Geri Dön

A decadal analysis of Antarctic tourism and investigation of current trends

Antarktik turizmin on yıllık analizi ve güncel eğilimlerin incelenmesi

  1. Tez No: 709391
  2. Yazar: DOĞAÇ BAYBARS IŞILER
  3. Danışmanlar: PROF. DR. BURCU ÖZSOY
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Denizcilik, Turizm, Marine, Tourism
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2022
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
  10. Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Deniz Ulaştırma Mühendisliği Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Deniz Ulaştırma Mühendisliği Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 87

Özet

Yaklaşık on dört milyon kilometre kare ile Dünya'nın beşinci büyük kıtası ve neredeyse tamamı buzlarla kaplı olan Antarktika keşfinden itibaren daima bilimsel aktivitelerden, balıkçılığa, turizm aktivitelerinden doğal kaynak arayışına kadar hep ilgi odağı olmuştur. Özellikle doğal kaynakları 1950'li yıllara kadar tartışmalara yol açmış ve ülkeler arası sorunlar yaratmıştır. Hatta kıta üzerinde Arjantin, Avustralya, Fransa, İngiltere (Büyük Britanya'nın Birleşik Krallığı ve Kuzey İrlanda), Norveç, Şili ve Yeni Zelanda Beyaz Kıta üzerinde ait hak iddialarında bulunmuştur. 1959 yılında Dünya'nın içinde bulunduğu durumların da etkisi ile Amerika Birleşik Devletleri, Arjantin, Avustralya, Belçika, Fransa, Güney Afrika (Güney Afrika Birliği), İngiltere, Japonya, Norveç, Rusya (Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği), Şili ve Yeni Zelanda tarafından Antarktika Andlaşmalar Sistemi imzalanmıştır. İmzalanması sonrasında 1969 yılında yürürlüğe giren ve toplam on dokuz maddenin yer aldığı bu Andlaşma deniz bölgeleri dışında kara parçalarını kapsamaktadır. Bu Andlaşma ile Beyaz Kıta'nın geleceği koruma altına alınarak, Kıta barış ve bilime adanmıştır ve Kıta üzerinde askeri faaliyetler ve nükleer aktiviteler yasaklanmıştır. Ayrıca, bilimsel çalışmalar için tam özgürlük alanı tanınarak, bilgi birikiminin ortak değer görülerek paylaşılmasının önü açılmıştır. Denetim mekanizmalarının önü açılarak, tüm ülkelerin birbirlerinin faaliyetlerini denetleyebilme yetkisi tanımlanmıştır. Ek olarak ise, olası değişimlerden ve olumsuz yaklaşımlara önlem almak adına, tüm kararların oy birliği ile alınmasına ve taraf olan tüm devletlerin Antarktika Andlaşmalar Sistemi'ne karşı hareket etmeyecekleri imza altına alınmıştır. Antarktika Andlaşmalar Sistemi'nin (AAS) kurulmasından sonra, seneler içinde gerekli görülen başka hukuki düzenlemeler yapılmış ve yeni organizasyonlar kurulmuştur. Antarktika çevresinin korunması ve doğal kaynaklarının korunması adına AAS sonrasındaki ilk ortak adım 1989 yılında atılmaya çalışılmış ve Antarktika'daki Mineral Kaynak Aktivitelerini Düzenleme Konvansiyonu kurulmaya çalışılmıştır. Ancak yaşanan anlaşmazlıklar ve ortak karar alınamaması sonucu imzalanamamıştır. Ancak, Antarktika Araştırmaları Bilimsel Komitesi (AABK) ve Dünya Denizcilik Örgütü (DDÖ)'nün 1989 yılından daha önceki çalışmaları ile söz konusu konvansiyonun hazırlık aşamalarında edinilen bilgiler kullanılarak yeni bir hukuki düzenlemenin hazırlıkları yapılmıştır. Tüm bu çalışmalar tek bir düzenleme ile hayata geçirilerek Antarktika'da Çevre Koruma Protokolü olarak 1991 yılında imzalanmıştır. İspanya'nın Madrid şehrinde imzalandığı için de Madrid Protokolü olarak anılmaya başlanmıştır. İmzalandığı hali ile imza tarihinden sonra gerekebilecek düzenlemelere ve uygulamalara daha kolay adapte edilebilmesi adına toplam beş adet ek ile yapısı tasarlanmıştır. Bunlar, Ek 1: Çevre Etki Değerlendirmesi, Ek 2: Antarktika Faunası ve Florasının Korunması, Ek 3: Atık Berterafı ve Atık Yönetimi, Ek 4: Deniz Kirliliğinin Önlenmesi ve Ek 5: Alan Korunması ve Değerlendirilmesi'dir. Bu eklerin haricinde ise 2005 yılında altıncı ek olarak Çevresel Acil Durumlarda Sorumluluk hazırlanmıştır. Ancak tüm taraf ülkelerin imzasından geçmediği için daha yürürlüğe girmemiştir. Antarktika hakkında hem AAS'nden önce hem de sonra kurulmuş olan başka kurumlar da mevcuttur. Bunlardan AABK 1958 yılında kurulmuş olmasına rağmen, zaman içindeki gelişimi AAS ile gerçekleşmiştir. AABK Antarktika çevresinde ve Güney Okyanusu'nda yürütülen bilimsel faaliyetler ve söz konusu alanların korunumu konularında çalışmalarını yürütmektedir. 