Konya'da bulunan Anadolu Selçuklu sanatlarında kullanılan Rumi motifler
The Rumi motifs used arts of Anatolian Seljuk in Konya
- Tez No: 71916
- Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. AHMET SAİM ARITAN
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: El Sanatları, Sanat Tarihi, Crafts, Art History
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1998
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Selçuk Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: İslam Tarihi ve Sanatları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Türk İslam Sanatları Tarihi Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 170
Özet
53 ÖZET ve SONUÇ Rûmînin günümüze gelen en erken örneği, Uygur Türkleri'ne ait, IX. ve X. yüzyıllarda Bezeklik fresklerinde görülen bir su canavarının kanatlarında yer alan rûmîlerdir. Daha sonra ki asırlarda sıkça rastlayacağımız bu örnekler; rûmînin prototipleridir. Orta Asya bozkırlarında yaşayan Türklerin gerek maddi gerekse, mânevi bakımdan hayvanlara karşı ilgi duyduğu bilinmektedir. Hayvanların güçleri, mücâdeleleri, tılsımları, san'atkarlar için birer ilham kaynağı olmuştur. Noin-Ula ve Pazırık Kurganlarından çıkarılan Hun Türklerine ait çeşitli eşyalar ve insanlar üzerindeki dövmeler ve bunları bizlere açıkça göstermektedir. Çalışmamızda eserler doğrudan görülerek fotoğraflanmış ve bunlar sonucunda malzemeleri farklı olmasına rağmen aynı motifin bir çok san'at dalında kullanıldığı tesbit edilmiş ve genel olarak şöyle sonuçlara ulaşılmıştır; Orta Asya'daki bu geleneksel hayvan üslûbu Anadolu'da XI. yüzyıldan itibaren Selçuklu Türkleri tarafından süslemeye aktarılmış ve kendine has bir uslûbla stilize edilmiştir. İlk dönemlerde rûmî üslûbu ile yapılmış olan süslemelerin çoğunda hayvan motiflerini görmek mümkün iken, daha sonra ki zamanlarda kuşların kafaları, tavşanların ayaklan, balıkların kuyrukları vs. gibi ayrıntılar kaybolmuş ve rûmîler mücerred bir hale gelmiştir. Motif XVI. yy. tamamen hayvan niteliğini kaybetmiştir. Selçuklular, başkentleri Konya'da eşsiz güzellikte eserler yapmışlar ve bunlar üzerinde de rûmî motifleri estetik bir biçimde tatbik etmişlerdir. Rûmî formlarında çiçek dallan ile, rûmî yollan hep ayrı kanallarda dolanıp hiçbir zaman birbirlerinin yollarına karışmazlar. Böylece rûmî hatları içerisinde bulunan tepeliklerle, bitkisel kaynaklı palmetlerin birbirlerinden farklı motifler olduğu ortaya çıkmaktadır. Batı dünyasında Montaine gibi araştırmacılar bu formları palmet, lotus çiçeği, yaprak, hattâ kabuklan açılmış bezelyeye, nohuda benzetseler de, bu görüş yapılan araştırmalar neticesi günümüzde realitesini kaybetmiştir. Taş ve ahşap eserlerde motifler daha ince ve daha girift olarak işlenmiştir. Tezyin edilecek her parça için ayrı ayrı motifler kullanan san'atçı, büyük emek sarfetmiştir. Bunu en güzel bir biçimde Alâaddin Camiî minberinde görüyoruz. Yan alınlıklarında ve kâide'de, hattâ bordürlerde her bir parça için ayrı rûmîli motifler tatbik edilmiştir.54 Yine tâçkapılar üzerindeki motiflerde farklı farklı işlenmiş, genellikle bir yapıdaki motif bir başka yapıda tatbik edilmemiştir. Bu, san'atçıların engin muhayyile zenginliğinden kaynaklanmaktadır. Bunun yanında, mesela taş eserler üzerinde kullanılan bir motifi cildde veya çinide de görmek mümkündür. Karatay Medresesi portalinde gördüğümüz şamdana benzer tepelik formlu bordürü, yine aynı yapının çinilerinde veya cildler üzerinde görebiliyoruz. Araştırmalarımız sonunda branşlara göre de şu sonuçlan çıkarabiliyoruz. 