Geri Dön

Hava yolu obstruksiyon derecesine göre pulmoner rehabilitasyondan fayda gören ve görmeyen koah tanılı hasta gruplarının değerlendirilmesi

Evaluation of copd patient groups with and without benefit from pulmonary rehabilitation according to the grade of airway obstruction

  1. Tez No: 737547
  2. Yazar: MUALLA ELİF BAYINDIR
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. ONUR FEVZİ ERER
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Göğüs Hastalıkları, Chest Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: KOAH, pulmoner rehabilitasyon, solunum fonksiyon testi, COPD, pulmonary rehabilitation, respiratory function test
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: İzmir Dr.Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 86

Özet

Amaç: Pulmoner rehabilitasyon, kronik solunum yetmezliği olan hastalarda dispne semptomunun azalmasını sağlayan, hastanın fiziksel kapasitesini ve psikososyal durumunu iyileştiren, farmakolojik tedaviye uyumu arttıran ve en önemlisi, yaşam kalitesinde artış sağlayan önemli bir multidisipliner tedavi seçeneği olup bu çalışma KOAH tanısı ile pulmoner rehabilitasyon programına kabul edilen hastalarda hava yolu obstrüksiyon derecelerine göre rehabilitasyondan fayda gören ve görmeyen hasta özelliklerini ve pulmoner rehabilitasyondan görülen faydanın değişip değişmeyeceğinin incelenmesi, böylece KOAH tanısı alan hangi hastaların pulmoner rehabilitasyon ünitesine yönlendirileceğinin değerlendirilmesi amacıyla yapılmıştır. Gereç ve Yöntem: Bu çalışma retrospektif kohort çalışması olarak planlanmış olup, Ocak 2012–Mart 2020 tarihleri arasında, KOAH tanısı ile İzmir SBÜ Dr.Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi Pulmoner Rehabilitasyon Birimi'nde pulmoner rehabilitasyon programına kabul edilen 458 hastanın dosya verileri retrospektif olarak taranmış olup, 252 hasta çalışmaya alınmıştır. Hastalar, GOLD kılavuzunda belirtilen hava yolu obstrüksiyon derecelerine göre sınıflandırılmış olup düşük evre (evre 1 ve 2) ile yüksek evre (evre 3 ve 4) olarak iki grup olacak şekilde gruplandırılmış ve bu gruplara göre pulmoner rehabilitasyon başarısı hesaplanmıştır. Çalışmada pulmoner rehabilitasyondan fayda görme (pulmoner rehabilitasyon başarısı); hastaların rehabilitasyon öncesi ve sonrası SGRQ'da 4 (dört) puan azalma, MRC Dispne Skorlaması'nda 1 (bir) puan azalma, 6DYT'de 30 (otuz) metre artış kriterlerinden en az birinin olması olarak kabul edilmiştir. Bulgular: Düşük ve yüksek evre olarak çalışmaya alınan toplam 252 hastanın yaş aralığı 40–82 olarak saptanmış olup 252 olguların 215'i (%85,3), 37'si (%14,7) kadın; 108 (%42,9) olgu düşük evre, 144 (%57,1) olgu ise yüksek evre olarak bulunmuştur. İki grup arasında demografik verilerin karşılaştırılmasında istatiksel olarak anlamlı fark saptanmamakla birlikte grupların klinik özelliklerine bakıldığında yüksek evre olan hastaların istatiksel anlamlı olarak NIV ve USOT kullanımı, son 1 yıl içinde acil servise başvuru oranı ve hastaneye yatış oranı daha yüksek saptanmıştır. Tüm olguların pulmoner rehabilitasyon öncesi ve rehabilitasyon programı bitiminde elde edilen solunumsal verileri karşılaştırılmış olup, olguların program sonrasında FEV1, kan gazındaki pO2 ile O2 saturasyon değerleri ve 6DYT'deki yürünen mesafede istatiksel olarak anlamlı artış; SGRQ'nun alt kategori ve toplam skorları ile MRC dispne skorlamasında ise istatiksel olarak anlamlı düşüş görülmüştür. Tüm olgular içinde 237 (%94) olgunun pulmoner rehabilitasyondan fayda gördüğü, 15 (%6) olgunun ise rehabilitasyondan fayda görmediği bulunmuştur. Rehabilitasyondan fayda görmeyen bu olguların 8 (%3,1)'i yüksek evrede, 7 (%2,7)'si düşük evrede saptanmıştır. Düşük ve yüksek evre gruplarda ise pulmoner rehabilitasyondan fayda gören olgu oranında her iki grup arasında istatiksel olarak anlamlı fark saptanmamıştır Pulmoner rehabilitasyondan fayda gören ve görmeyen olgular karşılaştırıldığında ise istatiksel anlamlı olarak pulmoner rehabilitasyondan fayda gören olgularda son 1 yıl içindeki acil başvuru sayısının daha düşük ve MRC dispne skorlarının ise daha yüksek olduğu bulunmuştur. Başarısızlık için bu risk faktörlerinin regresyon analizi yapılmış ve hastaların acil servis başvuru sayısı arttıkça ve MRC dispne skorları azaldıkça pulmoner rehabilitasyondan fayda görmeme riskinin arttığı bulunmuştur. Sonuç: KOAH hem bireye hem de topluma ciddi yük oluşturan bir hastalıktır ve hastanın yaşama katılımının arttırılması ve iyilik halinin sağlanması sadece farmakolojik tedaviler ile değil birlikte uygulanan non-farmakolojik tedaviler ile mümkündür. Çalışmamızda pulmoner rehabilitasyonun tüm evre gruplarında faydası gösterilmiş olup her KOAH'lı hastanın başvuru esnasında mutlaka pulmoner rehabilitasyona uygunluğu açısından da değerlendirilmesi gerektiği düşünülmektedir.

