Malign melanomalı hastalarda endoglin (CD105)'in prognostik önemi
Prognostic significance of endoglin (CD105) in patients with malignant melanoma
- Tez No: 729523
- Danışmanlar: DOÇ. DR. RAMAZAN YILDIZ
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Onkoloji, Oncology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2013
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bakanlığı
- Enstitü: Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 85
Özet
Kanser, görülme sıklığı gittikçe artış gösteren önemli bir halk sağlığı sorunudur. Dünya nüfusundaki artış, ortalama yaşam süresinin yükselmesi ve teşhis açısından imkanların çoğalması nedeniyle her geçen yıl daha fazla sayıda kanser hastası tespit edilmektedir. Son zamanlarda kanser hücrelerinin kendi kan damarlarını oluşturabileceği ve bu damarlar vasıtasıyla metastaz sürecinin başlayabileceği konusu yoğun ilgi görmektedir. Endoglin (CD105) ağırlıklı olarak endotel hücrelerinde eksprese edilir ve özellikle de aktif anjiyogenez sırasında espresyonu belirgin olarak artmıştır. Biz bu çalışmada MM'da bir anjiyogenez belirteci olan Endoglin (CD105)'i çalıştık. Bu çalışmaya Aralık 2008 ve Mayıs 2012 yılları arasında, Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji Bölümünde takip ve tedavisi yapılan, MM tanısı almış, klinik ve takip bilgileri tam olan ve yeterli patoloji numunesine sahip 32 hasta seçildi ve bu hastaların patoloji numuneleri değerlendirilmek üzere diğerlerinden ayrıldı. Çalışmaya toplam 32 MM'li hasta ve kontrol grubu olarak 24 epidermal nevüsü bulunan hasta dahil edildi. MM'li hastalarda medyan yaş 57 (aralık 17–86) ve kontrol grubunda medyan yaş 38 (aralık 14-65) idi. Hastaların %46,9'u erkek (n=15), %53,1'i kadın (n=17) ve kontrol grubunun %29,2'si erkek (n=7), %70,8'i kadın (n=17) idi. Hasta grubunda hastaların yaşı kontrol grubundan anlamlı olarak daha yüksekti (p0,05). Hastaların %96,9'unda (n:31) tanı total eksizyon ile, %3,1'inde (n:1) ise insizyonel biyopsi ile konulmuştur. Hastaların %37,5'inde (n:12) tümör alt ekstremitede yerleşirken, %34,4'ünde (n:11) tümör baş-boyun bölgesinde, %15,6'sında (n:5) üst ekstremitelerde, %6,3'ünde (n:2) gövdede ve %6,3'ünde (n:2) mukozal yerleşim göstermiştir. Tablo 9 tümör yerleşim bölgelerini ve tanı için uygulanan cerrahi yöntemi göstermektedir. Hastaların tanı anında evreleri: %15,6 (n=5) evre I, %25 (n=8) evre II, %28,1 (n=9) evre III, %31,3 (n=10) evre IV olarak tespit edildi. Hastaların ECOG performans skoru 14 hastada (%53,8) 0, 16 hastada (%50) 1, 1 hastada (%3,1) 2 ve 1 hastada (%3,1) 3 idi. Hasta grubunda ortalama endoglin seviyesi kontrol grubuna göre anlamlı oranda daha yüksekti (p0,05). Çalışmaya dahil edilen hastaların %34,3'ü (n:11) takipleri sırasında temozolomid kemoterapisi de almışlardır. Temozolomid alan hastalarda ilaca yanıt ile Endoglin değeri arasında ilişki olup olmadığı da incelendi. Temozolomide yanıt ile Endoglin değeri arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir ilişki bulunamamıştır (p:0,695). Sonuç olarak çalışmamız MM'da Endoglinin prognostik öneminin değerlendirildiği ilk çalışma olması nedeniyle önemlidir. Yine de MM hastalarında Endoglinin prognostik önemini gösteren daha geniş ölçekli randomize çalışmalara ihtiyaç vardır.
