Geri Dön

Parenting practices in low-resource contexts

Düşük kaynak bağlamında ebeveynlik

  1. Tez No: 759129
  2. Yazar: GAMZE TURUNÇ
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ YASEMİN KİSBU
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Psikoloji, Psychology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2022
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: Koç Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Psikoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Psikoloji Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 126

Özet

Son rakamlara göre, dünya çocuk nüfusunun yarısından fazlası şu anda düşük ve orta gelirli ülkeler (LMIC'ler) gibi dezavantajlı bağlamlar olarak tanımlanabilecek ortamlarda yaşamakta veya zorla yerinden edilme veya savaş deneyimine maruz kalmaktadır (Sanders ve diğerleri, 2021; UNHCR, 2021). Çocuk gelişimi ve ebeveynlik üzerine yapılan önceki araştırmalar, aşırı yoksulluk, eğitim eksikliği, sosyal hizmetlere ve kaynaklara ulaşamama veya savaş travmasına maruz kalma gibi olumsuz koşulların çocukların gelişimi için kritik risk faktörleri olduğunu öne sürmüştür. Düşük kaynak bağlamlarındaki olumsuz deneyimler, yetişkinleri, ebeveyn ruh sağlığı ve çocuklarıyla düşük düzeyde katılım, çocuklara karşı sıcaklığın azalması veya daha sık katı ebeveynlik kullanımı gibi kötü ebeveynlik açısından savunmasız hale getirebilir (Cobham & Newnham, 2018; Lansford & Deater-Deckard, 2012). Bu tezde, düşük kaynaklı üç farklı bağlamda ebeveynliği etkileyen faktörler araştırılmıştır: LMIC, silahlı çatışma bağlamı ve yerinden edilme sonrası bağlam. II. Bölümde, bir aktör-partner karşılıklı bağımlı arabuluculuk modeli kullanarak, ebeveynlerin kadına yönelik şiddete yönelik tutumlarının, kendilerinin (aktör etkileri) ve partnerlerinin (partner etkileri) ebeveyn katılım düzeyleriyle nasıl ilişkili olduğunu ve bunun da erken çocukluk gelişimi ile olan ilişkisini inceledim. 19 farklıdüşük ve orta gelirli ülkede yaşayan 16,010 aileden elde edilen veriler kullanılarak, kadına yönelik şiddetin anne ve baba tarafından onaylanması, ebeveyn katılımı ve çocukların erken gelişimi arasındaki ilişkiler test edildi. Sonuçlar, annelerin kendilerine yönelik şiddeti daha fazla onaylamasının, daha düşük anne ve baba katılımı düzeyleri ile ilişkili olduğunu, babaların eşlerine yönelik şiddeti daha fazla onaylamasının ise daha düşük baba katılımı ile ilişkili olduğunu göstermiştir. Bu modellerde, baba ve anne katılımı, kadına yönelik şiddeti onaylayan tutumlar ile erken çocukluk gelişimi arasındaki çeşitli ilişkilere aracılık etti. Bu çalışma, kadına yönelik şiddete yönelik ebeveyn tutumlarının erken çocukluk döneminde ebeveynlik ve çocuk gelişimini engelleyebileceğini öne süren ilk çalışmalardan biridir. III. bölümde, Iraklı anneler ve çocuklarından oluşan ulusal bir örneklemde, çatışma yoğunluğu ile çocukların ve erken ergenlerin işlevsellik sorunları arasındaki