1988 yılında kurulan Ulusal Antarktika Programları Yöneticileri Konseyi (UAPYK), Antarktika'da yürütülen lojistik faaliyetler hakkında çalışmalarını yürütmektedir. Madrid Protokolü'nün on birinci maddesine dayanarak kurulan Çevre Koruma Komitesi (ÇKK) ise direkt olarak AAS'ye bağlı olarak, Antarktika ve çevresinin korunması hakkındaki konular üzerine çalışmalar yaparak, AAS'ye önerilerde bulunur. Antarktika Deniz Yaşam Kaynaklarının Korunması Komisyonu (ADYKKK), 1980'de imzalanan ve 1982 yılında yürürlüğe giren Antarktika Deniz Yaşam Kaynaklarının Korunmasına İlişkin Sözleşme ile kurulmuştur ve Antarktika çevresindeki deniz yaşamı konularında çalışmalarını yürütür. Sayılan kuruluşlara ek olarak Avrupa Kutup Kurulu (AKK), Güney Okyanus Gözlem Sistemi (GOGS), Okyanus Araştırmaları Bilimsel Komitesi (OABK), Antarktika ve Güney Okyanus Koalisyonu (AGOK), Genç Kutup Araştırmacıları Birliği (GKAB), Antarktika Yaban Hayatı Araştırma Fonu (AYHAF) ve Uluslararası Antarktika Tur Operatörleri Birliği (UATOB) gibi başka kuruluşlar da Antarktika hakkında çalışmalar yürütmektedirler. Antarktika Kıtası'nda temel olarak bilim, balıkçılık ve turizm başlıkları altında faaliyetler yürütülmektedir. Dünya'nın kara kutusu olarak da isimlendirilebilecek olan Antarktika Kıtası, modelleme çalışmalarından, deniz buzu gözlemine; tıp biliminden, astronomiye; sismolojiden, biyoteknolojiye kadar sayısız bilimin gerçekleştirilebileceği eşsiz bir bölgedir. Kıta çok izole ve ücra bulunduğu için, yürütülen faaliyetlerin temelini lojistik operasyonlar oluşturmaktadır. Bilimsel faaliyetler ağırlıklı olarak ülkeler tarafından, ülkelerin resmi misyonu olarak gemi ile gerçekleştirilmektedir. Her ülke kendine özgü metodolojileri izleyerek Beyaz Kıta'daki bilimsel faaliyetlerini yürütmektedir. Balıkçılık 1900'lü yılların başından bu yana Antarktika'nın çevre denizlerinden gelir elde edilen ve pazar payı yüksek olan bir faaliyettir. Özellikle ilaçtan kozmetik sektörüne kadar kullanımı bulunan kril popülasyonundaki fazlalık, balıkçılık faaliyetlerinin temelini oluşturmaktadır. Turizm ise 1930'lu yıllardan bu yana Antarktika Kıtası üzerinde uygulanan bir ticari faaliyettir. Yolcu taşımak amacı ile 1969 yılında gerçekleştirilen ilk seferden bu yana turist sayısı ve Antarktik turizmine olan ilgi artmaktadır. Bu artan ilginin sonucu olarak ise 1991 yılında, Antarktika'da hali hazırda faaliyet gösteren yedi firmanın birleşerek Uluslararası Antarktika Tur Operatörleri Birliği'ni (UATOB) kurmuştur. UATOB yalnızca turizm faaliyetleri hakkında çalışma yürütmekten de öte, gerçekleştirilen turistik operasyonlar hakkında verileri derleyip yayınlar ve yıllık olarak gerçekleştirilen Antarktika Andlaşması Danışmanlar Toplantısı'na (AADT) davetli olarak katılım sağlayıp bilgi notlarını ve raporlarını sunmaktadırlar. Bununla birlikte Antarktika çevresinin korunması hakkında rehberler hazırlayarak turistleri bilgilendirmektedir. Aynı zamanda Antarktik Elçi programı ile Beyaz Kıta'ya turist olarak gelen kişilerin Antarktika hakkındaki farkındalığının sürdürülebilmesi adına çalışmalar yürütmektedir. UATOB yürüttüğü bu çalışmalara ek olarak Antarktika'da yürütülen turizm faaliyetleri hakkında derlediği verileri 2000 – 2001 yılından bu yana düzenli olarak resmi internet sitesinden yayımlamaktadır. Söz konusu veriler içerisinde, seneler içerisinde verilerin içeriği ve biçimi değişse de Antarktika'da turizm faaliyeti gösteren firma bilgileri, sefer yapan gemi isimleri ve sezonluk olarak gerçekleştirilen aktiviteler ile ziyaret edilen bölgeler yer almaktadır. Ek olarak, turist sayıları, uyruklarına göre gruplandırılmış şekilde sunulmaktadır. Her ne kadar deniz taşıtları ana hâkimiyeti oluştursa