Geri Dön

Zengezur'un coğrafi konumu ve Türkiye -Azerbaycan için jeopolitikalar

For Zengezur's geographical location and Turkey-Azerbaijan geopolicies

  1. Tez No: 748810
  2. Yazar: TÜRKAN İSAYEVA
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. İLHAN OĞUZ AKDEMİR
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Coğrafya, Uluslararası İlişkiler, Geography, International Relations
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2022
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Fırat Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Coğrafya Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 117

Özet

Zengezur Azerbaycan, Nahçıvan ve Kacar İranı ile sınırı olan Ermenistan'ın güneyinde yer alan bölgedir. Bölgenin merkezi Kapan şehridir. Zengezur ilçesi doğu ve kuzeydoğuda Cebrail ve Şuşa ilçeleri, kuzeyde Cavanşir ilçesi, batı ve güneybatıda Erivan ilinin Şarur-Daralayaz ve Nahçıvan ilçeleri, güney ve güneydoğuda ise Kacar İranı ile Araz Nehri boyunca sınır komşusudur. 1918 ve 1920 yılları arasında Zengezur, kısa ömürlü Ermenistan Cumhuriyeti'ne dahil edildi . Ermenistan'ın Sovyetleştirilmesinden sonra Zengezur, Bolşeviklere karşı direnişin ana merkezi haline gelmişdir. Sovyetleştirme sırasında Zengezur, Sovyet Ermenistanı'nın bir parçası olurken, diğer iki tartışmalı bölge olan Nahçıvan ve Dağlık Karabağ Sovyet Azerbaycan'ın bir parçası oldu. Yirminci yüzyılın başından itibaren Ermeniler, Zengezur'u ele geçirmek için harekete geçtiler ve yüzyılın sonunda bunu başarabildiler. Stratejik açıdan önemli olan Zengezur bölgesi, İran sınırında Azerbaycan'ın Güneybatısını, Ermenistan'ın ise güneydoğusunu kapsamaktadır. Eski Türk-Müslüman toprakları olan Zengezur bölgesinin nüfusunun etnik bileşenindeki değişim, Rus birliklerinin işgalinden sonra XIX. yüzyılın başlarında başlamışdır. Rusya ve Kacar İranı arasında Gülistan (1813) ve Türkmençay (1828) anlaşmalarının imzalanmasının ardından Ermenilerin Zengezur bölgesine toplu göç süreci başlamışdır. Sadece İran'dan Türkmençay Antlaşması ile iskân edilen 8249 Ermeni ailesinden 1300'ü Karabağ ve Zengezur'a yerleşmiş, bunun sonucunda ise bölgedeki demografik durum ciddi değişiklikler geçirmiştir. 20 Temmuz 1921'de Ermenistan Halk Komiserleri Konseyi, Ermenistan'ın 8 bölge ve 33 bölge ile idari bölge bölünmesini onaylamıştır. 31 Ağustos'ta Zengezur'da yeni bir bölge- Gorus şehri- merkez olmakla Zengezur bölgesi kurulmuştur. Azerbaycan da Zengezur'un (Gorus, Karakilse, Kafan ve Megri bölgeleri) batı bölgesini idari-bölge bölümünden çıkarılmıştır. Böylece Zengezur iki kısma bölünmüştür ve batı kısmı Ermenistan ile birleştirilmiştir. Zengezur Koridoru, Azerbaycan'ın yanı sıra Çin ve Orta Asya'nın yanı sıra Ermenistan'ı Avrupa ve Pasifik Okyanusu'na sosyal, ekonomik, jeopolitik ve jeostratejik olarak bağlamaktadır. Bölgedeki askeri ve siyasi çatışmaların azalması, ülkeler arasındaki ticaretin artmasına neden olacaktır. Rusya, Azerbaycan, Türkiye, Ermenistan ve Kacar İranı arasındaki demiryolu ağını genişletecek ve Kafkas ülkeleri arasındaki ticareti yeni bir düzeye taşıyacak birçok ticaret yolunu açacaktır. Azerbaycan'ın bir Avrasya ulaşım merkezine dönüşmesiyle birlikte, Kafkasya bölgesindeki ulaşım ve demiryolları, bölgenin transit güvenliğini artırarak yeni rekabet ve yeni fırsatlar yaratacaktır. Bu bağlamda elbette uluslararası Doğu-Batı ve Kuzey-Güney ulaşım koridorlarının yapımı ve güzergahları ile Hazar Denizi'nden Avrupa'ya uzanan petrol ve gaz boru hattı sisteminin yapımı yeni sürprizler getirecek, Azerbaycan'ın Doğusunun önemini daha da artıracaktır. Batı ve Kuzey-Güney ulaşım koridorları sayesinde Tarihi İpek Yolu üzerinde bulunan Azerbaycan, Avrupa ve Asya arasında bir lojistik merkez olarak çok önemli lokasyona sahiptir. Doğu-Batı Koridoru Çin'in Orta Asya ve Azerbaycan üzerinden Avrupa'ya engelsiz erişimi, aralarındaki ticareti önemli ölçüde artıracaktır. (eurasian-research, 2020). 