Özet (Çeviri)

Objective: Pulmonary rehabilitation is an important multidisciplinary treatment option that reduces the symptoms of dyspnea in patients with chronic respiratory failure, improves the physical capacity and psychosocial status of the patient, increases compliance with pharmacological treatment, and most importantly, increases the quality of life. This study was made with the patients whom accepted to the pulmonary rehabilitation programwith the diagnosis of COPD. The aim of this study was to examine the characteristics of patients who benefited and did not benefit from rehabilitation according to the degree of airway obstruction, and whether the benefit from pulmonary rehabilitation would change or not, and thus to evaluate which patients diagnosed with COPD would be referred to the pulmonary rehabilitation unit. Materials and Methods: This study was planned as a retrospective cohort study, and the file data of 458 patients who were admitted to the pulmonary rehabilitation program at Izmir SBU Dr. Suat Seren Chest Diseases and Surgery Training and Research Hospital Pulmonary Rehabilitation Unit between January 2012 and March 2020 with the diagnosis of COPD were retrospectively scanned and 252 patients were included in the study. The patients were classified according to the degrees of airway obstruction specified in the GOLD guideline and grouped into two groups as low stage (stages 1 and 2) and high stage (stages 3 and 4), and the success of pulmonary rehabilitation was calculated according to these groups. Benefiting from pulmonary rehabilitation in the study (pulmonary rehabilitation success) accepted that patients had at least one of the following criteria: 4 (four) points decrease in SGRQ, 1 (one) point decrease in MRC Dyspnea Score, 30 (thirty) meters increase in 6MWT before and after rehabilitation. Results: The age range of 252 patients included in the study as low and high stage was determined as 40-82. Of 252 patients, 215 (85.3%) were male and 37 (14.7%) were female; 108 (42.9%) cases were found to be low grade and 144 (57.1%) cases were high grade. Although there was no statistically significant difference between the two groups in the comparison of demographic data, when the clinical characteristics of the groups were examined, it was found that the patients with high stage had statistically significantly higher use of NIV and LTOT, the rate of admission to the emergency department in the last 1 year and the rate of hospitalization. Respiratory data of all patients before and at the end of the pulmonary rehabilitation program were compared. After the program, there was a statistically significant increase in the FEV1, blood gas pO2 and O2 saturation values and the distance walked in 6MWT; a statistically significant decrease was observed in the subcategory and total scores of the SGRQ and in the MRC dyspnea scoring. It was found that 237 (94%) patients benefited from pulmonary rehabilitation, and 15 (6%) patients did not benefit from rehabilitation. Of these patients who did not benefit from rehabilitation, 8 (3.1%) were found at high stage and 7 (2.7%) at low stage. There was no statistically significant difference between the two groups in the rate of patients benefiting from pulmonary rehabilitation in the low and high stage groups. When the patients who benefited from pulmonary rehabilitation and those who did not were compared, it was found that the number of emergency applications in the last 1 year was lower and the MRC dyspnea scores were higher in patients who benefited from pulmonary rehabilitation with statistical significance. A regression analysis of these risk factors for failure was performed and it was found that the risk of not benefiting from pulmonary rehabilitation increased as the number of emergency department admissions increased and MRC dyspnea scores decreased. Conclusion: COPD is a disease that creates a serious burden on both the individual and the society, increasing the patient's participation in life and ensuring well-being is possible not only with pharmacological treatments, but also with non-pharmacological treatments applied together. In our study, the benefit of pulmonary rehabilitation was shown in all stage groups, and it is thought that every COPD patient should be evaluated in terms of suitability for pulmonary rehabilitation at the time of admission.

Benzer Tezler

  1. Kronik obstrüktif akciğer hastalığında kısa süreli ayaktan uygulanan pulmoner rehabilitasyonun etkinliği

    Başlık çevirisi yok

    HALE KARAPOLAT

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2004

    Fiziksel Tıp ve RehabilitasyonEge Üniversitesi

    Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. YEŞİM KİRAZLI

  2. İnterstisyel akciğer hastalığında egzersiz kapasitesi, egzersize fizyolojik yanıtların değerlendirilmesinde 6 dakika yürüme testi ve artan hızda mekik yürüme testinin karşılaştırılması, egzersize dayanıklılıkta endurans mekik yürüme testi

    Comparison of six-minute walk test and incremental shuttle walk test in the evaluation of exercise capacity, physiological response to exercise in interstitial lung disease, and endurance shuttle walking test in exercise endurance

    PELİN PINAR DENİZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Göğüs HastalıklarıSağlık Bakanlığı

    Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. PINAR ERGÜN

    PROF. DR. YURDANUR ERDOĞAN

  3. Stabil dönem bronşiektazili olgularda dispne derecesi,yaşam kalitesi ve efor kapasitesi arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi

    Interpretation of relationship between dyspnea degree, quality of life and effort capacity at stabilized period bronchiectasis patients.

    ÜLKÜ BOLOL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Göğüs HastalıklarıAnkara Üniversitesi

    Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÖZNUR AKKOCA YILDIZ

  4. Obstrüktif uyku apne sendromu'nda pozitif hava yolu basıncı tedavisine uyumun solunum fonksiyonlarıyla ilişkisi

    The relati̇on between adherence to posi̇ti̇ve ai̇rway pressure treatment and pulmonary functi̇ons i̇n obstructi̇ve sleep apnea syndrome

    MERVE ERÇELİK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Göğüs HastalıklarıDüzce Üniversitesi

    Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. EGE GÜLEÇ BALBAY