1. Taş tezyinatta kullanılan malzeme; kalker, küfeki, bazalt ve mermerdir. Daha çok yapıların taçkapı kısmında kullanılan bu malzemelerinin üzeri hendesî, hattî ve rûmî vs. gibi tezyinatla bezenmiştir. Rûmî bezemeler genel itibariyle bordürler halinde oluklu oyma tekniği ile işlenmiştir. Ancak iç bünyeler belirlenmiş düz satıhlı işlenenleri ve pano şeklinde olanları da mevcuttur. Çini tezhib gibi diğer san'atlarda kullanılan motiflere göre rûmîler daha ince ve uzundur. 2. Ahşap kapı, pencere kanatlan, minber ve sanduka gibi eserler, kündekâri, düz ve yuvarlak satıhlı derin oyma, kafes ve mail kesim teknikleri ile işlenmiştir. Rûmî ler, ahşap eserlerde genellikle pano halindeki geometrik tezyinatların iç bünyelerinde bulunan yıldız, yarım yıldız, üçgen, beşgen, altıgen, sekizgen, baklava gibi parçalann içlerini dolduracak biçimde işlenmiştir. Bunun yanısıra bordur şeklindeki rûmîleri de görmek mümkündür. Gerek geometrik panonun çevresini kuşatan, gerekse müstakil halde bulunan bir çok bordur vardır. Kapı pencere ve diğer eserlerin diğer kitâbelikleri içerisinde yazı kuşaklan içerisinde küçük parçalar halinde rûmîli kıvrımlar mevcuttur. Üzerinde çalıştığımız rûmîli eserler içerisinde teknik açıdan en ince en girift, motif çeşitliliği bakımından en zengin tezyinat ahşap eserlerde bulunmaktadır. 3. Çini eserlerdeki rûmîler, genelde bordur süslemelerinde kullanılmıştır. Bu rûmînin istenilen yöne doğru istediğiniz şekilde uzatabilme imkânına sahip olmanın verdiği bir fırsattır. San'atçı bu fırsatı değerlendirmiş ve çini eserlerdeki bütün bordur süslemelerini gerek rûmîli kıvrımdal tarzında, gerekse tepeliklerin birbirleri ile bağlanması tarzında işlenmiştir. Çok dar bordürler olduğu gibi, çok geniş bordürler de vardır. Yazı kuşaklarının zeminini süsleyen rûmî yollan her ne kadar helezon şeklinde ise de görünüşte birbirleri ile bağlantısız ve tam daireler şeklindedir. Bu göz yanılması, motif çok ayrıntılı incelendiği zaman ortaya çıkmaktadır. Çini haricindeki diğer eserlerde gördüğümüz rûmîli kıvrımlar şeklindeydi. Ayrıca bu dairevi hatların üzerinde55 fazlaca rûmî yoktur. Genellikle iç dairenin iç kısmında ve dış dairenin dış kısmında boşlukları dolduracak şekildedir. Zaten ilk bakışta iç içe geçmiş halkalar nazar-ı dikkatimizi çekmektedir. Diğer yandan kapı ve pencere alınlıkları gibi yerlerde, rûmî tezyinat pano halinde simetrik düzen içerisinde işlenmiştir. Sahip Atâ Türbesi sivri kemerinde bulunan üçgen, altıgen, sekizgen, daire ve oval şekiller içerisinde simetrik rümîleri de görmek mümkündür. Birçok çini tekniğinin kullanıldığı bu eserlerde, en fazla kesme çini mozaik tekniğinin kullanıldığını da müşâhade ediyoruz. Fîrüze-lacivert, fîrûze-siyah renkler genelde tercih edilen ikili renk grublarıdır. Diğer desenler üzerindeki rûmîler, taş ve ahşaptaki rûmîlere göre daha etli ve tombulcadır. Tepelikler çok kullanılmıştır. Sahip Atâ Türbesindeki lahitlerde ve Sırçalı Mescid giriş kapısı üzerinde olduğu gibi uç kısımlardaki rûmîlerde çini tezyinattaki dikkat çeken özelliklerdir. 