Geri Dön

Rinoplasti olacak hastalarda ultrasonografi ile ölçülen nazal cilt kalınlığının post-operatif akne oluşumu ve hasta memnuniyeti üzerine etkilerinin araştırılması

Investigation of the effects of nasal skin thickness measured by ultrasonography on post-operative acne occupation and patient satisfaction in patients with rhinoplasty

PDF İndir

  1. Tez No: 756393
  2. Yazar: FARUK ÖZER
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. KORHAN KILIÇ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kulak Burun ve Boğaz, Otorhinolaryngology (Ear-Nose-Throat)
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2022
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Atatürk Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 62

Özet

Giriş ve Amaç: Septorinoplasti, burnun fonksiyonel özelliklerini ve estetik durumunu değiştirmek için kullanılan bir dizi operasyon olarak tanımlanmıştır. Operasyonun ana amacı estetik olduğundan operasyon sonrası ortaya çıkabilecek kozmetik problemler hastanın konfor ve memnuniyeti üzerine olumsuz etki yapabilmektedir. Bu yüzden cerrahi operasyonun olası sonuçlarının hastayla tartışılması önem arz etmektedir. Bu problemlerden bir tanesi de akne oluşumudur. Akne vulgaris, klinik seyri hafif komedonal akneden fulminan sistemik hastalığa kadar değişebilen, kişileri sosyolojik ve psikolojik olarak olumsuz yönde etkileyebilen, pilosebase birimin multifaktöriyel bir hastalığı olarak tanımlanır. Dünya nüfusunun %80'inin ömründe en az bir kez akne geçirmiş olduğu görülmektedir. Sıklıkla rinoplasti olmak isteyen hasta grubu ergen ve genç erişkinler olup, akne oluşumu sıklıkla bu grupta olan hastalarda izlenmektedir. Yapılan çalışmalarda rinoplasti operasyonunun postoperatif akne gelişimi ile ilişkili olduğu gösterilmiştir. Ancak; hangi hasta grubunda daha fazla akne gelişimi riski olduğu henüz kesin olarak ortaya konulmamıştır. Biz çalışmamızda rinoplasti olacak hastalarda nazal cilt kalınlığının postoperatif akne gelişimi ve hasta memnuniyeti üzerine etkisini inceleyerek, akne gelişimi açısından hangi hastaların risk altında olabileceğini tespit etmeyi amaçladık. Materyal ve Metod: Ağustos 2021 ile Aralık 2021 tarihleri arasında kliniğimizde rinoplasti yapılan 100 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastalara öncelikle lineer ultrason yapıldı. Nasion, rhinion ve supratip bölgelerinden nazal cilt kalınlıkları ayrı ayrı ölçüldü. Daha sonra hasta memnuniyetinin değerlendirilmesi için rinoplasti sonuç değerlendirme ölçeği (ROE-T) uygulandı. Ayrıca; hastalarda akne durumunun değerlendirilmesi için global akne skorlama sistemi (GAGS) kullanıldı. Hastaların tamamı aynı teknikle (açık teknik septorinoplasti) opere edildikten sonra postoperatif 1.ay ve postoperatif 3.ay muayenelerinde hastaların nazal bölgelerinde akne oluşumu ve derecelendirilmesi amacıyla global akne derecelendirme sisteminden (GAGS) ve hasta memnuniyeti açısından ise ROE-T ölçeğinden yeniden yararlanıldı. ROE-T ve GAGS ölçekleriyle bulunan değerler ile, ultrason ile bulunan cilt kalınlıkları istatistiksel olarak değerlendirildi. Bulgular: Çalışmaya yaşları 17-47 arası değişen 100 hasta dahil edildi. Hastaların yaş ortalaması 24.6 ± 0.62 idi. Çalışmaya katılanların %24'ü erkek, %76'sı kadın hastaydı. ROE-T anketinin sonucuna göre hastaların memnuniyetleri preoperatif ve postoperatif döneme göre değişmekte olup ortalama memnuniyet preoperatif dönemde %24 iken, postoperatif 1. ayda %64 ve postoperatif 3.ayda %68 olarak ölçüldü. Cilt kalınlığı ve yaş gruplarının preoperatif veya postoperatif hasta memnuniyeti üzerinde anlamlı farklılık oluşturmadığı izlendi. Operasyon sonrası akne skorunda anlamlı derecede artış izlendi ve rinoplastinin akne artışına sebep olduğu ortaya konuldu. Dönemsel olarak preoperatif döneme göre postoperatif 1.ay ve postoperatif 3.ayda akne oluşumunun ve akne agrevasyonunun anlamlı olarak artış gösterdiği istatistiksel olarak gösterildi. Cilt kalınlığının akne skoru üzerinde anlamlı etkisi bulunmadığı ancak; yaş ile akne skoru arasında ters korelasyon bulunduğu tespit edildi. Bu analiz bize yaş azaldıkça postoperatif akne skorunun arttığını gösterdi. Sonuç: Çalışmamızda rinoplasti operasyonunun postoperatif dönemde anlamlı derecede yüksek memnuniyet oluşumu sağladığı tespit edildi. Cilt kalınlığı ve cinsiyetin memnuniyet üzerine anlamlı etki oluşturmadığı izlendi. Yapılan rinoplasti operasyonu sonrası postoperatif 1.ay ve postoperatif 3.ay'da akne artışının olduğu ve istatistiksel olarak bu durumun anlamlı bulunduğu gösterilmiş olup, akne skoru ve akne agrevasyonunun cilt kalınlığı ile istatistiksel olarak anlamlı olmadığı ve akne miktarının yaşla ters korelasyon gösterdiği, yaş arttıkça akne miktarında anlamlı olarak azalma olduğu bulundu.

