Geri Dön

An assessment and re-identification of the rural heritage site of Santa (Dumanlı köy, Gümüşhane)

Santa (Dumanlı köy, Gümüşhane) kırsal miras alanının değerlendirilmesi ve yeniden tanımlanması

  1. Tez No: 783466
  2. Yazar: PELİN ABAY
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. UFUK SERİN
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Mimarlık, Architecture
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: Orta Doğu Teknik Üniversitesi
  10. Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Mimarlık Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Kültürel Mirası Koruma Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 230

Özet

İnsan ve doğanın karşılıklı ilişkisinin ürünü olan kırsal peyzaj alanları, Sanayi Devrimi'nden bu yana çeşitli nedenlerle nüfuslarını yitirmektedir. Türkiye'de kırsal alanların nüfus kaybetmesinin nedenlerinden biri olarak, 1923 Türkiye-Yunanistan Nüfus Mübadelesi, hem Türk ve Rum nüfus hem de kırsal yerleşimler üzerinde önemli etkiler yaratmıştır. Kırsal yerleşimler, Nüfus Mübadelesi sonucunda önemli bir değişim ve dönüşüm geçirmiş ve kırsal kimliklerini kaybetme riskiyle karşı karşıya kalmıştır. Bu tezin konusu olan Santa (bugünkü adıyla Santa Harabeleri) Doğu Karadeniz Bölgesi'nde Gümüşhane'nin Dumanlı Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Pontus bölgesi kırsal mirasının en seçkin örneklerinden biri olan Santa'nın hem fiziksel hem sosyo-kültürel yapısı Nüfus Mübadelesi'nin ardından önemli bir değişim geçirmiştir. Bu değişim, zaman içinde alanın sürdürülebilir korunmasını riske atan ve yerleşimin niteliklerinin yanlış tanımlanmasına yol açan zorluk ve tehditlere dönüşmüştür. 1921 yılında Türkler ve alanın Rum sakinleri arasında yaşanan silahlı çatışmalar, Santa'daki geleneksel yapıların bozulma sürecinin başlangıcı olarak kabul edilebilir. Nüfus Mübadelesi ile birlikte yapıların büyük çoğunluğu terk edilmiş ve zaman içinde harabeye dönüşmüştür. Yapılı çevrenin mevcut görünümünün bir sonucu olarak, bu kırsal yerleşim alanı 'Santa Harabeleri' olarak adlandırılmıştır. Buna ek olarak, Santa'nın, Nüfus Mübadelesi'nin ardından alana gelen Türk yerleşimciler tarafından mevsimsel bir yayla yerleşimi olarak kullanılması, alanın sosyo-kültürel niteliğinin tam olarak anlaşılmasını zorlaştırmıştır. Ayrıca alanın TKTVKK tarafından '3. derece arkeolojik sit alanı' olarak tanımlanmış olması, yerleşimin özgün niteliklerinin ve kimliğinin doğru değerlendirilememesine neden olmaktadır. Bu isimlendirme ve tanımlamaların sonucunda, Santa bir 'hayalet yerleşim' ya da antik bir kent olarak yorumlanmaya başlamıştır. Bu tez, alanın kimliğinin ve niteliklerinin doğru değerlendirilmemesine ve dolayısıyla yanlış anlaşılmasına yol açan zorlukları ve tehditleri belirlemeyi ve uluslararası sözleşmeler ve belgeler ışığında alanın değerlerini ve niteliklerini ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır. Bu değerlendirmeye dayanarak, bir kırsal miras alanı olarak Santa'nın yeniden tanımlanması gerektiği savunulmaktadır. Bu amaç doğrultusunda, tezin teorik kısmında Santa'nın kimliği ile ilgili kavramlar, bu kavramlara ilişkin uluslararası sözleşmeler ve belgeler ve ulusal yasal düzenlemeler incelenmektedir. Buna göre geleneksel yaşam biçimlerinin çağdaş ihtiyaçlarla birleştiği ve mevsimsel de olsa yerel bir topluluğun varlığı nedeniyle yaşamsal evrimin devam ettiği bir yerleşim yeri olan Santa 'evrimi devam eden kültürel peyzaj' olarak tanımlanabilir. Santa, evrimi devam eden kültürel peyzajların en yaygın türlerinden biri olan 'tarihi kırsal peyzaj' olarak da tanımlanabilir. Ulusal mevzuatlar kırsal yerleşimleri 'arkeolojik sit alanı' ya da 'kentsel sit alanı' olarak sınıflandırsa da, Santa'nın kırsal karakterini vurgulamak için 'kırsal sit alanı' olarak sınıflandırılması ve bu şekilde ele alınması gerekmektedir. Ayrıca Santa, Rumlar için hem yas tutabilecekleri kutsal bir mekan, hem de geçmişten ders çıkartılabilecek özel bir alan olması sebebiyle bir 'hafıza mekanı' olma potansiyeline de sahiptir. Santa'nın özgün kimliğininin, niteliklerinin ve anlamının ortaya çıkarılması, bunların geniş halk kitlelerine anlatılması ve iletilmesi ve böylece alanın doğru değerlendirilmesi ve tanımlanması amacıyla 'kültürel miras yorumu' etkin bir araç olarak kullanılmalıdır.

