Geri Dön

Otoimmün hepatit tanılı hastalarda monoterapi ve kombine tedavinin klinik ve biyokimyasal yanıtları

Clinical and biochemical responses of monotherapy and combined therapy in patients with a diagnosis of autoimmune hepatitis

  1. Tez No: 646733
  2. Yazar: TUĞBA ŞEKER KÖK
  3. Danışmanlar: PROF. DR. MEHMET YALNIZ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: İç Hastalıkları, Internal diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2020
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Fırat Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 62

Özet

Bu çalışmada Otoimmün hepatit tanısı alan hastalarda verilen monoterapi ve kombine tedavilerin klinik ve biyokimyasal yanıtlarının, her iki tedavi protokolünün de birbirlerine olan üstünlüklerinin karşılaştırılması amaçlanmıştır.Çalışmamızda Aralık 2010-Aralık 2020 tarihleri arasında Fırat Üniversitesi Hastanesi Gastroenteroloji Polikliniği'ne başvurmuş Otoimmün hepatit tanısı olan 18 yaş üstündeki tüm hastaların verileri retrospektif olarak taranmış olup toplam 140 hasta çalışmamıza dahil edilmiştir. Hastalarda OİH sınıflandırması yaparken Ant -nükleer antikor (ANA) veya Anti-Smooth muscle antibody (ASMA) pozitif ise tip 1 OİH, anti- Liver kidney microsomal antibody (anti-LKM-1) veya Liver cytosol -1 (LC-1) pozitif ise tip 2 OİH, AMA pozitifliği ile beraber histolojik ve klinik olarak OİH özelliklerini taşıyan hastalarımızı çakışma sendromu olarak sınıflandırılmıştır. OİH hastalarının tedavi öncesi ve tedavi sonrası klinik durumlarını, biyokimyasal ve patolojik verilerini değerlendirilmiştir. Hastaların almakta olduğu medikal monoterapi (prednol veya budesonid kullanımı) ve kombine tedaviler (budesonid ve azatiyopurin /prednol ve azatiopurin kullanımı, ikinci sıklıkla da kortikosteroid, azatiyopürin ve ursodeoksikolik asit (UDCA) kombine tedavisi) esas alınmıştır. Biyokimyasal ve klinik yanıt oranları, tedavi değişikliği olmuş ise, nedenini ve şimdiki sağlık durumları ile ilgili verileri ortaya koymayı amaçlanmıştır. Hastalarda tedavi yanıtı değerlendirmesi, en az 2 yıl biyokimyasal ve klinik takibi sonrasında yapılmıştır. Çalışmamızda hastalarımızın %50,7 (n=71)'si monoterapi ,%49,3 (n=69)'ü kombine tedavi almış olup, monoterapi alanların %47,9 (n=34)'unda biyokimyasal ve klinik remisyon, kombine tedavi alanların ise %47,8 (n=33)'inde biyokimyasal ve klinik remisyon sağlanmıştır. İki hasta grubunda da klinik ve biyokimyasal yanıt oranları eş zamanlı benzer görülmüştür. Monoterapi alıp remisyona giren hastaların %62,5 (n=20)'i, kombine tedavi alanların %47,1 (n=16)'i ilaçsız izleme alınmıştır. Çalışmamıza katılan hastalarda seçilen kombine veya monoterapi tedavisi protokolleri ile biyokimyasal ve klinik iyileşme arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark görülmemiştir. Yine bizim çalışmamıza katılan hastaların bütün biyokimyasal parametrelerinde tedavi ile anlamı bir düşme görüldü yalnızca albumin değerinde anlamlı bir artış görülmüştür. Çalışmamızda ANA pozitifliğinde tedavi sonrası anlamlı negatifleşme görülmüştür, aynı şekilde ASMA pozitifliğinde de tedavi sonrası anlamlı negatifleşme görülmüştür. Yine çalışmamıza katılan Anti LKM-1'i pozitif olan bütün hastaların Anti LKM-1'leri negatifleşmiştir. Ayrıca çalışmamıza katılan 140 hastanın %96,4 (n=135) ine tanı anında karaciğer biyopsisi yapılmış olup verilen monoterapi veya kombine tedavi sonrası bu hastaların %7,8 (n=11)'ine kontrol karaciğer biyopsisi yapılmıştır. Kontrol karaciğer biyopsi sonucunda hastaların %63,6 (n=7)'sında hepatosit hasarında gerileme ve histolojik aktivite indeksinde azalma tespit edilmiştir. Sonuç olarak çalışmamızda OİH tanılı hastalarda verilen monoterapi ve kombine tedavinin etkinliği, tedavi yan etkileri, tedavi intoleransı açısından literatür ile benzer bulunmuş olup, erken teşhis konulması ve tedavinin erken başlaması ile hastalığın ilerlemesinin önlendiği görülmüştür.

