Geri Dön

Sağlık çalışanlarının duygusal emek davranışlarının mesleki tükenmişlik düzeyleri ile ilişkisi

The relationship between emotional labour behaviours of healthcare professionals and occupational burnout levels

  1. Tez No: 682391
  2. Yazar: MÜRÜVVET BETÜL DELİBAŞ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. HASAN ÇETİN EKERBİÇER
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Aile Hekimliği, Family Medicine
  6. Anahtar Kelimeler: Duyarsızlaşma, Duygusal Emek, Mesleki Tükenmişlik, Sağlık Çalışanları, Yüzeysel Davranış, Depersonalization, Emotional Labour, Occupational Burnout, Healthcare Professionals, Superficial Behaviour
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sakarya Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 114

Özet

GİRİŞ VE AMAÇ: Bu çalışmada Duygusal Emek Ölçeği (DEÖ) ve Maslach Tükenmişlik Ölçeği (MTÖ) kullanılarak sağlık çalışanlarının duygusal emek algıları, mesleki tükenmişlik düzeyleri ve bu iki kavram arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. GEREÇ VE YÖNTEM: Çalışmamız Türkiye genelinde, herhangi bir örneklem çekilmeden, sosyal medya grupları üzerinden ulaşılan 622 sağlık çalışanı ile yapılan tanımlayıcı tipte kesitsel bir araştırmadır. Verilerin analizinde tanımlayıcı istatistikler, Mann Whitney U testi, Kruskal Wallis testi ve Spearman korelasyon katsayısı kullanılmıştır. BULGULAR: Bu çalışmada, sağlık çalışanlarının DEÖ alt boyutlarında yüzeysel davranışın en yüksek, derin davranışın en düşük ortalamaya sahip olduğu ve erkek sağlık çalışanlarının duygusal emek algılarının kadınlardan yüksek olduğu saptanmıştır. Genç yaştaki sağlık çalışanları daha çok yüzeyel davranış sergilerken, yaşı daha ileri olanların derin davranış sergiledikleri görülmüştür. Hekimlerin diğer sağlık çalışanlarından daha az derin davranış sergilediği saptanmıştır. Meslekte geçirilen yıl arttıkça derin davranış göstermenin arttığı görülmüştür. Katılımcıların MTÖ alt boyutlarında, kişisel başarı alt boyutu en yüksek, duyarsızlaşma alt boyutunda en düşük ortalamaya sahiptir. Erkek sağlık çalışanlarının, daha genç sağlık çalışanlarının, meslekte yeni olan ve çocuk sahibi olmayan sağlık çalışanlarının daha fazla duyarsızlaşma yaşadıkları tespit edilmiştir. Hekimlerin diğer sağlık çalışanlarına göre daha fazla duyarsızlaşma yaşadığı görülmüştür. 3. basamak sağlık hizmetlerinde çalışanların 1. ve 2. basamakta çalışanlara göre daha fazla duyarsızlaştığı ve kişisel başarı alt boyut puanlarının daha düşük olduğu saptanmıştır. Vardiya usulü çalışan sağlık çalışanlarının, gündüz çalışan sağlık çalışanlarından daha fazla duygusal tükenme ve duyarsızlaşma yaşadıkları görülmüştür. Çalışmamızın sonucunda sağlık çalışanlarının yüzeysel davranışları ile duygusal tükenme ve duyarsızlaşma algıları arasında pozitif korelasyon, derin davranışları ile duygusal tükenme ve duyarsızlaşma algıları arasında negatif korelasyon kişisel başarıalgıları ile pozitif korelasyon saptanmıştır. Ayrıca duyguların bastırılması ile duygusal tükenme ve duyarsızlaşma algıları arasında negatif korelasyon kişisel başarı algıları ile pozitif korelasyon tespit edilmiştir. SONUÇ: Sonuç olarak çalışma grubunda bulunan sağlık çalışanlarının en fazla yüzeysel davranış sergilediği görülmüştür. Yüzeysel davranış ise duygusal tükenme ve duyarsızlaşma ile ilişkili bulunmuştur. Hekimler diğer sağlık çalışanlarına göre daha az derin davranış göstermekte ve daha fazla duyarsızlaşma yaşamaktadırlar. Vardiya usulü çalışanların ve haftada 73 saat ve üzeri çalışanların daha fazla yüzeysel davranış gösterip daha fazla duygusal tükenme ve duyarsızlaşma yaşadığı saptanmıştır. Vardiya usulü çalışma ve uzun mesai saatleri sağlık sektöründe iyi bilinen mesleki psikososyal risk faktörlerinden olup kronik strese neden olabilmektedir. Bu sebepten sağlık çalışanları duygusal emek davranışları konusunda bilgilendirilmeli, duygu yönetimi konusunda kişisel ve mesleki gelişimi amaçlayan eğitim programlarına katılmalı, idareciler tarafından çalışan bireylerin duygularını daha doğal sergileyebileceği bir örgüt ortamı oluşturulmalı, çalışanlarda tükenmişliğe neden olan durumlar belirlenmeli ve tükenmişliği ortadan kaldırabilmek için çalışmalar yapılmalıdır.

