Geri Dön

Muhammed Hakîm Han'ın Müntehabü't-Tevârîh'i ışığında Hokand Hanlığı ile Buhara Emîrliği arasındaki alan hâkimiyeti mücadelesi

Territorial conflicts between the Kokand Khanate and the Bukhara Emirate (based on the materials of Muhammad Khakim- Khan 'Muntahab at-Tavarikh') - Кокон хандыгы менен Бухара эмирлигинин ортосундагы территориялык конфликттер (Мухаммад – Хаким Хандын «Мунтахаб ат- Таварих» эмгеги боюнча)

  1. Tez No: 643501
  2. Yazar: SEMİNA ŞENGÜL
  3. Danışmanlar: PROF. DR. CEENBEK ALIMBAEV, YRD. DOÇ. DR. ROZA ABDIKULOVA
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Tarih, History
  6. Anahtar Kelimeler: Buhara Emîrliği, Emîr Timur, Hokand Hanlığı, Müntehabü't- Tevârîh, ortaçağ, Seyyid Muhammed Hakîm Han, Amir Timur, Bukhara Emirate, Kokand Khanate, medieval, Muhammad Khakim Khan, Muntahab at- Tavarikh Сейид Мухаммад Хаким Хан, Кокон династиясына таандык, сарайдын чөйрөсүндө чоңойгон, Кокон жана Бухара чек араларындагы көптөгөн шаарларды көргөн, авантюристтик жашоону өткөрүп
  7. Yıl: 2020
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Tarih Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 235

Özet

Seyyid Muhammed Hakîm Han, Hokand hanedanına mensup, saray çevresinde yetişmiş, Hokand ve Buhara hanlıkları sınırları içinde pek çok şehri bizzat görmüş, maceralı bir hayat yaşamış, başına türlü talihsizlikler gelmiş ve bilhassa Hokand hanı Emîr Ömer Han devrindeki savaşların hemen hemen hepsine katılarak hanın en yakınında yer almış bir şahsiyettir. Kaleme almış olduğu eseri Müntehabü't- Tevârîh (Târihlerden Seçmeler), klâsik dönem İslâm dünyasında gerek Arapça gerek Farsça ve gerekse Osmanlı Türkçesi ile örnekleri sıkça karşımıza çıkan türden bir tarih kitabıdır. Yazarımız Muhammed Hakîm Han, kendisinden önceki dönemlerle ilgili bilgileri kısa kısa aktarır; fakat bilhassa şifâhî bilgilerin kendisine kolayca ulaştığı doğumundan önceki, çocukluk dönemi ve bilhassa bizzat şahit olduğu dönemlerin hadiselerini oldukça teferruatlı bir şekilde sunar. Dolayısıyla kendisinin müşahit rolüyle Hokand ve Buhara hanlıklarının siyasî tarihleriyle ilgili sunduğu bilgiler oldukça kıymetlidir. Ancak Muhammed Hakîm Han, zikredilen hanlıklarla ilgili bilgileri aktarırken, tatlı bir uykuda olan Türkistanlı imajından sıyrılamamaktadır. Bu sebepten dikkatli bir okuma, yazarımızın dönemindeki Türkistan hanlıklarının içinde bulundukları sosyal, siyasî idarî ve hatta kültürel krizin boyutlarını açıkça ortaya çıkaracaktır. Emîr Timur'dan sonra Türkistan coğrafyasının siyasî ve idarî açıdan tamamen parçalı ve dağınık bir yapıya dönüştüğü iyi bilinir. Bir tarafta Buhara Emîrliği, diğer tarafta Hokand Hanlığı ayrı ayrı siyasî sınırlar içerisinde siyasî varlıklarını sürdüren birer devlet olmaktan ziyade, sık sık birbirleriyle kavga eden, yıkıcı savaşlara tutuşan; aynı etnik köke, aynı dine ve aynı kültüre mensup olmalarına rağmen, sırf hanedan ve boy farklılıkları dolayısıyla, âdeta birbirlerinin gözlerini oymaya çalışan siyasî teşekküller olarak karşımıza çıkarlar. Bu siyasî yapı ve zihniyet yüzünden şehirlerin sık sık el değiştirdikleri, bu sırada ciddi tahribata uğradıkları; şehir insanlarının kılıçtan geçirilip yağmalandıkları görülür. Bu kargaşa sadece hanlıklar arasında da görülmez; aynı hanlık içerisinde her biri aslında birer vali pozisyonundaki şehir emîrlerinin de sürekli birbirleriyle mücadele ettikleri; hanların, kendilerine bağlı memur durumundaki bu emîrlere karşı sürekli kuşku duydukları, en küçük bir şüphe anında en yakınlarını bile ortadan kaldırmakta tereddüt etmedikleri dikkati çeker. Çizilen bu tablo dikkate alındığında, bu coğrafyada Çarlık Rusyası'nın neden hızla yayıldığını anlamak biraz daha kolaylaşacaktır. Yazarımız, Buhara Emîrliği ve Hokand Hanlığı arasındaki şehir savaşlarını anlatırken, orduların ihtişamından, askerlerin yeteneklerinden, hanların şaşaa ve debdebelerinden kendisini alamaz. Bu abartıdan öteye gitmeyen üslup tarzı, akla Emîr Timur dönemini getirmektedir. Muhammed Hakîm Hanın da ortaçağ algı ve zihniyet dünyasından hâlâ dışarı çıkamadığını net olarak göstermektedir. Halbuki bu olayların cereyan ettiği dönem 1800 - 1840 aralığı gibi oldukça geç bir dönemdir ve ortaçağ devlet ve ordu anlayışının çoktan ehemmiyetini yitirdiği bir devirdir. Başka bir ifadeyle, çağların peş peşe devrilip gitmesine rağmen, bu coğrafyada hüküm süren devletlerin hâlâ ortaçağ zihniyeti ile varlıklarını sürdürmeye çalıştıkları söylenebilir.

