Geri Dön

1950-1960 Demokrat Parti dönemi Türk-Sovyet ilişkilerinde Amerikan faktörü

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 75009
  2. Yazar: RİFAT MELİH AKTAŞ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. REFET YİNANÇ
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Uluslararası İlişkiler, International Relations
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 1998
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Gazi Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 292

Özet

277 ÖZET 1950-1960 Demokrat Parti dönemi Türk- Sovyet/Türk-Amerikan ilişkilerinin temeli, 1945-1950 yılları arasında atılmıştır. SSCB'nin uzun bir belirlisizlik döneminden sonra 1946 yılında Türkiye'den bir takım taleplerde bulunması olayların başlangıcını oluşturmaktadır. Bundan sonra Türkiye Sovyet tehlikesi karşısında ABD'nin desteğini sağlamak için çaba sarfedecek ve incelenen dönem içinde SSCB ile ilişkilerinde daima 1946 taleplerini hatırlıyacaktır. 1945-1950 yılları arasında Türkiye'nin ABD desteğini kazanmak için demokratik hayata geçme kararı vermesi iç politikanın dış politikaya uyarlanmasındaki en belirgin örnektir. Türkiye'nin SSCB karşısında ABD desteğini kazanmak için verdiği uzun diplomasi mücadelesi nihayet 1947 yılında semeresini verecek, Türkiye Truman Doktrini ve Marshall Planına dahil edilmekle aradığı ABD desteğini bulacaktır. Ancak bu destek ABD bakımından bu devletin siyasi, askeri ve ekonomik çıkarlarının zorunlu sonucu olacak ve incelenen dönemde ABD'nin bu üç motivasyonu Türkiye'yi, özellikle SSCB ile ilişkilerinde sıkıntıya sokacaktır. 14 Mayıs 1950 seçimleri, Türkiye'nin 1960'a dek yaşayacağı Menderes dönemini beraberinde getirmiştir. Seçim sonuçlarına en fazla sevinen ülke“Hür Dünya”ya bir devlet daha katıldığı için Amerika olmuştur. Ancak balayında bile ABD, Türkiye'ye almadan vermemektedir. Mesela Türkiye'nin NATO'ya alınmaması söz konusudur ve partner ABD Türkiye'ye yardımcı olmamaktadır. Türkiye'nin sonunda NATO'ya alınmış olmasına, Kore Savaşına asker göndermesinin etkili olduğu söylenegelse de asıl etki SSCB faktörüdür: Çünkü SSCB'ye karşı NATO'nun Türkiye'de üs ihtiyacı belirmiştir. Kısacası Türkiye'yi NATO'ya ABD'nin“olur”u, ama SSCB'nin dolaylı yardımı sokacaktır. Tarihlerin 1952'yi gösterdiği o yıldan, incelemenin sınırını oluşturan 1960'a kadar Türkiye'nin NATO angajmanı SSCB ile ilişkilerini bir nota teatisi niteliğine büründürmüştür. Türkiye NATO'ya katılmasının diyeti olarak, bir Ortadoğu Komutanlığı tesisinde rol alma konusunda Batılılara söz vermiştir. Sözünü yerine getirmek için Ortadoğu'da giriştiği faaliyetler de SSCB'nin tepkisiyle karşılaşmıştır. Ama sonuçta Batı'nın SSCB'ye karşı Ortadoğu'daki yerini ebedileştirmek için tasarladığı Ortadoğu Komutanlığı projesi hayata geçmemiştir. Bu ise daha ziyade Arap devletlerinin tepkisi ve Batı devletlerin amaçlarındaki farklılıklar yüzündendir.278 1953 yılı Stalin'in öldüğü ve akabinde Sovyetler Birliği'nin barış taarruzlarına başladığı yıldır. Bu meyanda SSCB, Türkiye'ye yönelik toprak taleplerinden vazgeçecek ve iyi komşuluk ilişkileri kurmak isteyecek ama bu durum Türkiye'nin SSCB korkusunu azaltmayacaktır. Bunda Batı Bloku ile çizilen kader birliğinin yanı sıra ABD ile kurulmuş ekonomik bağlantıların rolü de olacaktır. Türkiye, ABD menfaatlerinin belirlediği ekonomik yardımın azalmasını ABD hasisliği olarak algılamaya başladığında, SSCB alternatifini değerlendimek isteyecektir. Ancak hükümetin bu amaçla 1960'da SSCB'ye yönelimi, içinde ABD parmağı olduğu şüphesi uyandıran bir askeri darbe sebebiyle sonuçsuz kalacaktır. Türkiye NATO'ya girdikten sonra, NATO'yu destekleyen çeşitli bölgesel paktlar kurarak, güvenlik halesini genişletmek isteyecektir. Bu çerçevede en çok hareketlendiği bölge, Ortadoğu'da, yine SSCB ile karşı karşıya gelecektir. Temelde bölgedeki ABD-SSCB mücadelesinin alt düzey görünümü olan bu karşı karşıya geliş, Bağdat Paktı, Irak ihtilali ve Lübnan çıkarması olaylarında kendini göstermektedir. Türkiye'nin bazen ABD tarafından teşvik edilen, bazen yine ABD tarafından dizginlenen davranışlarının temelinde yatan (düşünce) hep biraz daha ABD yardımı sağlama umudu olacaktır. Ama görünür gerekçe Sovyet tehdidini izale etmek olduğundan Türkiye Sovyet tepkisi alacaktır. Türkiye'nin Ortadoğu macerası SSCB yanında Arap devletleriyle de ilişkilerini bozmuştur. Yine Türkiye'nin 1955 Bandung Konferansında Bağlantısızları küstürmüş olduğu da hesaba katıldığında durumun tatsızlığı ortaya çıkmaktadır. Nasıl Türkiye'nin ABD nedeniyle Ortadoğu'daki varlığı Sovyet tepkisini çekmişse, ABD'nin Türkiye'deki varlığı da Sovyet tepkisi çekecektir. SSCB'nin Türkiye'deki ABD üslerinin saldırgan niyetlerle kullanılacağı yolundaki ikazlarına, savunma amacı güdüldüğünü söyleyerek cevap veren Türkiye 1956 Balon Krizi ve 1960 U2 olayı ile SSCB'ye mahcup olacaktır. Oysa SSCB için bu üsler kurulduklarından beri görünen köy meselesidir. Bu iki olay SSCB'yi hem doğrulamış, hem de Türkiye'nin ABD karşısındaki çaresizliğinin teyidi olmuştur. SSCB'nin sürekli tepkisini çeken Türkiye'deki füzelerin bu dönemde somut bir soruna sebep olmaması ise Menderes'in tek şansı olmuştur. Sonuçta ABD (yardımı) uğruna Menderesin heba olduğu dönem günahı ve sevabıyla Türkiye Cumhuriyeti Tarihi'nin üzerinde çokça konuşulacak bir dönemi olmaya devam edecektir.

