Geri Dön

Mesane divertikülünün alt üriner sistemin depolama ve boşaltım fazlarına etkileri: ürodinamik ve klinik değerlendirme

The effects of bladder diverticules on the storage and excretory phases of the lower urinary system: urodynamic and clinical evaluation

  1. Tez No: 717747
  2. Yazar: BURCU HANCI SEVİNÇ
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. FATİH TARHAN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Üroloji, Urology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Hamidiye Uluslararası Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Üroloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 59

Özet

Giriş Edinsel mesane divertikülü uzun zamandır bilinen ve tedavi edilen bir hastalık olmasına rağmen literatürde mesane divertiküllü hastalarda yapılmış ürodinamik çalışmalar yeteri kadar mevcut değildir. Bu çalışmada mesane divertikülü olan hastalarda alt üriner sistemin depolama ve boşaltım fazında var olan ürodinamik bozuklukların tanımlaması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem Şubat 2010 ile Ağustos 2020 tarihleri arasında Kartal Dr. Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi üroloji polikliniğine alt üriner sistem semptomları (AÜSS) ile başvurmuş ve tetkikleri sonrasında mesane divertikülü tespit edilmiş olan hastalar retrospektif olarak değerlendirildi. Çalışma kritelerine uyan 50 hasta çalışmaya dahil edildi. Tüm hastaların anamnezi, fizik ve nörolojik muayenesi, labarotuvar tetkikleri (tam idrar tetkiki, idrar kültürü, Prostat spesifik antijen (PSA), üre, kreatinin, üroflovmetri), görüntüleme sonuçları (üriner ultrasonografi, abdominal bilgisayarlı tomografi), ürodinamik inceleme sonuçları ve ameliyat olan hastalarda ameliyat notları incelenmiştir. Hastalara ürodinamik çalışma, ICS (Uluslararası Kontinans Derneği) standartlarına uygun olarak yapılmıştır. Bulgular Çalışmaya dahil edilen hastaların %18'i kadın, %82'si erkekti. Hastaların yaş ortalaması 54.88±18.31 olarak bulundu. Hastaların %54'ü boşaltım semptomları ile polikliniğe başvururken, %10'unda akut üriner retansiyon gelişmesine bağlı transüretral sonda uygulanmıştı. Boşaltım semptomları polikliniğe en çok başvuru sebebi olmasına rağmen hastaların %12'si dizüri, %14'ü hematüri, %10'u inkontinans, %10'u yan ağrısı ve %2'sinin ise kronik üriner enfeksiyon belirtileri ile başvurduğu görüldü. Mesane divertikülü olan %4 hastanın ise asemptomatik olduğu tespit edildi. Hastaların Charlson komorbidite indeksi (CI) ortalaması 0,66±1.1 idi. Hastaların %22'sinde geçirilmiş ürolojik cerrahi işlem öyküsü mevcuttu. Ürolojik operasyon öyküsü olan erkek hastaların %60'ında infravezikal obstrüksiyon nedenli işlem uygulandığı, %10'unda infravezikal obstrüksiyona sekonder gelişen mesane taşına yönelik sistolitotripsi viii yapıldığı, %30'unda ise mesane kanserine yönelik işlem yapıldığı saptandı. Görüntüleme yöntemlerine göre (üriner ultrasonografi ya da abdominal bilgisayarlı tomografi) ortalama divertikül boyutu 58±30 mm olarak saptandı. Bu kadınlarda 29±26 mm iken erkeklerde 64±27 mm idi. Divertikül boyutu farkı erkekler ve kadınlar arasında istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p=0,005). Mesane divertikülü olan hastalarda ilave patoloji olarak erkek hastaların %4.8'inde mesane taşı ve yine %4.8'inde mesane tümörü saptandı. Kadın hastalarda ise ek patoloji saptanmadı. Çalışmaya dahil edilen hastaların %22'si cerrahi tedavi uygulanmadan takip edilmiştir. Takip kararı alınan hastaların %72.7'sinin kadındır. Hastaların %78'ine ise çeşitli ürolojik cerrahi tedaviler uygulanmıştır. Çalışmaya dahil edilen hastaların %50'sine ürodinami yapılmış olup en fazla tespit edilen ürodinamik bulgu detrüsör aşırı aktivitesi (DAA) olarak saptanmıştır, bunu boşaltım fazında saptanan çıkım obstrüksiyonu izlemektedir. Sonuç Edinsel mesane divertikülü saptanmış olan hastaların çoğu asemptomatik olduğu için tüm hastalarda divertikülektomi endikasyonu yoktur. Öncelikle hastalar divertikül oluşumuna neden olan patolojiye yönelik araştırılmalı ve ona yönelik takip ya da tedavi seçenekleri düşünülmelidir. Bizim görüşümüze göre ürodinamik inceleme tedavi kararını ve seçimini etkilemekte ve ürodinamik inceleme tedavinin sonuçlarının tahmininde yol gösterici olabilmektedir. Bu nedenle mesane divertikülü olan her hastanın ürodinamik olarak değerlendirilmesi gereklidir. Bu konunun tam olarak aydınlatılması için ileri araştırmalara gerek vardır.

