Geri Dön

Ofis bazlı minimal invaziv bir yöntem olan radyofrekans termal su buharlaştırma terapisinin cerrahi açıdan yüksek riskli benign prostatik obstruksiyonlu hastalardaki etkinliği

The effectiveness of radiofrequency thermal water evaporation therapy, an office based minimally invasive method, on patients with high surgical risk benign prostatic obstruction

  1. Tez No: 654472
  2. Yazar: BARAN TAN
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. MUSTAFA MURAT AYDOS, UZMAN İBRAHİM ETHEM ARSLAN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Üroloji, Urology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2020
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Üroloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 71

Özet

Amaç : Benign prostat hiperplazisi (BPH), 40 yaşından sonra görülme sıklığı artan ve erkeklerde en sık gözlenen hastalıklardan biridir. BPH özellikle alt üriner sistem semptomları (AÜSS) olarak adlandırılan ve kişinin yaşam kalitesini büyük ölçüde bozan bir takım semptomları barındırmaktadır. BPH tedavisinde medikal ve cerrahi yöntemler bulunmaktadır. Cerrahi tedaviler içerisinde minimal invaziv yöntemler günümüzde önemli bir yer tutmaktadır. Özellikle fazla sayıda komorbiditeye sahip ve komorbiditeleri nedeniyle antikoagulan tedavinin kesilemeyeceği hastalarda alternatif minimal invaziv tedavi arayışları günümüzde halen devam etmektedir. Bizim de bu çalışmamızın amacı ofis bazlı bir yöntem olan radyofrekans termal su buharlaştırma terapisinin yüksek riskli benign prostatik obstruksiyonlu hastaların uluslararası prostat semptom skorları (IPSS), yaşam kalitesi skorları (Qol) ve üroflowmetrik parametreler üzerindeki etkisini araştırmaktır. Gereç ve Yöntem : Benign prostat hiperplazi tanısı konulan, yüksek riskli ve medikal tedaviden fayda görmeyen 60 yaşından büyük termoterapi uygulanan 70 hasta prospektif olarak incelendi. Pelvik radyoterapi öyküsü, geçirilmiş prostat operasyonu, penil protez yada artifisyel sfinkteri olan, belirgin median lobu olan hastalar çalışmaya dahil edilmedi. İdrar yolu enfeksiyonu olan hastalar, enfeksiyon tedavisi sonrası temiz idrar kültürü saptanınca çalışmaya dahil edildi. Hastaların tedavi öncesi prostat volümleri ultrasonografi ile ölçüldü. İşlem uygulanan hastalar 3 ay süreyle takip edildi. İşlem öncesi, işlem sonrası 1. ay ve işlem sonrası 3. ay uluslararası prostat semptom skorları (IPSS), maksimum akım hızları (Qmax), işenen hacim değerleri ve işeme sonrası mesanede kalan hacim (PVR) değerleri değerlendirildi. Hastaların işlem sırasında hissettikleri ağrı düzeyleri visuel analog skalaya (VAS) göre kayıt altına alındı. Bulgular: Hastaların ortalama yaşı 77±7.7 idi. İşlem uygulanan 70 hastamızın Amerikan Anestezi Derneği (ASA) skorlarının ortalama değeri 3.26 ± 0.443 idi. Hastaların işlem öncesi aldıkları medikal tedavilere bakıldığında tek başına α blokör kullanan 20 hasta (%28.6), α blokör + fosfodiesteraz 5 (PDE 5) inhibitörü kullanan 14 hasta (%20), α blokör + 5 alfa redüktaz inhibitörü (ARİ ) kullanan 26 hasta (%37.1) ve α blokor + antikolinerjik kullanan 10 (%14.3) hasta mevcut idi. Hastalarımızın işlem öncesi ortalama prostat volümleri 79 ± 32.36 cc, prostatik üretra uzunlukları 40.86 ± 9.12 mm, ortalama IPSS değerleri 27.46 ± 2.69, ortalama Qol değerleri 5.23 ± 0.91 olarak saptandı. Hastaların işlem öncesi üroflowmetrik değerlerinden ise ortalama Qmax değerleri 3.71 ± 4.01 ml/sn, işlem öncesi sondasız olan hastaların ortalama PVR değerleri ise 83.63 ± 31.62 cc idi. Retansiyon öyküsü olan 36 hastanın ortalama retansiyonda kalma süreleri 53.63 ± 46.91 gün idi. Hastaların VAS değerlerine bakıldığında işlemin başlangıcındaki skor sıfır, 20. dakikasında tespit edilen ortalama skor 4.51 ± 1.17, 40. dakikada tespit edilen skor ise 4.37 ± 1.09, 1 saatlik işlemin sonundaki skor ise sıfır idi. Hiçbir hastada işlemi sonlandırmak isteyecek düzeyde bir ağrı oluşmadı. İşlem sonrası işeyemeyen 14 hastanın ( tamamı pre-op sondalıydı) 4 tanesi (%6) ile konservatif sondalı izlem kararı alındı. 6 hastaya (%8) TUR P ve 4 hastaya (%6) açık prostatektomi uygulandı. Bu hastalar takipten çıkarıldı. Termoterapi sonrası takiplerde IPSS değerlerindeki yükseliş nedeniyle ek medikal tedavi ihtiyacı gelişen 8 hastanın (%14) 4 tanesine (%7) sadece α blokör tedavi, 4 tanesine (%7) ise α blokör ve 5 ARİ tedavisi başlanarak takibe devam edildi. İşlem sonrası takibe devam edilen 56 hastanın IPSS değerlerine bakıldığında işlem öncesi 27.00 ± 2.69, işlem sonrası 1. ay 17.68 ± 3.98 ve işlem sonrası 3. ay 13.71 ± 2.94 olarak saptandı ve istatiksel olarak anlamlıydı (p