Özet (Çeviri)

279 RESUME Les fondements des relations Turco-Sovietiques et Turco- Americaines sous la direction du Parti Democrate (1950-1960) en Turquie, ont ete jetes entre les annees 1945-1950. Les revendications de I'URSS, precedees d'une longue periode d'incertitude, constituent le debut des evenements. A partir de ce moment, la Turquie agit (acte ou oeuvre) pour obtenir le soutien des EU face au danger Sovietique, se souvienda des revendications de 1946 dans son comportement â regard de Moscou pendant la periode que nous examinons. La decision de la Turquie de passer a la Democratie entre les annees 1945 et 1950 afin d'obtenir les soutiens des EU, constitue le plus bel exemple de ('application de la politique nationale a la politique internationale. Les efforts diplomatiques deployes par la Turquie pour gagner le soutien des EU face a I'URSS, donneront leurs fruits en 1947 avec son introduction a la doctrine de Truman et au plan Marshall avec lesquels la Turquie trouve le soutien qu'elie cherchait. Mais ce soutien Americain resultera de ses interets politiques, militaires et economiques, et ces trois raisons de motivation mettront la Turquie dans l'embarras dans ses relations notamment avec I'URSS lors de la periode que nous examinons. Les elections de 1 4 Mai 1 950 ont conduit Adnan Menderes au pouvoir jusqu'en 1960. Le pays le plus content des resultats de ce scrutin etait les EU qui se rejouissait de I'introduction au“Monde libre”d'un nouveau pays qu'etait la Turquie. Mais meme lors de cette periode de Lune de Miel les EU n'ont pas donne sans reprendre. Par exemple il est question de ne pas accepter la Turquie â POTAN et les EU, le partenaire, n'aide pas la Turquie. Meme si on montre I'envoi de contingents Turcs â la guerre de Coree comme la raison de I'adhesion de la Turquie a I'OTAN, en fait la vraie raison est le danger Sovietique. Parce que I'OTAN avait besoin de bases militaires en Turquie face â I'URSS. En effet I'adhesion de la Turquie a ete possible avec I'approbation des EU et I'aide indirecte de I'URSS. La periode entre 1952 et 1960, qui constitue la limite de notre examen, I'engagement de la Turquie â I'OTAN transformera ses relations avec I'URSS en un echange de Notes En gage de son entree â I'OTAN la Turquie a promi de devenir le commandement du Moyen-Orient. Et son attitude â I'egard du Moyen-Orient afin de tenir sa parole suscita la reaction de I'URSS. Mais en fin de compte, le projet du commandement du Moyen-Orient qui visait le positionnement280 definitif de l'Occident contre l'URSS n'a pas pu etre realise. Cela est dû aux reactions du Monde Arabe et aux differences entre les interets des pays occidentaux. 1953 est l'annee de la mort de Staline apres laquelle L'URSS passa en action pour la paix. L'URSS renoncera dans ce cadre â ses revendications territoriales a la Turquie et demandera I'instauration de relations de bon voisinage, ce qui ne va pas amoindrir la peur de la Turquie de PURSS. Cela est dû au“destin”trace avec I'occident et aux liens economiques instaures avec les EU. La Turquie se dirigera vers I'alternative Sovietique quand elle s'appercevra que I'aide economique des EU a diminue, ce qu'elle interpreta de I'avidite. Mais cette orientation de la Turquie vers I'URSS ne pourra pas se realiser en raison du coup d'etat militaire de 1960 dont on soupçonne les EU d'etre â I'origine. La Turquie essayera d'elargir son rayonnement de securite tout en essayant de realiser des pactes regionaux soutenant I'OTAN. La region oü elle