Türkiye İsrail ilişkilerinde ABD etkisi: Konstrüktivist bir yaklaşım
U.S.A. influence on Turkey Israel relationship: A constructivist approach
- Tez No: 769300
- Danışmanlar: PROF. DR. ZAFER AKBAŞ
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Uluslararası İlişkiler, International Relations
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2022
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Düzce Üniversitesi
- Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 190
Özet
Türkiye-İsrail ilişkileri, İsrail'in bağımsız bir devlet olarak sahneye çıktığı 1948'den bu yana inişli-çıkışlı bir seyir halindedir. Bu süreçte iki ülke arasında yaşanan olumlu veya olumsuz gelişmelere, ABD'nin kayıtsız kalmadığı görülmektedir. Zira İsrail, Amerikan dış politikasında öncelikli ve stratejik bir konuma sahiptir. İsrail'in güvenliği, ABD'nin Orta Doğu politikasını belirleyen en önemli unsurdur. Buradan hareketle, Orta Doğu'da İsrail ile sorun yaşayan ülkeler ve İsrail için tehdit oluşturan unsurlar, doğrudan veya dolaylı olarak karşılarında ABD'yi görmektedirler. Bu çalışmanın amacı, konstrüktivist bir yaklaşımla Türkiye-İsrail ilişkilerini Amerikan dış politikası ekseninde değerlendirmektir. Uluslararası ilişkilerde İsrail'e adeta kalkan olan ve İsrail'i Orta Doğu'ya yönelik dış politikasının merkezine yerleştiren ABD'nin koşulsuz İsrail desteğinin arkasında yatan sebepler, konstrüktivist bir yaklaşımla ele alınmıştır. ABD ve İsrail arasındaki özel ilişkinin bağları, konstrüktivizmin kilit kavramları olan söylemler, kültürler, kimlikler ve çıkarlar üzerinden ortaya koyulmaya çalışılmıştır. Uluslararası ilişkilerde ABD'nin İsrail'i her anlamda koşulsuz destekleme politikasının ve Türkiye-İsrail ilişkilerinde ABD'nin İsrail yanlısı bir tutum sergilemesinin nedenleri, konstrüktivizmin“kimlikler çıkarları oluşturur çıkarlar da devletlerin dış politika tercihlerini şekillendirir”ana hipotezinden hareketle açıklanmaya çalışılmıştır. Bu minvalde çalışmada dış politika çıktılarına bakıldığında gerek İsrail'in Orta Doğu'daki uygulamalarında gerekse Türkiye-İsrail ilişkilerinde ABD'nin İsrail yanlısı tutumlarının kökeninde konstrüktivist yaklaşımının yattığı savunulmaktadır. ABD'nin İsrail'in Gazze'ye yönelik operasyonlarını desteklemesi, BM nezdinde İsrail'in aleyhine alınacak kararları veto etmesi, İsrail'in Filistin topraklarındaki yerleşim faaliyetlerini desteklemesi, Golan Tepeleri'nin işgalinde İsrail'e arka çıkması, Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıması ve Amerikan Büyükelçiliği'ni Kudüs'e taşıması Amerikan dış politikasındaki başlıca İsrail yanlısı uygulamalardır. ABD, diğer taraftan Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerde de İsrail yanlısı bir dış politika izlemektedir. Türkiye, başkenti Kudüs olan bağımsız bir Filistin Devleti'nin kurulmasına destek verirken, İsrail'in aksi yöndeki uygulamaları ve ABD'nin İsrail yanlısı tutumu ikili ilişkilerde kırılmalara yol açmıştır. Bununla birlikte ABD, Türkiye ile İsrail arasında yaşanan sorunlara, Davos ve Mavi Marmara gibi kriz meselelerine konstrüktivist bir anlayışla dâhil olmuştur. En nihayetinde, ABD'nin Türkiye-İsrail ilişkilerine olan yaklaşımının temel itibariyle Yahudi kimliğiyle benzer nitelikler taşıyan Evanjelist kimliğinden kaynaklandığı sonucuna ulaşılmıştır.