Özet (Çeviri)
Cancer is an important public health problem with an increasing incidence. Due to the increase in the world population, the increase in the average life expectancy and the increase in the opportunities in terms of diagnosis, more and more cancer patients are detected every year. Recently, the issue that cancer cells can form their own blood vessels and that the metastasis process can begin through these vessels has attracted great interest. Endoglin (CD105) is predominantly expressed in endothelial cells and its expression is significantly increased, especially during active angiogenesis. In this study, we studied Endoglin (CD105), an angiogenesis marker in MM. Between December 2008 and May 2012, Dr. 32 patients who were followed up and treated at Lütfi Kırdar Kartal Training and Research Hospital, Department of Medical Oncology, diagnosed with MM, had complete clinical and follow-up information, and had sufficient pathology samples were selected and the pathology samples of these patients were separated from the others for evaluation. A total of 32 patients with MM and 24 patients with epidermal nevi as the control group were included in the study. The median age was 57 (range 17–86) in patients with MM and 38 (range 14–65) in the control group. 46.9% of the patients were male (n=15), 53.1% were female (n=17), and 29.2% of the control group were male (n=7), 70.8% were female ( n=17). The age of the patients in the patient group was significantly higher than the control group (p0.05). The diagnosis was made by total excision in 96.9% (n:31) of the patients, and by incisional biopsy in 3.1% (n:1). Tumor was located in the lower extremities in 37.5% (n:12) of the patients, in the head and neck region in 34.4% (n:11), in the upper extremities in 15.6% (n:5), and in 6%. 0.3% (n:2) had a trunk and 6.3% (n:2) had mucosal localization. Table 9 shows the tumor localization sites and the surgical method used for diagnosis. Stages of the patients at the time of diagnosis: 15.6% (n=5) stage I, 25% (n=8) stage II, 28.1% (n=9) stage III, 31.3% (n=10) stage IV was detected. The ECOG performance score of the patients was 0 in 14 patients (53.8%), 1 in 16 patients (50%), 2 in 1 patient (3.1%), and 3 in 1 patient (3.1%). The mean endoglin level in the patient group was significantly higher than the control group (p0.05). 34.3% (n:11) of the patients included in the study also received temozolomide chemotherapy during their follow-up. It was also investigated whether there was a relationship between drug response and Endoglin value in patients receiving temozolomide. No statistically significant correlation was found between response to temozolomide and Endoglin value (p:0.695). In conclusion, our study is important because it is the first study to evaluate the prognostic importance of Endoglin in MM. However, larger randomized studies are needed to demonstrate the prognostic importance of Endoglin in MM patients.
Benzer Tezler
- Cilt kanserlerinde sentinel nod diseksiyonunun tedavideki rolü
The role of sentinel lymph node dissection in the treatment of the skin cancers
GÖKHAN ÖZERDEM
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2007
Plastik ve Rekonstrüktif CerrahiÇukurova ÜniversitesiPlastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Ana Bilim Dalı
PROF.DR. ÖNDER KIVANÇ
- Malign melanomlu hastalarda osteopontin matriks metalloproteinaz-9 laktat dehidrogenaz ve s100b düzeylerinin değerlendirilmesi ve klinik açıdan önemi
Evaluation of osteopontin, matrix metalloproteinase-9, lactate dehydrogenase and s100b levels in patients with malign melanom and its clinical importance
NUR SÖKMEN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
DermatolojiEge ÜniversitesiDeri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı
PROF. DR. IŞIL KARAARSLAN
- Malign melanomlu hastalarda serum amiloid A (SAA) ve lipoprotein ilişkili fosfolipaz A2 (LP-PLA2) düzeylerinin değerlendirilmesi ve klinik açıdan önemi
Mali̇gn melanomlu hastalarda serum ami̇loi̇d A (SAA) ve li̇poprotei̇n i̇li̇şki̇li̇ fosfoli̇paz A2 (LB-PLa2) düzeyleri̇ni̇n değerlendi̇ri̇lmesi̇ ve kli̇ni̇k açidan önemi̇
YAVUZ KAYAŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2015
DermatolojiEge ÜniversitesiDeri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. IŞIL KILINÇ KARAARSLAN
- Kutanöz malign mealanom olgularının retrospektif analizi
Retrospective analysis of cutaneous malign melanoma cases
FIRAT ACAR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2014
Plastik ve Rekonstrüktif CerrahiÇukurova ÜniversitesiPlastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. OSMAN METİN YAVUZ
- Malign deri tümörlerinin retrospektif analizi ve nüks oranlarının değerlendirilmesi
Retrospective analysis and evaluation of recurrence rates of malignant skin cancer
MURAT YAMAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2015
Plastik ve Rekonstrüktif CerrahiCelal Bayar ÜniversitesiPlastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. LEVENT YOLERİ