Geri Dön

Farklı meme kanseri hücre hatlarının kemoterapi duyarlılıklarının karşılaştırılması ve potansiyel mekanizmaların araştırılması

Comparison of chemotherapy sensitivity of different breast cancer cell lines and investigation of potantial mechanisms

  1. Tez No: 666295
  2. Yazar: MERVE EROĞLU
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. ERCAN ÇAÇAN
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Onkoloji, Oncology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi
  10. Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Biyoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 79

Özet

Meme kanseri dünya genelinde kadın ölümlerine sebep olan, kadınlarda en sık görülen kanserler içerisinde yer almaktadır. Tedavi stratejileri moleküler alt türe göre, kanserin türüne ve yaygınlığına bağlı olarak değişmektedir. Meme kanseri tanısı alan kişiler için genellikle tedavi şekli olarak; cerrahi müdahale, kemoterapi, hormonal tedavi, immünoterapi ve radyasyon terapisi kullanılmaktadır. Tedavilere genel yanıt oranı yüksek olsa da, yanıt süresi nispeten kısadır ve başlangıçta yanıt veren tümörleri olan çoğu hasta, ilaca direnç fenotipini yaşamaktadır. Bu nedenle kanser kemoterapisini ve kanser yönetimini iyileştirmek için kemodirenç alanında birçok çalışma yapılmıştır. Yapılan çalışmalarda sıklıkla tercih edilen meme kanseri hücre hatları MCF-7 ve MDA-MB-231'dir. MCF-7, düşük metastatik potansiyele sahip olduğu düşünülen zayıf agresif ve invazif olmayan östrojen reseptör pozitif (ER+) ve progesteron reseptörü (PR+) pozitiftir ve lüminal A moleküler alt tipine ait bir hücre dizisidir. Östrojen reseptör pozitif meme kanseri, en yaygın meme kanseri alt tipidir. ER+ meme kanserinin tedavisi, östrojen üretimini baskılayan ve / veya doğrudan ER'yi hedefleyen müdahaleleri içerir. MDA-MB-231 ise östrojen reseptörü (ER) ve progesteron reseptörü (PR) ekspresyonunun yanı sıra insan epidermal büyüme faktörü reseptörü (HER2) içermediğinden oldukça agresif, invaziv ve zayıf diferansiye üçlü negatif meme kanseri (TNBC) hücre hattıdır. Bu çalışma kapsamında, her iki meme kanseri hücre hattı arasındaki kemoterapi duyarlılığı farkını ortaya koymak adına, Sispilatin, Epirubisin, 5-Florouracil, Vorinostat ve 5-Aza-2dC gibi kemoterapi ajanları kullanılarak sitotoksik etki MTT tekniği kullanılarak ortaya konuldu. Sonrasında, immunojenik bir ajan olarakta bilinen proteozom inhibitörü, bortezomibin tümör nekroz faktör reseptörü süper ailesinin üyeleri olan, T hücre yanıtında önemli rol oynayan ve tümör hücresi üzerinde ifade edilebilen 4-1BBL ve OX40L moleküllerinin protein ve mRNA ekspresyon seviyeleri üzerindeki etkileri flow sitometri ve qRT-PCR ile ortaya konuldu. Elde ettiğimiz bulgular gösterdiki, kullanılan kemoterapi ajanları her iki hücre hattında farklı sitotoksik etki gösterirken, proteozom inhibisyonunun özelikle MDA-MB-231 hücre hattında 4-1BBL ve OX40L ekspresyon seviyelerini arttırarak potansiyel bir immunojenik etki oluşturduğu gözlemlendi. Sonuç olarak, meme kanseri tedavisinde moleküler fenotipe bağlı bir tedavi şeklinin önerilmesi klinikte daha fazla başarı sağlayacağı fikri bizde hasıl olmuştur.