18 Şubat 1929'da Güney Kafkasya Merkezi Otoritesi İcra Kurulu, Nüvedi, Ernezir ve Tuğut köylerinin Ermenistan'a devredilmesine ilişkin bir karar almıştır. Sonuç olarak, şu anda“Megri Koridoru”olarak bilinen ve yalnızca Nahçıvan ile Azerbaycan'ın geri kalanı arasındaki bağlantıyı kesmekle kalmayan, aynı zamanda Ermenistan'ın Kacar İranı üzerinden erişimini sağlayan 42 km uzunluğundaki bir koridor kuruldu. Böylece Sovyet Bolşevik hükümeti Azerbaycan'ın tarihi topraklarını Ermeni SSC'ye bağışlama politikasını sürdürdü. Buradaki amaç sadece Ermenistan'ı güçlendirmek değil, aynı zamanda Türk dünyası ve Azerbaycan'la olan tüm yol bağlantılarını azaltmaktı. Bu, Çar Rusya'nın jeopolitik çıkarlar uğruna izlediği politikanın Sovyet makamları tarafından da takip edildiğinin açık bir göstergesiydi. 1988'de, Ermenistan, uluslararası destekçilerinin yardımıyla, Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ bölgesine toprak iddiasını ileri sürerek bir sonraki adımı atmıştır. Sonuç olarak Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki çatışma yeniden başlamıştır. 1988-1991 yılları arasında Ermeniler, Azerbaycan'ı Zengezur Megri bölgesindeki 7, Karakilse bölgesindeki 11, Kafan bölgesindeki 41 ve Gorus bölgesindeki 4 yerleşim yerlerinden sürgün ederek Azerbaycanlılara karşı etnik temizleme politikasını başlatmışlardır. 1991-1994 yıllarında Ermenistan silahlı kuvvetleri yabancı güçlerin yardımıyla Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ bölgesini ve çevresindeki 7 bölgeyi işgal etmiştir. Böylece Zengezur'un Doğu kısmı, yani Azerbaycan Cumhuriyeti topraklarının bir kısmı olan Laçin, Gubadlı ve Zengilan bölgeleri işgal edilmiş oldu. Bu bölgelerde, 301 Azerbaycan yerleşkesini kapsayan 3347 kilometrekarelik topraklar Ermenistan silahlı kuvvetlerinin kontrolü altına alınmış ve 150.000'den fazla kişi yerinden edilmiştir. Ermeniler, zengin cevher yataklarına sahip, Kafkasya'nın İsviçre'si olarak adlandırılan Zengezur'u ele geçirerek Azerbaycan ve Nahçıvan ve aynı zamanda Azerbaycan ve Türkiye arasında yapay bir engel oluşturmuşlardır. Böylece Zengezur'un Azerbaycan'dan Ermenistan'a geçişinin bir sonucu olarak, Azerbaycan'ın ana kısmı Nahçivan'dan ayrıldı ve büyük Türk dünyası coğrafi olarak bölünmüştür. Türkiye'nin Dağlık Karabağ sorunundaki aktif stratejisinin en bariz örneği, Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki çatışmayı Rusya'nın arka bahçesine daha fazla nüfuz etmek ve Kafkasya'da önemli bir oyuncu olarak konumunu güçlendirmek için kullanma girişimiydi. Türkiye'nin siyasi ve ekonomik gücünün yeni formu dış politikanın birçok alanında denge kurabiliyor olmasıdır. Bu yeni açılım süreci Türk dış politikasında yeni bir sayfa açarak, ekonomik fırsat penceresi ve yeni dış politika fırsatları ile yeni bölgesel jeopolitikalar yaratmaktadır. Türkiyenin jeopolitiği Zengezur ve Dağlık Karabağ'daki enerji hatları sorununu Rusya ile işbirliği yaparak çözebilirse, Orta Asya ve Kafkaslardan Türkiye'ye enerji hatları oluşturulacak ve ardından Türkiye'ye aktarılacaktır. Teşekkürlerim var. Yükseklisans süreci boyunca daima yanımda olan, çalışmalarımın her aşamasında beni detekleyen Danışman Hocam İlhan Oğuz AKDEMİR'e şükranlarımı sunuyorum. Yüksek lisans tezimi hazırlarken, oğlum Amir İbrahimov'a ayırmam gereken zamandan çokça çaldım. Özürlerimi ve sevgimi iletiyorum. İlerleyen zamanlarda, beni daha iyi anlayacağını biliyorum. Haritalarımın şekillenmesinde bana yardımcı olan Nesife LAĞIMCIOĞLU'na minnettarım. Son teşekkürüm okuyucularıma ve aziz Türk milletine, şayet bir kaç kelime ile faydası oldu ise çalışma gerçek amacına ulaşmış demektir.