Özet (Çeviri)

INTRODUCTION AND AIM: With this study, it was aimed to examine the emotional labour perceptions, occupational burnout levels, and the relationship between these two concepts by using the Emotional Labour Scale (ELS) and the Maslach Burnout Scale (MBS). APPLIANCES AND METHODS: Our study is a descriptive cross-sectional study conducted with 622 healthcare professionals in Turkey through social media groups without any sampling. In the analysis of the data, descriptive statistics, Mann Whitney U test, Kruskal Wallis test, and Spearman correlation coefficient were used. FINDINGS: In this study, the superficial behaviours of the healthcare professionals in the sub-dimensions of EQ were determined to have the highest average and the profound behaviours to have the lowest average; and also, the emotional labour perception of male health workers was determined to be higher than that of females. It has been observed that while younger healthcare professionals show more superficial behaviours, older healthcare professionals show profound behaviours. Doctors have been determined to show less profound behaviour than other healthcare professionals. It has been observed that as the years spent in the profession increase, the rate of deep behaviour increases. While participants have the highest average of personal achievement in the MBS sub-dimensions, they have the lowest average in the depersonalization sub-dimension.“male”,“younger”,“newly employed”healthcare professionals, and healthcare professionals without encumbrance have been determined to experience more depersonalization. Doctors have been observed to experience more depersonalization than other healthcare professionals. Tertiary health care services personnel have been determined to be more depersonalized than those of the 1st and 2nd level health care services and their personal achievementsub-dimension scores have also been determined to be lower. Health care professionals working in shift patterns have been observed to experience more emotional exhaustion and depersonalization than the ones working during the day. As a result of our study; a positive correlation has been found between the superficial behaviours of healthcare professionals and their perceptions of emotional exhaustion and depersonalization, a negative correlation between their profound behaviours and their perceptions of emotional exhaustion and depersonalization, and a positive correlation between their perceptions of personal achievement. Also, negative correlation between suppression of emotions and perceptions of emotional exhaustion and depersonalization; on the other hand, a positive correlation has been found in personal achievement perceptions. CONCLUSION: As a result, healthcare professionals in the study group have been observed to exhibit the most superficial behaviour. On the other hand, superficial behaviour was proved to be related to emotional exhaustion and depersonalization. Doctors have been observed to show less profound behaviour and experience more depersonalization than other healthcare professionals. Those who work in shifts and those working 73 hours or more per week have been determined to show more superficial behaviour, experience more emotional exhaustion and depersonalization. The shift pattern and long working hours are well-known occupational psychosocial risk factors in the health sector and can cause chronic stress. For this reason, healthcare professionals should be informed of emotional labour behaviours and provided with training programs aimed at personal and professional development on emotion management, for healthcare professionals an organizational environment should be created to show their emotions more naturally, possible situations to cause burnout in employees should be determined and studies should be carried out to eliminate burnout.

Benzer Tezler

  1. Duygusal emek davranışlarının sağlık çalışanlarında iş sonuçlarına etkileri

    Emotional labor behaviors effects of health workers job results

    MEHMET ALİ ÇALDAĞ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    HastanelerSelçuk Üniversitesi

    İşletme Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. ŞEBNEM ASLAN

  2. Sağlık çalışanlarında duygusal emek, tükenmişlik ve iş tatmini ilişkisinin incelenmesi: Konya ilinde bir uygulama

    Emotional labor in healthcare staff, analysis of exhaustion and job satisfaction relationship: an application in the province of Konya

    MELEK YAĞCI ÖZEN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Sağlık Kurumları YönetimiNecmettin Erbakan Üniversitesi

    Sağlık Yönetimi Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. AYDAN YÜCELER

  3. Duygusal emek gösterimlerinin bireysel ve örgütsel öncülleri ile sonuçları üzerine bir araştırma

    A research on individual and organzational antecedents and consequences of emotional labor diplays

    BİLAL EZİLMEZ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    İşletmeÇanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi

    İşletme Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. UMUT EROĞLU

  4. Turnover intention in relation to job demands and burnout; The moderating effect of job embeddedness

    İşten ayrılma niyetinin iş ilintili talepler ve tükenmişlikle olan ilişkisi; İşe gömülmüşlüğün düzenleyici rolü

    ZEKİYE YILDIRIM

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2017

    Sağlık Kurumları YönetimiYeditepe Üniversitesi

    İşletme (İngilizce) Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. FUSUN BULUTLAR

  5. Serbest eczacıların duygusal emek davranışlarının ve genel öz yeterlik algılarının mesleki bağlılıklarına etkisinin araştırılması: Ankara ili örneği

    Investigation of the effect of emotional labor behaviors and general self-efficacy perceptions of community pharmacists on their professional commitment: Ankara province sample

    YAĞMUR KILIÇDAĞI

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Eczacılık ve FarmakolojiAnkara Üniversitesi

    Eczacılık İşletmeciliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. GÜLBİN ÖZÇELİKAY