Karma belirtili olan ve olmayan majör depresif bozukluk hastalarında duygusal şemalar ve metakognisyonların karşılaştırılması
Comparison of emotional schemas and metacognitions in major depressive disorder patients with and without mixed symptoms
- Tez No: 713569
- Danışmanlar: PROF. DR. ÖMER ŞENORMANCI
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Psikiyatri, Psychiatry
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2022
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Psikiyatri Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 68
Özet
Amaç: Karma özellikli depresyon; majör depresif bozukluk için tüm kriterleri karşılayan ve yükselmiş ruh hali, grandiyözite, her zamankinden daha konuşkan olma, fikir uçuşmaları veya yarışan düşünceler, enerji artışı veya amaca yönelik etkinlik artışı, uyku ihtiyacında azalma, riskli etkinliklere aşırı katılma şeklindeki manik/hipomanik semptomlardan en az üçünü içeren depresyon dönemini tanımlamaktadır. Depresif bir atak sırasında karma özelliklerin varlığı, daha şiddetli ve/veya kronik depresif ataklar, ataklar arasındaki remisyonların daha kısa olması, daha yüksek nüks oranı, antidepresan tedavi sırasında maniye kayma riskinde artış, daha yüksek komorbidite oranları (en önemlisi anksiyete bozuklukları ve/veya madde kullanım bozuklukları) ve daha yüksek intihar girişimi riski ile ilişkilidir. Çalışmamızın amacı daha önce psikopatolojiyle ilişkisi gösterilmiş olan duygusal şemalar ve metakognisyonların, majör depresif bozukluktaki karma belirtilerle olan ilişkisini incelemektir. Yöntem: Çalışmamıza dahil edilme ölçütlerine uygun olan 95 MDB hastası alındı. Hastalar HSL-32 ölçeğine göre karma özellikli olan grup ve pür depresyon grubu olarak ayrıldı. ÜBÖ-30 ve LDŞÖ ile iki grup arasında ilgili fenomenler araştırıldı. İki grup arasında sosyodemografik özelliklerin karşılaştırılmasında Ki- kare testi kullanıldı. Gruplar arasında niceliksel verilerin karşılaştırılmasında Student t testi ve Mann-Whitney U testi kullanıldı. Spearman korelasyon analizi kullanılarak HSL-32 ölçek puanları ve diğer ölçek puanları arasındaki korelasyonlar araştırıldı. Son olarak karma belirtilerin yordayıcılarını bulmak amacıyla lojistik regresyon analizi yapıldı. Bulgular: Karma özellikli depresyon ve pür depresyon grupları arasında, demografik ve klinik özellikler açısından istatistiksel olarak anlamlı fark bulunamadı. İki grup arasında ölçek puanları açısından istatistiksel olarak anlamlı fark bulunamadı. HSL-32 puanları ile ÜBÖ-30 puanları ve yaş ve eğitim durumu arasında istatistiksel olarak anlamlı düzeyde korelasyon saptanmadı. HSL-32 puanları ile LDŞÖ-“Kontrol”ve LDŞÖ“Hissizlik”alt ölçek puanları arasında viiistatistiksel olarak anlamlı düzeyde korelasyon bulundu. Lojistik regresyon analizine göre karma belirti yordayıcısı olarak ÜBÖ-“Bilişsel Güven”faktörü bulundu. Sonuç: Çalışmada karma özellikli depresyon grubunun pür depresyon grubuna göre hissizlik ve kontrolün azlığı duygusal şemalarının daha belirgin aktive olduğu, karma özellikler ile hissizlik ve kontrol duygusal şemaları arasında ilişki olduğu bulunmuştur. Katı duygusal şemalar, adaptif duygusal şemalar ve duygular hakkında olumsuz inançlar her iki grupta benzer puanlar almıştır. Yararsız üstbilişsel faktörler her iki grupta da yüksek saptanmasına rağmen pür depresyon grubunda karma özellikli gruba göre daha yüksektir. Pür depresyon grubunda bilişsel güven eksikliği daha yüksek bulunmuştur. Bilişsel güvenin yüksek olması karma özelliklerin bir yordayıcısı olabilir. Bu konuda daha çok sayıda araştırmaya ihtiyaç vardır. Anahtar Kelimeler : MDB, karma belirtiler, üstbilişsel faktörler, duygusal şema
Özet (Çeviri)