ilişkilerin, annenin katı disiplini aracılığıyla sağlanıp sağlanmadığını ve ne ölçüde olduğunu inceledim. UNICEF MICS'e katılan 9623 Iraklı anne ve çocuklarından elde edilen verileri kullanarak, çatışma yoğunluğu, ebeveyn disiplini ve çocuk işlevselliği arasındaki ilişkilerin çocuklar ve erken ergenler için benzer olup olmadığını da test ettim. Sonuçlar, daha yüksek çatışma yoğunluğunun, daha yüksek düzeyde anne katı disiplini ve çocuklarda artan sosyal ve davranışsal problem seviyeleri ile ilişkili olduğunu göstermiştir. Buna karşılık, daha fazla anne disiplini, çocuklarda daha yüksek düzeyde kaygı ve depresyon, öğrenme ve bilişsel sorunlar ve sosyal ve davranışsal zorlukları yordamıştır. Annenin katı disiplini, çatışma yoğunluğu ile tüm çocuk işlevsellik sorunları arasındaki ilişkiye de önemli ölçüde aracılık etti. Ayrıca, çatışma yoğunluğu, ebeveyn disiplini ve çocuk işleyişi arasındaki ilişkiler, çocuk ve erken ergen grupları için farkgöstermemiştir, bu da silahlı çatışma ve katı ebeveynlik karşısında farklı yaş gruplarının savunmasızlık açısından bir fark olmayabileceğini önermektedir. Son olarak, IV. bölümde, şu anda Türkiye'de ikamet eden Suriyeli mülteci babalardan oluşan bir örneklemde yerinden edilme sonrası risk faktörlerine odaklandım. Bu çalışmada, mülteci ruh sağlığının günlük stresör modelini (Miller & Rasmussen, 2010) kullanarak, savaş travması, yerinden edilme sonrası yaşanan farklı zorluklar, baba ruh sağlığı ve ebeveynlik davranışları arasında çoklu bir bağlantı modelini test ettim. Suriye'den kaçan ve 2-5 yaş arası çocuklarıyla Türkiye'ye yerleşen 291 Suriyeli mülteci babadan elde edilen kesitsel veriler, babaların savaş travmasının daha yüksek düzeyde öznel, maddi, kişilerarası zorluklar ve daha yüksek düzeyde ayrımcılık ile ilişkili olduğunu göstermiştir. Buna karşılık, yerinden edilme sonrası yaşanan zorluklar, babaların depresyon, anksiyete ve travma sonrası stres bozukluğu gibi ruh sağlığı göstergeleri ve ayrıca daha yüksek seviye cezalandırıcı davranışı ve daha düşük seviye sıcak davranışlarla ilişkili bulunmuştur. Dolaylı etkiler, savaş travmasının Suriyeli mülteci babaların ebeveynliği üzerinde çoğunlukla arabulucu olarak ayrımcılığı içeren yollardan olumsuz bir etkisi olduğunu göstermiştir. Mevcut tezin sonuçları, önceki literatürle birlikte, yoksulluk, savaş ve zorla yerinden edilme gibi olumsuzlukların ebeveynler ve farklı yaşlardaki çocuklar üzerindeki olumsuz etkisini açıkça ortaya koymaktadır. Bu tezin bulguları göz önünde bulundurularak, düşük ve orta gelirli ülkelerde yaşayan, savaş travmasına maruz kalmış ve yerinden edilmiş ailelerin, kadına yönelik şiddete karşı onaylayıcı tutumlarının azaltılması, ebeveynlerin psikolojik sağlığının ve olumlu ebeveynlik davranışlarının geliştirilmesi ve göç sonrası yaşanan zorlukların bilişsel olarak yeniden değerlendirilmesine yönelik program ve hizmetlerden faydalanabileceği tartışılmakta ve önerilmektedir.