4. Tezhibte; altın, mercan kırmızısı, kahverengi, lacivert ve yeşil renklerin kullanıldığı Selçuklu dönemi tezhiplerinde birbirlerine benzemeyen değişik süsleme çeşitleri vardır. Ancak incelemiş olduğumuz tezhibli eserlerde dikkatimizi çeken bir husus; taş, ahşap, hattâ cild gibi sert ve kaba olan maddeler üzerine işlenen ince ve zarif motiflerin tezhibler üzerinde bulunmayışıdır. Çok güzel tezhibler olmakla beraber yukarıda da bahsettiğimiz şekilde taş ve ahşaba verilen emek tezhibe verilen emekten biraz daha fazla görülmektedir. Tezhiblerde“tığ”yok denecek kadar az bulunmakta, hattâ bir çoğunda bulunmamaktadır. Bulunanlar ise çok seyrek düz çizgiler veya küçük çıkmalar halindedir. Sayfa kenarında o sayfadaki yazının neye ait olduğunu göstermek için yazılan yazıların etrafları gül tabir ettiğimiz süslemelerle bezemmiş ayetleri, cümleleri ayırmak için süslü noktalar yapılmıştır. Özellikle Kur'an-ı KerimTere özel önem verilmiş ve bunların zahriyelerî hatimeleri serlevhalar, sûre başlan, sûre sonlan gibi kısımları en güzel şekilde tezhib edilmiştir. Bazı eserlerde yazıların kenarları ince bir çizgi ile tahrirlenmiş ve dışandaki kısım kafes tekniği ile taranmış veya rûmîlerle tezyin edilmiştir. Bunun yanı sıra altınla yazılmış paragraftan da görmek mümkündür. 5. Anadolu Selçuklu cildlerinde, Türk san'atının bütün kollarında kullanılmış olan motiflerin hemen hemen tamamı görülmekte olup, rûmî motifler zencireklerde genelde tepelik formunun değişik versiyonları ile yeralmaktadır. Diğer eserler üzerinde görülen motiflerin benzerleri cildde de kullanılmıştır. Şemselerde tam zeminli aynalı56 rûmîli bezemeler vardır. Bu rûmîlerin helezonları“s”eğrisi biçiminde olup rûmîler kanatlı ve yalın halde uçları düğme biçimindedir. Kapakların yanısıra kapak içinde ve mikleplerde de rûmî tezyinatları görmek mümkündür. Teknik olarak soğuk baskı ileriki yıllarda da kakma tekniği kullanılmıştır.
Özet (Çeviri)
Özet çevirisi mevcut değil.
Benzer Tezler
- Karatay Medresesi süslemelerinin desen ve tasarım özellikleri
Pattern and design features of Karatay Madrasa decorations
ÖNDER DÜZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
El SanatlarıSakarya ÜniversitesiGeleneksel Türk Sanatları Ana Sanat Dalı
PROF. DR. AYŞE ÜSTÜN
- Osmanlı dönemi öncesi Anadolu'da boyalı nakışlar
The paintings in Anatolia before Ottoman period
SEMİHA GÜLÜMSER
Yüksek Lisans
Türkçe
1998
El SanatlarıHacettepe ÜniversitesiSanat Tarihi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. BEYHAN KARAMAĞARALI
- Konya Mevlana Müzesinde bulunan 68-69 numaralı Divan-ı Kebîr'in tezyîni açıdan incelenmesi
Analysis of Divan-i Kebîr numbered 68-69 in Konya Mevlana Museum in terms of illumination
FATMA BETÜL ACUN
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
El SanatlarıFatih Sultan Mehmet Vakıf ÜniversitesiGeleneksel Türk Sanatları Ana Sanat Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ MUSTAFA NASUHİ ÇELEBİ
- XVI. yüzyıl Osmanlı Tahrir Defterlerine göre Gagauzlar
Gagauzes according to XVI ?th century Ottoman Tahrir Registers
AHMET HASAN CEBECİ