Geri Dön

2000'li yıllarda Hindistan-Çin ilişkilerinde bölgesel rekabet: Jeopolitik bir okuma

The regional competition between India and China in 2000's: A geopolitical reading

  1. Tez No: 667708
  2. Yazar: AHMET GÜLSEÇGİN
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. HELİN SARI ERTEM
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Uluslararası İlişkiler, International Relations
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Medeniyet Üniversitesi
  10. Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 121

Özet

İkinci Dünya Savaşı'nın ardından bağımsızlığını kazanan Hindistan ve komünist bir yönetime geçen Çin, Asya'da tarihin tüm safhalarında öne çıkan ülkeler arasında yer almışlardır. Modern zamanlardan önce dini benzerlikler sayesinde aralarındaki ilişkiler barışçıl düzeyde seyretmiştir. II. Dünya Savaşı'nın hemen ardından İngiliz yönetiminin bölgeden ayrılmasından sonra, özellikle sınır anlaşmazlıkları bu iki ülke arasındaki ihtilafların temel gündemi hâline gelmiştir. Sınır anlaşmazlıklarına ilaveten Tibet'teki Budist dini lider Dalay Lama'nın 1959 yılında Hindistan'dan sığınma talep etmesi iki ülke arasındaki ilişkileri daha da gergin bir hâle getirmiştir. II. Dünya Savaşı'nın ardından“barış içinde birlikte yaşama”prensiplerine imza atan Hindistan ve Çin, 1962 yılında hem sınır sorunları hem de Dalay Lama'nın, Çin'in baskıcı politikalarından mustarip Tibetliler üzerindeki etkisi nedeniyle savaşmıştır. Bu savaşa rağmen sınır çatışmaları çözüme kavuşturulamamış, aksine, iki ülke arasındaki sorunlara tartışmalı Keşmir bölgesinin de katılmasıyla ilişkiler daha da karmaşık bir hâl almıştır. Günümüze kadar gelen süreçte, Hindistan ve Çin arasındaki çatışmalar hâlen belirli aralıklarla devam etmekte ve uluslararası toplumun dikkatini bu bölgeye çekmektedir. İki ülke arasında sınır çatışmaları, Dalay Lama'nın etkisi ve bölgesel siyasette nüfuz arayışı gibi konularda baş gösteren rekabet, tüm Hint Okyanusu'nda ve Asya kıtasında hissedilir olmuştur. Hindistan ve Çin, uzun zamandır birbirlerini dengelemeye çalıştıklarından, karşılıklı olarak çevreleme stratejilerini devreye sokmuşlardır. Ancak Hindistan kendisini Çin'in genişleme stratejileri sebebiyle çevrelenmiş hissederken; Çin, barışçıl ve ticari amaçlı faaliyetler izlediğini öne sürmektedir. Kendisini özellikle ABD tarafından çevrelenmiş hisseden Çin ise, Hindistan'ı Washington'ın tarafında yer almakla suçlamaktadır. Hem karada hem denizde devam eden bu jeopolitik rekabet, Hindistan ve Çin'in, 1962'deki ilk büyük savaşın ardından, ikinci bir büyük savaşa girip girmeyeceği sorusunu gündeme getirmektedir. İki ülkenin, sınır anlaşmazlıkları nedeniyle 2020 Mayıs'ında yeniden başlattıkları çatışmalar, ikinci bir büyük savaş endişesini arttırmaktadır. Bu endişeden hareketle her iki ülkeye detaylıca bakmayı ve büyük güçler rekabetinde, iki ülke arasındaki dengeleri yeniden gözden geçirmeyi amaçlayan bu tez, Hindistan ve Çin'in izlemekte oldukları jeopolitik stratejileri göz önünde bulundurarak yeni bir savaş çıkma olasılığını analiz etmektedir. Tezin ana hipotezi Hindistan ve Çin arasında ikinci bir büyük savaşın çıkma olasılığının şu an için mümkün olmadığıdır. Tezde kullanılan yöntem nitel bir araştırma yöntemi olan karşılaştırmalı betimsel analizdir. Araştırma yapılırken, kuramsal altyapı klasik jeopolitik teori üzerine kurulmuştur.

Özet (Çeviri)

India, who obtained its independence and China, who embraced a communist ruling style after the 2nd World War (WW2), have been two of the historically and politically significant countries of Asia in every phase of the history. Before the modern times, the relations between the two had been peaceful thanks to religious similarities. However, following Britain's leave from the region after the WW2, the border conflicts have been the main cause of controversies between India and China. The Buddhist religious leader, Dalai Lama's seek of asylum in India in 1959 increased the tension between the two countries. The two, which had signed a peaceful coexistence bill after the WW2, fought a war in 1962 due to border disputes and Dalai Lama's influence. After the war, border disputes have not been resolved, but even got complicated with the inclusion of the Kashmir conflict. The competition between India and China, stemming from border disputes, Dalai Lama's influence and search for regional political control etc., has begun to be felt throughout the whole Indian Ocean and the Asian continent. India and China have long been trying to balance each other, thus following containment strategies. While India feels itself contained due to China's geopolitical strategies, China claims that these strategies are peaceful and commerce oriented. On the other hand; China, who feels contained especially by the USA, accuses India of being on the side of Washington. The ongoing geopolitical competition between India and China both on land and at sea, makes one think whether there will be a second war between the two countries after the first big one in 1962. The clashes between them since May 2020 due to chronic border disputes, increase the concern about a possible second big war. Taking root from this concern, this thesis, which focuses on these two countries once again and reviews the balancing efforts between them, analyses the possibility of a second big war while looking at their geopolitical strategies. Using comparative-descriptive analysis, which is a qualitative research method, the main hypothesis of this thesis is that a second big war between India and China is not possible at the moment. During the research, the theoretical background has been based on classical geopolitical approach.

Benzer Tezler

  1. Turkey's role in Afghanistan in the post 9/11 era

    11 Eylül'den günümüze Türkiye'nin Afganistan'daki rolü

    CANAN BAYRAM ÇUBUK

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2014

    Uluslararası İlişkilerOrta Doğu Teknik Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. IŞIL ANIL

  2. Afrika'nın artan önemi ve afrika'da ÇİN-ABD rekabeti

    The increasing importance of Africa and the Chinese-American rivalry in Africa

    MEHMET ÖZTÜRK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Uluslararası İlişkilerAbant İzzet Baysal Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MUHİTTİN ATAMAN

  3. Tusaga-aktif noktalarının deformasyon belirlemede kullanılabilirliği

    Usability of turkish national gnss permanent network-active points for detecting deformations

    AHMET METE GÜNDÜZ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Jeodezi ve FotogrametriKonya Teknik Üniversitesi

    Harita Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. CEVAT İNAL

  4. Türkiye'nin Sahra Altı Afrika kamu diplomasisi (2002-2018)

    Turkey's Sub-Saharan Africa public diplomacy (2002-2018)

    MEHMET BAYDEMİR

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Uluslararası İlişkilerSakarya Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. İSMAİL EDİZ

  5. Enflasyon, faiz ve döviz kuru ilişkisi: Seçilmiş gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler örneği

    The relationship between inflation, interest and exchange rate: The case of selected developed and developing countries

    SEFA ÖZBEK

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    EkonomiKahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi

    İktisat Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SEYHAN TAŞ