Aim: Mixed depression is defined as depression episode that includes at least three of the manic/hypomanic symptoms in addition to the criteria for major depressive disorder. This manic/hypomanic symptoms includes elevated mood, grandiosity, being more talkative than usual, flight of ideas or racing thoughts, increased energy or goal-directed activity, decreased need for sleep, excessive participation in risky activities. Presence of mixed features during a depressive episode is associated with more severe and/or chronic depressive episodes, shorter remissions between episodes, higher relapse rate, increased risk of mania shift during antidepressant treatment, higher comorbidity rates (most notably anxiety disorders and/or substance abuse) and a higher risk of suicide attempts. The aim of our study is to investigate the relationship between emotional schemas and metacognitions, which have been shown to be related to psychopathology, and mixed symptoms in majör depressive disorder. Method: 95 patients with major depressive disorder were included in our study. Patients were divided into mixed depression group and pure depression group according to the HCL-32 scale. Related phenomena investigated between the two groups with MCQ-30 and LESS. Chi-square test is used to compare sociodemographic characteristics between the two groups. Student t test and Mann- Whitney U test were used to compare quantitative data between groups. Correlations between HCL-32 scale scores and other scale scores were compared using Spearman correlation analysis. Finally, logistic regression analysis was performed to find predictors of mixed symptoms. Findings: There was no statistically significant difference between the mixed depression and pure depression groups in terms of demographic and clinical characteristics. No statistically significant difference was found between the two groups in terms of scale scores. No statistically significant correlation was found between HCL-32 scores and MCQ-30 scores, age and educational status. A ixstatistically significant correlation was found between HCL-32 scores and LESS-“Control”and LESS“Numbness”subscale scores. According to logistic regression analysis, MCQ-30“Cognitive Confidence”factor was found as a predictor of mixed symptoms. Conclusion: In this study, it was found that the numbness and control emotional schemas were more prominently activated in the mixed-specific depression group than the pure depression group, and there was a relationship between the mixed features and the numbness and control emotional schemas. Rigid emotional schemas, adaptive emotional schemas, and negative beliefs about emotions scored similarly in both groups. Although unhelpful metacognitive factors were found to be higher in both groups, they were higher in the pure depression group than in the mixed- featured group. Cognitive lack of confidence was found to be higher in the pure depression group. High cognitive confidence may be a predictor of mixed traits. More research is needed on this subject.
Benzer Tezler
- Karma belirtili olan ve olmayan majör depresif bozukluk hastalarında erken dönem uyum bozucu şemalar, duygu düzenleme güçlüğü ve çocukluk çağı travmaları arasındaki ilişki
The relationship between early maladaptive schemas, emotion regulation difficulties and childhood trauma in major depressive disorder patients with and without mixed features
MELİKE ÖZAYDIN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
PsikiyatriSağlık Bilimleri ÜniversitesiRuh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SİNAY ÖNEN
- Erişkin major depresyon hastalarında dikkat eksikliği ve hiperaktivite ile otizm belirtilerinin çocukluğu çağı travması ile ilişkisi
The relationship of childhood trauma with attention-deficit/hyperactivity, autism symptoms in major depression patients
İSMAİL KARKA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
PsikiyatriHarran ÜniversitesiRuh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ ALPARSLAN CANSIZ
- Çocukluk çağı travmasının şizofreni kliniği ile ilişkisi
The relationship between childhood trauma and the clinic of schizophrenia
NAİLE DİLA AY
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2013
PsikiyatriOndokuz Mayıs ÜniversitesiPsikiyatri Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ÖMER BÖKE
- Karma belirtili olan ve olmayan major depresif bozuklukta disosiyatif belirtiler ve çocukluk çağı travmalarının incelenmesi
Examination of disocitive symptoms and childhood traumas in mixed and non-matched major depressive disorder
BETÜL GÜZELCEOĞLU AYGÜN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
PsikiyatriSağlık Bilimleri ÜniversitesiRuh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SİNAY ÖNEN
- DSM-IV dissosiyatif bozukluklar için yapılandırılmış görüşme çizelgesisinin (SCİD-D) geçerlik ve güvenilirliği
Başlık çevirisi yok
TURGUT KUNDAKÇI