Sometimes, all you have got is pathos: Maternal melodramas as a locus of protest by Yeşilçam women
Bazen tek imkân pathos'tur: Yeşilçam kadınları için bir protesto alanı olarak anne melodramları
- Tez No: 754541
- Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. ELENİ VARMAZİ
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Türk Dili ve Edebiyatı, İletişim Bilimleri, Turkish Language and Literature, Communication Sciences
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2022
- Dil: İngilizce
- Üniversite: Bahçeşehir Üniversitesi
- Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Sinema ve Medya Araştırmaları Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 219
Özet
Yeşilçam melodramlarının kadın karakterleri sıklıkla sessizlikle özdeşleştirilmekte, hatta“boş özneler”olarak tarif edilmektedir. Peki, Yeşilçam melodramlarının kadınları gerçekten de tamamamen pasif bir konumda mıdır? Bununla bağlantılı olarak, bu filmlerde izleyicisine bu derece haz veren ne olabilir? Bu açıdan, anne melodramları, Yeşilçam'ın, kitle kültürünü denetleyen ve içine yerleşen ataerkil toplumsal kodlarla arasındaki açıkça görünür olan sözleşmeye karşı önemli bir protesto alanı oluşturmaktadır. Literatürde ilk olarak Christian Viviani tarafından ortaya konulan“anne melodramları,”kendisine atfedilen bir günahtan ötürü aileleri ve makbul toplumdan sürgün edilen düşmüş annelerin hikâyelerinden oluşmaktadır. Burada kadının anne kimliğine ilişkin hakları genellikle intikam peşindeki bir koca figürü tarafından gasp edilirken, bir alt tür olarak anne melodramlarını tanımlayan ana unsur, anne ve çocuk arasındaki, birbirlerinin birincil arzu nesnesi olmasını sağlayan gözle görünür çekimdir. Bu bağlamda, Hollywood annenin trajik düşüşünü gerekli bir fedakârlık olarak çerçevelerken, Yeşilçam kadın kahramanına daha kazançlı bir çıkış sunar gibi görünmektedir. Bunu yaparken kullandığı araçlar ise kadını erdemli bir anne olarak kutsamanın yanında, erkek kahramanın çocukla paralellik gösteren çocuksu duygusal dünyasını görünür kılmaktır. Finaldeki çözüm ve uzlaşmanın kadın kahraman açısından, evlilik içinde karar alıcı konuma kavuşmak adına güçlü bir koza ve ekonomik açıdan sürdürülebilir bir itibara sahip olmak gibi kazançları düşünüldüğünde, anne melodramları kanonu içinde Yeşilçam'ın oldukça sinik (Fr. cynique) bir veçhesi görülebilmektedir. Bu çerçevede, bu çalışma bir grup filmin biçimsel ve psikoanalitik açıdan incelenmesi yoluyla anne melodramlarını Yeşilçam içinde bir alt tür olarak sunmayı ve kadın öznelliğinin kuruluşunu özellikle protesto kapasitesi açısından tartışmayı amaçlamaktadır.
Özet (Çeviri)
Women in Yeşilçam melodramas, particularly within the period of mid-60s and early 70s are often associated with silence and they are even characterized as“empty subjects.”Yet, do women in Yeşilçam melodramas really emerge in absolute passivity? Further, what might be so pleasurable in these films for the audience? From this perspective, maternal melodramas constitute an important locus of protest against the patriarchal social code that surveilles and infiltrates the mass culture. Coined by Christian Viviani,“maternal melos”are stories of fallen mothers who are expelled from their families and the society“proper”due to a perceived sin. Although their right to claim the maternal identity is effectively seized, the subgenre is defined particularly through the attraction between mother and the child. Whereas Hollywood portrays the tragic fall of the mother as a necessary sacrifice, Yeşilçam seems to offer a more profitable exit for the heroine by blessing her as a virtuous mother, but also by paralleling the infantile state of the husband to the child. A cynical aspect of Yeşilçam emerges within the canon of maternal melodramas, considering the profits of the final reconciliation for the heroine, namely a powerful leverage to become a decision-maker in her marriage and an economically viable dignity. Through the formal and psychoanalytical discussion of a number of films, this research aims to establish the canonic matrix of the maternal melodramas in Yeşilçam, and to contribute into the discussion of feminine subjectivity in Yeşilçam, particularly in relation to the capacity to protest.
Benzer Tezler
- Kaynaklı bir gemide oluşan distorsiyonlar ve giderilme esasları
Distortions and distortion fairing in a welded ship
HALİL BAŞ