Geri Dön

The divergence in the paths of modernization of Japan and the Ottoman Empire in the 19th century

19. yüzyılda Japonya ve Osmanlı İmparatorluğu'nun modernleşme yolundaki farklılaşma

  1. Tez No: 666530
  2. Yazar: YİĞİT ŞAHAL
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. ALİ ŞEVKET OVALI
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Uluslararası İlişkiler, International Relations
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Uluslararası İlişkiler (İngilizce) Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 137

Özet

Modernleşme çalışmaları, modernleşmiş devletlerin nasıl modernleştiğini açıklamaya ve diğer ulusların kendi modernleşme çabalarında kullanmaları için bir reçete bulmaya çalışmaktadır. İlk modernleşmiş ulusların deneyimleri 19. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu ve Japonya tarafından Batıdan ithal edilmiş ve kullanılmıştır. Japonya, Osmanlı İmparatorluğu'ndan geç başlasa da, modernleşme girişiminde çok başarılı olmuştur ve 1902'de Büyük Britanya ve ABD gibi devletlerle eşit hale gelmiştir. Öte yandan Osmanlılar uzun modernleşme sürecinde başarısız olmuş ve 1922'de dağılmıştır. Modernleşmeyi ilk modernleşen devletler tarafından eşit görülmek olarak tanımladıktan sonra; Osmanlı İmparatorluğu ve Japonya'nın modernleşme sürecini Uluslararası Bağlam ve Siyasi Durum, Ekonomik Yapı ve Büyüme, Sosyal Yapı ve Eğitim olarak üç alt kategoriye ayırabiliriz. Bu alt kategoriler de dönemlere bölünür ve dört döneme ayrılır: Modernite Öncesi Dönem, Modernleşmenin Şafağı, Modernleşme Süreci ve Netice. Modernite öncesi dönemde, Japonya daha eğitimli bir nüfusa ve Osmanlı İmparatorluğu'nda bulunmayan bir üst sınıfa sahipti, Japonya yavaş yavaş merkezileşirken, Osmanlılar daha sonraki dönemlerde modernleşme sürecini engelleyen disentralizasyon sürecindeydi. Takip eden dönemde, her iki ülke de reform ihtiyacının farkındaydı ve bu dönemde Japonya'nın modernleşmiş ulusların diplomasi methodlarını ve teknolojisini hızlı bir şekilde öğrenerek diğer uluslara yetişme konusundaki yeteneğini görüyoruz. Osmanlılar, modernleşme çabalarının ilerlemesini engelleyen iç çatışmalar içindeydi. Osmanlıların süreci bütün bir devlet aygıtı olarak herhangi bir engelle karşılaşmadan başlatması uzun zaman aldı. Modernleşme Süreci bölümünde, tüm devlet aygıtı olarak Japonya, modernleşmiş Batı ile imzaladıkları kapitülasyonları kaldırmak için devleti mümkün olan en kısa sürede modernize etmek istemiştir. Japonya, 40 yıllık mücadeleden sonra bu konuda başarılı olmuştur. Öte yandan, II.Mahmud'dan sonra Osmanlılar gelişmeye konsantre olma yeteneğini kaybetmiştir. Birçok kez taht ve bürokrasi, modernleşme sürecini yavaşlatan, bazen onu durduran ve hatta gerileten bir güç mücadelesine girmiştir. Japonya, modernleşme yanlısı devlet adamlarının muhafazakarlara karşı kazandığı zafer sayesinde sadece tek bir sorun yaşamıştır. Süreç hiç durmamıştır, ancak dönem boyunca hükümetin ihtiyaçlarına göre şekil değiştirmiştir. Bu dönemde Osmanlı ekonomisi temerrüde düşmüştür, bu da modern ulusların gözünde sahip olduğu tüm güvenilirliği yok etmiştir. Japonya ekonomisi ise Merkez Bankası sistemi ile daha büyük ve daha güçlü hale gelmiştir. Japonya'nın ilk emperyalist eğilimleri de bu dönemde ortaya çıkar. Netice Bölümünde, Japonya, 1902'de Büyük Britanya ile yaptığı ittifak Anlaşması ile modern bir ulus olarak kabul edilmiştir ve 1905'te bir Batı ülkesi olan Rusya'yı yendikten sonra gücünü sağlamlaştırmıştır. Altın standardını benimsemek, Japon ekonomisinin güvenilirliğini artırmış ve Japonya, Güneydoğu Asya'yı istila etmek için ağır sanayisini geliştirirken yatırımlar Japonya'ya yağmıştır. Osmanlılar, tahtın gücünü sonsuza kadar deviren bir devrim geçirmiş ve bürokrasi kendi içinde iç çatışmalar yaşarken İmparatorluğu kurtarmak için devleti modernize etmeye çalışmıştır. İç çatışmalar çözümlendiğinde, İmparatorluk, kendini hiç bitmeyen savaşların içinde bulmuş; bu da modernleşmeye odaklanma çabalarını engellemiş ve sonunda İmparatorluğun çöküşüne neden olmuştur. Japonya'nın modernleşme süreci, kendi modernleşme çabaları için yararlı olan yeni kurum oluşturan ve eski kurumu yok eden yıkıcı bir süreçti. Bununla birlikte, Osmanlılar 19.yüzyıl boyunca böyle bir yıkıcı sürece girmeyerek, modernleşme sürecini büyük ölçüde engelleyen eski kurumların yanı sıra yeni kurumlar kurarak iki başlılık yarattılar. Avrupa'ya coğrafi yakınlık, farklı din ve dilleri kullanan heterojen etnik gruplara sahip olmak Osmanlılar için bir engel haline geldi. Japonya, sosyal dönüşüm sürecinde bir engel haline gelen bu konulardan hiçbirine sahip değildi.