Özet (Çeviri)

Sayyid Muhammed Khakim Khan is a person who belonged to the Kokand dynasty, grew up around the palace, lived many adventures within the boundaries of the Kokand and Bukhara dynasties, lived an adventurous life, had all sorts of misfortunes; and he is a person who is located the near khan to Kokand Khan, especially participated in almost all the wars during the era of Kokand Khan Amir Umar Khan. Muntahab at – Tavarikh (Selections from the History) named the book he wrote is a kind of history book that is frequently seen in the classical era Islamic world in both the Arabic and Persian and Ottoman Turkish examples. Our writer Muhammed Khakim Khan briefly conveys information about the periods before him; but especially it presents in a very detalied way the things which useful information easily reaches him before his birth, childhood and especially the times he personally witnessed. Therefore, the information he presented about the political histories of the Kokand and Bukhara khanates with his role of observers is very valuable. However, while Muhammed Khakim Khan conveys information about the mentioned khanates, he cannot stand out from the image of a Turkistani“who is in a sweet sleep”. For this reason, a careful reading will clearly reveal the dimensions of the social, political, administrative and even cultural crisis in which the Turkestan khanates in the period of our author were. It is well known that Turkistan geography has turned into a politically and administratively fragmented and dispersed structure after Amir Timur. Bukhara Emirate on the one hand and Kokand Khanate on the other hand are states that maintain their political presence within separate political borders but they often fight each other and fight destructive wars. Although they belong to the same ethnicity, same religion and same culture; they see each other as political entities who try to blind each other's eyes just because of their dynasty and community differences. Because of this political structure and mentality, it is seen that the cities changed hands frequently, and during this time they were seriously damaged and even the city people were massacred and plundered. This turmoil is not only seen among the khanates; it is seen that the city officials, each of whom is actually a governor, are constantly fighting with each other in the same khanate. It is noteworthy that the khans have always been skeptical of these civil servants, and they do not hesitate to exterminate their closest ones in the event of the slightest suspicion. Considering this picture, it will be easier to understand why Tsarist Russia is spreading rapidly in this geography. While our writer is describing the city wars between the Bukhara Emirate and the Kokand Khanate; he cannot take himself from the splendor of the armies, the abilities of the soldiers, and the pomposity of the khans. The style of style which does not go beyond this exaggeration, brings to mind the era of Amir Timur. This clearly shows that Muhammad Khakim Khan still could not get out of the world of medieval perception and morality. Whereas, the period in which these events took place is quite late, such as the form 1800 to 1840; this period is a era in which the understanding of the medieval state and the army has already lost its importance. In other words, it can be said that the states that ruled in this geography despite the overthrowing of the ages successively still try to survive with the medieval mentality.

Benzer Tezler

  1. Mangıt Hanedanlığı Döneminde Buhara Hanlığı

    Mangıt Sovereignty in the period of Bukhara Dynasty

    NURETTİN HATUNOĞLU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2003

    TarihErciyes Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. ALİ AKTAN

  2. Babürlü Devleti'nde Hümayun Dönemi

    Humayun Period in Babur State

    HAMİ DEMİR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    TarihSakarya Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MUHAMMED BİLAL ÇELİK

  3. Kuruluşundan Rusya'nın işgaline kadar Azerbaycan Şeki Hanlığı

    Azerbaijan Shaki Khanate from its foundation until Russia's Occupation

    KENAN OMAROV

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    TarihUludağ Üniversitesi

    İslam Tarihi ve Sanatları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALİ İHSAN KARATAŞ

  4. Muhammed Sadık Kaşgarî'ye göre doğu Türkistan

    Мухаммед садык кашгар-и боюнча чыгыш туркстан

    KADİR TUĞ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    TarihKırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BAYRAM KODAMAN

  5. Osmanlı-Rus ve İran üçgeninde Ahıska bölgesi - 1829 Edirne Andlaşması öncesi

    Meskheti (Ahiska) region in the Ottoman Empire, Russian and Iran triangle -before 1829 the treaty of adrianople

    DERYA İDİKURT

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    TarihKırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. CENGİZ BUYAR