da hava taşıtları ile de ile gerçekleştirilen turizm faaliyetleri bulunmaktadır. Hava taşıtları daha çok derin bölge olarak isimlendirilen faaliyetlerde kullanılırken, deniz taşıtları çok daha geniş bir bölgede hizmet vermektedir. Deniz taşıtları ile gerçekleştirilen turizm aktiviteleri ise en çok Arjantin'in Ushuaia, Avustralya'nın Hobart, Güney Afrika'nın Cape Town, Şili'nin Punta Arenas ve Yeni Zelanda'nın Christchurch limanlarından gerçekleştirilmektedir. Hem hava taşıtları hem de deniz taşıtları ile gerçekleştirilen turizm faaliyetleri içerisinde ise turistlere özel kırka yakın farklı aktiviteler düzenlenmektedir. Söz konusu aktivite çeşitliliğinin ise özellikle 2014 – 2015 Antarktik sezonundan sonra düzenli olarak arttığı gözlemlenmektedir. Bu tez içerisinde, yukarıdaki ön bilgilere ek olarak, UATOB tarafından sunulan veriler temel alınarak hem mevcut yönelimleri tanımlayabilmek hem de geleceğe dönük olarak anlamlı tahminler elde edilebilmek adına yayımlanmış olan 2010 – 2011 ile 2019 – 2020 sezonları arasındaki son on yıllık veriler incelenmiştir. İlk olarak UATOB'a kayıtlı toplam gemi sayıları, UATOB tarafından belirlenen kategorilere göre sayısal olarak ortaya konmuştur. Bu sayısal verilerin elde edilmesinden sonra ise, Antarktika'da en çok faaliyet gösteren gemi türleri ve dolayısı ile de Beyaz Kıta'ya adıma atan turistlerin en çok tercih ettiği gemi türü saptanmıştır. İkinci olarak, Antarktika'da en çok ziyaret edilen bölgeler incelenerek, en çok ziyaret edilen bölgeler hem Peninsula ve Kıta verileri ile tespit edilmiş, hem de söz konusu iki ana bölgenin yıllara göre ağırladığı turist sayısı belirlenmiştir. Bu verilere ek olarak ise, hem Peninsula hem de Kıta bölgeleri özelinde, en çok ziyaret edilen alanlar harita üzerinde gösterilerek turizm faaliyetlerinin en etkin olduğu konumlar ortaya konmuştur. Akabinde ise, Antarktika Kıtası'nda en çok ziyaret edilen bölgeler ile bölgelerde gerçekleştirilen en popüler aktiviteler incelenerek, güncel trendler ile en çok gerçekleştirilen aktivitelerin dağılımı hesaplanmıştır. Hesaplanan aktiviteler de deniz, kara ve hava ana başlıkları altında gruplandırılarak, gerçekleştirilen aktivitelerin mahiyetleri ve Antarktika turizmi içindeki yoğunlukları incelenmiştir. Ek olarak da, yıllar içerisinde UATOB verilerine eklenen yeni aktiviteler tespit edilerek, bu yeni aktivitelerin hali hazırda mevcut aktiviteler arasındaki yeri belirlenmiştir. Bu veriler sayesinde, Kıta'da yürütülen turizm aktivitelerinin popülerliği ve trendleri ortaya konmuştur. Sonrasında, UATOB tarafından yayımlanan son on yıllık verilere göre, son on sene içerisinde Antarktika'da bulunan turist sayıları, uyruklarına göre senelik dağılımları ile tablo halinde sunulmuştur. Temel alınan bu ana tablo ışığında, turistlerin seneler içerisindeki orantısal dağılımları incelenmiştir. Aynı zamanda, ülkelerin Antarktika'da faaliyet gösteren turizm firma sayıları ile yıllık toplam turist sayıları karşılaştırılmıştır. Karşılaştırılan turist sayıları ile elde edilen çıktılar ise, ülkelerin gayri safi milli hasılaları ile değerlendirilerek, Antarktika turizmine katılımın ekonomi ile olan bağlantısı araştırılmıştır. Tüm bu çalışmalar ile, yıl bazında turist sayısındaki artış trend hattı oluşturularak gelecek seneler için turist sayıları hakkında tahminler ortaya konmuştur. Sonucunda ise incelenen tüm veriler Antarktik turizminin hem aktiviteler hem de turist sayıları bazında artış gösterdiği saptanmıştır. Bu artışın önümüzdeki senelerde de Covid – 19'un yaratacağı etkiler bilinmemekle birlikte, artacağı öngörülmektedir. Artış gösteren bu turizm faaliyetlerinin karlılığına vurgu yapılarak, Türkiye gibi bu alanda hali hazırda faaliyet göstermeyen ülkeler için fırsat olduğu ve bu alana yatırım yapılması gerekliliği önerilmektedir. Ancak, Dünya'nın en izole alanlarından biri olan Antarktika'da bu büyüklükte faaliyetler gerçekleştirmeden önce, ilk etapta tecrübeli kurumlarla iş birlikleri kurmanın daha faydalı olacağı değerlendirilmektedir.

