Geri Dön

XI.-XIV. yüzyıllarda Anadolu'da deniz üsleri ve tersaneler

Naval bases and shipyards in Anatolia in the XIth-XIVth centuries

  1. Tez No: 639262
  2. Yazar: MURAT ALTUNTAŞ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. MUSTAFA DAŞ
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Tarih, History
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2020
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Tarih Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Tarih Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 245

Özet

Bizans'ın tema organizasyonuna bağlı olarak Anadolu sahillerine dağılmış olan deniz üsleri ve tersaneler, XI. yüzyıl başlarında imparatorluğun denizcilik faaliyetlerindeki canlılık nispetinde etkin bir yere sahiptiler. Bu yüzyılda meydana gelen gelişmeler ise bunları atıl bir vaziyete düşürmüştü. Yüzyılın ikinci yarısında Anadolu'yu yurt edinen Türkler'in denizcilikteki ilk deneyimleri Haçlı Seferleri nedeniyle kısa sürdü. Bu sıralarda İtalyan şehir devletleri Akdeniz'de etkili birer deniz gücü olarak ortaya çıktılar ve“Romania”daki etkilerini giderek artırdılar. XII. yüzyıl sonlarından itibaren Anadolu Selçukluları'nın Karadeniz ve Akdeniz'deki ticari ağırlıklı girişimlerini Türk Beylikleri'nin Ege ve Marmara'daki yoğun deniz seferleri takip etti. XIV. yüzyıl başlarında Anadolu kıyılarındaki bütün limanlar bu beyliklerin eline geçmiş ve faal birer Türk deniz üssü olmuşlardı. Bu limanlar için Bizans İmparatorluğu'ndan çok sayıda imtiyaz almış olan Batılılar, bu durumdan ve denizlerdeki Türk varlığından rahatsız olmaktaydılar. Sonuçta Türkler'le Batılılar Karadeniz, Ege ve Akdeniz'de XIV. yüzyıl boyunca birçok defa karşı karşıya geldiler. Haçlı donanmaları bu limanları ele geçirmeye çalıştılar veya tahrip ettiler. Zor şartlar altında devam eden Türk denizcilik faaliyetleri, Anadolu'da birliği sağlayan Osmanlı Devleti ile yeni bir ivme kazandı. Bizans (ve onun parçalanmasıyla oluşan devletler) ile Türk egemenliğinde faaliyet gösteren başlıca deniz üsleri, Karadeniz'de Sinop ve Trabzon, Marmara'da İzmit, Karamürsel, Aydıncık ve Lapseki, Ege'de Edremit, İzmir, Ayasuluğ ve Balat, Akdeniz'de Meğri, Antalya, Alâiye ve Gorikos'tu. Gemi inşa teknolojisiyle beraber gemi tip ve boyutlarında, seyir yardımcılarında ve harp silahlarında dört yüzyıla yayılan gelişmelerin yaşandığı bu dönemde Anadolu'da en yoğun gemi inşa faaliyetlerinin yürütüldüğü yerler Trabzon, Sinop, İzmit, İzmir, Ayasuluğ ve Alâiye'deki tersanelerdi.

Özet (Çeviri)

The sea bases and shipyards scattered along the Anatolian shores, depending on the thematic organization of Byzantium, had an active role in the beginning of the XIth century with the resurgence of the empire's maritime activities. The developments that took place in this century had made them idle. The first maritime experiences of the Turks, who settled Anatolia in the second half of the century, lasted a short time due to the Crusades. Meanwhile Italian City States emerged as effective naval forces in the Mediterranean and gradually increased their influence in“Romania”. After the end of the twelfth century, the predominantly commercial enterprises of the Anatolian Seljuks in the Black Sea and the Mediterranean were followed by the intensive sea expeditions of the Turkish Principalities in the Aegean and Marmara Seas. At the beginning of the fourteenth century, all the ports on the Anatolian shores fell into the hands of these principalities and became active Turkish naval bases. Westerners, who had received many privileges from the Byzantine Empire for these ports, were disturbed by this situation and by the Turkish presence in the seas. As a result, Turks and Westerners confronted each other many times in the Black Sea, the Aegean and the Mediterranean during the fourteenth century. The Crusaders navies tried to seize these ports and destroyed them. Turkish maritime activities, which continued under difficult conditions, gained a new momentum with the Ottoman Empire, which established the union in Anatolia. The major naval bases operating under Byzantine (and the states formed by its disintegration) and Turkish domination were Sinop and Trabzon in the Black Sea, Izmit, Karamürsel, Aydıncık and Lapseki in Marmara, Edremit, İzmir, Ayasuluğ and Balat in the Aegean Sea, Meğri, Antalya, Alâiye and Gorikos in the Mediterranean. In this period, which occurred the developments of the four century in ship types and sizes, navigational aids and warfare weapons, along with shipbuilding technology, the places where the most intensive shipbuilding activities were carried out in Anatolia were shipyards in Trabzon, Sinop, Izmit, Izmir, Ayasuluğ and Alâiye.

Benzer Tezler

  1. Selçuklular'dan Osmanlılar'a Gence

    Gence from the Seljuks to the Ottoman

    GÜRSOY SOLMAZ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    1997

    TarihAtatürk Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. ENVER KONUKÇU

  2. Anadolu'da ulaşım ve ulaşımın alt yapısı (XI-XIV. yüzyıllar)

    Transportation and infrastructure of transportation in Anatolia (XI-XIV centuries)

    NESLİHAN DEVECİ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    TarihFırat Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SEZGİN GÜÇLÜAY

  3. XI.-XIII. yüzyıl Anadolu tasavvuf hayatının teşekkülünde horasan tesiri

    The i̇nfluence of khorasan in the formation of sufism life of anatolia in the XI-XIII centuries

    RAMAZAN AÇIKGÖZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    DinSakarya Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ MAHMUT KIRKPINAR

  4. Anadolu Selçukluları ve Beylikleri Dönemi Tezhip sanatı (Xlll.-XV. yüzyıllar)

    Illumination art of the Period of Anatolian Seljuk and principalities (Xlll.-XV. century)

    ŞEYDA ALGAÇ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2000

    Sanat Tarihiİstanbul Üniversitesi

    Sanat Tarihi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HÜSAMETTİN AKSU

  5. XI. ve XIV. yüzyıllarda Anadolu ve civâr bölgelerde hastalıklar

    Diseases in Anatolia and around in 11th and 14th centuries

    MURAT KARA

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    TarihMarmara Üniversitesi

    Tarih Bölümü

    PROF. DR. GÜLAY ÖĞÜN BEZER