Özet (Çeviri)

Introduction: Septorhinoplasty is defined as a series of operations used to change the functional properties and aesthetic condition of the nose. Since the main purpose of the operation is aesthetic, cosmetic problems that may arise after the operation may hurt the comfort and satisfaction of the patient. Therefore, it is important to discuss the possible outcomes of the surgical operation with the patient. One of these problems is the formation of acne. Acne vulgaris is defined as a multifactorial disease of the pilosebaceous unit, the clinical course of which can vary from mild comedonal acne to fulminant systemic disease, which can negatively affect individuals sociologically and psychologically. It is seen that 80% of the world population has experienced acne at least once in their lifetime. The group of patients who want to have rhinoplasty frequently are adolescents and young adults, and acne formation is frequently observed in patients in this group. Studies have shown that rhinoplasty operation is associated with the development of postoperative acne. However; it has not been determined yet, which patient group has a higher risk of acne development. In our study, we aimed to determine which patients may be at risk for acne development by examining the effect of nasal skin thickness on postoperative acne development and patient satisfaction in patients who will undergo rhinoplasty. Materials And Methods: 100 patients who underwent rhinoplasty in our clinic between August 2021 and December 2021 were included in the study. First, linear ultrasound was performed on the patients. Nasal skin thicknesses from the nasion, rhinion, and supratip regions were measured separately. Afterward, the rhinoplasty outcome evaluation scale (ROE-T) was applied to evaluate patient satisfaction. Moreover; the global acne scoring system (GAGS) was used to evaluate the acne status of the patients. After all the patients were operated on with the same technique (open technique septorhinoplasty), the global acne grading system (GAGS) was used for grading and grading acne in the nasal regions of the patients in the postoperative 1st month and postoperative 3rd month examinations and the ROE-T scale was used again in terms of patient satisfaction. The values found with the ROE-T and GAGS scales and the skin thicknesses found by ultrasound were statistically evaluated. Results: 100 patients aged between 17-47 years were included in the study. The mean age of the patients was 24.6 ± 0.62. Of the participants in the study, 24% were male and 76% were female. According to the results of the ROE-T questionnaire, the satisfaction of the patients varies according to the preoperative and postoperative period, while the average satisfaction was 24% in the preoperative period, 64% in the postoperative 1st month, and 68% in the postoperative 3rd month. It was observed that skin thickness and age groups did not significantly affect preoperative or postoperative patient satisfaction. A significant increase was observed in the post-operative acne score, and it was revealed that rhinoplasty caused an increase in acne. It was shown statistically that acne formation and acne aggravation increased significantly in the postoperative 1st month and postoperative 3rd month compared to the preoperative period. Although skin thickness did not have a significant effect on acne score; It was found that there was an inverse correlation between age and acne score. This analysis showed us that the postoperative acne score increased with decreasing age. Conclusion: In our study, it was determined that rhinoplasty operation provided significantly higher satisfaction in the postoperative period. It was observed that skin thickness and gender did not have a significant effect on satisfaction. It has been shown that there is an increase in acne in the postoperative 1st month and postoperative 3rd month after the rhinoplasty operation and this situation is statistically significant. It was found that there was a significant decrease in the amount of acne.

Benzer Tezler

  1. Tez No

    816236

    Alar lobül kalınlığı burun cildi kalınlığını belirtmede iyi bir gösterge mi?

    Is alar lobule thickness a good indicator to determinate nose skin thickness?

    BURÇAK KONUKÇU KAYAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Kulak Burun ve Boğazİstanbul Medipol Üniversitesi

    Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ERKAN SOYLU

  2. Tez No

    796288

    Eğri burunlu hastalarda fasiyal asimetrinin değerlendirilmesi

    Evaluation of facial asymmetry in patients with crooked nose

    ERGİN EROĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Kulak Burun ve BoğazHacettepe Üniversitesi

    Kulak Burun Boğaz ve Baş-Boyun Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÖMER TAŞKIN YÜCEL

  3. Tez No

    870427

    Rinoplasti cerrahisinde melatonin premedikasyonun ve subanestezik dozlarda ketamin uygulamasının postoperatif uyku kalitesi üzerine etkilerinin karşılaştırılması

    Comparison of the effects of melatonin premedication and ketamine at postoperative sleep quality in rhinoplasty surgery

    ÖMER KEKLİCEK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Anestezi ve ReanimasyonNecmettin Erbakan Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ATİLLA EROL

  4. Tez No

    627650

    Rinoplasti olgularında TİVA (total intravenöz anestezi) ve inhalasyon anestezisinin tiyol/disülfit dengesi üzerine etkisinin araştırılması

    Investigation of the effect of TİVA (total intravenous anesthesia) and inhalation anesthesia on the thiol / disulphite balance in rhinoplasty cases

    ZEYNEP NUR İNCEKARA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Anestezi ve ReanimasyonBezm-i Alem Vakıf Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. KAZIM KARAASLAN

  5. Tez No

    907950

    Rinoplastilerde düşük akım anestezinin postoperatif ajitasyon üzerine etkisi

    Effect of low-flow anesthesia on postoperative agitation in rhinoplasteries

    ERKİN BALTACI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Anestezi ve Reanimasyonİnönü Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÜLKÜ ÖZGÜL

Geri Dön