Uyku bozukluğu ile seyreden vazomotor yakınmaların kardiyovasküler risk açısından önemi: Epigenetik değerlendirme
The importance of vasomotor symptoms accompanied with sleep disturbances in respect of the cardiovascular risk: An epigenetic evaluation
- Tez No: 777522
- Danışmanlar: PROF. DR. HASAN HAKAN SEYİSOĞLU
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2023
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa
- Enstitü: Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 87
Özet
Amaçlar: Bu çalışmanın amacı, uyku bozukluğu ile seyreden şiddetli vazomotor yakınmaların diğer risklerden bağımsız olarak tek başına kardiyovasküler risk faktörü kabul edilip edilmemesi gerektiğini epigenetik açıdan araştırmaktır. Gereç ve Yöntem: Kesitsel olan çalışmamıza anamnez, biyokimyasal parametreler ve Framingham skoruyla kardiyovasküler riski düşük olarak belirlenen 45-55 yaş aralığında 30 olgu dahil edildi ve vazomotor semptomlarına göre 15'i çalışma ve 15'i kontrol olmak üzere iki gruba ayrıldı. Olgulara Menopoza Özgü Yaşam Kalitesi Ölçeği (MÖYKÖ), Epworth Uykululuk Ölçeği ve Pittsburgh Uyku Kalitesi İndeksi(PUKİ) ve polisomnografi tetkiki uygulandı. Polisomnografi sonrası sabah alınan serumdan LINE-1 ve ALU metilasyonlarına bakıldı. Bulgular: Demografik verileri benzer olmasına rağmen MÖYKÖ skorları çalışma grubunda anlamlı olarak daha yüksekti. Çalışma grubundaki olguların PUKİ'ye göre uyku kalitesi kontrol grubundakilere göre daha düşüktü (p=0,04). Total objektif atak sayısı ortalaması çalışma grubunda 4,00 ± 3,21 iken, kontrol grubunda 1,47 ± 1,46 olarak belirlendi (p=0,03). Kontrol grubunda hiçbir olgu gece boyunca subjektif yakınma bildirmedi. Atakların maksimum amplitüd değerleri, maksimum ve ortalama atak süreleri, total uyanıklık süresi çalışma grubunda daha fazlaydı (p=0,04; p=0,003; p=0,007; p=0,02). Total kayıt süresi boyunca ataklar en sık NREM2 (%47,56) ve NREM3 (%31,71) evrelerinde görüldü. Bu verilere karşın ALU ve LINE-1 metilasyonlarının ortalama değerleri açısından her iki grup arasında anlamlı fark bulunamadı. Sonuç: Kardiyovasküler riski düşük olan grupta LINE-1 ve ALU tekrarlayan elementlerinin metilasyonu ve uykuda yaşanan vazomotor ataklar arasında bir bağlantı bulunamadı. Diğer yandan uykuda meydana gelen her vazomotor atağın subjektif yakınmaya sebep olmaması, atakların gece uyanıklığını arttırması ve en sık uykunun en derin evresi olan NREM3'te yaşanması çalışmamızın önemli sonuçlarındandır.
Özet (Çeviri)
Aim: We aimed to investigate severe vasomotor symptoms (VMS), associated with sleep problems, being an independent risk factor for cardiovascular diseases in terms of epigenetics. Material and Method: This cross-sectional study included 30 cases between ages 45-55 who had low cardiovascular risk profile identified by medical history, biochemical studies and Framingham score. The sample wad divided into study (n=15) and control groups (n=15) according to presence of VMS. Menopause-Specific Quality of Life Questionnaire (MENQOL), Epworth Sleepiness Scale, Pittsburgh Sleep Quality Index (PSQI) and polysomnography were conducted. LINE-1 and ALU methylation were studied from serum. Results: The demographic characteristics were similar, but MENQOL scores were statistically significantly higher in the study group. The quality of sleep (PSQI score) was lower in the study group (p=0,04). The total number of objective hot flashes(HF) were 4,00 ± 3,21 vs. 1,47 ± 1,46 in study and control group, respectively (p=0,03). None of the cases in control group reported subjective complaint of HF during the night. The maximum amplitude, maximum and mean duration of HF and total wakefulness were higher in the study group (p=0,04; p=0,003; p=0,007; p=0,02). The HF were mostly seen in NREM2 (%47,56) and NREM3 (%31,71) stages. However, the mean methylation values of ALU and LINE-1 were comparable. Conclusion: LINE-1 and ALU methylation were not found to be related with HF during sleep in patients with low cardiovascular risk profile. Nevertheless, the absence of subjective complaints accompanying to each HF and NREM3 being the stage with the most HF occur were promising results.
Benzer Tezler
- Fibromiyalji sendromlu hastalarda sitokinlerin monosit ekspresyon düzeyleri
Monocyte expression levels of cytokines in patients with fibromyalgia syndrome
EVRİM ÖĞÜT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2011
Fiziksel Tıp ve RehabilitasyonGaziantep ÜniversitesiFizik Tedavi ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ALİ GÜR
- Otizm spektrum bozukluğu tanılı hastalarda bipolar bozukluk gelişimi ile VEGF, IGF-1 ve FGF-2 faktörlerinin ilişkisinin incelenmesi
Investigation the relationship between the development of bipolar disorder and VEGF, IGF-1 and FGF-2 in patients with autism spectrum disorder
GÖKÇE GÜLDİKEN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Psikiyatriİstanbul ÜniversitesiÇocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MURAT COŞKUN
- Fibromiyalji hastalarında uyku parametrelerinin ağrı düzeyi ile ilişkisi
The relationship of sleep parameters and pain level in patients with fibromyalgia
NİMET ÖZLÜ
- Ülseratif kolit hastalarında uyku kalitesi, depresyon, yaşam kalitesi ve huzursuz bacak sendromunun değerlendirilmesi
Evaluation of sleep quality, depression, quality of life and the restless legs syndrome in patients with ulcerative colitis
EREN ZİLELİGİL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2016
GastroenterolojiNecmettin Erbakan Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HAKKI POLAT
- Yoğun bakım hastalarında magnezyum düzeyleri ve deliryum gelişmesi üzerine olan etkileri
Effect of magnesium level to the development of delirium in patients in intensive care unit
ZÜMRÜT ELA ARSLAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2011
Anestezi ve Reanimasyonİstanbul ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
PROF. DR. FİGEN ESEN