Geri Dön

Prolaktinoma tanılı hastalarda medikal ve cerrahi tedavilerin etkinlik karşılaştırması

Efficiency comparison of medical and surgical treatments in patients diagnosed with prolactinoma

  1. Tez No: 769318
  2. Yazar: GULDANA ZULFALIYEVA
  3. Danışmanlar: PROF. DR. PINAR KADIOĞLU
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: İç Hastalıkları, Internal diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2022
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa
  10. Enstitü: Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 55

Özet

Amaç: Çalışmanın amacı medikal ve cerrahi tedavi uygulanan prolaktinoma hastalarında tedaviye yanıtın, tedavi komplikasyonlarının, remisyonların, nükslerin, tedavi maliyetlerinin karşılaştırılmasıdır. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya dahil edilen 301 prolaktinoma tanılı hastanın yaşı, cinsiyeti, başvuru ve takip sürecindeki semptomları, tanı anındaki ve takip sürecindeki prolaktin değerleri, ön hipofiz hormonları, tanı anında ve takip sürecindeki sella Manyetik Rezonans görüntüleri, operasyon tarihleri, hastalık nüksü, hastalıksız takip durumları ve süreleri, tedavi yan etkisi ve komplikasyonları, tedavi maliyetleri karşılaştırıldı. Bulgular: Cerrahi tedavi alan hasta grubunda tanı anında hipopituitarizm bulguları, kavernöz sinüs invazyonu daha fazla görüldü. Tedavi maliyeti cerrahi grubunda belirgin yüksek saptandı. Medikal ve cerrahi tedavi alan hastaların remisyon oranları benzer bulundu. Mikroadenomlu hastalarda cerrahi tedavi ile remisyon oranı medikal gruba göre belirgin yüksek saptandı. Makroadenomlarda ise remisyon oranları her 2 grupta benzer olarak izlendi. Her 2 grupta kavernöz sinüs invazyonu olan hastaların daha az oranda remisyonda seyrettikleri gözlendi. Takipte nüks saptanan hasta sayısı cerrahi grubunda anlamlı derecede yüksek görüldü. Sonuç: Mikro ve makroadenomlar için medikal ve cerrahi tedavilerin remisyon oranları benzer bulundu, komplikasyonlar her iki grupta minimal düzeyde izlendi. Makroprolaktinoma tanılı hastalarda adenom boyutu ve çevreye yayılım ile korele olarak özellikle cerrahi tedavi alan hastalarda nüks oranın daha fazla olduğu görüldü. Medikal tedavinin cerrahi tedaviye kıyasla daha uygun maliyetli olduğu saptandı. Bütün bunlar medikal tedavinin prolaktinomada birinci basamak tedavi seçeneği olarak kullanılıyor olmasını destekleyici niteliktedir. Fakat mikroadenomlarda cerrahi tedavinin remisyon oranın yüksek olması sebebi ile sadece sella içinde lokalize olan, invazyonu olmayan mikroprolaktinomalarda cerrahi tedavi primer tedavi seçeneği olabilir. Bu konuda daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır.

Özet (Çeviri)

Aim : It was aimed to compare the response to treatment, treatment complications, recurrences and treatment costs in prolactinoma patients underwent medical and surgical treatment. Material and Method: Age, gender, symptoms, prolactin values , anterior pituitary hormones, magnetic Resonance (MR) images of sella at diagnosis and during follow-up, operation dates, disease recurrence, disease-free follow-up of 301 patients with prolactinoma included in the study. Conditions and durations, treatment side effects, complications, treatment costs were compared. Results : Hypopituitarism findings, cavernous sinus invasion were more common at the time of diagnosis in the group of patients received surgical treatment. The cost of treatment was found to be higher in the surgical group . The remission rates of the patients received medical and surgical treatment were found to be similar. The remission rate with surgical treatment in patients with microadenoma was found to be higher. In macroadenomas, remission rates were similar in both groups. It was observed patients with cavernous sinus invasion in both groups were less in remission. The number of patients with recurrence during follow-up was higher in the surgical group. Conclusion: All these findings support the use of medical therapy as a first-line treatment option in prolactinoma. However, due to the high remission rate of surgical treatment in microadenomas, surgical treatment may be the primary treatment option for microprolactinomas that are localized only in the sella and do not have invasion.

Benzer Tezler

  1. Hipofiz adenomlu hastalarda klinik, laboratuvar, tanı ve tedavinin retrospektif olarak değerlendirilmesi

    Retrospective evaluation of laboratory, diagnosis, clinic and treatment in patients with pituitary adenomas

    AYŞE ÖZDEMİR YAVUZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıOndokuz Mayıs Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. RAMİS ÇOLAK

  2. Cabergolin kullanan hiperprolaktinemik hastalarımızın tedaviye cevaplarının retrospektif olarak incelenmesi

    Retrospective analyse of treatment outcomes in hyperprolactinemic patients using cabergoline

    UĞUR ALP GÖKSU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıOndokuz Mayıs Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HAKKI KAHRAMAN

  3. Prolaktinomalı hastalarda siklin D1 Gen (CCND1) polimorfizminin tümör davranışı üzerine etkisi ve tümör invazifliğini etkileyen klinik ve patolojik özellikler

    Effect of cyclin D1 Gene (CCND1) polymorphism in prolactinoma patients and clinical - pathological features influencing tumor invasiveness.

    SONER CANDER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıUludağ Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ERDİNÇ ERTÜRK

  4. Prolaktinomalı hastalarda klinik ve laboratuvar özelliklerin retrospektif değerlendirilmesi

    Retrospektive evaluation of clinical and laboratory features in patients with prolactinoma

    PINAR UÇAR TÜRKER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıTrakya Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SİBEL GÜLDİKEN

  5. Prolaktinomalı hastalarda artmış plazma parathormon ilişkili peptid düzeyi ve kemik mineral yoğunluğu ilişkisi

    The relationship of increased plasma parathormone related peptid level and bone mineral density in patients with prolactinoma

    ARZU OKYAR BAŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıAnkara Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÖZGÜR DEMİR