Özet (Çeviri)

Aim: Benign prostatic hyperplasia (BPH) is one of the most common diseases with increased incidence in men over 40. BPH contains a number of symptoms, especially lower urinary tract symptoms (LUTS), which greatly impair the quality of life of a person. There are medical and surgical treatments for BPH. Minimally invasive methods have an important role in surgical treatments nowadays. The search for alternative minimally invasive treatments for the patients with many other comorbidities and for the patients whose anticoagulant therapy cannot be discontinued due to their comorbidities still continues today. The aim of our study is to investigate the effect of radiofrequency thermal water evaporation therapy, which is an office-based method, on international prostate symptom scores (IPSS), quality of life scores (Qol) and uroflowmetric parameters of patients with high risk benign prostatic obstruction. Materials and methods : Seventy patients who were diagnosed with benign prostatic hyperplasia, over 60 years of age, had high risk and did not benefit from medical treatment, were prospectively studied. Patients with a history of pelvic radiotherapy, previous prostate operation, penile prosthesis or artificial sphincter, significant median lobe were not included in the study. Patients with a urinary tract infection were included after recovery. Prostate volumes of the patients were measured by ultrasonography before treatment. The patients were followed for 3 months. International prostate symptom scores (IPSS), maximum flow velocities (Qmax), voided volume values and post-void bladder volume (PVR) values were evaluated before the procedure, a month and three months after the procedure. The pain levels of the procedure were recorded according to a 10-visual analog scale (VAS). Results: The mean age of the patients was 77 ± 7.7 years. The average value of American Anesthesia Association (ASA) scores of our 70 patients was 3.26 ± 0.443. Regarding the medical treatments the patients received before the procedure; 20 patients (28.6%) were using α-blocker alone, 14 patients (20%) were using α-blocker + phosphodiesterase 5 (PDE 5) inhibitor, 26 patients (37.1%) were using α-blocker + 5 alpha reductase inhibitor (ARI) and 10 patients (14.3%) were using α blocker + anticholinergic. The mean prostate volume of our patients before the procedure was 79 ± 32.36 cc, the prostatic urethra length was 40.86 ± 9.12 mm, the mean IPSS value was 27.46 ± 2.69, and the mean Qol value was 5.23 ± 0.91. The mean Qmax values of the patients before the procedure were 3.71 ± 4.01 ml / sec, and the mean PVR values of the patients without a probe before the procedure were 83.63 ± 31.62 cc. The mean retention time of 36 patients with a history of retention was 53.63 ± 46.91 days. When VAS values of the patients were examined, the score at the beginning of the procedure was zero, the average score recorded at the 20th minute was 4.51 ± 1.17, the score recorded at the 40th minute was 4.37 ± 1.09, and the score at the end of the 1-hour procedure was zero. None of the patients felt a degree of pain to end the procedure. Four (6%) out of 14 patients who did not benefit from the procedure were decided to follow up with a conservative urethral catheter. TUR P was performed on 6 of these patients (8%) and open prostatectomy was performed on 4 of these patients (6%) and these 14 patients were lost to follow up. After thermotherapy, due to the decrease in IPSS levels an additional medical treatment was required for 8 patients (12%); 4 patients (6%) were treated with α-blocker treatment, and 4 patients (6%) were treated with α-blocker and 5 ARI, and they were followed-up. The IPSS values of 56 patients who were followed up after the procedure were examined as 27.00 ± 2.69 before the procedure, 17.68 ± 3.98 at the 1st month post-procedure and 13.71 ± 2.94 at the 3rd month post-procedure and it was statistically significant (p

Benzer Tezler

  1. Kliniğimizde yapılan histeroskopik cerrahi olgularının retrospektif olarak değerlendirilmesi

    The effect of different exercise modalities on hand wristjoint range of motion and hand grip strength in healthyyoung men

    KEVSER ARKAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Kadın Hastalıkları ve DoğumKahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SÜLEYMAN MURAT BAKACAK

  2. Derin ofis mekanlarında etkin gün ışığı kullanımının insan merkezli aydınlatma açısından değerlendirmesi

    Evaluation of effective daylight use in deep office spaces in terms of human-centric lighting

    UÇMAN TAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    MimarlıkKTO Karatay Üniversitesi

    Mimarlık Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ AYŞEGÜL TERECİ

  3. Tarım arabası imalat sürecinin ve bazı ortam koşullarının bir işletme örneğinde incelenmesi

    Investigation of trailer manufacturing process and some environmental conditions in a workplace case

    DAMLA ATEŞ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    ZiraatÇanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi

    Tarım Makineleri ve Teknolojileri Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ANIL ÇAY

  4. A mixed linear integer model for military facility layout optimization problem

    Askeri tesis yerleşim optimizasyon problemi için karışık bir tamsayılı programlama modeli

    HÜSEYİN BAHADIR ECE

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2015

    İnşaat MühendisliğiOrta Doğu Teknik Üniversitesi

    İnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. RİFAT SÖNMEZ

    YRD. DOÇ. DR. SABRİ TANKUT ATAN

  5. Sanal gerçeklik uygulamalarının poliklinik veya ameliyathane şartlarında yapılan laringeal işlemler zamanı ağrı ve anksiyete üzerine olan etkisi

    The effect of virtual reality applications on pain and anxiety during laryngeal procedures performed in outpatient or operating room conditions.

    JAVAHIR MAMMADLI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Kulak Burun ve BoğazMarmara Üniversitesi

    Kulak Burun Boğaz ve Baş-Boyun Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. NECATİ ENVER