Geri Dön

Meme kanseri tedavisinde seryum oksit nanopartikülleri ile graviola kapsüllerinin terapötik etkinlik ve farmasötik kalite açısından değerlendirilmesi

Evaluation of pharmaceutical quality & assessment of therapeutic efficacy of cerium oxide nanoparticles & graviola capsules against breast cancer cell line (MCF-7)

  1. Tez No: 648568
  2. Yazar: SERDAR ŞİRİN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. NEFİSE ÖZLEN ŞAHİN
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Biyoteknoloji, Biotechnology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2020
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Mersin Üniversitesi
  10. Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Biyoteknoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 80

Özet

Kanser, en ölümcül hastalıklardan biridir. Kanser tedavisi, kemoterapi, radyoterapi ve cerrahinin yanı sıra geleneksel tıbbın alternatif yolları da kullanılarak gerçekleştirilmektedir. Nanoteknolojide meydana gelen son gelişmelerin parçası olarak, nanopartiküler sistemler nanotıpta önem kazandı. Nanopartiküler ilaç taşıyıcı sistemler kanser hücrelerine hedeflendirilebildiklerinden, nano-boyutlu ilaç taşıyıcı sistemler ve nanopartiküllerin terapötik etkisinin kanser tedavisinde umut verici olduğu düşünülmektedir. Nanotıpta kullanılan nanopartiküllerden özellikle metal oksit nanopartikülleri, kanser tedavisinde etkili sitotoksisiteleri ile ümit vaat eden terapötik ajanlar olarak sentezlenmektedir. Kaynak araştırmaları, seryum oksit n anopartik üllerinin çeşitli kanser türleri nin tedavisinde kullanılabileceğini göstermektedir. Bazı metal oksit nanopartiküllerinin sitotoksik etkili olduğu ve kanser hücrelerini kemoterapinin ardından radyoterapiye daha duyarlı hale getirdği bilinen bir gerçektir. Ancak, naopartiküllerin toksisiteleri tartışmalıdır. Toksisite sorununun çözümlenmesi için çeşitli yaklaşımlar önerilmiştir. Son zamanlarda, alternatif tıpta nutrasötiklerin yaygın kullanımı artmıştır ve dolayısıyla, bu ürünlerin kanser tedavisinde kullanımı önem kazanmıştır. Bu nedenle, literatürde, nutrasötiklerden graviola antienflamatuvar ve antitumoral aktivitesi için incelenmiştir. Bu tez çalışmasında, seryum oksit nanopartiküllerinin MCF-7 meme kanseri hücre hattında antitümör aktivitesi, tek başına ve graviolanın varlığında araştırılmıştır. Bu çalışmalarda, graviola tek başına ve/veya propolis ve ko-enzim Q10 gibi nutrasötiklerle birlikte antikanser etki açısından incelenmiştir. Nutrasötiklerin tedaviye ilave edilmesi, sinerjik etki yaratmak ve nanopartiküllerin toksisitesini önlemek ya da azaltmak amaçlı olarak yapılmıştır. Ayrıca, bu tez çalışmasında kullanılan graviola ve diğer nutrasötiklerin antioksidan etkileri de incelenmiştir. Nanopartiküllerin sitotoksisitesini saptamak için de fibroblast hücre hattında hücre kültürü çalışması gerçekleştirilmiştir. Terapötik güvenliğin sağlanması ve farmakope koşullarına uymak amacıyla, tez çalışması kapsamında incelenen tüm ürünler (özellikle graviola ve diğer nutrasötikler), farmasötik biyoteknolojik kalite açısından değerlendirilmiştir. Bu çalışmada, seryum oksit nanopartikülleri, zaman ve doza bağımlı antitümör etki göstermiştir. Graviola ve propolisin tedaviye ilavesi sinerjik etkiye yol açmıştır. Öte yandan, bu nutrasötikler kendileri de MCF-7 hücrelerine karşı belli ölçüde antitümör etkiye sahiptir. Metal oksit nanopartikülleri kullanılarak fibroblast hücre hattında gerçekleştirilen MTT testi, seryum oksit nanopartiküllerinin toksisitesinin önemli düzeyde olmadığını göstermiştir. Farmasötik biyoteknolojik açıdan ele alındığında, incelenen nutrasötiklerin farmakope standartlarına uygunluk gösterdiği bulunmuştur. Ayrıca, bu çalışmada test edilen nutrasötikler, kanser tedavisinde önem arz eden antioksidan aktiviteyi önemli düzeyde göstermiştir. Sonuç olarak, seryum oksit nanopartikülleri, meme kanseri tedavisinde etkin alternatif terapötik ajan olarak tek başına ya da çeşitli nutrasötiklerle (graviola ve ko-enzim Q10 kapsülleri ile propolis çözeltisi) kombine halde güvenle kullanılmak üzere önerilebilir. Ancak, bu bulguları dteskleyebilmek için in vivo çalışmaların da gelecekte gerçekleştirilmesine ihtiyaç vardır.