Özet (Çeviri)

In this study, it was aimed to compare the clinical and biochemical responses of monotherapy and combined therapies given in patients diagnosed with autoimmüne hepatitis, and the superiority of both treatment protocols. In our study, the data of all patients over the age of 18 with a diagnosis of Autoimmüne Hepatitis who applied to the Gastroenterology Outpatient Clinic of Fırat University Hospital between December 2010 and December 2020 were retrospectively reviewed and a total of 140 patients were included in our study. When classifying OİH in patients, if ANA or ASMA is positive type 1 OİH, if anti-LKM-1 or LC-1 is positive type 2 OİH, AMA positivity and patients with histologically and clinically OID characteristics are classified as overlap syndrome. Pre-treatment and post-treatment clinical conditions, biochemical and pathological data of OİH patients were evaluated. Medical monotherapy (prednol or budesonide use) and combined therapies (budesonide and azathiopurine/prednol and azathiopurine use, secondly, corticosteroid, azathiopurine and ursodeoxycholic acid (UDCA) combined therapy) were taken as basis. Biochemical and clinical response rates, if there has been a change in treatment, it is aimed to reveal the cause and data on current health conditions. Treatment response evaluation in patients was performed after at least 2 years of biochemical and clinical follow-up. In our study, %50.7 (n=71) of our patients received monotherapy, % 49.3 (n=69) received combined therapy, and %47.9 (n=34) of those who received monotherapy received biochemical remission and combined therapy. Biochemical remission was achieved in 47.8% (n=33). 62.5% (n=20) of the patients who received monotherapy and had remission, and 47.1% (n=16) of those who received combined therapy were followed up without medication. At the same time, clinical remission was observed in %47.9 (n=34) of the patients who received monotherapy, and clinical remission was observed in 47.8% (n=33) of the patients who received combined therapy. Clinical and biochemical response rates were similar in both patient groups simultaneously.There was no statistically significant difference between the selected combined or monotherapy treatment protocols and biochemical and clinical improvement in the patients participating in our study. Again, a significant decrease was observed in all biochemical parameters of the patients included in our study with treatment, only a significant increase was observed in the albumin value. In our study, significant negativity was observed in ANA positivity after treatment, and in ASMA positivity, significant negativity was observed after treatment. Again, Anti LKM-1's of all patients who participated in our study who were positive for Anti LKM-1 became negative. In addition, % 96,4 (n=135) of 140 patients participating in our study had liver biopsy at the time of diagnosis, and a control liver biopsy was performed in %7,8 (n=11) of these patients after monotherapy or combined therapy. As a result of the control liver biopsy, a decrease in hepatocyte damage and a decrease in histological activity index was detected in %63,6 (n=7) of the patients. In conclusion, in our study, the efficacy of monotherapy and combined therapy given in patients with OİH was found to be similar to the literature in terms of treatment side effects and treatment intolerance, and it was observed that the progression of the disease was prevented by early diagnosis and early initiation of treatment.

Benzer Tezler

  1. Otoimmün hepatit tanılı hastalarda tedaviye yanıtı etkileyen faktörler

    In patients diagnosed with autoimmune hepatitis factors affecting response to treatment

    AYLİN ALSAÇ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    GastroenterolojiSüleyman Demirel Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALTUĞ ŞENOL

  2. Kronik hepatit ve siroz tanılı hastalarda hepatit E virüs enfeksiyonunun sıklığı

    The frequency of hepatitis E infection in patients diagnosed with chronic hepatitis and cirrhosis

    SÜMEYRA KAYALI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    MikrobiyolojiFırat Üniversitesi

    Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ADNAN SEYREK

  3. Otoimmün hepatit tanılı hastaların erken dönem tedavi yanıtlarının geç dönem remisyonu tahmin etmedeki rolü

    The role of early treatment response in predicting long-term remission in patients with autoimmune hepatitis

    MELİKE YAKUT

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    GastroenterolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MERAL AKDOĞAN KAYHAN

    UZMAN NAZLI PELİN KIRKAYAK

  4. Prevalence of celıac dısease ın autoımmune lıver dıseases

    Otoimmün karaciğer hastaliklarinda çölyak hastaliği sikliği

    SENA FİDAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Gastroenterolojiİstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALİ İBRAHİM HATEMİ

  5. Otoimmün hepatit tanılı hastaların genel özellikleri, tedavi seçenekleri ve tedavi yanıtının değerlendirilmesi

    General characteristics, treatment options and evaluation of treatment response in patients diagnosed with autoimmune hepatitis

    MUHAMMED EMİN ERGÜN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    GastroenterolojiHarran Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SAVAŞ CUMALİ EFE