essaya d'oeuvrer le plus, est le Moyen-Orient oü elle devait faire face encore une fois a I'URSS. Cette situation qui constituait un des exemples de la bataille EU-URSS se manifeste avec le Pacte de Bagdad, la Revolution irakienne et la debarcation au Liban. L'idee principale avec laquelle La Turquie se comporta parfois avec I'encouragement parfois avec le contröle des EU, dans ses relations est celle du souci de voir I'aide Americaine augmenter. Mais la raison apparente sera celle de reagir contre le danger Sovietique ce qui suscita la reaction de I'URSS. L'aventure de la Turquie au Moyen-Orient a egalement detirore ses relations avec les pays arabes. Cela constitue une situation delicate vu que la Turquie a fache les non-Alignes lors de la conference de Bandung. L'URSS qui avait reagi â la presence de la Turquie, par le biasis des EU, au Moyen-Orient, a egalement reagi â la presence des EU en Turquie. La Turquie tombera dans une situation honteuse avec la Crise des Ballons de 1 956 et l'evenement des U2 en 1 960, apres avoir pretendu que les bases Americaines installees en Turquie etaient pour la sauvegarde de la securite face aux accusations de I'URSS qui affirma qu'elles etaient destinees a des aggressions contre I'URSS. Ces deux faits ont d'une part confirme le point de vue Sovietique et de I'autre mis la Turquie dans une situation irremediable. La seule chance de Menderes lors de son pouvoir est que la crise concernant les missiles n'aie pas tourne en un probleme concret avec I'URSS qui avait reagi a leur installation sur le sol Turc. Finalement, cette periode aux depens (de I'aide) des EU et a la fin de laquelle Menderes s'est efface, sera et continuera de l'etre, avec ses plus et ses moins, une des periode les plus discuttees de I'histoire de la Republique de Turquie.

Benzer Tezler

  1. Demokrat Parti Dönemi Türkiye-Irak ilişkilerinde A.B.D. etkisi (1950-1960)

    The US impact on Turkey-Iraq relations during the Democratic Party Era (1950-1960)

    TUĞRUL BAKIR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    TarihHacettepe Üniversitesi

    Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AYTEN SEZER ARIĞ

  2. Türk-Amerikan ticari münasebetleri (1950-1960)

    Turkish-American commercial relations (1950-1960)

    HAVVA KAYA

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    TarihKastamonu Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ERCAN ÇELEBİ

  3. Demokrat Parti Dönemi Türk Yunan ilişkileri (1950-1960)

    Democratic Party Period Turkish-Greek relationships (1950-1960)

    DERYA SEVİNÇ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    Türk İnkılap TarihiAnkara Üniversitesi

    Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı

    PROF. OĞUZ AYTEPE

  4. 1945-1960 Soğuk Savaş dönemi Türk-Amerikan ilişkileri ve Ortadoğu'ya yansıması

    Turkish-American relations in Cold War from 1945-1960 and its reflections on the Middle East

    VEYSEL KARANİ ŞÜKÜROĞLU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    Uluslararası İlişkilerUfuk Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Bölümü

    DOÇ. DR. AYKUT KANSU

  5. Demokrat Parti Dönemi'nde Türkiye'yi ziyaret eden devlet başkanları ve bu ziyaretlerin Türk basınına yansımaları

    Democrat Party Period of this visit Turkey visiting the heads of state and reflections to the Turkish press

    İSMAİL AYHAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    TarihDicle Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. EMİNE PANCAR