Geri Dön

AAA hastalarının klinik laboratuar ve genetik özelliklerin incelenmesi, genetik mutasyonlar ile klinik ve laboratuar özelliklerinin ilişkisinin incelenmesi

Investigation of clinical laboratory and genetic features of AAA patients, investigation of the relationship between genetic mutations and clinical and laboratory features

  1. Tez No: 653546
  2. Yazar: İBRAHİM DİKMEN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. ŞÜKRÜ ARSLAN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2020
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Selçuk Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 86

Özet

Amaç: Ailevi Akdeniz Ateşi (AAA); genellikle ateş ve ağrının eşlik ettiği periton, plevra, sinovyum gibi seröz zarların inflamasyonu ile karakterize, otozomal resesif geçişli, otoinflamatuar bir hastalıktır. AAA tanısı klinik olarak konulur. MEVF gen mutasyonları keşfedildikten sonra, genotipin fenotipe etkisi ile ilgili bir çok çalışma yapılmış, bazı araştırmalarda genotip ile fenotip arasında ilişki bulunurken, bazılarında bulunamamıştır. Bu çalışmanın amacı, AAA tanısı ile takip ve tedavi edilen hastaların demografik özelliklerini ortaya koymak, klinik ve laboratuar özelliklerini belirlemek ve bunların genetik mutasyonlar ile ilişkisini araştırmaktır. Gereç ve Yöntem: Selçuk Üniversite Hastanesi Çocuk Romatoloji Kliniğinde 2016-2018 yıllarında AAA tanısıyla takip ve tedavi edilmekte olan 189 hasta dosyası retrospektif olarak incelendi. Bulgular: Çalışma grubumuz Selçuk Üniversite Hastanesi Çocuk Romatoloji Kliniğinde takip ve tedavi edilmekte olan ve AAA tanısı klinik bulgular ve genetik analiz sonucu ile konulmuş 18 yaş altı 189 hastadan oluşturuldu. Hastalardan 90'ı erkek (%47.6), 99'i kız (%52.4) idi. Hastalarımızın yaş ortalaması 143,25±47,80 ay idi. Hastalığın klinik bulgularının başladığı ortalama yaş 61,24± 38,95 ay, ortalama tanı alma yaşı ise 90,55±45,61 ay idi. Hastalarımızın aile öyküsü sorgulandığında anne – baba akrabalığı % 12,2, ailede AAA olma öyküsü % 51,9 olduğu görülmüştür. Hastalarımızda en sık görülen klinik bulgu karın ağrısı idi (%95,2). 10 hastada (%5,3) apendektomi öyküsü mevcuttu. Hastalarımızın % 53,4'ünde (101 hasta) eklem tutulumu mevcuttu. Artriti olan hastalarda en sık tutulan eklem ayak bileği idi. Çalışma grubumuzdaki 189 hastanın genetik analiz sonuçları incelendiğinde, en sık 100 hastada görülen M694V(%52,4) mutasyonudur. İkinci en sık görğlen genetik mutasyon ise M680I (%24,3) idi. Bu genetik çeşitlilik sonuçlarına göre hastalarımızı üç farklı gruplandırma yaparak inceledik. Buna göre; 1)Birinci gruplandırmada hastalarımızı M694V homozigot, M694V heterozigot, M694V birleşik heterozigot ve diğerleri olarak dörede ayırdık. 2)İkinci gruplandırmada hastalarımızı M680I homozigot, M680I heterozigot, M680I birleşik heterozigot ve diğerleri olarak dörde ayırdık. 3)Üçüncü gruplandırmada hastalarımızı homozigot mutasyonu olan, birleşik heterozigot mutasyonu olan, heterozigot mutasyonu olan ve mutasyon saptanamayan olarak dört gruba ayırdık. Sonuç: Hastalarımızı M694V homozigot, M694V heterozigot, M694V birleşik heterozigot ve diğerleri olarak dörde ayırdığımızda M694V homozigot grupta belirgin derecede artrit bulguları daha yüksek düzeyde olduğunu bulduk. Göğüs ağrısının M694V heterozigot grupta diğer gruplardan daha düşük düzeylerde olduğunu tespit ettik. Hastaları M680I homozigot, M680I heterozigot, M680I birleşik heterozigot ve diğerleri olarak dörde ayırdığımızda M680I mutasyonu içermeyen grupta karın ağrısı, kusma, ishal, myalji, amiloidoz ve tedavi öncesi atak sıklığının daha düşük düzeylerde olduğunu tespit ettik. Hastaları homozigot, heterozigot, birleşik heterozigot ve mutasyon olmayanlar olarak ayırdığımızda ise birleşik heterozigot ve homozigot mutasyonu olan grupta tedavi sonrası atak sıklığının daha yüksek olduğunu tespit ettik.