Özet (Çeviri)

Antarctica has always been the focus of attention throughout its discovery history for many activities including scientific expedition, fishing, and tourism. These such kinds of various activities and values of Antarctica revealed the need for a common consortium. Therefore, the Antarctic Treaty System was founded in 1959 and entered into force in 1961. After that, some new organizations were established during the processing period of activities that have been carried out in Antarctica. Tourism is one of these activities which needs to be managed with common sense and legislation. Tourism activities have been carried out in Antarctica since the 1930s. However, the first cruise which was adopted for tourism expedition was conducted in 1969. After this date, the popularity of Antarctic tourism has been rising regularly, even some decreases were observed in some years. This popularity comes with the new activities. The International Association of Antarctica Tour Operators (IAATO) was founded in 1991 to manage Antarctic activities from companies that have already had tourism operations in Antarctica. Since then, the IAATO has been getting bigger with the new joint of new establishment and been recording the statistics of Antarctic tourism. Antarctic tourism is not only carried out by seaborne activities despite general belief. Airborne tourism is also used to have tourism activities, especially in the deep field. Also, the crafts that are used in seaborne and airborne tourism, are used for countries' logistic operations too. This variety attracts the attention of tourists. In parallel with the increase in interest from tourists, the IAATO publishes visitor guidelines to manage activities and protect the environment. This attraction can be seen in the IAATO data released annually after 2000 – 2001 Antarctic tourism. Each year IAATO releases the data of visited sites, the total number of tourists, activities are carried out, vessels, and companies that are registered to the IAATO system. In this thesis, the investigation of decadal data between 2010 – 2011 and 2019 – 2020 seasons was carried out to figure out the current activities and future aspects. First of all, the total number of vessels are registered in the IAATO database was examined. Therefore, the volume of most used vessel types was indicated. Secondly, the most visited sites and carried out activities were investigated while showing on the map to identify the behavior of tourists. After that, the distribution of the number of tourists by nationality was indicated in the table. Based on the table that includes the total number of tourists' separation by the top 10 nationalities from last decadal data, a proportional increase in tourists over the years has been observed. At the same time, the number of establishments that are related to Antarctic tourism and the annual total number of tourists was compared by nationalities. Also, the relation between economy and Antarctic tourism was investigated based on gross national products of countries. With all these studies, the trend line for the increase in the number of tourists on a yearly basis has been created, and estimations have been made about the number of tourists for the coming years. As a result, all the data examined showed that Antarctic tourism increased on the basis of both activities and tourist numbers. This increase is expected to increase in the coming years, although the effects of Covid-19 are unknown. It is suggested that there is an opportunity for countries such as Turkey that are not currently operating in this field, by emphasizing the profitability of these increasing tourism activities. Thus, it can be said that the investment in Antarctic tourism would be a wise decision. However, before carrying out activities of this magnitude in Antarctica, one of the most isolated areas of the world, it needs to be considered that it would be more beneficial to establish cooperation with experienced institutions in the first place.