Özet (Çeviri)

Modernization studies try to explain how modernized states modernized and to find recipe for other nations to use their own modernization efforts. The first modernized nations' experiences were initially used and imported in 19th century by The Ottoman Empire and Japan. Japan although starting late than the Ottoman Empire, was very successful in its modernization attempt, and became an equal state to the likes the Great Britain and the US in 1902. The Ottomans on the other hand failed their long modernization process and dissolved in 1922. After defining modernization as being regarded an equal by the first modernized states, the Ottoman Empire and Japan's modernization process is divided into three sub categories as International Context and Political Situation, Economic Structure and Growth, Social Structure and Education. These sub categories are also periodized and divided into four periods called: Pre-modern period, Dawn of Modernization, Process of Modernization, and Aftermath. In pre-modern period, Japan had more educated population and upper class which was nonexisted in the Ottoman Empire, Japan was gradually getting centralized but the Ottomans were in the process of decentralization which hindered the modernization process in the later periods. In the consequent period, both nations were aware for the need for reforms and in this period we see Japan's ability to catch up to the other nations by learning the ways of diplomacy and technology of the modernized nations quickly. The Ottomans were having internal conflicts hindering the progression of modernization efforts. It took a long time for the Ottomans to start the process unhindered as a whole state apparatus. In the Process of modernization, Japan as the whole state apparatus wanted to modernize the state as soon as possible to overturn unequal treaties they signed with the modernized West. Japan was successful at this after 40 years of struggle. On the other hand, after Mahmud II, the Ottomans lost its ability to concentrate on the progression. There were many times the throne and bureaucracy went into power struggle which slowed down the modernization process, and sometimes halted it and even regressed it. Japan only had one such struggle thanks to modernizers' victory over the conservatives. The process never stopped, however it changed shape according to the government's needs throughout the period. The Ottoman's economy defaulted in this period which destroyed any credibility it had in the eyes of the modernized nations, while Japan's economy was getting bigger and stronger with the central banking system. Japan's initial imperialistic tendencies also surfaced in this period. In the Aftermath, Japan accomplished becoming a modern nation by the alliance treaty with the Great Britain in 1902 and cemented its power after defeating a western nation, Russia in 1905. Adopting the gold standard raised the credibility of Japanese economy, and investments poured into Japan while Japan developing their heavy industry to invade Southeast Asia. The Ottomans had a revolution which toppled the throne's power for good and bureaucracy hastily tried to modernize the state to save the empire while having internal conflicts themselves. When the internal conflicts were resolved, the empire found itself in never ending wars which crippled the effort focusing on modernization and eventually caused the downfall of the Empire. The modernization process of Japan was a destructive one, destroying the old establishment to create a new establishment, useful for their own modernization efforts. However, the Ottomans never accomplished such a task and even created dualities by establishing new institutions besides the old ones that mostly hindered the modernization process throughout the 19th century. Geographical proximity to Europe, having heterogeneous ethnic groups with different religions and languages turned into a roadblock for the Ottomans. Japan had none of these issues that became an obstacle in the social transformation process.

Benzer Tezler

  1. Asenkron motorun farklı kontrol yöntemleri ile hız kontrolü ve raylı sistemlere uygulanması

    Different control methods for speed control of asynchronous motor and application to railway systems

    ALP EREN ÇALICIOĞLU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Bilgisayar Mühendisliği Bilimleri-Bilgisayar ve Kontrolİstanbul Teknik Üniversitesi

    Kontrol ve Otomasyon Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET TURAN SÖYLEMEZ

  2. Employment effects of foreign direct investment in the manufacturing industry

    Doğrudan yabancı yatırımların Türkiye imalat sanayisindeki istihdama etkileri

    MERVE YİĞİT

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2010

    Ekonomiİhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi

    İktisat Bölümü

    YRD. DOÇ. DR. SELİN SAYEK BÖKE

  3. Diverging paths of Turkish conservatisms during the Cold War era: A study on Cemil Meriç and Tarik Buğra

    Soğuk Savaş Döneminde muhafazakarlığın ayrılan yolları: Cemil Meriç ve Tarık Buğra üzerine bir çalışma

    AHMET HINÇALAN

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2011

    TarihBoğaziçi Üniversitesi

    DOÇ. DR. CENGİZ KIRLI

  4. Mekan üretiminin ağsal örgütlenmeler üzerinden okunması

    A reading of production of space using network theory

    DERYA UZAL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Mimarlıkİstanbul Teknik Üniversitesi

    Mimarlık Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. FATMA ERKÖK