Özet (Çeviri)

center of the region is the city of Kapan. Zangezur district is bordered by Jibrail and Shusha districts in the east and northeast, Javanshir district in the north, Sharur-Daralayaz and Nakhchivan districts of Yerevan province in the west and southwest, and Iran in the south and southeast along the Araz River. Between 1918 and 1920 Zangezur was incorporated into the short-lived Republic of Armenia. After the Sovietization of Armenia, Zangezur became the main center of resistance against the Bolsheviks. During Sovietization, Zangezur became part of Soviet Armenia, while the other two disputed territories, Nakhchivan and Nagorno-Karabakh, became part of Soviet Azerbaijan. From the beginning of the twentieth century, the Armenians took action to seize Zangezur, and by the end of the century they were able to do so. The strategically important Zangezur region covers the Southwest of Azerbaijan and southeast of Armenia on the Iranian border. The change in the ethnic component of the population of the Zangezur region, the former Turkish-Muslim lands, began in the XIX. started at the beginning of the century. After the signing of the Gulistan (1813) and Turkmenchay (1828) agreements between Russia and Iran, the process of mass migration of Armenians to the Zangezur region began. Only 1300 of the 8249 Armenian families resettled from Iran by the Treaty of Turkmenchay settled in Karabakh and Zangezur, as a result of which the demographic situation in the region underwent serious changes. On July 20, 1921, the Council of People's Commissars of Armenia approved the division of Armenia into 8 counties and 33 districts and administrative regions. On August 31, a new 9th district - the city of Gorus - was established in Zangezur, with the center being the district of Zangezur. Azerbaijan also removed the western region of Zangezur (Gorus, Karakilse, Kafan and Megri regions) from the administrative-territorial division. Thus, Zangezur was divided into two parts, and the western part was united with Armenia. The Zangezur Corridor connects Azerbaijan, as well as China and Central Asia, as well as Armenia, to Europe and the Pacific Ocean socially, economically, geopolitically and geostrategically. The reduction of military and political conflicts in the region will lead to an increase in trade between countries. It will expand the railway network between Russia, Azerbaijan, Turkey, Armenia and Iran and open many trade routes that will take the trade between the Caucasian countries to a new level. With the transformation of Azerbaijan into a Eurasian transportation hub, transportation and railways in the Caucasus region will increase the transit security of the region and create new competition and new opportunities. In this context, of course, the construction and routes of international East-West and North-South transportation corridors and the construction of the oil and gas pipeline system extending from the Caspian Sea to Europe will bring new surprises and increase the importance of the East of Azerbaijan even more. -West and North-South transportation corridors. Located on the historical Silk Road, Azerbaijan has done a lot to become a logistics hub between Europe and Asia. East-West Corridor China's unhindered access to Europe via Central Asia and Azerbaijan will significantly increase trade between them. (eurasian-research, 2020). On February 18, 1929, the Southern Caucasus Central Authority Executive Board took a decision regarding the transfer of the villages of Nüvedi, Ernezir and Tuğut to Armenia. As a result, a 42 km long corridor was established, now known as the“Megri Corridor”, which not only cuts off the connection between Nakhchivan and the rest of Azerbaijan, but