Özet (Çeviri)

Cancer is one of the most deadly diseases. Cancer therapy is conducted via chemotherapy, radiotherapy, and surgery as well as alternative ways of traditional medicine. As part of recent developments in nanotechnology, nanoparticulate systems gained significance in medicine. Since nanoparticulate drug delivery systems provide targetting to the cancer cells, theraputic efficacy of nano-sized drug delivery systems and nanoparticles has been thought as promising in cancer therapy. Among nanoparticles used in nanomedicine, metal oxyde nanoparticles in particular are synthesized as therapeutic agents with promising cytotoxicity for cancer therapy. Literature search indicates that cerium oxyde nanoparticles can be used for the treatment of various cancer types. It is well-known fact that some metal oxide nanoparticles are cytotoxic and make cancer cells more sensitive to radiotherapy following chemotherapy. However, toxicity of nanoparticles are in discussion. In order to solve this toxicity problem, various approaches have been suggested. Recently, wide use of nutraceuticals in alternative medicine has increased and hence, use of these products in cancer treatment gained importance. Therefore, in literature, among nutraceuticals, graviola was investigated for anti-inflammatory and antitumoral activities. In this thesis, antitumoral activity of cerium oxide nanoparticles on breast cancer cell line (MCF-7) was investigated alone and in the presence of graviola with/without various widely used nutraceuticals (co-enzyme Q10, propolis). Addition of nutraceuticals was aimed to create synergistic effect and to prevent or reduce toxicity of nanoparticles. Furthermore, antioxidant effect of graviola and other nutraceuticals used in this thesis was assesed. In order to determine cytotoxic effect of nanoparticles, cell culture study was also conducted on fibroblast cell line. For the safety purposes and pharmacopeial requirements, all products under investigation, specifically graviola and nutraceuticals were assesed with respect to pharmaceutical quality prior to cell culture studies. In this study, cerium oxide nanoparticles showed antitumoral actvity in time- and dose-dependent manner. The addition of graviola and propolis indicated synergistic effect. On other hand, these nutraceuticals themselves showed antitumoral activity at certain extend against MCF-7 cells. MTT test conducted on fibroblast cell line using metal oxide nanoparticles indicated that toxicity of cerium oxide nanoparticles is not significant. From the pharmaceutical biotechnological point of view, the nutraceuticals under investigation were found to be in good compliance with pharmacopeia. In addition, tested nutraceuticals showed significant antioxidant activity which is important in cancer therapy. In conclusion, cerium oxide nanoparticles can be suggested as effective alternative therapeutic agents for treatment of breast cancer alone or in combination with various nutraceuticals (graviola and co-Enzyme Q10 capsules and propolis solution), safely. However, in vivo studies are needed to be conducted in order to support our results in future.

Benzer Tezler

  1. Development of chromatographic and electrochemical methods for trastuzumab determination

    Trastuzumab tayini için kromatografik ve elektrokimyasal yöntem geliştirilmesi

    ESRA ENGİN

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2019

    BiyokimyaEge Üniversitesi

    Kimya Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HASAN ERTAŞ

    PROF. DR. ERCÜMENT KARASULU

  2. Deneysel olarak oluşturulmuş meme tümörlerinde curcumin'in arginaz enzim aktivitesi, ornitin ve nitrik oksit düzeylerine etkisi

    Effects of curcumin on arginase enzyme activity, ornithine and nitric oxide levels in the experimental breast cancer

    EZGİ KÜRKÇÜ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    BiyokimyaTrakya Üniversitesi

    Biyokimya Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. HAKAN ERBAŞ

  3. Deneysel olarak oluşturulmuş meme tümörlerinde rosuvastatinin arginaz enzim aktivitesi, ornitin ve poliamin düzeylerine etkisi

    Effects of rosuvastatin on arginase enzyme activity, ornithine and polyamine levels in the experimental breast cancer

    OĞUZ BAL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    BiyokimyaTrakya Üniversitesi

    Tıbbi Biyokimya Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HAKAN ERBAŞ

  4. Targeted delivery of CpG-oligodeoxynucleotide to breast cancer cells by poly-amidoamine dendrimer-modified magnetic nanoparticles

    CpG-oligodeoksinükleotitlerin meme kanseri hücrelerine poli-amidoamin dendrimer kaplı manyetik nanoparçacıklar ile hedeflenmesi

    NEGAR TAGHAVİ POURİANAZAR

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2016

    BiyoteknolojiOrta Doğu Teknik Üniversitesi

    Biyoteknoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. UFUK GÜNDÜZ

    PROF. DR. GÜNGÖR GÜNDÜZ

  5. Biomacromolecules, molecules and functional nanoparticles for therapeutic and diagnostic applications

    Terapötik ve diagnostik uygulamalar için biyomakromoleküller, moleküller ve fonksiyonel nanoparçacıklar

    AYŞE ÖZDEMİR

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2016

    Biyoteknolojiİhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi

    Malzeme Bilimi ve Nanoteknoloji Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. AYŞE BEGÜM TEKİNAY

    DOÇ. DR. TURGAY TEKİNAY