Özet (Çeviri)
Turkey-Israel relationships have been in a state of ups and downs since 1948 when Israel emerged as an independent state. In this process we see that the USA did not remain indifferent to the positive or negative developments between the two countries. Because Israel has a priority and strategic position in American foreign policy. Israel's security is the most important factor determining the US policy in the Middle East. From this point of view the countries that have problems with Israel in the Middle East and the elements that pose a threat to Israel face the USA directly or indirectly. The aim of this study is to evaluate Turkey-Israel relationships on the axis of American foreign policy with a constructivist approach. The reasons behind the unconditional support of the United States to Israel, which is almost a shield for Israel in international relations and places Israel at the center of its foreign policy, have been tried to be explained with a constructivist approach. The ties of the special relationship between the United States and Israel have been tried to be revealed through discourses, cultures, identities and interests which are the key concepts of constructivism. The reasons for the unconditional support of the United States to Israel in every sense in international relations and the United States's pro-Israel attitude in Turkish-Israeli relationship have been tried to explain based on the main hypothesis of constructivism“identities create interests and interests shape the foreign policy preferences of states”. Regarding that when the study looks at the foreign policy outcomes, it is argued that the constructivist approach lies at the root of the pro-Israeli attitudes of the United States in both Israel's practices in the Middle East and in Turkey-Israel relationship. The USA's support of Israel's operations against Gaza, veto on the decisions against Israel at the UN, support of Israeli settlement activities in the Palestinian territories, backing up Israel in the occupation of the Golan Heights, recognizing of Jerusalem as the capital of Israel and moving the American Embassy to Jerusalem are the main pro-Israeli practices in American foreign policy. On the other hand, the USA also follows a pro-Israeli foreign policy in the relationship between Turkey and Israel. While Turkey supports the establishment of an independent Palestinian State with Jerusalem as its capital, Israel's practices in the opposite direction and the pro-Israel attitude of the United States have led to fractures in bilateral relationships. In addition the USA has been involved in the problems between Turkey and Israel crisis issues such as Davos and Mavi Marmara with a constructivist understanding. In the end, it has been concluded that the approach of the USA to Turkey-Israel relationship basically stems from the Evangelical identity which has similar characteristics with the Jewish identity.
Benzer Tezler
- Batı faktörünün etkisinde Türkiye-İsrail ilişkilerinin politikası
Başlık çevirisi yok
RECEP ÖZTÜRK
Doktora
Türkçe
2004
Uluslararası İlişkilerGazi ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
PROF. DR. OSMAN METİN ÖZTÜRK
- Türkiye-İsrail stratejik iş birliği'nin Türkiye'nin Orta Doğu politikaları üzerindeki etkileri
Turkey-Israel strategic alliance effetcts on Turkey's Middle East politics
ÖVER ÖZGE İNSEL
Yüksek Lisans
Türkçe
2017
Uluslararası İlişkilerUfuk ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
PROF. DR. OYA AKGÖNENÇ MUĞİSUDDİN
- The Impact of historical imagination on Turkish-Arab
Türk-Arap ilişkilerinde tarih tahayyülünün etkisi
HAVVA KARAKAŞ-KELEŞ
Yüksek Lisans
İngilizce
2002
Uluslararası İlişkilerFatih ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
DOÇ.DR. BÜLENT ARAS
- Hafız Esad Dönemi Türkiye-Suriye ilişkileri
Turco-Syrian relations during the era of Hafız Asad
MECİD GAFUR
Yüksek Lisans
Türkçe
2002
Uluslararası İlişkilerGazi ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
PROF. DR. OSMAN METİN ÖZTÜRK
- Beşar Esad Dönemi Suriye Dış Politikası ve Türkiye'nin Güvenliğine Etkileri
Syria Foreign Policy in Bashar Asad Period and It's Effects on Turkey's Security
YEŞİM ÖZGEN
Yüksek Lisans
Türkçe
2011
Uluslararası İlişkilerHarp Akademileri KomutanlığıStrateji ve Stratejik Araştırmalar Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. KENAN DAĞCI