also provides access to Armenia via Iran. Thus, the Soviet Bolshevik government continued the policy of donating the historical lands of Azerbaijan to the Armenian SSR. The aim here was not only to strengthen Armenia, but also to reduce all road connections with the Turkic world and Azerbaijan. This was a clear indication that the policy followed by Tsar Russia for the sake of geopolitical interests was also followed by the Soviet authorities. In 1988, Armenia, with the help of its international supporters, took the next step by asserting Azerbaijan's territorial claim to the Nagorno-Karabakh region. As a result, the conflict between Armenia and Azerbaijan resumed. Between the years of 1988-1991, Armenians started the policy of ethnic cleansing against Azerbaijanis by deporting Azerbaijan from seven settlements in Zangezur Megri region, 11 settlements in Karakilse region, 41 settlements in Kafan region and 4 settlements in Gorus region. In 1991-1994, Armenian armed forces occupied the Nagorno-Karabakh region of Azerbaijan and 7 surrounding regions with the help of foreign forces. Thus, the eastern part of Zangezur, that is, a part of the territory of the Republic of Azerbaijan - Lachin, Gubadli and Zangilan regions was occupied. In these areas, 3347 square kilometers of territory, including 301 Azerbaijani settlements, was brought under the control of the Armenian armed forces and more than 150,000 people were displaced. The Armenians created an artificial barrier between Azerbaijan and Nakhchivan, as well as Azerbaijan and Turkey, by conquering Zangezur, which has rich ore deposits and is called the Switzerland of the Caucasus. The Armenians ended the occupation thanks to the states that helped them to seize Zangezur in the early twentieth century. As a result of the separation of Zangezur from Azerbaijan to Armenia, the main part of Azerbaijan was separated from Nakhchivan, and the great Turkic world was geographically dispersed. The most obvious example of Turkey's active strategy in the Nagorno-Karabakh conflict is the conflict between Azerbaijan and Armenia to further penetrate Russia's backyard and gain an important vote in the Caucasus. The third was an attempt to use it to strengthen his position. The structure of Turkey's political and economic power in a new form can balance many areas of foreign policy. It aims to create regional geopolitics and help the world by turning a new page in Turkish foreign policy and focusing on it, creating economic investment opportunities and linking foreign policies with the national interests of the country. If Turkey's geopolitics can solve the problem of energy lines in Zangezur and Nagorno-Karabakh by cooperating with Russia, energy lines will be established from Central Asia and the Caucasus to Turkey and then transferred to Turkey. I have thanks. I would like to express my gratitude to my advisor, İlhan Oğuz AKDEMİR, who has always been with me throughout the graduate process and supported me at every stage of my studies. While preparing my master's thesis, I stole a lot of time that I should have devoted to my son Amir Ibrahimov. I send my apologies and love. I know that in the future, you will understand me better. I am grateful to Nesife LAĞIMCIOĞLU who helped me shape my maps. My last thanks to my readers and the dear Turkish nation, if a few words have helped, it means that the study has reached its true purpose.

Benzer Tezler

  1. Xelîfe Yûsıf û Teqrîza wî(metn û lêkolîn)

    Khalifa Yusuf and his Takriz (analysis and the text)

    HASAN AKBOĞA

    Yüksek Lisans

    Kürtçe

    Kürtçe

    2017

    DilbilimBingöl Üniversitesi

    Kürt Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. M. ZAHİR ERTEKİN