewhere. While he announces this work of Abu Hanifa, he tries to present to the reader the basic contract of the Ahl al-Sunnah, and to base it with rational and narrative evidence. It is a bedside book for those who want to learn the knowledge of the Aqidad due to the fact that its annotation is not too long and its language is relatively easy. Rumi lived in the“Ascension Period”, where the Ottoman Empire was strong in almost every field. In his work, traces of the debate of the period he lived and the society in which he lived were found. Therefore, it is seen that sometimes he deals with an issue that can be explained in two words for a long time and goes to justify it in different ways. Rumi, who was born and raised in Istanbul or Bursa and grew up here, died in 1543. Although he left many works behind, these works have not reached us or are still waiting to be discovered on one of the dusty shelves of the libraries. The only work that we have reached us now is the commentary of Muhtasar Hikmet-ün Nebeviyye, made by the founding imam of the Hanafi sect to al-Fḳhü'l- ekber. The rhetorical views in the commentary of Rumi, which he named as Muhtasar Hikmet-ün Nebeviyye, are the main subject of this study. In our study, information was also given about the life, teachers, students and works of Rumi. In the first part, the life and scientific personality of Rım; In the second part, the book titled Muhtasar Hikmet-ün Nebeviyye, in the third part, itikadi views and in the fourth part, the translation of the commentary called Muhtasar Hikmet-ün Nebeviyye. In the study, the sociocultural features of the X. (XVI.) Century, the period when Rumi lived. In the conclusion, there are explanations about the theological views of Rumi. With the evaluation made, it is aimed to better understand the rich heritage created by Rumi with a Hanafi-Mutual approach, as a result of the blending of philosophy, logic and positive sciences, and to shed light on finding answers to today's problems.

Benzer Tezler

  1. Fıkh-ı Ekber şerhleri ve İlyas B. İbrahim es-Sinobi'nin Fıkh-ı Ekber şerhi

    Başlık çevirisi yok

    FETHİ KERİM KAZANÇ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1991

    DinDokuz Eylül Üniversitesi

    Kelam Ana Bilim Dalı

    DOÇ.DR. AVNİ İLHAN

  2. Fıkh-ı Ekber şerhleri literatüründe Ebu'l-Müntehâ el-Mağnisâvî'nin yeri

    The place of Abū l-Muntahā al-Maghnisāwī in the literature of commentaries of al-Fiqh al-akbar

    ŞÜKRAN ACAR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    DinKocaeli Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. KADİR GÖMBEYAZ

  3. Osmanlı dönemi Fıkh-ı Ekber tercümeleri ve Ali el-Hibrî el-Kütâhî'nin tercümesi

    Fikqh-i Akbar translations of Ottoman period and translation of Ali al-Khibri al-Kütahi

    MERVE KÖKSAL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    DinKocaeli Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ RECAİ ÇETRES

  4. Güzelhisârî Mustafa Efendi'nin itikadî görüşleri ve Tuhfetü'n-Nebî adlı fıkh-ı ekber şerhi

    The apprehension of Güzelhisari Mustafa efendi's belief and the paraphrase of fiqh al-akbar called Tuhfat al-Nabī

    ZEHRA BODUR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    DinSivas Cumhuriyet Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ABDULLAH DEMİR

  5. Manzûme-i Akâid-i Seyyidî(İnceleme-Tenkitli Metin- Sözlük-Dizin)

    Manzûme-i Akâid of Seyyidî(İnceleme-Tenkitli Metin- Sözlük-Dizin)

    GÜLSÜM ÖZCAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Türk Dili ve EdebiyatıFatih Üniversitesi

    Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MAHMUT KAPLAN