Özet (Çeviri)

Since the Industrial Revolution, rural landscapes, the product of the mutual relationship of human beings and nature, have witnessed a process of depopulation throughout the world for a variety of reasons. The Population Exchange between Turkey and Greece in 1923 (1923 Türkiye-Yunanistan Nüfus Mübadelesi) – one of the reasons for the depopulation of rural areas in Turkey – had major repercussions on both the immigrant Turks and emigrant Rums, as well as on the rural settlements and landscapes. These rural areas underwent substantial transformations as a result of the Population Exchange and now face the risk of losing their rural identity as living systems. The rural settlement site of Santa is one of the most outstanding examples of the Pontic rural heritage in the Eastern Black Sea Region: it lies in the Province of Gümüşhane within the borders of Dumanlı village. Following the Population Exchange, it has undergone a significant alteration affecting both its built environment and socio-cultural composition. Over time, such transformation led to the identity of Santa's qualities as a settlement becoming hard to define and saw the emergence of threats towards its sustainability. The deterioration of the traditional buildings in Santa began in 1921, with the armed conflict between the Turks and the Rum inhabitants. With the Population Exchange, the majority of the structures was abandoned and gradually became ruins. As a result of the current appearance of the built environment, the site was named 'Santa Ruins' (Santa Harabeleri). The seasonal use of Santa as a highland settlement (yayla) by the new population introduced with the exchange of people has prevented a comprehensive understanding of the original and present socio-cultural characteristics of the site. Furthermore, the designation of the site as a '3rd degree archaeological site' by TKTVKK has led to a misunderstanding of the settlement's original qualities. As a result of these definitions, Santa has begun to be interpreted as a 'ghost settlement' or an ancient city. This thesis aims at elucidating the challenges and threats leading to the misunderstanding (and misinterpretation) of the site's identity. It also seeks to reveal the various values and qualities of the site in light of international charters and documents. Based on this assessment, it is argued here that the rural settlement site of Santa, currently (mis)named as 'Santa Ruins' and defined as a '3rd degree archaeological site', needs to be re-identified. In order to properly do this, the theoretical part examines the concepts pertinent to Santa's identity as well as the international charters and documents, and national legal regulations concerning these concepts. Accordingly, Santa can be identified as a 'continuous cultural landscape': a settlement where traditional methods of life are merged with modern demands and where evolution continues due to the existence of a local community, although seasonal. The site can also be defined as a 'historic rural landscape', which is one of the most prevalent types of continuous cultural landscapes. To underline the rural character of the site, Santa needs to be also classified and treated as a 'rural conservation area', even though national legislative standards classify rural settlements as either archaeological sites or urban conservation areas. In addition, Santa can become a 'site of memory' because the Rums keep up their ties with the site. The site has the potential to become both a sacred place for mourning and an educational location for learning from the memory of past events. Heritage interpretation can be employed to reveal the authentic identity and meaning of Santa and to communicate these to the public, thereby encouraging its proper identification.

Benzer Tezler

  1. Endüstriyel peyzaj bağlamında endüstri mirası alanlarının incelenmesi: Ayvalık örneği

    Analysis of industrial heritage areas in the context of industrial landscape: Case study of Ayvalik

    GÜLRU KABUKÇU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Mimarlıkİstanbul Teknik Üniversitesi

    Kentsel Tasarım Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. TURGAY KEREM KORAMAZ

  2. Türkiye'de su hakkı

    The right to water in Turkey

    YILDIZ AKEL ÜNAL

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    HukukGalatasaray Üniversitesi

    Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ERDOĞAN BÜLBÜL

  3. Yitik alanın peyzajı

    Landscape of lost spaces

    SEDA KURT ŞENGÜN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Mimarlıkİstanbul Teknik Üniversitesi

    Mimarlık Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HÜSEYİN LÜTFÜ KAHVECİOĞLU

  4. Çok katmanlı kültürel mirasın korunmasında kapasite geliştirme yaklaşımı ve katılım: Bergama (Pergamon) kenti

    Capacity building and participation in the conservation of multi-layered cultural heritage: the case of Bergama (Pergamon) city

    GÜLCE GÜLEYCAN OKYAY

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    MimarlıkMimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi

    Mimarlık Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. DEMET BİNAN

  5. Law and technology in Europe 2021-2022

    Başlık çevirisi yok

    ANIL TAHMİSOĞLU

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2022

    Bilim ve TeknolojiUniversiteit Utrecht

    DR. MARCO STEFAN