Özet (Çeviri)

Breast cancer is one of the most common and deadly cancers in women. Treatment strategies change depending on molecular subtypes and metastasis status. Standard treatment options for breast cancer patients include surgery, chemotherapy, hormonal treatment, immunotherapy and radiotherapy. Although most patients respond to initial treatment in a relatively short time, most patients ultimately experience chemoresistance, leading to therapeutic failure. Therefore, many studies were carried out to better understand chemoresistance in order to improve chemotherapy and the management of breast cancer. Most frequently used cell lines in these studies are MCF-7 and MDA-MB-231. MCF-7 cell line corresponds to ER (estrogen receptor)- and PR (progesterone receptor)-positive breast cancer which belongs to luminal A molecular subtype and it has low invasion and metastasis potential. ER-positive breast cancer is the most common subtype of breast cancer and its treatment includes interventions to target ER or to limit estrogen production. MDA-MB-231 cell line is a triple negative breast cancer cell line which does not have ER, PR and HER2 expression, and therefore it is highly aggressive, invasive and poorly differentiated. In this study, the cytotoxic effect of several chemotherapy agents such as Cisplatin, Epirubicin, 5-Fluorouracil, Vorinostat and 5-Aza-2dC was determined by MTT assays in order to reveal the differences in chemotherapy sensitivity between both breast cancer cell lines. We also tested protein and mRNA expression levels of two members of the TNF receptor family, 4-1BBL and OX40L, which are known as important molecules for T cell responses following treatment with an immunogenic agent, bortezomib by using flow cytometry and qRT-PCR. Our findings revealded that the chemotherapy agents used showed different cytotoxic effects in both cell lines, while proteosome inhibition was observed to have a potential immunogenic effect by increasing the expression levels of 4-1BBL and OX40L, specifically in the MDA-MB-231 cell line. As a result, we have come up with the idea that recommending a treatment modality depending on the molecular phenotype in breast cancer treatment will provide more clinical success.

Benzer Tezler

  1. Meme kanseri hücre hatlarında sisplatin ve juglonun etkilerinin araştırılması

    Investigation of the effects of cisplatin and juglone on breast cancer cell lines

    SACİDE ÇAKAL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Tıbbi BiyolojiPamukkale Üniversitesi

    Tıbbi Biyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SELDA ŞİMŞEK

  2. Üçlü negatif meme kanseri (ÜNMK) tedavisinde, AZD7762 ilacına karşı hassaslığın rbfox2 gen ekspresyonu ile araştırılması

    Üçlü negati̇f meme kanseri̇ (ÜNMK) tedavi̇si̇nde, azd7762 i̇lacina karşi hassasliğin rbfox2 gen ekspresyonu i̇le araştirilmasi

    İSMAİL MERT ALKAÇ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Genetikİstanbul Üniversitesi

    Genetik Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BURÇAK VURAL

  3. Investigation of the potential therapeutic effect of endoplasmic reticulum stress and apoptotic mechanism triggered by epibrassinolide in combination with tamoxifen in MCF-7 and MDA-MB-231 breast cancer cells

    MCF-7 ve MDA-MB-231 meme kanseri hücrelerinde epibrasinolid ile tamoksifenin kombinasyonu tarafından tetiklenen endoplazmik retikulum stresi ve apoptotik mekanizmanın potansiyel terapötik etkisinin incelenmesi

    ZEYNEP DEMİREL

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2024

    Biyolojiİstanbul Medeniyet Üniversitesi

    Moleküler Biyoloji ve Genetik Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. PINAR OBAKAN YERLİKAYA

  4. İn-vitro köpek meme tümörü modelinde siklooksijenaz inhibitörü ve kemoterapi kombinasyonunun antitümöral etkinliğinin değerlendirilmesi

    Evaluation of the antitumoural efficacy of a combination of cyclooxygenase inhibitor and chemotherapy in an In vitro canine mammary tumour model

    MERVE BİŞKİN TÜRKMEN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Veteriner HekimliğiKırıkkale Üniversitesi

    Patoloji (Veterinerlik) Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. OĞUZ KUL

  5. Polieter iyonoforların nöroblastomda potansiyel anti-kanser etkilerinin incelenmesi

    Investigation of potential anti-cancer effects of polyether ionophores in neuroblastoma

    GAMZE SANLAV

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    OnkolojiDokuz Eylül Üniversitesi

    Temel Onkoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HATİCE NUR OLGUN