The role of the British and American actors in the Middle East peace process (1967-2020)
Ortadoğu barış sürecinde İngiliz ve Amerikan aktörlerin rolü (1967-2020)
- Tez No: 700016
- Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ RESUL YALÇIN
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Uluslararası İlişkiler, International Relations
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2021
- Dil: İngilizce
- Üniversite: Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Kudüs Çalışmaları Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 120
Özet
Ortadoğu'nun merkezinde jeopolitik öneme sahip Filistin, 19. yüzyıldan itibaren Batı ülkelerinin odak noktası haline gelmiştir. 20. yüzyılda büyük güçler arasındaki sömürge yarışı, yarışın taraflarının Filistin'e odaklanmalarına ve bölgesel hakimiyete yönelik stratejilerini geliştirmelerine neden olmuştur. 1917 yılında İngiltere'nin Balfour Deklarasyonu'nu ilan etmesi ve 1948'de İsrail'in kurulmasından sonra hızlanan Yahudi göçleri bölgede sonu gelmez çatışmalara yol açmıştır. Anlaşmazlığın çözümü için İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere Batılı devletler işbirliği planlarını hayata geçirmek için büyük çaba sarf etmişlerdir. Bu çalışmanın birincil odak noktası, İsrail-Filistin çatışmasının tarihsel arka planına ilişkin kanıt toplamak ve II. Dünya Savaşı sonrası Filistin barış planlarını analiz etmektir. Çalışma sonrasında İngiliz ve Amerikan hükümet makamlarının nihai hedeflerini, büyük vizyonlarını ve Filistin'e ilişkin faaliyetlerini değerlendirmektedir. Üçüncü aşamada, çalışma BM Güvenlik Konseyi'nin 242 sayılı Kararı (1967), Camp David Anlaşmaları (1978), Oslo Anlaşması (1993), Camp David Zirvesi (2000), Taba Anlaşması (2001), Cenevre Anlaşması (2003) ve son olarak 2020 yılındaki Trump Barış Planı olmak üzere barış sürecindeki bazı kritik dönemeçlere odaklanmaktadır. Bu çalışma, tarihin mevcut olaylar üzerindeki etkisini analiz etmek amacıyla, geçmiş olayların gerçeklere ve olayların nedenlerine dayalı olarak açıklanması ve yorumlanmasına odaklanmaktadır. Bu nedenle, analiz, günümüz üzerinde etkisi olan karmaşık nüansları, toplulukları, kavramları, olayları ve hatta geçmişin düşünce ve fikirlerini anlamak için“Tarihsel Araştırma Yöntemini”kullanmaktadır. Araştırmanın sonuçları, İsrail-Filistin meselesinin gelişiminin büyük ölçüde bölgesel ve küresel güçlerin konuya nasıl dahil olduğuna bağlı olduğunu göstermektedir. Küresel güçler, özellikle İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri, bölgesel devletlere kıyasla, sorunun dünü, bugünü ve geleceği üzerinde daha fazla etkiye sahip olduğunda olayların gidişatında daha belirleyici olmuştur. Barış sürecine çeşitli aktörlerin dahil olmasına rağmen, Filistin sorununun çözümü hala belirsizliğini korumaktadır. Balfour Deklarasyonunun ilanıyla Filistin sorununun kökünü oluşturan İngiltere, sürecin başlangıcından bu yana sürdürülebilir bir barıştan ziyade kendi bölgesel çıkarlarının korunması nedeniyle endişe etmektedir. İngiltere'ye benzer şekilde, Amerika Birleşik Devletleri ve Fransa gibi diğer Batılı güçler, öncelikle kendi çıkarlarına ağırlık verdikleri için barış sürecine yönelik istikrarlı ve tutarlı politikalar üretememiştir. İsrail-Filistin ihtilafındaki gidişat, barış ve işbirliği planlarının geçmişteki ihtilafları çözmediğini, ve barış sürecinin bugün de geleceğe dönük umut vermediğini göstermektedir.
Özet (Çeviri)
Palestine as a geopolitically important location in the world has been focus of the Western countries since the 19th century. The rise of colonial struggles between the Great Powers in the 20th century has led them to latch onto Palestine, and develop their ambitious strategies for regional governance. The Jewish immigrations accelerated after the Balfour Declaration by Britain in 1917 and the establishment of Israel 1948 have caused endless conflict in the region. The initial focus of the study is first to gather evidence regarding the historical background of the Israeli-Palestinian conflict and analyze the peace plans on Palestine-Israel conflict after the World War II. The study later evaluates the role of the British and American actors, in the Middle East peace process between 1967-2020. Third, the discussion focuses on some of the critical junctures in the peace process: UN Security Council Resolution 242 in 1967, Camp David Accords in 1978, Oslo Agreement in 1993, Camp David Summit Meeting in 2000, Taba in 2001, Geneva Accord in 2003, and lastly the Trump Peace Plan in 2020. The study focuses on the explanation and interpretation of past events based on available materials. Therefore, the analysis applies“Historical Research Method”in order to comprehend complex nuances, communities, concepts, events, and even thoughts and ideas of the past that have an impact on the present. The results of the research reveals that the development of the problem has been largely based on the way the regional and global powers have been involved in the issue. Compared to regional states, global powers, especially Britain and the USA, have been more decisive in the course of events since they had a greater impact on the past, present and future of the problem. Despite the involvement of various actors in the peace process, the solution of the Palestinian issue still remains uncertain. Britain as the root cause of the Palestinian issue due to the Balfour Declaration has been actually concerned about the protection of its regional interests rather than a sustainable peace since the beginning of the process. Similar to Britain, other Western powers such as the United States and France have failed to produce stable and consistent policies towards the peace process since they have primarily given weight to their own interests. The course of event in the Israeli-Palestinian conflict demonstrates that peace and cooperation plans have not solved the conflicts in the past, nor do they offer hope today.
Benzer Tezler
- Basra Körfezi'nde İngiliz – Amerikan rekabeti: Bureymi ihtilafı örneği (1950 – 1960)
Anglo-American rivalry in the Basra Gulf: The case of Buraimi dispute, 1950-1960
CAFER TALHA ŞEKER
Doktora
Türkçe
2018
Uluslararası İlişkilerMarmara ÜniversitesiOrtadoğu Siyasi Tarihi ve Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ZEKERİYYA KURŞUN
- Geç Osmanlı döneminde bir misyoner yerleşkesi: Merzifon Anadolu koleji
A missionary campus in the Late Ottoman period: Marsovan Anatolia college
ASLI KIRBAŞ
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. VESİLE GÜL CEPHANECİGİL
- Mimarlık ve insan hakları
Architecture and human rights
HOSSEİN SADRİ
Doktora
Türkçe
2010
MimarlıkGazi ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NUR ÇAĞLAR
PROF. DR. İOANNA KUÇURADİ
- Hybrid identities in Kureishi's The Buddha of Suburbia and Hamid's The Reluctant Fundamentalist
Kureishi'nin The Buddha of Suburbia ve Hamid'in The Reluctant Fundamentalist adlı eserlerinde melez kimlikler
RAHMA AMAR BARATO
Yüksek Lisans
İngilizce
2021
İngiliz Dili ve EdebiyatıAtılım Üniversitesiİngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ GÖKŞEN ARAS