Özet (Çeviri)

According to the latest numbers, more than half of the world's population of children are currently living in settings which can be defined as low-resource contexts such as low-and-middle income countries (LMICs), or they are facing forced displacement or experiencing armed conflict (Sanders et al., 2021; UNHCR, 2021). Previous studies on child development and parenting suggested that adverse conditions such as extreme poverty, lack of education, unable to reach social services and resources or being exposed to war trauma are all critical risk factors for children's development. Negative experiences in low resource contexts may also make adults vulnerable in terms of parental mental health and poor parenting such as low level of involvement with their children, decreased warmth towards children or more frequent use of harsh parenting (Cobham & Newnham, 2018; Lansford & Deater-Deckard, 2012). In this dissertation, I investigated the factors affecting parenting in three different low-resource contexts namely LMIC, armed-conflict setting and post-displacement setting. In Chapter II, using an actor-partner interdependence mediation model, I examined how parents' justifying attitudes towards violence against women relate to their own (actor effects) and their partners' (partner effects) level of parental involvement, which then links with their preschool children's early development. Using data from 16,010 families living in 19 LMICs, the associations between maternal and paternal justification of violence against women, parental involvement and children's early development were tested. The results showed that mothers' greater justification of violence against themselves were associated with lower levels of maternal and paternal involvement, while fathers' greater justification of violence against their wives was related to lower paternal involvement. In these models, paternal and maternal involvement mediated several associations between justification of violence and early childhood development. This study was one of the first studies suggesting that parental attitudes towards violence against women may interfere with parenting and child development during the early childhood period. In Chapter III, I examined whether, and to which extent, the associations between conflict intensity and children's and early adolescents' functioning problems are mediated through maternal harsh discipline in a nationally representative sample of Iraqi mothers and their children. Using data from 9623 Iraqi mothers and their children who participated in UNICEF MICS, I also tested whether the associations between conflict intensity, parental discipline and child functioning were similar for children and early adolescents. Results showed that higher conflict intensity was associated with greater levels of maternal harsh discipline and increased levels of social and behavioral problems in children. In turn, greater maternal discipline predicted greater levels of anxiety and depression, learning and cognitive problems and social and behavioral difficulties in children. Maternal harsh discipline also significantly mediated the association between conflict intensity and all child functioning problems. Furthermore, the associations between conflict intensity, parental discipline and child functioning were similar for children and early adolescents suggesting that there might be no difference in terms of vulnerability of different age groups in the face of armed conflict and harsh parenting. Finally, in Chapter IV, I focused on post-displacement risk factors in a sample of Syrian refugee fathers currently residing in Turkey. Using the daily stressor model of refugee mental health (Miller & Rasmussen, 2010), in this study, I tested a multiple linkage model between war trauma, different post-displacement difficulties, paternal mental health and parenting behaviors. Cross-sectional data collected from 291 Syrian refugee fathers who have fled from Syria and resettled in Turkey with their children between 2 to 5 years showed that war trauma of fathers was associated with greater levels of subjective, material, interpersonal stressors and a greater level of discrimination. In turn, displacement stressors negatively predicted paternal mental health indicators such as depression, anxiety and PTSD and also with increased paternal punitive behavior and decreased paternal warmth. Indirect effects showed that war-trauma has a negative impact on parenting of Syrian refugee fathers mostly through paths including discrimination as a mediator. The results of the current dissertation together with the previous literature clearly establish the negative impact of adversities such as poverty, war and forced displacement on parents and children of different ages. Considering the findings of this dissertation, I suggest that parents and their children living in low-resource contexts such as LMIC, conflict-affected settings, and post-displacement settings might benefit from services and policies reducing justification of violence against women, promoting parental mental health, parental positive discipline and cognitive reappraisal of daily stressors of parents.

Benzer Tezler

  1. İstanbul'da yazılım sektörünün yerseçim tercihleri

    Location preferences of the software sector in Istanbul

    ŞÜHEDA KÖSE

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Şehircilik ve Bölge Planlamaİstanbul Teknik Üniversitesi

    Şehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AYŞE LALE BERKÖZ

  2. X windows tutorial programı

    Başlık çevirisi yok

    NURAN ESEN

  3. Türkiye'de endüstriyel tasarım eğitiminde model yapımına yönelik derslerin ve yaklaşımların sürdürülebilirlik açısından incelenmesi

    Examination of model making courses and approaches in terms of sustainability in industrial design education in turkey

    NECLA İLKNUR SEVİNÇ GÖKMEN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Endüstri Ürünleri Tasarımıİstanbul Teknik Üniversitesi

    Endüstri Ürünleri Tasarımı Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÖZLEM ER

  4. The micro and macro interactional factors associated with socio - behavioral development in early childhood years

    Erken çocukluk döneminde sosyal ve davranışsal gelişim ile ilişkili mikro ve makro etkenler

    BERNA AKÇİNAR

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2015

    PsikolojiKoç Üniversitesi

    Psikoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. NAZLI BAYDAR AVCI

  5. The impact of perceived parental control on internalization and ego-depletion

    Algılanan anne-baba kontrolünün içselleştirme ve benlik kaynaklarının tükenmesi üzerine etkileri

    ELİF HELVACI

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2010

    PsikolojiOrta Doğu Teknik Üniversitesi

    Psikoloji Bölümü

    PROF. DR. NEBİ SÜMER