Benzer Tezler

  1. Decadal variability analysis of extreme precipitation in Turkey and its relationship with teleconnection patterns

    Türkiye aşırı yağışlarının onyılsal değişkenlik analizi ve bu değişkenliğin uzak mesafeli bağlantı modelleriyle ilişkisi

    EREN DÜZENLİ

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2017

    İnşaat MühendisliğiOrta Doğu Teknik Üniversitesi

    İnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. MUSTAFA TUĞRUL YILMAZ

  2. İklim değişikliği altında düşük akımların durağan olmayan frekans analizi

    Nonstationary frequency analysis of low flows under climate change

    MUHAMMET YILMAZ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    İnşaat MühendisliğiErzurum Teknik Üniversitesi

    İnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. FATİH TOSUNOĞLU

  3. Yağış değişkenliğinin entropi tabanlı analizi

    Entropy-based analysis of rainfall variability

    VOLKAN BOZKURT

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    İnşaat MühendisliğiSüleyman Demirel Üniversitesi

    İnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HAKAN TONGAL

  4. Hydrological and meteorological drought and trend analysis in Afghanistan and their implications on transboundary rivers

    Afganistan için hidrolojik ve meteorolojik kuraklık ve eğilim analizi ve bunların sınır aşan nehirler üzerine muhtemel etkileri

    EHSANULLAH HAYAT

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2022

    İnşaat Mühendisliğiİzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü

    İnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    Prof. Dr. GÖKMEN TAYFUR

  5. Seasonal to decadal variability in the physical and biological properties of the Black Sea and Levantine basin as inferred from satellite remote sensing

    Karadeniz ve Levant baseninin fiziksel ve biyolojik özelliklerinin sezonluk ve on-yıllık değişkenliklerinin uzaktan algılama ile belirlenmesi

    ANIL AKPINAR

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2016

    Deniz BilimleriOrta Doğu Teknik Üniversitesi

    Oşinografi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BETTİNA FACH SALİHOĞLU