Özet (Çeviri)

Aim Although acquired bladder diverticulum is a disease that has been known and treated for a long time, there are not enough urodynamic studies about the patients with bladder diverticulum in the literature. In this study, it was aimed to describe the urodynamic findings in the storage and voiding phases of the lower urinary tract in these patients. Patients and Methods Patients who admitted to urology clinic of Kartal Dr. Lütfi Kırdar City Hospital with lower urinary tract symptoms (LUTS) between February 2010 and August 2020 and also who were found to have bladder diverticulum were evaluated retrospectively. Fifty patients who met the study inclusion criteria were included in the study. The medical storys, physical and neurological examinations, laboratory tests (complete urinalysis, urine culture, PSA, urea, creatinine, uroflowmetry), imaging results (urinary ultrasonography, abdominal computed tomography), urodynamic examination results and the surgery reports of all the patients were reviewed retrospectively. An urodynamic study was performed in accordance with ICS (International Continence Association) standards. Results Eighteen percent of the patients who were included in the study were women and 82% of them were men. The mean age of the patients was 54.88 ± 18.31. The 54% of the patients admitted to the polyclinic with voiding symptoms. A transurethral catheter was inserted into 10% of all the patients due to the development of acute urinary retention. It was observed that 12% of the patients presented with dysuria, 14% with hematuria, 10% with incontinence, 10% with flank pain and 2% with chronic UTI (urinary tract infection). Four percent of the patients with bladder diverticulum were asymptomatic. The mean Charlson comorbidity index of the patients was 0.66 ± 1.1. Twenty two percent of the patients had a history of previous urological surgery. It was determined that 60% of male patients with a history of urological operation were treated x due to infravesical obstruction, 10% of them were performed cystolithotripsy for bladder stone, and 30% of them were treated for bladder cancer. According to the imaging methods, the mean diverticulum size was 58 ± 30 mm. This was 29 ± 26 mm in women and 64 ± 27 mm in men. Diverticulum size difference was statistically significant between men and women (p = 0.005). Among male patients with bladder diverticulum, the rates of bladder stones and bladder tumors were found to be 4.8% separately. No additional pathology was found in female patients. Twenty two percent of all the patients were followed up without any surgical treatment. Approximately 73% of those who were decided to be followed-up were women. Various urological surgical treatments were applied to 78% of the patients. Urodynamic study was performed in 50% of the patients who were included in the study, and the most common urodynamic finding was detrusor overactivity (DOA), followed by obstructed outflow function detected in the voiding phase. Conclusion Since most of the patients with acquired bladder diverticulum are asymptomatic, diverticulectomy is not indicated in every patient. First of all, patients should be investigated for the pathology causing diverticulum formation, then the follow-up or the treatment options should be considered. In our opinion, the operation or follow-up decision can be made as the result of the urodynamic examination, as well as the preoperative urodynamic examination can also be used to predict postoperative results. Therefore, it could be argued that all of the patients with bladder diverticulum should be evaluated urodynamically. Further research is needed to explore this issue.

Benzer Tezler

  1. Mesane otoaugmentasyonu yapılan bir tavşan modelinde üroepitelin değişik flepler ile desteklenmesi ve sonuçları

    The Results of coverage of autoaugmented bladder wall by various flaps in a rabbit model

    MEHMET ELİÇEVİK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1996

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıklarıİstanbul Üniversitesi

    Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. CENK BÜYÜKÜNAL

  2. Mesane otoaugmentasyonunda detrusor myotomi

    Detrusor myotomy in bladder autoaugmentation

    İLHAMİ SÜRER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1998

    Genel CerrahiGATA

    Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı

  3. Mesane tümörlerinde bilgisayarlı tomografi

    Başlık çevirisi yok

    NEVRA ELMAS

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1986

    Radyoloji ve Nükleer TıpEge Üniversitesi

    Radyoloji Ana Bilim Dalı

  4. Mesane kanserlerinin tanısında ultrasonografinin önemi

    Başlık çevirisi yok

    M. ZÜHTÜ TANSUĞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1986

    ÜrolojiÇukurova Üniversitesi

    Üroloji Ana Bilim Dalı

  5. Mesane tümörlerinin tanı ve izleminde bard BTA stat testi ile idrar sitolojisinin karşılaştırılması

    Başlık çevirisi yok

    MUSTAFA KAPLAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1999

    ÜrolojiTrakya Üniversitesi

    Üroloji Ana Bilim Dalı

    Y.DOÇ.DR. İRFAN HÜSEYİN ATAKAN