Özet (Çeviri)

Introduction: Familial Mediterranean fever (FMF) is an autosomal recessive and autoinflammatory disease, characterized with inflammation of serous membranes such as peritoneum, pleura, synovium with fever and pain. There isn't any specific diagnostic parameter for FMF yet, but supportive criteria are available like family history, ethnicity, genetic mutation, response to medication and increasing of acute phase reactants in attacks. After discovery of MEVF mutation, several studies have carried out about the effect of genotype to phenotype, a number of them have showing relationship between genotype with phenotype, but some of them not. The objective of our study is to determine the demographic characteristics and evaluate the clinical-laboratory of patients with diagnosis of FMF, to investigate relationship between the genotype of these features, Materials and Methods: The medical records of 189 patients who had been followed-up with the diagnosis of FMF between 2016-2018 period were reviewed retrospectively. Results: The study group was consisted of 189 patients who were under 18-years-old and had appropriate clinical settings and genetic diagnosis. 90 of the patients were male (47.6 %), and 99 were female (52.4 %). The mean age of our patients was 143,25±47,80 mounth. The mean age that the clinical manifestations of the disease began was 61,24± 38,95 mounth, while the mean age of diagnosis was 90,55±45,61 month. Family history revealed that 12,2 % of the patients were born from consanguineous marriages, and family history rate of FMF was found to be 51,9 %. The most common clinical finding was abdominal pain (95,2 %). 10 patients (5,3 %) had a history of appendectomy. 53,4 % of our patients (101 patients) had joint involvement. In patients with arthritis, ankles were the most commonly involved joints. Genetic analysis of 189 patients revealed that, the most commonly was observed genetic mutation was M694V which was seen in 100 patients (52,9 %). The second common genetic mutation was M680I (24,3%). According to the results of the genetic diversity, our patients were examined by three different groupings; 1) Patients were divided into four as: homozygous M694V, M694V heterozygous, M694V compound heterozygous and others; 2) Patients were divided into four as: homozygous M680I, M680I heterozygous, M680I compound heterozygous and others; 3) Patients were divided into four groups: undetectable mutation, with a homozygous mutation, with compound heterozygous mutations, with heterozygous mutations. Conclusion: When we separated our patients into four groups as patients with homozygous M694V, M694V heterozygous, M694V compound heterozygous and other mutations, the joint involvement was significantly higher in patients with M694V/M694V than other groups. Chest pain was significantly lower in patients with M694V heterozygous. When we separated our patients into four groups as patients with homozygous M680I, heterozygous M680I, M680I compound heterozygous and other mutations, M680I mutation-free group had lower frequency of abdominal pain, vomiting, diarrhea, myalgia, amylodosis and pre-treatment attacks. When we separated our patients into four groups as patients with homozygous, heterozygous, compound heterozygous and undetectable mutations, the frequency of attacks after treatment is higher in individuals with combined heterozygous and homozygous mutations.

Benzer Tezler

  1. Kliniğimizde takip edilen Henoch-Schönlein purpurası tanılı çocuk hastaların klinik ve laboratuvar özelliklerinin değerlendirilmesi

    Kliniğimizde takip edilen Henoch-Schönlein purpurası tanılı çocuk hastaların klinik ve laboratuvar özelliklerinin değerlendirilmesi

    ESRA BİLDİK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıBolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HALİL İBRAHİM ATASOY

  2. Ailevi akdeniz ateşi ile takip edilen hastaların otoinflamasyona bağlı gelişen kardiyak otonomik disfonksiyonunun incelenmesi

    Investigation of cardiac autonomic dysfunction due to autoinflammation in patients followed up with familial mediterranean fever

    MERİÇ ERGENE YENİKÖY

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıBaşkent Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SIDIKA ESRA BASKIN

  3. Çocukluk çağı ailevi akdeniz ateşi hastalarında klinik, laboratuvar ve epidemiyolojik özelliklerin belirlenmesi, bu özellikler ve tedaviye yanıtın genetik mutasyonlarla ilişkisinin araştırılması

    Clinical, laboratory and epidemiological characteristics of familial mediterranean fever i̇n childhood and the relationship between these features with genetic mutations

    SOLMAZ ÖZKAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıNecmettin Erbakan Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BÜLENT ATAŞ

  4. Tekrarlayan muskuloskeletal tutulumlu ailevi akdeniz ateşi olan çocuklarda demografik, ailesel özelliklerin, tanıda gecikme yaşının değerlendirilmesi, klinik labaratuvar ve genetik özelliklerin araştırılması

    Evaluation of the demographic and familial characteristics, age at delayed diagnosis and investigation of other clinical, laboratory and genetic features in children with FMF who had recurrent musculoskeletal involvement

    TUĞBA NUR KUTLU BEŞEREN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıKafkas Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MÜFERET ERGÜVEN

    DR. ÖĞR. ÜYESİ SEFER ÜSTEBAY

  5. Çocukluk çağı ailevi Akdeniz ateşi olgularında demografik, klinik ve genetik özelliklerin değerlendirilmesi

    Demographic, clinical and genetic evaluation properties of familial Mediteranian fever hasts in childhood

    MEHTAP KINCIR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıCumhuriyet Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÖMER CEVİT